- 738 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
Engelsiz İbadethaneler Nerede?
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Geçtiğimiz haftalarda bir Cuma günü sosyal medya hesaplarımda, “Kırk yılın başında bir cuma namazına gidip şu bizleri görmezden ve duymazdan gelen siyasilerle idareciler için dua edeyim dedim maalesef hangi camiye gittiysem gerisin geriye kapıdan döndüm. Çünkü camilerin kapısında "Engelliler Giremez" yazısı asılıydı.” yazılı bir mesaj paylaştım.
Bu paylaşıma yapılan bazı yorumlar şunlardı.
“Bu yazı varsa ayrımcılık. Yapamazlar bir yanlışlık olmalı. Afiş de berbat olmuş. Böyle farkındalık mı olur?”, “Öyle bir yazı asmaya kimsenin hakkı yok. Çok merak ettim gerçekten var mıydı? Hiç mantıklı gelmedi. Hangi cami idi acaba?”, “Ya arkadaşlar bu öyle basit bir şey değil inanılır gibi değil haber gerçek mi araştırdık mı bunu?”, “Maalesef burada yani güzel ülkemizdeki engelli yurttaşlarımız dini vecibelerini bile camilerimizde yapamıyorlar diyanet işleri başkanlığına çağrımdır hani dinimizde eşitlik vardı. Vardır doğru o peygamberimiz Hz Muhammet (S.A.V.) efendimiz döneminde idi.”
İlk paylaşımdan bir gün sonra Cumartesi günü de, “Dün yaptığım paylaşımda cuma namazına gidip bizleri görmeyen ve duymayan idareciler için dua etmek istediğimi ancak camilere giremediğimi yazmıştım. Camiye giremeyince daha sonra cem evlerine gidip dua edeyim dedim. Ne yazık ki cemevine de giremedim. Cemevi kapısında da "Engelliler Giremez" yazısı asılıydı.” şeklinde bir mesaj daha paylaştım.
Bu paylaşıma da yapılan yorumlardan bazıları şu şekilde oldu.
“İbadethaneler engelli erişimine uygun değil bunlara camilerde, cemevleri ve kiliselerde dâhildir. Arkadaşımız erişime uygun olmayan ibadethanelerin olduğuna dikkat çekmek için mecazi paylaşmış işin gerçeği bu yani.”, “Bende bir engelli olarak bunun ezikliğini yaşıyorum. Bazen şehrin merkezine gitmek istiyorum. Kayseri’de de camiler bize uygun olmadığından namazımı kazaya bırakmamak için gitmiyorum. Ben artık kaderime isyan etmiyorum, beni yaradan Allah’ım bu yaşamı hakkımda hayırlı kılmıştır. Biz engellilere yaşama hakkı tanımayan sağlıklarına güvenen idarecileri Allah’a havale ediyorum.”, “O engellemeler onların ruhunda. Zihninden uygulamalarına da yansıyor. İlerde öyle tabelalar görmemiz yüksek ihtimal.”, “Hiçbir mekânda öyle bir yazı olduğunu düşünmek bile istemiyorum. Mecazi bir anlatımınız olduğunu sanıyorum... Yazması gerekmiyor ne yazık ki, sinemalar, tiyatrolar, avm’ler, okullar ve birçok ortak kullanım alanında engellilerin yalnız başlarına hareket özgürlüğüne yönelik yapılanma yok. Öyle bir yazı varsa adres fotoğraf paylaşmanız gerekir...”
Paylaştığım bu mesajlara verilecek yorumların ne şekilde olacağını tahmin ediyordum. Birçok kişi yazılarda vurgulamak istediğim noktayı anlamayarak olumsuz yazarken, yazdığım yazıda vermek istediğim mesaj ile farkındalık yaratmak istediğimi anlayanlarda olumlu yorumlar yazdı.
Pazartesi gününe kadar yapılan yorumları bekledikten sonra “Cami ve Cemevi Hakkındaki Paylaşımlarla İlgili Açıklama” başlıklı yeni bir mesaj hazırlayarak paylaşımları yapmadaki amacımın ne olduğunu açıkladım.
“Cuma namazına gidip bizleri görmeyen ve duymayan idareciler için dua etmek istediğimi ancak camilere giremediğimi ardından cemevlerine gittiğimi ve oraya da giremediğimi, bunun nedeninin ise kapılarında “Engelliler Giremez” yazısı asılı olduğunu paylaşmıştım.
Sosyal medyada arka arkaya paylaştığım bu yazılar nedeniyle birçok farklı tepkiler geleceğini biliyordum. Gelen tepkiler arasında yazdığım “Engelliler Giremez” kelimesi ile ironi yaptığımı ve insanların dikkatini nereye çekmek istediğimi anlayan insanlarda oldu.
Evet, bu paylaşımlarla insanların dikkatini engellilerin cami veya cemevi gibi hangi ibadethane olursa olsun hiç birisine de girerek her insan gibi ibadetini yapamadığına çekmek istemiştim.
