- 678 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Sökükler yama tutmaz oldu
Bilgisayarımın karşısında arkadaşımla konuşurken
“Bir cümle söyle günün konusu olsun.Yazalım” teklifinde bulunduğumda
“Şimdi sökük dikiyorum adapte olamam” demesi beynimde bir ışık yaktı.
‘Tamam’ ben konuyu buldum. ‘Seni söküklerinle baş başa bırakıyorum’ diyerek yazımı yazmaya başladım.
Tamda Canım Türkiyemin güncel konusuydu ‘Sökük’
1923 te Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla güzel ülkeme şık bir kıyafet giydirilmişti. Bu yeniliği ve ışığı kıskanan bazı emperyal güçler içteki destekçilerini de yanlarına alarak gizli oyunlar peşine düştüler.
1938 den sonra başa geçen her yönetim yaptığı yanlış uygulamalarla yıldan yıla canım ülkemin dört bir yanında sökükler meydana getirdiler.
Bu sökükler alınan geçici ve yanlış kararlar ile rastgele atılan taraflı adımlar siyasi iktidarların elinde dikiş tutmayan sorunlara yol açtı.
Sökük’ler elbette iyiydi. Tamir gerektirirdi yenilik demekti. Ama söküklerin dikilmesinde iğne yerine çuvaldız kullanıldı!
Anlayamadıkları şuydu; Türkiye köklü bir tarihe sahip, toprakları verimli, yer altı yerüstü zengin kaynakları bol, bir çok kültürün uğrak yeri, bir çok kültürün doğuş merkezi idi. Dolayısıyla atılan adımlar tüm ülke insanı ve ülke bütünlüğünün faydasını içeren atılımlar olmalıydı.
Ülke kalkınması için alınan kararlar ve yapılan planlar çoklu kültür ve şanslı konumdaki coğrafi durum göz önüne alınarak yapılmalıydı.
Maalesef bu güne kadar ülke yönetimini üstlenen siyasi iktidarlar, kendi menfaatleri ve hitap ettikleri kesimin istekleri doğrultusunda yanlı kararlar ile içinden çıkılmaz bir boyuta geldi. Bu kararlar belirli bir kesimi mutlu ederken, diğer kesimin ızdırabı oldu.
Oysa bireysellikten uzak bütünsel faydacılık içeren, her kesime hitap eden, doğru kararlar alınsaydı, söküklerin yamaya ihtiyaç bırakmayan izleri olabilirdi.
Şimdiye kadar ülke yönetime gelen siyasi iktidarlar, belirli bir amaca ve kesime hizmet etmeleri emperyalizmin gizli oyunlarına da zemin hazırlamıştır. Siyasi iktidarların aldıkları yanlı ve yanlış kararlar bugün bu güzel ülkemizin sıkıntılarının büyümesine ve çözülemez hale gelmesine sebep olmuşlardır. Uygulanan geçici çözümler ve önlemler sorunlarımızı daha da karmaşık hale getirmiştir.
Üzülerek belirtmek isterimki; Günümüz Türkiyesi’nin içinde yaşadığı ekonomik kriz, Eğitim, Savunma, Fikir Özgürlüğü ve İnsan hakları ihlalleri yanında; Sağlıkta da bir çok sorunun daha da kangrenleşmesine yol açmış ve yamaları artık dikiş tutmaz hale getirmiştir.
Bugün bir çok alanda dengeler bozuldu. Ekonomi dibe vurdu.Enflasyon kanatlandı. Üretim nadasa bırakıldı. İnsan hakları hızla yok olmaya doğru gidiyor.
Şimdi söküklerimize tamir gerek; aynı kumaşta, aynı iğne ve iplikle kendi elimizle…