- 859 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
Soykırım mı..?
Bu gün 24 Nisan..
Osmanlı Devleti 1. Dünya Savaşı’na girince İngiliz ve Rusların kışkırtması ile Anadolu’daki Ermeniler silahlı örgütler kurarak ayaklanıyor ve her tarafta katliamlar yapmaya başlıyorlar. Bununla ilgili olarak devlet çeşitli önlemler almaya başlıyor. İlk olarak 24 Nisan 1915 tarihinde Ermeni eşkıyalarının ileri gelenlerinden 250 kişiyi tutukluyor. İşte bu tarih şu anda tüm dünyada “Soykırım Günü” olarak anılmaktadır.
27 Mayıs’ta da Tehcir (Yer Değiştirme) kanununu çıkararak İstanbul hariç Anadolu’daki Ermenileri zorunlu göçe tabi tutuyor. Bunlar kafileler halinde götürülüp Suriye ve Irak’ın çeşitli yerlerine yerleştiriliyor. Bu kafilelere çoğunluğu Ermeni çeteler tarafından olmak üzere saldırılar oluyor. Bu saldırılar sonucu ve hastalıklardan falan ölenler oluyor. Aslında Tehcir ile daha çok sayıda insanın ölmesinin önüne geçilmiştir.
ABD resmi kaynaklarına göre tehcir rakamı 486 bin kişiydi. Osmanlı kayıtlarına göre ise tehcir edilenler 428 bin 758 kişidir… Yani Ermenilerin iddia ettikleri gibi 1,5 milyon kişinin ölme ihtimali yoktur. Osmanlı arşivlerinde 428.758 kişi isim isim sayılmaktadır. Kaldı ki bunların büyük çoğunluğu ölmemiştir. Tehcir sırasında çeşitli sebeplerle ölenlerin sayısı 50-60 bin civarındadır.
Maalesef Ermeniler müthiş propaganda yöntemleriyle batılı devletleri soykırım yapıldığına inandırmaktadırlar. Oysa asıl soykırımı Ermeniler Türklere yapmıştır. Erzincan’a kadar gelen Rusların göz yummaları sonucu pek çok katliam yapmışlar, Türkleri toplu olarak katletmişlerdir.
En son 26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan’da Hocalı Katliamı’nı yaptılar. Azerbaycan’ın beşte birini işgal ettiler. Bu aşamada yaptıkları vahşetler dehşet vericidir.
Ermeni Doktor Zori Balayan “Canlı insanın derisini yüzünce ölmeden ne kadar dayanabiliyor diye deney yapmak amacıyla canlı canlı 13 yaşındaki Türk kızının derisini yüzdük. 7 saat sonra öldü” diyor. Deney yapmak amacıyla !!! Bakar mısınız deneye, bakar mısınız bilimsel çalışmaya !!! ??? (VAHŞETİN BAĞLANTI ADRESİ: www.youtube.com/watch?v=WOu1IPfj8y0 LÜTFEN İZLEYİN)
O medeni bildiğimiz batılı devletlerden hiç kimse çıkıp da “Ulan bu nasıl deney, böyle deney olur mu..?” demiyor..
Çünkü onlar medeni, bizler ise barbarız..
OLMAZ DA... BİZDEN BİRİ YAPSAYDI ÖYLE BİR DENEYİ...!!! TÜM DÜNYA AYAĞA KALKMAZ MIYDI..??
Suat Zobu
.
YORUMLAR
Bu ermeni tohumlarının Türkleri fırınlarda yaktıklarını samanlıklara camilere doldurup ateşe verdiklerini bu yaratıklar biliyor mu?
Hata Türklerdeki bunların derisini yüzmüyorlar
Ne işleri varmış bu topraklarda ki biz onları katletmişiz Onlar aynaya baksınlar.
Ha kendi adıma diyorum bir ermeni piçide ben bulsam derisini yüzerim o kadar!
Adamlar hem suçlu hem güçlü Onlar medeni biz neyiz ki?
Bir ermeni düşmanıyım var mı itirazı olan
Bunlar katliam görmemişler sanırım terbiyesizler.
Bizi yönetenler çok güçlü arşivlerimiz var belgeye dayalı diyorlar.
Haklılar tabii var!
Belgelerin var olması bize isnat edilen bu suçlamayı haksız çıkarmıyor ki.
