- 1035 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
NE FALLİNG STARS'I ? YEME BİZİ FERİDE.
Ah Feride ah. Keşke sana o kadar kötü beddua etmeseydim.
Bana ’’ Artık seni sevmiyorum. hayatımdan tamamen çık ’’ dediğinde sormuştum:’’ Hayatında başka biri mi var ?’’ Diye. Sen de bana ’’ O seni ilgilendirmez. Şimdi bavulunu topla ve doğru ananın evine git’’ demiştin.
Aslında o gün tersine giden bir şeyler vardı. Normal şartlarda erkekler kadınlara ’’ Al bohçanı koluna, doğru ananın evine’’ derlerdi ama bizde durum tersineydi. Neden böyle olmuştu diye soracak olursan ( Ki sormazsın. Zaten biliyorsun benim nasıl bir kıl ibik olduğumu ) anlatayım.
Ben çocukluğumda hep kız çocuklarla evcilik oynardım. Ondan diyorlar böylesine kıl ibik oluşum.
Neyse işte o gün bavulumu toplayıp evden çıktıktan sonra jeton düşmüştü. Benim annem hayatta değildi ki. Üstelik bir evi filan da yoktu. Eee ben nereye gidecektim? Ne halt etmeye ’’ Annenin evine git ’’ dediğin anda ’’Tamam giderim ’’ deyip evden fırlamıştım ki?
Abim ve kardeşlerim de vardı ama ben ne zaman ’’ Abi, kardeşlerim, bu gece sizde kalabilir miyim?’’ diye sorsam cevapları kısa ve net oluyordu : ’’Asla ’’
Velhasılı sokaklara düşmüştüm resmen. Evet fena halde düşmüştüm.
Sonra?
Sonra ’’ Ulan bu kocaman bavulu ne diye taşıyorum ki? ’’ dedim onu da kağıt toplayıcısı bir çocuğa verdim öylece. Bu surette cebinde üç bin Tl olan ceket de kağıt toplayıycı çocuğa gitmiş oldu. Ona yanmıyorum da sana aldığım tektaş da o ceketin cebindeydi.
Sonra gurbete çıkmaya karar verdim. Lakin benim gibi kaderin sillesini yemiş bir abi, koltuğunun arasına sıkıştırdığı gazeteye sarılı şarap şişesinden bir fırt çektikten sonra ’’ Gurbet o kadar acı ki, ne varsa içimde, hepsi bana yabancı, her şey başka biçimde ’’ deyince vazgeçtim.
Anlayacağın Tükendi nakt-i ömrüm dilde sermayem olan bir ah kaldı. İşte o ah ile sana çok kötü beddua ettim ve dedim ki:
Gidiyorum işte gör oyy oyyy
Hayalde gör düşte gör, nenni de Feride’m nenni
Beni beğenmiyordun oooyyy oyyy
Bir kötüye düş de gör, nenni de Feridem nenni.
Geçen face bookta gördüm. Çok fena düşmüşsün. Umarım ağzın burnun taşa kuma değmemiştir. işin doğrusu bedduamın bu kadar çabuk tutacağını sanmıyordum. Ben ’’Düş de gör ’’ der demez iki seksen yapışmışsın yere. Yalnız anlamadığım bir şey var: Ben sana beddua etmiştim ama bedduam başka kadınları da etkilemiş. Memlekette düşen düşene.
Gerçi bu düşenler güya aslında düşmüyorlarmış da düşme numarası yapıyorlarmış. Yani ortada düşme filan yokmuş. Bu bir modaymış. Adına da Falling Strars ( Kayan Yıldızlar ) diyorlarmış. Ben yemedim tabii ki. Hangi gerizekalı düşme numarası yapıp daha sonra bunun fotoğrafını yayınlar ki?
Ben bu palavrayı yutacak kadar salak mıyım? Düşün bir kere : Türkiye’nin medar-ı iftiharı koskoca Seda Sayan böyle saçmasapan bir modaya uyup kendisini yere atacak, sonra da bunun fotoğrafını çektirip sosyal medyada yayınlayacak? Olacak iş mi? Böyle bir salaklığı niçin yapsın ki? Hem biz Türk Milletinin öyle Avrupa’da, Amerika’da çıkan bu tür sapık modalara uyduğu ne zaman görülmüş ki?
’’Düşenin dostu olmaz ’’ demişler değil mi? Peki o zaman soruyorum: Madem ki düşenin dostu olmaz o halde bu kadınlar aptal mı ki düşenin dostunun olmadığı bir ülkede düşme resmi paylaşarak dostlarının, takipçilerininin, beğeni yapanlarınının sayısını arttırmaya çalışsın. Tam tersi dost kaybetmiş olmuyorlar mı? Türk kadını o kadar salak mı?
Yok yok. Sen bayağı bayağı g.t üstü oturmuşsun Feride. Öyle sanıyorum ki sosyal medyada düşme resimleri paylaşanlar da resmen g.t üstü oturmuşlar. Kim bilir onlar da hangi benim gibi bağrı yanık, gariban, çilekeş ’’Batsın bu Dünya ’’ modunda bir vatandaşın ahını aldılar da işte böyle sürüm sürüm sürünüyorlar? Düşmek öyle olmaz. O kadar düşme meraklısıysanız sadece bir gece sokaklarda yatın da o zaman göreyim nazik popolarınızı.
