- 811 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
silkin ve kalk ey müslüman...
Nefis ile mücadele anısıdır; kendini aç bıraktı,düşmanı belliydi! az ekmek katığı vardı,yattığı yatak tahtadan ve ıslaktı. Soğuk suyla yıkanır ve abdestini alırdı.Hiç boş konuşmazdı hatta konuşmazdı...
Devamlı okurdu karnını böyle doyurur yanında zikir içerdi! açtı! yüreğinde tokluğuyla açlığını bastırır; nemli gözleriyle susuzluğunu giderirdi!.Bestelerdi naçiz kıt beyniyle aklından geçenleri, takat da kalmamıştı yüzünde ki elmacık kemikleri dışarı pörtlemiş midesi de artık taş bağlayacak gibi olmuştu.Sırtında da bir sızı vardı ama acıları artık hissetmiyordu. Allah Allah zikriyle kalbinde ki ritimleri beyninde hissediyordu. Ruhunu derinliklerini görür,gıdasını midesine aktarırdı...Biçareydi artık; kemiklerinden ruhunun ayrılışını gördü irkildi. Fani dünyasında sonunun geldiğini düşündü! ama kalkma zamanıydı artık yol alma zamanı yakışmazdı müslümana sefillik .Rüyasından yükseldi zirveye çıktı... uyandı rüyası ona ders oldu. Kalktı gerçekleri görmek ve yüzleşmek için rabbinden yardım istedi. Haraket edebiliyor ve şuurunun farkına varıyordu.Sabah güneş doğmadan çıktı ve bıraktı tüm yükünü kaldığı yere... Rabbinin izniyle başladı işe ve çok şükür nasibinde helal yemek varmış!.Rabbim verdi ve hayır dağıtacak duruma geldi..Bundan sonra başka bir sınav bekliyor kendisini.. nasipse onuda ileride anlatırız selam ve dua ile....
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.