Çünkü onların bütün dünya ülkelerinde çok güçlü lobileri var.
Dünyayı yönetenlerde çok iyi bilir haklı ya da haksız olmak bu lobilerden geçer.
Ülke olarak biz ne yapıyoruz. Arşivlerimizi açtık diyoruz. Evet sadece biz diyoruz ve biz biliyoruz. Saygılarımla güzeldi yazınız.
Suat Zobu
Kapalı kapılar ardındaki arşivlerin kimseye faydası yok.
Bunu devlet yapmalı, araştırmayı, yazmayı devlet teşvik etmeli.
Uluslararası lobi bilmem ne faaliyetleri için devlette bu işi çok iyi bilen birimler olmalı..
İlginiz için çok teşekkür ederim.
Selamlar..
Merhabalar Suat Bey.
Öncelikle yazınızı yürekten kutluyorum.
Benim dedem Kurtuluş savaşına katılmıştır. 13 tane bıçak yarası varmış annem anlatır. O kadar aç ve sefil bir zamanlar geçirmiş ki ne bulsa yerdi der anneciğim. Bir gün karga vurmuş getirmiş eve pişirin diye. Anneannem bu yenmez desede dedem yenir aç kalda bak demiş. At pisliğindeki buğdayları toplar yerlermiş.
Şimdi.Dedemin anlattığı bir şeyi burada paylaşmak istiyorum. Kurtuluş savaşı bitmiş dedemler şehir şehir dolaşıp sağ kalanlara yardım etmeye çalışıyorlar. Şehirler düşmanlar tarafından boşaltılıyor herkes kaçma derdinde. Dedem demiş ki ruslar italyanlar fransızlar çekilirken sadece eşyalarını alırlardı. Ama bir şehir de ya da köy de kara bir duman varsa zaten önceden bilirdik oradan ermeni köpeklerinin çekildiğini demiş. Çünkü onlar çoluk çocuk demeden camiye doldurur ve ateşe verirlerdi.Çığlıklar uzaktan duyulurdu.
Bunların yaptığı katliam olmuyor da bizim yaptığımız mı katliam oluyor.
Bütün suç başta bizi yönetenlerin. Madem onlar tüm dünyaya ağlıyor propaganda yapıyorlar bizimkiler ayakta mı uyuyor. Tüm belgeler arşivde diyeceklerine çıkar ortaya bir bir medyada yayınla. Bırakın Dünyayı bizim içimizde bile buna inanan nobel ödülü almış şerefsizler de var hani.
Bizimkiler de çalışsın diyorum.Yoksa bazı şeyler için çok geç kalacağız.
Suat Zobu
Benim Dedem rahmetli de Kars taraflarında savaşmış. Ordu dağılmış. 3 ayda yürüyerek gelmiş (Çorum). O Ermeni mezalimi ile ilgili neler anlatırdı neler. Keşke hepimiz o dedelerimizin anlattıklarını da yazsak. Unutulup gitmese ne iyi olur.
Arşiv arşiv diyoruz da kapalı kapılar ardındaki arşivlerin kimseye faydası yok.
Osmanlı, Rus, İngiliz arşivleri didik didik araştırılmalı.
Bunu devlet yapmalı, araştırmayı, yazmayı devlet teşvik etmeli.
Uluslararası lobi bilmem ne faaliyetleri için devlette bu işi çok iyi bilen birimler olmalı..
İlginiz için çok teşekkür ederim.
Selamlar..
Kıymetli hocam merhaba
Maalesef bizdeki aydın katman içerisinde de bu palavrayı pompalayanlar var ki, gâvur ne yapmaz
Tutturmuşuz 1915
Halbuki, evveliyatı nedir bunun?
Taşnak ve Hınçak komitelerinin faaliyetleri, ki bunlar ASALA'nın ceddidir
2'inci Abdülhamit'e 1905'de suikast girişimi var
1877/78 Osmanlı/Rus harbi zamanları, Doğu'da Ermenilerin mezalimi, vs.
Fakat anlatmadık mı, anlatamadık mı haksız duruma düşmekteyiz dünya kamuoyu önünde
Ve başta da söylediğim gibi içimizde ki gaflet, dalalet, hıyanet erbabı da cabası
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket sayın hocam
Saygı ve selamlarımla...
