Yerlere Saçılan Parçalarım
Yalnızlık insanın karamsarlığından , kötümserliğinden beslenme şeklidir bir yerde. İnsan hastalık sahibi olabilecek bazen yaşadıklarından dolayı.
Kimi insan yaşadığı kötü şeyleri unutuyor kimisi unutmuyor. Aslında ben unutmayanlardanım. İnsanoğlu tek parça kalmıyor yaşadığı ve yaş aldığı müddetçe. Geriye doğru bir bakınız hangimiz tek parça kalmışız. Kaldığımız yerden eksildiğimiz yerden, hastalığımızın derinliklerimize daha da inmesini izleyerek, daha da paramparça olarak ; yaşamak denen düzeneğin bir parçası olmaya devam ediyoruz. Geriye doğru gidebilmeyi isterdim hem de çok isterdim kim istemez ki ?
Paramparça insanların parçalarını toparlarken görmek , ya da kendimin parçalarını toparlamaya çalışırken kendime bakmak. İğrenç bir histi. Hissetmek sahiden de bedeninde büyüyen hastalığın iç sesini susturmasıdır. Büyüdükçe büyür hastalığın seni hapseder kendine . Ama ben teslim olmak istemiyorum. Her hastalık halimde tekrar ve tekrar kendimi geriye dönüp yerlerden parça parça toplamak istiyorum .
Yapabiliyor muyum? Hayır. Deniyor muyum ? Galiba. İnsan sahiden de parçalardan oluşmuş bir yumak . Ahh bilim diyor ki kalbimizden yayılan enerjimiz var hepimizi yansıtan ve hepimize has olan . Ama benim kalbim var mı ? Kalbinin varlığını unutmuş dünyaya ve kalbini unutturanlara küsmüş bir kadınım ben. Kalbimin varlığından beni yoksun bırakan bu kokuşmuş dünyaya ve benim kalbimi bana unutturmuş herşeye küsmüş bir kadınım . Bir daha da parça toplama çalışmaları yapmayacağım.
Ben kalp parcalarımı , hastalığımdan yerlere saçılan parcalarımı zaten küstüğüm kişilere ve dünyaya armağan ettim. Geri alamam artık. Parça parça kalmamışken bir dirhem benden ,kullansınlar efendim benim her zerremi yok etsinler beni benden.
Arzzuu
YORUMLAR
Geriye dönme şansı sadece bir defa olsaydı
Neleri değiştirmezdim ki Arzu.
Keşke ve belki' nin ortasında dururken
Belki lerimin hatrı daha ağır, daha beni ben yapıyor...
Yüreğini kavim tut Arzucum...
Her zaman sevgiyle.
Arzzuuu
"Aşk; topuklarından etine kadar
işlemiş bir nasır gibidir. Ya canın
acıya acıya adım atacaksın, ya da
canını acıta acıta söküp atacaksın.
İki yolda da tek bir gerçek olacak;
canın çok ama çok acıyacak..."
Hz. Mevlana
Acına geçmiş olsun,
Saygı duyuyorum düşündüklerine..
Bana düşen, beni sevmeyenleri de sevmek
ve onlar için dua etmek.
Çün kü ben, bütün insanları seviyorum.
Bana acı verenleri bile...