Velhasılıkelam bedduamın tutması sebebiyle senin böyle yerlerde sürüm sürüm süründüğünü görmek her şeye rağmen içimi sızlattı. Ama ne demişler: ’’Düşmez kalkmaz bir Allah ’’
Şimdi biliyorum sen bu mektubuma cevaben burnundan kıl aldırmayıp ’’ Yok ya. Bu bir moda. Senin gibi angutlar bunu anlamaz ’’ diye cevap yazacaksın. Şimdiden söyleyeyim: Tamam siz kadın milleti zaman zaman zaman köylümüzün lastik ayakkabısını, ninemin köyde giydiği şalvarı moda diye giydiniz. Moda diye saçınızın yarısını uzatıp yarısını kazıttınız, moda diye canım kot pantolonları yırtık pırtık ettiniz, moda diye eskiden ayı oynatıcılarının ayıların burunlarına taktıkları halkaları burunlarınıza taktırdınız, kaşınızı, dudağınızı, göbeğinizi hatta dilinizi deldirdiniz eyvallah. Ama moda diye yerlerde sürünüp bunun fotoğrafını yayınlayabileceğinize inanmıyorum. ( Bunca saçmalıktan sonra inanmalı mıyım yoksa? )
Atatürk’ün ’’ Türk kadını yerlerde sürünmeye değil omuzlar üzerinde taşınmaya layıktır ’’ Diyerek övdüğü Türk kadını yerlerde sürünüp sonra da bunun resmini yayınlamaz. Eğer Türkse yapmaz böyle bir şey. Ayrıca Müslümansa da yapmaz. Çünkü Müslüman bilir ’’ Kişi hangi kavme benzemeye çalışırsa ondandır ’’ hadis-i şerifini.
Senin için üzgünüm. Yerlerde sürünen sosyete gülleri için üzgünüm. Ama en çok da kafaları ambalajlı ( asla tesettürlü değil ) Süslümanların sizlerden geri kalmamak için sarfettiği gayret için üzgünüm.
Ve son olarak Feride.
Eğer tüm bunlar gerçekten de bir moda ise Allah sizleri gerçek manada sürüm sürüm süründürsün ki dünya üzerinde Allah için, Allahın yarattığı insanoğlu için, hayvanlar için, bitkiler için yapılabilecek onca faydalı iş varken böyle aptallığın bile sınırlarını zorlayan saçmalıklarla uğraşmanın ne demek olduğunu anlayın.
’’ Öptüm’’ diyecektim ama öylesine dağılmışsın ki, öpülecek yerin de kalmamış.
’’Allah müstehakını versin’’ diyor ve noktalıyorum.
YORUMLAR
Allah razı olsun senden arkadasım günlerdir beni çileden cikaran konuydu .bu millet kafayı iyice yedi
Türk kaşıginla resmen gavur *oku yiyorlar bunlar
Neymiş efendi.moda.Türk kadınları bu hale gelmemeli o resimleri gördükçe kadinligimdan utandım .yazınızı okudum tebessüm etmemek elde degil 😀
Teşekkürler yazan yüreğiniz var olsun saygılar.
sami biberoğulları
Selam ve sevgiler.
Değerli hocam, bu has bir mütalaa, münazara konusu aslında...
Şimdi de biraz biz irdeleyelim...
Bugüne kadarki insanlık hikayesi gösterdi ki, başka milletlere benzemeye çalışmak, çok yönlü algılara bağlı...
Mesela, başka milletlere benzemek, biraz da ulus devletlerin ortaya çıkışlarının hikayesi...
Anadolu bir yana, çok homojen (türdeş) sandığımız Japonya'da bile bu süreç işledi...
İlginç gelir mi, bilmem ama bu sürecin hareketliliğinden bir şey kaybetmeden devam ettiğini söylemek hiç zor değil...
Mesela, Almanya'daki Türk Z kuşağının artık entegrasyondan öte Almanlaştığını herhalde görmezden gelmek mümkün değil...
Tabii bu yazıda ima edilen durum 'Kültür emperyalizmi'nin göstergesi olan dejenerasyon...
Bu durumun, emperyalizmin en zorlu haliyle gerçekleşmesi olduğunu anlamak zor değil...
Ayrıntılara bakıldığında ise, ulus devletlerin çözülüşüne yol açan etkenlerin tesbiti mümkün...
Ekomiden ulusun güvenliğine kadar...
Bugün şaşıp duruyoruz, ama bunca Batı'ya 'Umutsuz köle' algısıyla bakanların durumunu başka türlü ifade edemeyiz...
Bu nokta da, ulusun 'titreyip kendine dönmesinin' bir imkanı barındırdığını da görelim...
Değil mi ki emperyalizm odur; bizde bu özentiyi oluşturarak varır hedefine!...
İşte şimdi de şu soruyu sorabiliriz: Gerçekten ulusun %99'u Müslüman mı ?...
Selam ve saygılarımla.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Allah düşürmesin diyelim. Çoğu zaman bu artizler (artist değil) sansasyonel olmak için tuvalete giderken bile basından arkadaşları çağırır, çağıramazlar ise de tellal çıkartırlar... Düşeni kaldırmak iyilikler sınıfına girer ki aslında numaradan düşenleri de hiç kaale almamak, kendi haline bırakalım. Kutluyorum içtenlikle Sami Hocamı
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.