Suat Zobu
Bu işin öncesini sonrasını iyi araştırıp bu konuda kitaplar, yayınlar hazırlamalı, derdimizi anlatmak için uluslararası etkinlikler düzenlemeliyiz.
İçimizdeki hainlere de yasalar dur bakalım demeli.
Azerbaycan’da yapılan işgal ve katliamlar için, 1915 ve öncesi yapılan Ermeni eşkıyalarının yaptıkları kıyımlar için hiç sesimiz çıkmıyor. Hepimiz Ermeni’yiz diyebiliyorlar ama biz “hepimiz Türk’üz Azeriyiz” desek suçlu ve ırkçı oluyoruz.
Duyarlılığınız için teşekkürler.
Selamlar..
Yine bir 24 Nisan geldi geçti ve biz Sam Amca'nın ağzına baktık yine soykırım mı dedi yoksa büyük felaket mi dedi... Sami Hoca'nın yaptığı yorumu da okudum ve gerçekten üzüldüm, biz bu olayı önemsememiş ve anlatamamışız dünyaya, netice buna varıyor. Oysaki arşivlerimizi açıp buyurun hangi devletten olursa olsun araştırmacılar gelsin araştırsın diyende bizleriz... Büyük devlet olamazsanız böyle küçük sorunlarda dağ gibi olur. Kızılderililer katliam yapan Amerika, Cezayir de ve Libya'da katliam yapan Fransa, daha başka bir sürü katliama ön ayak olan İngiltere, Hollanda gibi devletlere neden böyle dayatmalar olmuyor, olamıyor... Dolayısıyla biraz atak olmak lazım diye düşünüyorum... Rakam çok acı 20.000 kitaba karşı 126 yayın... Onlarda bilmiyorlar mı bu olayı sürekli gündemde tutmak ile Türkiye'den toprak kopartılamayacağını ancak mesele bu değil, mesele dünyada Türkiye'ye prestij kaybettirmek... Ermeni Lobisi Amerika'da ki en güçlü lobilerden birisidir, biz de kendi vatandaşlarımızı harekete geçirerek fikir ise fikir, her türlü yasal yollardan mücadelemizi sürdürmeliyiz... Manidar bir yazıydı kutlarım...
Suat Zobu
Sami Hocaya yazdığım cevabın aynısını size de yazıyorum. Hocam, öncelikle ilginiz için teşekkür ederim.
Açıkçası 126'ya 20.000 rakamını görünce insan kaba bir tabirle "Ohaa" demeden duramıyor.
Şimdi eğri oturup doğru konuşmak lazım. Tarihsel süreçte bu hepimizden kaynaklanıyor. Bizde maalesef nemelazımcılık var, bir şey olmazcılık var, bana dokunmayan yılan olayı var, var da var.
126’ya karşılık 20.000. Bizler şu anda çok mu duyarlıyız peki..?! Halep oradaysa arşın burada. Şu Edebiyat Defteri Sitesinde şiir kısmı hızlı akıyor ama yazı kısmı yavaş gidiyor. Dünkü yazılar duruyor, hatta önceki günkü yazılar bile var. Lütfen açın bakın bu Ermeni Soykırım yalanı ile ilgili kaç tane yazı var? İki satır yazı yazmak çok mu zor Allah aşkına..? Şundan eminim ki 2,5 milyonluk Ermenistan’ın buna benzer bir Edebiyat sitesi varsa orada konuyla ilgili yüzlerce yazı vardır.
Hocam bu konu sadece soykırımı tanıyıp tanımama olayı değil. İşin içinde hınzırlıklar var. Bize de bir kabul ettirebilseler ülkenin onursuzlaştırılmasına ilave olarak toprak talebi, geriye dönük tazminat talebi gelecek. Bununla ilgili olarak uluslararası mahkemelere davalar yağmur gibi yağacak. O mahkemelerden hiçbirinin Türkiye lehine karar verebileceğini hiç düşünemiyorum. “Canım kabul edin gitsin, bir de özür dilersiniz olur biter” demek kadar kolay değil yani. Amerikalı Tarih Prof. Justin McCarthy de: “Ermeni soykırımı yoktur” demekte ve sakın ola ki kabul etmeyin, asıl soykırımı Ermeniler Türklere yapmıştır demektedir. Ayrıca en çarpıcı sözü bence şudur: “1.500.000 Ermeni’nin ölebilmesi için o tarihteki tüm Ermenilerin en az 3 (ÜÇ) defa tekrar tekrar ölmüş olması gerekir” demektedir.
