- 410 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Liderlerden Farklı Söylemler
KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı ile Rum Toplumu Lideri Anastasiadis, bir kez daha bir araya gelerek Kıbrıs Konusunu görüştü.
50 yıldır süren bu görüşmeler hiç bir sonuç vermediği için artık insanları bıktırdı, usandırdı. Çünkü yapılan iş, sadece havanda su dövmek. Başka bir şey değil.
Türk kesiminin tüm iyi niyetlerine rağmen, Rum tarafı hala bildiğinden vazgeçmiyor, aynı şeyleri temcit pilavı gibi hep önümüze getiriyor. Çünkü anlaşmaya niyeti yok. Adım gibi eminim: “Alın tüm Kıbrıs sizin olsun, biz, bir köşecikte kendi halimizde yaşayalım” desek, yine kabul etmeyecekler.
Yapılan dünkü görüşmelerden sonra, bizim, sol dediğimiz kesim, her zamanki gibi, halka umut pompalamaya ve olumlu bir hava oluşturmaya çalıştı. Sanki Rumlar, önerilerimizi kabul etmiş de, şartlarımıza onay vermiş havası yaratıldı.
Ortaya konan birkaç değersiz diyebileceğimiz ve insani açıdan olması gereken bir iki maddeyi, olumlu gibi göstermeye çalıştılar. “Hava döndü” gibi bir hava estirmek; veya “Alınan kararları selamlıyoruz” gibi ifadelerle beyinleri bulandırmak neye yarar bilemiyorum.
Neticede ortada hala hiçbir şey yok. Rumlar yine aynı noktadalar ve anlaşma için bir milim dahi yürümemişlerdir.
Sayın Akıncı, “Olumlu bir görüşme oldu” derken, Anastasiadis, “Müzakereler için şartlar henüz oluşmadı” demiştir. Yani bırakın çözümü, anlaşmayı; çözümü görüşebilmek için bile şartların oluşmadığını söyledi.
Peki, bu halde bizimkiler nasıl oluyor da olumlu bir hava çizerek, güzel bir tablo göstermeye çalışıyorlar? Pes doğrusu…
Gelelim Sayın Akıncı’nın “Olumlu” dediği maddelere…
Sayın Akıncı, “Güven yaratıcı önlemler adı altında, elektrik şebekelerinin kalıcı olarak bağlantısının sağlanması ile cep telefonlarının her iki tarafta da kullanılabilir hale getirilmesi konusunda anlaşma sağlandığını” belirtti.
50 yıldır kangren haline gelmiş ve çözülemeyen Kıbrıs Sorunun, tek meselesi, elektrik ve telefon şebekesi mi idi? Elektrik ve telefon şebekesi halledilince Kıbrıs Sorunu çözülmüş mü oldu? Bırakın Allah’ınızı severseniz. Buna herkes güler.
Bitmedi, mayınlarla ilgili konuda da anlaşmaya varılmış. Her iki tarafta da dokuzar mayın tarlasının temizleneceği konusunda çalışma yapılacakmış. Bu da çok güzel. Ayakta alkışlıyoruz. Bu da demektir ki Kıbrıs sorunu gerçekten çözüldü.
Ya Allah’ınızı severseniz hangi mayın tarlasından söz ediyorsunuz? Sanki de sınırlarımız hep mayın dolu. Bu mayınlardan her gün, yüzlerce vatandaşımız ölüyor da mayın temizleme anlaşması mı yapıyoruz?
Sayın Akıncı, karşılıklı jestlerin de yapıldığını belirterek “1974 yılından sonra kuzeyde muhafaza altına alınan Rum ressamlara ait eserlerle ilgili Kültür Komitesi’nin önerisi çerçevesinde ve hükümetle de istişare edilerek kolektif bir karar ürettiklerini” söyleyerek, “ Bu resimleri sahiplerine iade edeceklerini” kaydetti. Buna karşılık, Rum tarafı da Kıbrıslı Türk sanatçılara ait kayıtları teslim edecekmiş.
Böylece tüm sorunlar halledilmiş oldu. Kıbrıs sorunu çözüldü. Artık rahatlıkla birlikte yaşayabiliriz. Rum dostlarımız, artık bizlere saldırmazlar. Elamcılar, arabalarımızın camlarını kırmaz. Tekerleri patlatmaz, kesmez. İnsanlarımızı darp etmez. Öldüresiye dövmezler… Ah ah! Gel de inan şimdi bunlara…
Peki, Rumlar bu kadar iyi niyetli idi de neden geçtiğimiz aylarda KKTC’de öldürülen bir öğretmenin Rum kesimine kaçan katilini teslim etmedi. Sadece birkaç gün hapiste tutarak ülkesine gönderdi. Şu anda ülkesinde serbestçe yaşıyor.
Peki, Rumlar, siyasi eşitliğimizi kabul ettiler mi? Kurulacak ortaklıkta Türk tarafının başkanlık yapmasını kabul ettiler mi? Türkiye’nin garantörlüğünü kabul ediyorlar mı? Türk askerinin geleceğimizin güvencesi olduğunu kabul ediyorlar mı? Türkiye’den gelen göçmenlerin kalmasını kabul ediyorlar mı? Bu insanların Rum tarafına serbest geçişlerine izin veriyorlar mı?
Geçtiğimiz yaz ayında Rum tarafında çıkan orman yangınında Türk tarafının insani yardımını kabul etmişler miydi? Bu tür insanlık durumunda dahi düşmanlığı ön plana çıkaran bir zihniyetle nasıl anlaşma olunur, varın onu sizler düşünün.
Bizim sol kesim, olumlu tablo çizerken Rum lideri ise son noktayı koyuverdi. Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, “Kıbrıs sorununda yeni bir özlü diyaloğun yeniden başlaması için gerekli ön şartların şimdilik var olmadığını” belirtti. Buyurun buradan yakın…
Bu da anlaşmanın olmadığını ortaya koyuyordu. Anastasiadis açıklamasında: “Yapılan görüşmede, Garantiler, müdahale hakkı ve Türk askerî varlığını da içeren Güvenlik konusunun göz ardı edilemeyeceğini söylediğini” belirtti.
Anastasiadis, “Kıbrıslı Türklerin olumlu oy hakkının her konuda değil; ama Kıbrıslı Türklerin haklarını zedeleyebilecek noktalarda kullanılması maksatlı desantralizasyonla ilgili fikirlerini anlattığını” söyledi.
Bakınız, zihniyet hala aynı. Yani Kıbrıslı Türkler oylarını tüm Kıbrıs için değil, sadece Kıbrıslı Türklerin hakları ile oy kullanabilecekler. Peki, bu nasıl bir ortaklık olacak? Tüm Kıbrıs için söz hakkımız olmayacak. Bu, o demektir.
Bizimkilerin de artık aklını başına alması lazım. Böyle bir zihniyetle, değil elli sene; elli bin sene de geçse anlaşma olmaz.
Biz, KKTC’ye sahip çıkalım. Başka yol yok çünkü.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.