- 791 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
KİBRİTÇİ KIZ
Eski püskü incecik elbisesinin içindeki küçük kız soğuktan donuyordu. Rüzgar lapa lapa yağan karı gözlerinin içine savuruyor, küçük kızın kibritleri tutan elleri tir tir titriyordu.
Kentin en büyük otelinin önünde saatlerdir dikiliyor, içeri girip çıkan şık beylere, mücevherler içindeki kadınlara bir kutu kibrit satmaya çalışıyordu. Eve ekmek götürebilmesi için bu kibritleri satması lazımdı. Ne var ki, yeni yıl telaşı içindeki zenginlerin hiç biri küçük kızı fark etmiyordu bile
Sonra balo başladı. Otelin kapıları kapandı. Küçük kız ümitle beklemeyi sürdürüyordu. Çok üşümüştü. Belki biraz
ısınırım diye kibritlerden birini yaktı. Küçücük ellerinde hoş bir sıcaklık duydu.
Kibrit kısa sürede söndü. Küçük kız bir tane daha yaktı. Avuçlarında duyduğu bir anlık sıcaklıkta, kendini oteldeki yeni yıl balosuna gelmiş zengin kadınlardan biri gibi gördü.
Bu hayal hoşuna gitmişti. Hayalin sona ermemesi için kibritleri yakmayı sürdürdü.
Son kibriti de yakıp söndürdükten sonra, karlara uzanıp tatlı bir uykuya daldı. Rüyasında kendini baloda bir kuğu gibi dans ederken görüyordu.
Küçük kızın donmuş vücudu, sabah sokakları süpürençöpçüler tarafından bulundu. Küçük kızın dudaklarında mutlu bir gülümseme vardı.
Otelin kapısında pamuktan harflerle ’Yeni yılda mutluluklar’ diye yazıyordu...
YORUMLAR
Keşke yanan kibritler olsa!
Adaleti ve merhameti yaşatmayan İnsan gerçekte kendine zulüm eder.
Nice mahzun canlar geldi,geçti,gitti!
Kimi karda dondu kimi ateşte yandı
Kimi varlıkla kudurdu kimi yokluğa isyan etti,
Vel-hasıl devran her halu-karda dönüp durdu.
Dedim ya keşke yanan kibritler olsa İnsanlar olmasa!
Emeğinize sağlık.