- 643 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Her gün birkaç kez tövbe etmeliyiz!
“Sonra bunun ardından yüz çevirdiniz. Fakat Allah’ın ihsanı ve rahmeti olmasaydı, mutlaka zarara uğrayanlardan olurdunuz.” (Bakara 64)
İsrail soyunun imanla imansızlık arasındaki gel-gitlerini anlatan yukarıdaki âyette geçen “tevelleytum” (dönmek, yüz çevirmek, kabul etmemek) fiili, imandan sonra tekrar imansızlık dönemindeki fiillere, eski alışkanlıklara veya nefsin ‘hevâ vü hevesine’ uyarak yaşamak demektir (Seküler-Laik yaşam).
“Fadlu(A)llâhi” (Allah’ın ihsanı), “Verahmetuhu” (ve Onun rahmeti) ise, dünya hayatının sonuna kadar geçerli ilahi bir kuraldır. Günahını bilip ondan tövbe edenin tövbesini kabul edeceğini Allah Teâlâ müjde veriyor ki, büyük lütuftur.
Sonuç: Çağdaş toplumun baskın yaşam görüntüsü dinden bağımsız bir yaşam biçimidir. Yirmi dört saatini dini kurallar doğrultusunda yaşayarak tamamlayan Müslüman sayısı azdır. Hâliyle günahların yaygın olarak işlendiği bir çağdayız. Eğer, halimize tövbe edersek, Allah Teâlâ’nın rahmetini ve ihsanını yanımızda buluruz. Biz Allah Teâlâ’yı terk etmezsek, Rabbimiz bizi asla terk etmez. Çükü O Yüce Zât zaten her an bizimledir. Ancak Rabbimizi dikkate almadan yaşar, seküler anlayışı içselleştirirsek, mutlaka zarara uğrayanlardan oluruz.
M.Talât Uzunyaylalı
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.