- 767 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
24 Nisan Yaklaşırken Tehcir ve Ermeni Soykırım İddiaları
.
28 Temmuz 1914 tarihinde başlayan 1. Dünya Savaşı’na Osmanlı Devleti de 29 Ekim 1914 tarihinde Almanya’nın yanında katıldı.
Osmanlı askerleri Yemen’den Galiçya’ya geniş bir alanda savaşmak zorunda kaldı. Bazıları da bunu fırsata çevirmeye kalkıştı. İngiltere ve Rusya, Osmanlı Devleti’ni bölebilmek için Ermeni ayrılıkçılara silah ve para verince Ermeni çeteleri isyan etti. İngilizler tarafından kışkırtılan, örgütlenip silahlandırılan Ermeni çeteleri Anadolu’nun çeşitli yerlerinde katliamlar yapmaya başladı.
Plan basitti; Anadolu’da çıkarılacak isyan sayesinde ordu iki ateş arasında kalacak, böylece Azerbaycan’dan Doğu Anadolu’ya uzanan geniş bir coğrafyada kurulacak olan Büyük Ermenistan Devleti’nin önü açılacaktı.
Türk askeri cephede düşmanla vuruşurken, Amerikan misyoner okullarında teşkilatlanan Ermeni çeteler cephe gerisinde bulunan köyleri yağmalamaya, kadınlara tecavüz etmeye ve yaşlıları katletmeye başladı.
Taşnak ve Hınçak terör örgütleri bu projenin organizatörlüğünü üstlenmişti.
Bu arada umulmadık bir şey oldu. Osmanlı Devleti katliama ani bir refleksle müdahale etti. 24 Nisan 1915’te Taşnak ve Hınçak terör örgütlerinin yönetici kadroları tutuklandı ve hapsedildi. 250 kişi.
Devletin 24 Nisan’da Ermeni terörüne indirdiği balyoz, şu anda tüm dünyada “sözde soykırımı anma günü” olarak kutlanıldığı düşünülürse sanırım mesele anlaşılır..
Ermeni terör örgütlerinin 250 yöneticisi tutuklandıktan sonra sıra Ermeni katliamcılara gelmişti. Tedbir olarak Mayıs 1915’te Ermeni nüfus zorunlu göçe tabi tutuldu, TEHCİR. Haziran ayı itibariyle zorunlu göçler başlatıldı.
Ermeni terörünün başlattığı katliamlara Anadolu halkı tepki gösteriyordu. Şayet göç olmasaydı, çok daha kanlı olaylar patlak verilebilirdi.
TEHCİR
Göç ettirilen Ermeni kafilelere bizzat Ermeni çeteler tarafından vahim saldırılar oldu. Göç edenlerden öldürülenler oldu.
Ermeni Nüfus ne kadardı?
Birinci Dünya Savaşı öncesi Osmanlı topraklarında yaşayan Ermeni nüfusu…
- Ermeni Patrikhanesi‘ne göre, 2.5 milyon idi. (2.500.000)
- Lozan Konferansı’ndaki Ermeni heyetine göre, 2.2 milyon idi. (2.200.00)
- Fransız “Sarı Kitabı”na göre, 1.5 milyon idi. (1.500.000)
- İngiliz Yıllığı’na göre, 1 milyon 56 bin idi. (1.056.000)
- Osmanlı resmi belgelerine göre ise (1893 nüfus sayımına göre), 1 milyon bin 465 idi. (1.001.465)
1906 nüfus sayımına göre, 1 milyon 120 bin 748 idi.
1914 nüfus sayımına göre, 1 milyon 122 bin 850 idi.
Peki…
27 Mayıs 1915’te kabul edilen ve 1 Haziran 1915 tarihi itibariyle yürürlüğe giren “Tehcir Kanunu” ile sevk edilen Ermeni nüfusu ne kadardı?
İngiliz Savaş Propaganda Bürosu (Wellington House) çalışanı Arnold Toynbee editörlüğündeki “Mavi Kitap”a göre, 1 milyon ile 1 milyon 200 bin Ermeni arasındaydı! Bunlardan 600 bini hayatını kaybetmişti!
ABD resmi kaynaklarına göre tehcir rakamı 486 bin kişiydi.
Osmanlı kayıtlarına göre ise tehcir edilenler 428 bin 758 kişi…
***
Soner Yalçın’a kulak verelim şimdi:
ERMENİ HEMŞEHRİM
“Öyle abartıyorlar ki…
Sanırsınız Anadolu vilayetlerindeki tüm Ermeniler tehcire tabi tutuldu!
Oysa…
Adana‘da 14 bin Ermeni tehcire gönderilirken 16 bin Ermeni yerinde kaldı.
Harput‘ta 51 bin Ermeni tehcire gönderilirken 4 bin Ermeni yerinde kaldı.
Sivas’ta 136 bin 84 Ermeni tehcire gönderilirken 6 bin 55 Ermeni yerinde kaldı.
Afyon‘da 5 bin 769 Ermeni tehcire gönderilirken 2 bin 222 Ermeni yerinde kaldı.
Maraş‘ta hiç tehcir olmadı, 8 bin 845 Ermeni yerinde kaldı.
Benim memleketim Çorum‘da ise bin 231 Ermeni nüfusun hepsi tehcir edildi. (Hemşehrim Vahram Dadrian, tehcirde 15 yaşındaydı; kapağına ailesinin fotoğrafını koyduğu, tehcir günlüğü “To the Desert“ kitabı 1945’de ABD’de basıldı. Maddi hataların bulunduğu kitap Ermeni Diasporası’nın başucu eseri oldu!)
Katolik ve Protestan Ermeniler arasında tehcir edilen hemen hemen hiç yoktu.