20.000 kitaba karşılık bizde neden126..? Bunu sebebi ne oluşa olsun devlet bu işe el atmalı birkaç yılda birkaç bin kitap yayınlatmalıdır. Bildiğim kadarıyla -Babasının siyasi görüşlerine asla katılmadığım- akademisyen Mehmet Perinçek Rus arşivlerine girerek konuyla ilgili araştırmalar yapmaktadır. Bence bu devlet eliyle desteklenerek Osmanlı, Rus, İngiliz arşivleri didik didik aranarak gerçekler ortaya çıkarılmalı ve yerli-yabancı bilim adamları da işin içine dâhil edilerek tüm dünya ile paylaşılmalıdır.
Kısaca her konuda çok çalışmak lazım.
Selam ve saygılarımla..
Merhabalar Suat Bey
Yazınızda benim için en çarpıcı cümle şuydu: ''Maalesef Ermeniler müthiş propaganda yöntemleriyle batılı devletleri soykırım yapıldığına inandırmaktadırlar''
Evet olayın özü budur.
1990 Senesinde yani öğretmenlik hayatımın 12. senesinde Antalya- Aksu'da Hizmet İçi Eğitim Programına alındık. Çeşitli Profesörler gelip ders veriyorlar bize. Bu Profesörlerden biri de Hamza Eroğlu ( Bu ismi bilirsiniz sanırım )
Bir gün sordu bize '' Ermeni Meselesi ile ilgili Türkler kaç kitap yazmıştır bu güne kadar bilen var mı?'' Hepimiz tarih Öğretmeniydik ama sorunun cevabını bilenimiz yoktu. Hoca açıkladı: Sadece 126.
Sonra devam etti: '' Peki Ermeniler kaç kitap yazmış, bilen var mı?'' Onu da bilmiyorduk, hocamız açıkladı: 20.000
126 ya karşı 20.000
126 neredeyse kimsenin bilmediği ve okumadığı kitaba karşılık 20000 neredeyse Tüm Ermenilerin ve hatta Avrupa'nın, ABD nin okuduğu kitap...
Yani sadece '' Biz soykırım yapmadık. '' demek yetmiyor. Daha alacağımız çok çok mesafeler var.
Selam ve saygılar.
Suat Zobu
Açıkçası 126'ya 20.000 rakamını görünce insan kaba bir tabirle "Ohaa" demeden duramıyor.
Şimdi eğri oturup doğru konuşmak lazım. Tarihsel süreçte bu hepimizden kaynaklanıyor. Bizde maalesef nemelazımcılık var, bir şey olmazcılık var, bana dokunmayan yılan olayı var, var da var.
126’ya karşılık 20.000. Bizler şu anda çok mu duyarlıyız peki..?! Halep oradaysa arşın burada. Şu Edebiyat Defteri Sitesinde şiir kısmı hızlı akıyor ama yazı kısmı yavaş gidiyor. Dünkü yazılar duruyor, hatta önceki günkü yazılar bile var. Lütfen açın bakın bu Ermeni Soykırım yalanı ile ilgili kaç tane yazı var? İki satır yazı yazmak çok mu zor Allah aşkına..? Şundan eminim ki 2,5 milyonluk Ermenistan’ın buna benzer bir Edebiyat sitesi varsa orada konuyla ilgili yüzlerce yazı vardır.
Hocam bu konu sadece soykırımı tanıyıp tanımama olayı değil. İşin içinde hınzırlıklar var. Bize de bir kabul ettirebilseler ülkenin onursuzlaştırılmasına ilave olarak toprak talebi, geriye dönük tazminat talebi gelecek. Bununla ilgili olarak uluslararası mahkemelere davalar yağmur gibi yağacak. O mahkemelerden hiçbirinin Türkiye lehine karar verebileceğini hiç düşünemiyorum. “Canım kabul edin gitsin, bir de özür dilersiniz olur biter” demek kadar kolay değil yani. Amerikalı Tarih Prof. Justin McCarthy de: “Ermeni soykırımı yoktur” demekte ve sakın ola ki kabul etmeyin, asıl soykırımı Ermeniler Türklere yapmıştır demektedir. Ayrıca en çarpıcı sözü bence şudur: “1.500.000 Ermeni’nin ölebilmesi için o tarihteki tüm Ermenilerin en az 3 (ÜÇ) defa tekrar tekrar ölmüş olması gerekir” demektedir.
