Yazacak bir şey yok
Yazmak yada yazmamak, işte bütün mesele bu.
Bir de yazsam öldürürler, yazmasam öldüm..
Çok zamandır şiirler hariç yazdığım yok. İçimde nedense bir soğukluk, bir uzaklık oluştu yazmaya
karşı. Ben engellenmek istemem yazarken, yazdığım yazının silinmesini, görmezden gelinmesini
istemem. İyi yazmayabilirim ama birilerinin çıkıp da şurası eğri burası doğru demesini istemem..
Öyleyse otur yerinde hiç yazma diyeceksiniz.Aslında eleştiriye açığım fakat kırıcı olmamalı.
Yazmak hevesin kursağında kalmamalı. Benimki de biraz öyle oldu..
Söylemek istediklerim de aslında bunlar değildi. Klevyenin başına geçip yazmaya başlayınca ister
istemez yazdım yukardaki cümleleri.
" Sabah güçlükle kalktım yerimden. Sanıyorum doktora gitmediğim sürece de bir süre daha böyle
olacak. Uyanım karyoladan inmeye çalıştığımda bir şeyler yazmak aklımda yoktu."
Yazacak bir şey yok. Hava buz gibi. Dün yüzünü akşama dek gösteren güneşi bulutlar örtmüş.
Önce biraz su ısıtıp iki bardak ılık suyumu içtim, belki bir işe yarar diye. Bugün ev de sıcak değil.
Acaba doğalgazın ayarını yükseltsem mi? Sobalı günler geldi aklıma. Ne güzel olurdu şuracıkta bir
soba yansaydı. Tabii soba da kendiliğinden yanmıyor. Uyanır uyanmaz ilk işim sobanın kovasına
kömür doldurup getirmek olurdu. İyi ki alt katta oturuyordum. Kömür de girişte merdivenin
altındaydı..
Somyanın bir köşesine büzülüp oturmak daha mı ilham veriyordu ne. Pencereye sırtımı dönerek
kendi içime dönmek sonra da yaşadığımız hayata, hayallere, düşlere göz gezdirmek sanıyorum
daha kolay oluyordu. Şimdi kocaman bir pencere önünde yine sırtını oraya dönerek yazmak..ııh
eski odamın yerini tutmuyor. Her ne kadar kocaman bir kapalı futbol sahasıyla güzelim ışığımı,
manzaramı kapatsalar da.
Yazacak bir şey yok ki yazayım. Bir eleştiri yapsam ağzıma tıkarlar biliyorum. Suya sabuna hiç
dokunmadan nasıl yazılır? Pırasa sekiz liraymış pazarda. Hava çok soğuk diye iyi ki gitmemişim
almazdım valla. Faturaları ödemeye gittiğimde bir manava elmanın fiyatını sordum alayım
diye beş liraymış. Pahalıymış, beş liraya elma mı alınır dedim. Manav sustu. Her şey çok pahalı
dedim.
Yazdığım son bölümü kontrol ettim acaba zararlı bir şeyler yazdım mı diye.. zaten yazacak bir
şey de yok. Bugün CHP deki koroya gittim. Bu kadar başıboşluk da iyi değil. Her şarkı, türküyü
bizim beğenimize bırakıyorlar. Şu şarkı çok hafif kaçmış diyorum listeye almıyorlar. Seçtiğimiz
her şarkıyı nasıl söylediğimize bakıyor ona göre listeye yazıyoruz. Bir de kurtuluş savaşında ve
Birinci dünya savaşın erkek gibi savaşan kadınlarımızı canlandırdık her birimiz. Halide Edip’ten
Kara Fatma’ya Gördesli Makbule’ye ve benim okuyup canlandırmaya çalıştığım Tayyar Rahmiye
ye kadar. Evde sesli okuyamadım. Okuyamam. Bir tuhaf geliyor. Hep sessiz okuduğum için
olmalı. Kendi sesimi ilk kez duyuyordum sanki orada okurken. Beğendiler.Bende beğendim ses
ve okuyuşumu. Yanımdaki başka korodan da arkadaşım, şiir öykü yazar, okur dedi. O nedenle
güzel okuduğuma karar verdiler.
Yazacak bir şey yok.. desem yalan söylemiş olurum. Daha giriş bile yapamadım. Her şey de
yazılmıyor ki!
18. 01. 2019 / Nazik Gülünay
YORUMLAR
Yazmak bir terapidir. İlk olarak kendi için yazmalı insan. Diğerlerinin ne düşündüğünü umursayıp yazmaktan vazgeçmemeli ki güzel kaleminiz var. Sizde oldukça zarif bir yazarsınız yorumlarınızda öyle nasıl bu kalbi küstürürler anlamadım. Yola devam ;)
glenay
Kendimden başkası olamıyorum.
Yazmak konusunda çok haklısınız.
Yazmak gerçekten bir terapi.
Yazınca bir rahatlık hissediyorum.
Şiiri de eskisi kadar yazmıyorum.
Tabii kaybeden ben oluyorum.
Yazacağım.
Çok çok teşekkürler,
selâmlar..
kasım yağmuru
Merhaba Nazik hanımefendi, içtenliğime inanırsınız umarım. Çok hoş, duygularınızı ortaya koyarak katıksız tatlı bir yazı yazmışsınız. Kutlarım.
Sayfamı ziyaret ediyorsunuz. var olun. bana eleştiri yazabilirsiniz. mutlu olurum.
Yazmaya (düz yazı) devam edin olur mu.
Emeğe ve sanata saygımla esen kalın.
glenay
Aslında buraya yazmasam da
çok yazım var.
Son günlerde bir tembellik oldu belkide.
İçimden konuşmak yetiyordu. :)
Yazılarınızda eleştirecek yan görürsem, eleştiririm..
Selâm ve saygılarımla.
glenay
Doğrudan sayfama girip yazıyorum.
Doğal, içten, olduğum gibi.
Çok teşekkürler canım,
sevgilerimle..
Gün içinde zirveye çıkan hangi duygu ise ve baskın gelen düşünceler de bir bir eşlik ederken...
Çok net, sevgili arkadaşım: yüreğin atışıyla paralel her kaleme aldığımız ve iyi ki de.
Sevgimlesin.
glenay
Gün içinde kendi kendime içimden konuşurum.
Yalnız yaşamamın etkisiyle belki.
Oturup bunları yazayım derken,
başka işlere dalarım.
Senin güzelliğine tekrar teşekkürler.
Sevgiler canım..