- 474 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Çok bilinmezli denklem
Yıldızlı gece… Şehrin eski semti… İki, üç katlı evlerin omuz omza verdiği sokak… Park edilmiş arabanın farları yandı. Motor kükremesi… Yükselen korna sesi… Şoför camından takım elbiseli, saçı, sakalı traşlı delikanlı başını uzattı. Yukarı doğru “Gecikeceğiz!” Dış kapı ışığı olup biteni korkuyla izleyen kediyi aydınlattı. Kapı açıldı. Yaşını başını almış çift… Arkalarında delikanlıya göre daha genç bir kız… Hepsi şık… Kız taşıdığı çiçek sepeti yüzünden önünü zor görüyordu. “Çabuk olun ama!” Açılan kapılar… Kapanan kapılar… Patlayan egzoz… Karanlık sokakta kaybolan kedi… Aralanan perdeler… Meraklı bakışlar… Araba sokaktan çıkıp caddeye girdi. Hızı sürekli artıyordu. Yaşlı kadın yüreği ağzında “Oğlum az yavaş!” Delikanlı hazır cevap “Ne yani istemeye geciktiler mi dedirtelim.” Hemen yanında genç kız sepetteki çikolata kutusundan küçük parçaları aşırıyordu. Ağzı dolu “Abim haklı valla anne. Milletin ağzına laf mı verelim.” Delikanlı kardeşinin çikolatalı dudaklarını fark edince “Maşallah… Senin ağız da boş kalmıyor.” Kız lafı hemen değiştirir. “Abi, emin misin?” Sessizlik… Kırmızı ışık… Araba durdu. Yaşlı adam öne doğru eğildi. “Kızım, evlilik…” derken, kadın sanki dünyası başına yıkılmış “Eyvah, eyvah… Çaydanlığın altını kapattım mı?”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.