- 1007 Okunma
- 6 Yorum
- 2 Beğeni
0092 – KALDIĞI YERDEN – BADEM GÖZLER
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
KALDIĞI YERDEN
"Birisi bütün düşüncelerinin sahibi
Hatırası kara elleri beyaz
Unutmak istersin unutursun
Gel gör ki yalnızlığa dayanılmaz"
Gülten AKIN
BADEM GÖZLER
Günün birinde birisi çıkar karşına. Hiç hesapta olmayan biri… O güne kadar hiç görmediğin, tanımadığın, bilmediğin… Bir an gelir, o kadar değerlenir ki, öylesine yer eder ki düşüncelerinde… Sen bile anlayamazsın, nasıl da alıp gidiverdiğini seni senden. Kendine bile itiraf etmekten çekinirsin. İkilemde kalırsın epeyce. Sonra anlarsın ve ağlarsın hiçbir sebep yokken. Hem de hıçkıra hıçkıra… Öyle böyle değil, gözyaşlarına boğulurcasına…
Bugün dost olan yarın düşman, bugün düşman olan yarın dost oluverir. Hakkında hadis de ayet de vardır. Beraberlikler de sonsuza kadar değildir. Fikir uyuşmazlıkları, mekân değişiklikleri ve en acımasızı ecel… Ayrılıklar, ölümler…
Acı tatlı günlerdir yaşanan. Mutluluklardan bahsedilmez de çokça tatsızlıklar zikredilir, adettir. Kara anılar gelir akla, kötü sözler, haksızlıklar, zulümler… Yine de güzellikler vardır, iyi yönler… Mesela kazancına haram katmayan, ellerine kara bulaşmamış insanlar vardır ya da vursa da kırsa da hiç okşamamış değildir ya uzun parmaklı, beyaz elli yakınlar… Onlar genellikle eşler olurlar ve bir süre sonra istemli veya istemsiz ayrılır yollar. Kader, her birini bir yere yollar.
Hatıralar kalır geride, ak da olsa, kara da… Bir de dokunuşlar kalır, bir de bakışlar… Geçer yazlar kışlar… Unutmak istersin: “Nedir ki! Unuturum nasıl olsa!” dersin, o kadar güvenirsin kendine: “Unuttum işte!” dersin hatta zaman geldiğinde. Her şey iyidir güzeldir belki de ama yalnızlık vardır serde. Onunla baş edemezsin. Eş edemezsin başkasını, yar edemezsin kimseleri kendine. İhtiyar olursun, bahtiyar olmak için çıktığın yolun nihayetinde.
Sağında solunda birileri vardır, birileri birilerinin kolunda… Döner döner eski defterleri kurcalarsın. Açar açar bakarsın yıpranmış albümlerde solan resimlere ve efkârlanırsın. Acırsın geçen yıllara, umutlarına, düştüğün duruma… Geçmişe bakarsın, mazinle yaşarsın. Yolun başındayken geleceğe beklentilerle bakan gözlerin yolun sonunda döner döner ardına bakar hasretle.
Geride kalanlar vardır, uzaklarda. Belki de yanı başında ve çok sayıda ama fersah fersah uzaklarda… Bir iç çekişidir onlardan yadigâr, bir de hasret, ister istemez… Geceler öyle ya da böyle geçer de uzadıkça uzar, bir türlü bitip tükenmek bilmez gündüzler ve gündüzler içinde gözler önünden gitmeyen gözler…
Gözbebeğindir o senin. Gözün gibi korursun, gözünden kıskanırsın! Onun gözlerinden seyredersin dünyayı yıllarca. Sonra gözsüz kalırsın, karanlıklarda. Arar da bulamazsın bir can yoldaşı, bir ses, bir nefes… Kime dört elle sarılabilirsin artık, kime güvenirsin, kime gidersin, ne kadar, nereye kadar! Seni sarsa sarsa hatıralar sarar, hasret sarar, toprak sarana kadar.
Gözler birlikte yaratılırlar, birlikte açılırlar dünyaya, birlikte açılır kapanırlar ömür boyu, birlikte uyur uyanırlar, birlikte görürler her yeri, her şeyi ama birbirlerini asla göremezler, hasret giderler birbirlerine.
Aynı kişiye ait gözler olsan da biriyle, tıpatıp uysa da huyun suyun birbirine, uzun süre uyum içinde olsan da onunla, oyunun sonunda hiçbir zaman birbirini görememiş gözler gibi onu özler olursun yalnız kalınca. Değerler, kaybedince anlaşılır ya…
Kör ölür, badem gözlü olur ya mesela… Gittiği yere kadar gider de bazı beraberlikler, kaldığı yerden yalnızlıkla kol kola devam eder özlemler…
***
Onur BİLGE
ŞİİR FISILTILARI - 0092