Bu arada… Diaspora tehcir için “deportaion” yani “yurt dışına çıkarma” diyor ki, Suriye o tarihte Osmanlı toprağı idi!
Peki… Tehcir sırasında ne kadar Ermeni vatandaşımız can verdi?
Sorunun yanıtı için tehcire gönderilenler ile iskan bölgelerine ulaşan nüfus arasında farkı bilmeniz yeterlidir:
Tehcir edilenlerden 56 bin 610 Ermeni iskan bölgesine ulaşamadı.
Bunlardan…
500 Ermeni, Erzurum-Erzincan yolunda;
2 bin Ermeni, Mardin yolunda;
5 binden fazla Ermeni, Dersim bölgesinde öldürüldü.
Katledilenlerin toplam sayısı 9-10 bin idi.
Tifo, dizanteri gibi hastalıklardan 25 bin ile 30 bin arasında Ermeni öldü.
Diğerleri kayıptı; yurt dışına kaçtıkları tahmin ediliyor.
Yok, “1 milyon Ermeni öldürüldü”; yok “1.5 milyon Ermeni öldürüldü” deniliyor!
Batı kaynakları sadece anılara dayanıyor; Osmanlı ise isim isim tuttuğu kayıtlara…
Hemşehrim Vahram Dadrian‘ın bulunduğu Ermeni kafilesi; Çorum, Yozgat, Boğazlıyan, Kayseri, Niğde, Ulukışla, Tarsus, Adana, Hamidiye ve Hasanbeyli yoluyla Halep’e ulaştı. Dadrian ailesi, Hama, Humus, Şam yoluyla Arapların da yaşadığı Jeresh adlı Çerkez köyüne giderek üç yıl kaldı. Savaşın bitmesiyle Kudüs, Hayfa, Beyrut, İskenderun, Mersin, Larnaka, Antalya, Rodos, İzmir deniz yoluyla İstanbul‘a döndüler. Sonra ABD’ye gittiler.
Evet, 18 Aralık 1918’deki kararname ile Ermenilerin evlerine dönebileceği açıklandı. Kimi döndü, kimi Avrupa, Amerika, Asya ülkelerine gitti…”
***
Prof. Justine Mc Carthy: Asıl Soykırım Yapan Ermenilerdir..!
“-TÜRKLER DEĞİL, ERMENİLER SOYKIRIM YAPTI..”
Size..; “-Soykırımı kabul edin, bitsin bu iş.. Özür dileyin kapansın bu yara..” diyeceklerdir..
Böyle bir pazarlığa asla razı olmayın..
Çünkü; ATA’larınız isnat edilen soykırım suçunu işlememişlerdir.
SOYKIRIMI KABUL ETMEK ATALARINIZA IHANETTIR..
Bu sözler, ABD’li tarihçi Prof.Justin McCarthy’e ait..
Louisville Üniversitesi Tarih Profesörü Justin McCarthy, 1915 olaylarına dair Ermeni iddialarına ilişkin, ”-Elimizde binlerce ama binlerce belge var... Bu belgeler Türklerin değil, Ermenilerin soykırım yaptığını gösteriyor..” diyor..
Ünlü tarihçi, Ermenilerin sözde soykırım iddiaları için kendilerine kaynak seçtiği ünlü MAVİ KİTAP için, İngiliz hükümetince oluşturulan Savaş Propaganda Bürosu’nca yürütülen dezenformasyon faaliyetinin bir parçasıdır, diyor..
Amerikalı tarihçi Prof. Dr. Mc Carthy: "-Ermeniler, soykırım iddiasını kendilerini bir arada tutacak bir bağ olarak görüyorlar., ’Ne acılar çektik’ demek böyle bir bağ ve kendilerini bu acı üzerinden tanımlıyorlar.." diyor..
****
Ansiklopedik bilgi
Prof. Justin A. McCarthy ; (d. 19 Ekim 1945), Louisville Üniversitesi’nde ABD’li tarih profesörü
Uzmanlık alanları arasında Osmanlı İmparatorluğu, Balkanlar ve Orta Doğu tarihi bulunmaktadır.,,
McCarthy, felsefe okuyarak başladığı meslek hayatında zamanla tarihe yönelmiş, 1967-1969 yılları arasında Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi’nde de görev yapmıştır.
Uzmanlık alanları arasında Osmanlı İmparatorluğu, Balkanlar ve Orta Doğu tarihi bulunmaktadır.
Yazdığı kitaplarda, yüz binlerce Ermeni’nin ve en az bir o kadar Müslüman Türk’ün öldüğünü kabul etmekle beraber Ermeni soykırımı iddialarını reddeder…
Suat Zobu
.
YORUMLAR
Karşılıklı olarak arşivleri açma fikrine neden yanaşmıyorlar, gayet basit, bunu anlamak için müneccim olmaya gerek yok, haksız çıkacakları gün gibi aşikar, zararlı çıkarlar sonunda... Biz Ermenilere katliam yapsaydık yüz binlerce Ermeni İstanbul'da TC vatandaşı olarak kalır mıydı? Hakeza yine yüz binlerce Rum kalır mıydı? Bir de Ermenistana gidip baksınlar hiç bir tane Türk var mı? Ha eksik söyledim belki bir kaç tane FETÖ cü şerefsiz vardır koyunlarında... Büyük oyunlar var aslında başta İngilizler olmak üzere ancak bunu anlayacak kapasite yok ne onlarda ne de bizim içimizde ki azınlıkta ki hainlerde... Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün veciz cümlesi ile bitirelim ki her tarihi olayın üstüne şablon olarak koyup bu cümleyi öyle değerlendirebilirsiniz. ''Tarih yazmak tarih yapmak kadar mühimdir, yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır.'' Güzele bir yazıydı kutlarım...