Normalde ibadethanelere giremediğimizi söylediğimizde kimsenin dikkatini çok çekmediğini en ufak bir tepki dahi gösterilmediğini görüyordum. “Engelliler Giremez” yazısı asılıydı dediğimde ise bu yazının ayrımcılık ve ötekileştirici anlam taşıması nedeniyle tepkiler çığ gibi çoğalıyordu. Oysa tepki gösterenler şunu dikkatlerinden kaçırıyorlardı. Yazı asılı olmasa da sonuçta bizler bu ülkede lokantalara, pastanelere, mağazalara, okullara, kurumlara ve daha birçok yere erişim sorunu nedeniyle giremediğimiz gibi camilere ve cemevlerine de giremiyorduk. Giremediğimiz için de yine hizmet alamıyor ve karşılaştığımız erişim sorunu nedeniyle ayrımcılığa maruz kalıyorduk.
Sorun yazının asılı olup olmamasında değil sorun erişim sorunu nedeniyle ayrımcılığa maruz kalmamız ve ötekileştirilmemizdi. Olması ve yapılması gereken yazı asılıydı dediğimizde tepki gösterenlerin giremediğimizi söylediğimizde de tepki göstermeleri gerekmesiydi. Yanılıyor muyum?”
Sözün özü olarak, “Engelliler Giremez” kelimesiyle camiler ile cemevleri gibi ibadethanelerde yaşanan erişilebilirlik ve ulaşılabilirlik sorununa dikkat çekmeye çalıştım. Sonuçta Diyanet İşleri Başkanlığının sitesinde 2017 yılsonu itibariyle Türkiye genelinde toplam 88.021 tane cami olduğu belirtiliyor. Malatya’da ise 968 tane bulunuyor. Cemevleri ise 2002 yılında 106 iken bu sayı 15 yıl süre içerisinde 2017 yılında bine çıktığı belirtilmiş. Peki, bu kadar çok ibadethane varda engelliler bunlardan istifade edebiliyor mu dersiniz? Diyanet İşleri Başkanlığının 10 Mayıs 2016 tarihinde yapmış olduğu açıklamaya bakılırsa ibadethanelerin yüzde 20’si engellilere uygun hale getirilmiş. Açıklamada engelli erişimine uygun cami sayısı 20 bine ulaşırken, asansör ve abdest alma yeri ile standartlara uygun rampa bulunan cami sayı da 18 bin olarak kayıtlara geçtiği belirtiliyor. Aradan geçen iki yıl süre içerisinde bu sayının artmış olması gerekiyor. İyi de ibadethanelerimiz bu kadar erişilebilir hale getirilmişte neden bunları görmüyoruz. Buna göre Malatya’da yaklaşık 193 tane erişilebilir cami olması gerekmez mi? Bizler bunun daha yüzde birini dahi göremedik. Sahi sizler görebildiniz mi?
YORUMLAR
Engelsiz yaşam, Okumayı, düşünmeyi, tarafsız eleştirmeyi, başkalarına saygılı olmayı, öğrenip hayatımızda uygulamaya başladığınızda Olur İnşa Allah. Bizler Kopyacı millet olduğumuzdan. Her şeyi kopya çekerek, yani başkalarına bakarak yapıyoruz.. İbadetlerimiz bile öyle. manasını bilerek ibadet yapan kaç kişi, Kurban kesiyoruz. Sorun kaç kişi mananı bilir. Daha niçin yaşadığımızın farkın da olmayan milyonlar var. Herkesler bencil, gösteriş düşkünü olmuş, Moda, soyun diyor, soyunuyoruz, yazın bot giyilecek diyor, hemen.. Kanunlar bizin için uyanlar azınlık, yemek yaşamak için, bizde yemek için yaşamak, tüketmek tüketmek, Tükenince ne yapacağız düşünen yok. israf bol, paylaşmak
Engellerimiz düşüncelerimizde, ben veya bizimkiler iyi bilir başkaları bilmez, mümkün değil.. ..
Engellerden kurtulmak Emek ister, Emek çalışmak, sabır ister, bizde yok. Hazırcı olduk. Sabırsız olduk. Hemen zengin olmayım, Cennette yaşamalıyım.. Bencillik, İblisin işi, bunu yapanlar milyonlarca kişi.. Doğrulara köstek çok, yanlışlara yandaş yalaka çok,
Düşmeden, ezilmeden, öğrenmek istemiyoruz. düşünce ey vah. neye yarar..
İlin düşmeden, öğrenmek tedbir almak. Oda bize ters geliyor zor geliyor..
Düzelir miyiz? İstek, Azım, Cesaret, oku, düşün, Dua ve emeklerimizle bereketlenir düzeliriz inşa Allah.
Yazılarımıza ve ömrünüze bereket.