- 636 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TARİH TEKERRÜR MÜ EDİYOR?
7 Ocak 1946 yılı Türk siyasi tarihinin dönüm noktasıdır. Bu tarihte ilk kez seçimle iktidar olacak Demokrat Parti’nin temelleri atıldı. Böylece 1946 yılında kurulan DP ile CHP arasında kıyasıya bir yarış başlayacaktı. Daha sonra Demokrat Parti 27 yıllık CHP iktidarını geride bırakıp iktidar olacaktı. Şimdi bu anlatacaklarım sizi çok şaşırtabilir ama günümüzde partiler değişse bile benzerlik gösteren bu ideolojiler arasında rekabet hızla devam etmektedir.
· 1946-1950 Dönemi
Bu yıllar arasında muhalefet görevi üstlenen DP, liberalizm ve demokrasi kavramları üzerinde duruyor, CHP’ye devletçilik ilkesi üzerinden yükleniyordu. Daha sonra 21 Temmuz 1946 tarihinde yapılacak seçimlere girip girmeme konusunda tereddüt yaşayacak DP seçime girme kararı aldı. Bu kararın ardından iktidar tarafı basın üzerinde baskısını artırmak için basın kanununda değişiklikler yapma kararı aldı.
Tarihler 14 Mayıs 1950’yi gösterdiğinde DP %52,7 oy oranıyla tek başına iktidar oldu. İktidar olduktan sonra parti içinde lider aranmaya başlandı, bu aramalar sonucunda 9 Haziran 1950 tarihinde Adnan Menderes genel başkanlığa seçildi. Bu olayların sonucunda herkes “acaba ne olacak?” gibi sorusunu sorarken, DP hükümeti “27 yıllık dönemin hesabını sormak gibi niyetlerinin olmadığını” açıkladı.
DP hükümeti, 2.Dünya Savaşı boyunca tarafsızlık ilkesini iyi bir şekilde uyguladı, başarılı bir dış politika ortaya koydu. Bu dönemde özellikle tarım ürünlerinin dış pazarda talep bulması ve Marshall Planı çerçevesinde yurtdışından gelen fon ekonominin rahatlamasını sağladı. Karayolları politikasına hız verildi. Kitleler,2. Dünya Savaşı yıllarında yaşanan yoksulluğu unutamaması DP hükümetine sempatiyi artırıyordu. Ekonomik alanda bir rahatlama yaşanırken, DP halk ile çok iyi bir ilişki kurmuşken, özellikle ana muhalefet partisi olan CHP’nin üzerine gidildi. 1953 yılında CHP’nin malları hazineye devredildi. Ocak 1954 tarihinde köy enstitüleri kapatıldı.
· 2 Mayıs 1954 Seçimleri
Bu dönemde muhalefette bulunan CHP, 1950-1954 yılları arasında özellikle ekonomik anlamda DP’nin icraatlarına eleştiriler getirdi. Ancak günümüz CHP’sine benzer şekilde ortaya çözüm olarak kabul edilebilir, somut bir öneri koyamadı.
· 1954-1957 Dönemi
2 Mayıs 1954 seçimlerinde gücünü artırıp tekrardan iktidar olan DP ile CHP arasında gerginleşme artmaya başladı. Ekonomide artan olumsuzluklar düşündürücüydü. Ayrıca iktidar baskılarını artırıyordu. 20 Aralık 1955 tarihi DP için kırılma noktasıydı. Bu tarihte parti içi sesler yükselmeye başladı. Çıkan bu sesler anlaşmazlıklara dönüştü ve DP bölünerek Hürriyet Parti kuruldu.
· 27 Ekim 1957 Seçimleri
Ekonomide yaşanan darboğaz ve siyasi çalkantılar nedeniyle DP hükümeti seçimleri bir yıl erken yapma kararı aldı. Seçim dönemi oldukça sert geçti. Seçimlerden sonra iktidar zayıfladı, muhalefet ise güçlendi. Seçimden önce muhalefetin seçimlere tek cephe halinde girmesini engelleyen İktidar düşüşünü engelleyemedi. Seçimlerden sonra taraflar arasında sert atışmalar artmaya başladı.
1958 yılının ağustos ayında Cumhuriyet tarihinde ikinci kez devalüasyon yapıldı. Böylece Dolar 2,80 TL’den 9,02 TL’ye çıktı. Daha sonra DP Genel Başkanı Adnan Menderes Manisa’da yaptığı bir konuşmada: “Muhalefetin yarattığı kin ve husumet cephesine karşı bir VATAN CEPHESİ kurulması gerektiğini düşünüyorum.”dedi.
Ekonomide ve dış politikada işler yolunda gitmezken, iktidar tarafı iç politikada kamuoyunun dikkatini başka yere çekmek için çalışmalar yaptı. Özellikle muhalefete baskılar artıyordu. CHP’nin yayın organı ULUS GAZETESİ başta olmak üzere, muhalefete destek veren gazeteler aralıklarla kapatılıyordu. İktidarın muhalefet üzerinde baskısı artarken, kutuplaşma politikası sonucu Mayıs 1959 tarihinde CHP Genel Başkanı İsmet İnönü Uşak’ta saldırıya uğruyordu. Yoğun baskılar sonucunda Nisan 1960 tarihinde Ankara ve İstanbul’da öğrenciler tarafından protestolar yapıldı. Adnan Menderes ise protestolar nedeniyle “kışkırtmalara gelmeyelim” dedi.
27 Mayıs 1960 yılında silahlı kuvvetlerin yaptığı bir darbe ile 10 yıllık DP iktidarı sona erdi.1960 yılındaki bu darbe ise cumhuriyet tarihinin ilk darbesi olarak kayıtlara geçti.
SONUÇ;
Bu yazımızda 1946-1960 yılları arasında DP ile CHP çekişmesini ele almaya çalıştık. Okurken günümüzdeki AKP ile CHP çekişmesine ne kadar benzediğini fark etmişsinizdir.
Bende birkaç örnekle yazımı pekiştirmek istiyorum:
1) 1958 yılında Adnan Menderes’in bahsettiği Vatan Cephesi ile bugünün Cumhur İttifakı
2) CHP’nin o dönemde ekonomi üzerinden DP iktidarına yüklenip, somut bir kurtuluş reçetesi, yöntem ortaya koyamaması bugünün CHP’sinin de sorunudur.
3) O dönemde iktidar muhalefet için kin, husumet gibi kelimeler kullanırken, bugün zillet, dış devlet destekli gibi ifadelerin kullanılması
4) O dönemde CHP hisselerinin hazineye devredilmesi, bugün ise CHP’nin İş Bankası’nda bulunan hisselerinin hazineye devredilme ifadeleri
5) Belki de en ilginç olanı şudur: DP ilk seçimine 1946 yılında katılmıştır ve 14 yıl sonra (1960) darbe ile karşı karşıya kalmıştır. AKP ise ilk seçimine 2002 yılında katılmıştır ve 14 yıl sonra (2016) 15 Temmuz darbe girişimi yaşanmıştır.
ÖZET;
1946 Yılında başlayan, partiler değişse bile bugün hala devam eden bu rekabetin daha ne kadar süreceğini tahmin edemeyiz ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ferahlamaya,uzun bir süre seçim konuşmamaya ve en önemlisi “UZLAŞMA KÜLTÜRÜ”nü benimsemeye ihtiyacı vardır.
AYETULLAH KILIÇOĞLU
28.04.2019
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.