20.000 kitaba karşılık bizde neden126..? Bunu sebebi ne oluşa olsun devlet bu işe el atmalı birkaç yılda birkaç bin kitap yayınlatmalıdır. Bildiğim kadarıyla -Babasının siyasi görüşlerine asla katılmadığım- akademisyen Mehmet Perinçek Rus arşivlerine girerek konuyla ilgili araştırmalar yapmaktadır. Bence bu devlet eliyle desteklenerek Osmanlı, Rus, İngiliz arşivleri didik didik aranarak gerçekler ortaya çıkarılmalı ve yerli-yabancı bilim adamları da işin içine dâhil edilerek tüm dünya ile paylaşılmalıdır.
Kısaca her konuda çok çalışmak lazım.
Selam ve saygılarımla..
sami biberoğulları
''Dünkü yazılar duruyor, hatta önceki günkü yazılar bile var. Lütfen açın bakın bu Ermeni Soykırım yalanı ile ilgili kaç tane yazı var? İki satır yazı yazmak çok mu zor Allah aşkına..?'' Demişsiniz. Çok da haklısınız.
Mesela ben daha bir iki gün önce yazmışım konuyla ilgili bir yazı. Lakin gelin görün ki okunma oranı yerlerde sürünüyor, yorumda ise bir patlama var(!) Sekiz arkadaş yorum yapmış..( Sitemizde artık sekiz yorum neredeyse rekor oldu. Öyle işte...)
İlgili yazı bu: https://www.edebiyatdefteri.com/182425-haklisin-fransa-nin-tunuslu-kizi-tarihi-kendi-istediginiz-gibi-yazamaz/
Bu arada Ermeni Meselesi ve soykırım denen bir şeyin olmadığı konusundaki canla başla gayretleri dolayısıyla Doğu Perinçek ve oğlu Mehmet Perinçek'e ( ben de siyasi duruşlarını asla tasvip etmesem de ) teşekkür borçluyuz millet olarak. Onlar da olmasa sesimizi duyuramayacağız neredeyse.
Hocam Yusuf Halaçoğlu da bir şeyler yapmaya çalıştı zamanında ama dediğim gibi daha çok mesafe kat etmeliyiz. Bu yarışa en başından Boğazlıyan kaymakamı Kemal Bey'i idam etmek suretiyle 1-0 yenik başlamışız zaten.
Tekrar selam ve saygılar.
Doğru söze ne denir a benim canım Dostum.
Her şeyi bilen değil doğruyu bilen bilgilidir.
Selamlarımla öpüyorum gözlerinden..
Suat Zobu
O güler yüzün solmasın inşallah. İyi ki varsın..
Selamlar Can Dost..
İyi akşamlar Suat bey, saygıdeğer kalem dost, en çok başımızı ağrıtan bir konuya dokunmuşsunuz.
Kutlarım.
Bizler, "Yurtta sulh, cihanda sulh." ilkesini önce yurdumuzda içselleeştirebilir ve tam bağımsızlık yolunda adım ataabilirsek ki, dış satım, dış alımı geçebilmeli. Zenginlik kaynaklarımızı kendimiz işleyebilmek, kısaca üreten, hakça paylaşan bir ülke olabilme yoluna girersek. yani klasik olacak ama söyleyeyim sözde değil özde güçlü olursak o zaman Ermeni katliyamından değil Başkan Savaşları içinde yaşanan Türk katliyamından bahseder dostlarımız(!) Elbette ulus olarak yaşadığımız acılara bir örnek benim yazdığım.
Emeğe ve sanata saygımla esen kalın.
Suat Zobu
Başkan ne derse desin biz de YAPMADIK ARKADAŞ diyelim. Yazalım, çizelim, bağıralım, duyuralım yada duyuramayalım olsun. En azından teşebbüs edelim.
Adamlar yalanlarıyla tüm dünyayı kandırıyor. Bizler..?
Selam ve saygılar Hocam..