- 925 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HAYVANLARIN GÖZYAŞLARI
Ülkemizdeki hayvan dövüşü (horoz, köpek)üzerinden bahis oynamak, yani kumar oynamak ve ayı oynatmak yasaklandı, deve ve de boğa dövüşü halen serbest olmasına rağmen.
Diğer yandan da islam dini coğrafyası içinde kalan ülkemizde, dini inancı gereği, ibadet adı altında çok tırnaklı ve dört ayaklı hayvanları keserek tanrısına hediye etmesi, bu konuda da bizim handikapımız olarak bir kenarda dururken;
Genellikle insana ve doğaya yapılan, çeşitli şekillerdeki saldırılara karşı, çoğu kez insani ve vicdani tepki veren ve de refleks geliştiren, demokratik bir toplum olmanın gerekliliği ile kamuoyu oluşturarak siyasi baskı için harekete geçen Avrupa halklarının bu davranışlarını memnuniyetle, hayranlıkla ve gıpta ile karşıyorken; yine uygar??? Avrupa halklarının bu konudaki çifte standardını, duyarsızlığını ve etkisizliğini de şaşkınlıkla izliyorum.
Çünkü, bir yandan tıptaki deneylerde kullanılan kobaylar için ortalığı ayağa kaldırırken, diğer yandan da halen sirk ve hayvan dövüşü gösterilerinin engellenmesi yönünde hiçbir yaptırım için harekete geçmemeleriyle.
Hiçbir hayvan, doğasında ve yaşam alanında, sirkteki ya da dövüş alanındaki gibi davranmıyor. Yani sözkonusu hayvanlar, bu davranışlarını gönüllü yapmıyor. Sakın bana, hiç kimse, "eğitim" ile demesin. Özellikle sirkteki hayvanların, doğal yaşamından koparılarak, karın tokluğuna, yani bir nevi köleliğe, "eğitim" adı altında rutin şekilde kaba dayak ve çeşitli şekillerde şiddet görmesi sonucu sirklere ve dövüş alanlarına giden "insan" ları güldüren, coşturan davranış ve hareketleri yapmak zorunda kaldıkları sabitken. Halböyle olunca, gezici sirklerin yanısıra, daha geniş kitlelere ulaşsın diye, bu hayvan zulmü, bir de tv. kanallarından yayınlanmaktadır.
Bu konudaki engelleme ve önleme görevi, uygar, demokrat, aydın, hayvanseverim, çevreciyim.... diyen her insanın boynunda bu görev asılı durmakta.
O nedenle, kişisel de olsa, tüm çevremdeki insanlardan isteğim odur ki hiçkimse, sirklere ve hayvan dövüşleri gösterilerine gitmesin. Çünkü, izleyicilerin verdiği her maddi desteklerle, biz evlerimizde psikolojimizin altında gizli ve baskılı vaziyette duran, eziklik ve eksikliğin, bizden zayıf olan bir hayvana hükmedilmesinin, dalga geçilmesinin, alaya alınmasının... verdiği tatmin duygularıyla "şarj" olurken; hemen arkada park halinde duran, "eğitim" adı altında sirkteki tır ve konteynerlerin içindeki hayvanlar, mutad şekilde ve acımasızca ya kaba dayak yiyorlar ya da çeşitli şekillerde şiddet görüyorlar.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.