- 812 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SULUOVA ..EYLÜL 80..( 2 )
OKUL YILLARI...
Yaş 15 ortaokul son sınıftayım okulun ilk açıldığı eylül ayı teneffüs zili her çaldığında hademe ömerin sesi ile salon çınlardı bir simit bir gazoz 50 kuruştu.
okula gidip gelirken mecburen sinema tepesi yokuşunu kullanırdık.o zamanlar arnavut kaldırım taşlı tek cadde ora idi.henüz şehirleşme yeni yeni başlıyordu.diğer yollar toz toprak hele birde yağmur yağdımı sokaklar caddeler çamurdan geçilmezdi.okula giderken gelirken bir dert bir berbat olurdu sırtımıza kadar sıçrayan çamurlar.helede ayaktan önce giden meşhur terzimiz lütfi canbazın diktiği o güzelim ispanyol paça pantolonlar ıslandığında ağırlığını taşıyamazdık.
eğitim bizim gibi aileler için ilk plandı.her nekadar ilgilenme açısından uzak kaldıysakta o bizi ve ruhumuzu bırakmadı yaz tatillerinde eylül ayına kadar süren samsun ladik yayla yerleşim yeri benim için rahatlatıcı günler geçirmemde moral açısından çok güzel yerdi.sık yeşil gürgen ağaçları,tepelere yaslanmış yeşermiş otlar birde o tahta biçimli örük yayla evleri arasında otlaklarda yemlenen koyun kuzu ve sığır sürüleri bozkır obalarını hatırlatırdı.su,hava,güneş,yağmur taneleri oksiijenle birleşince gölgede olmak insana keyif veriyordu.işte böyle bir gün dayı oğullarımdan ş.ergül vakit geçirmem için bir kitap verdi.kitabın adı " BOZKURTLARIN ÖLÜMÜ " yazar türk edebiyatının önde gelen isimlerinden HÜSEYİN NİHAL ATSIZ a aitti kitabı okurken nedense bitirmem gerekiyordu bir solukta bitirdim ama aklımda hep kürşat kaldı niya öldün neden öldürdüler niye yenisey ırmağından kaçıpta kurtulmadın kaçmadın kahramanlar ölmez hayellerini kurarken anladımki tüek olmanın mücadelesinde akan kan var cesaret var zincirlere karşı durmak var.
hızlı okurdum okumayı seviyordum.aklımda kalan şeker ilkokulu üçüncü sınıf okuma yarışması düzenlenmişti.ve ben bu yarışmada birinci olmuştum.ilk defa potin yani iskarpinle o zaman tanışmıştım ya kara lastik çızlavat yada naylon ayakkanılar giyerdik babamızın öyle potin alacak kkadar parası çalışmasına rağmen yoktu. hayat şartları geçim derdi çok zordu.o dönemlerde potini herkes giyemezdi. POTİN ....potin parlayan yüzü ile bizim için çok lükstü.
YIL.1977 SULUOVA lisesi SINIF 4/C okulun son günleri mahalle ve bulunduğum çevrenin etkisiyle türklük şuurunu ağır bastığı dönemlerdi okuduğum kitap ve dergilerden aklımda kalan kahramanlık hikayelerine göre orta asya bozkırından anadoluya yerleşen türklerin vatan millet ve bayrak sevgisiyle yoğrulmuştum.oturduğum sıraya üç hilal ve MHP yazısı yazmıştım.artık saflar belli olmuştu.sınıfta bu yazıyı yazdığımı görenler arkadaşlarımdan bir kısmıyla artık zıtlaşmaya sert tartışmalar yapmaya başlamıştık.onlar bana faşist derken ben onlara komünist vatan hainleri arasında kavgalara varan şiddetli tartışmalar yaşardık.kavgasız neredeyse günümüz geçmezdi.
OKUL FUTBOL VE MAPUS
UZUN HİKAYE........
her zamanki gibi arkadaşlarla bizim gurup yani ülkücü gurup okula gitmek için şeker palikesi meydanında buluşurduk.onlar yani sol örgüt beğeniciler karışık aralarında kah dev-yol diyen kah dev-sol diyenler var komünistler yolun sol tarafından giderken diğer sağ kaldırım bize aitti mahalle ve sokaklardan sonra gidiş geliş güzergahlarını bile paylaşmıştık.ama kavga ve sataşmaşlar hiç eksik olmazdı okula bu şekilde gierve gelirken ford markalı polis otosuda tabiki peşimizden takip ederdi.iki polis vardı biri polder komünist orhan polis diğeri rizeli onunda orhandı.ama biz rizeli orhan polisi severdik.sempatikti bizlere abi şefkatiyle arkadaşca yanaşırdı.siyasi bir yönü yoktu babacan tavırlarıyla yanaşırdı iyilik kokardı kanunlarıda uygulardı.hele o rizeli laz şivesiyle megafondan.uşaklar pugün mübarek gün raat duracaksinüz.kavga etmeyeceksünüz.sataşma falan milan istemiyrum.gibi yaptığı konuşmalar bizi güldürürdü.İ .....
aylar bu şekilde geçti eğitim döneminin son günleri 10 veya onbeş gün kadar var suluov a lisesinin karşı tarafında bulunan boş arsada okullar ve kurumlar arasında insanları kaynaştırmaya yönelik futbol turnuvası düzenlenirdi.suluova kültür derneğinin adına biz şeker spor olarak mahalle futbol takımı oluşturmuştuk adı güneş spordu.kimler yoktuki hemen hemen herkesin bir lakabı vardı ben faül mitat gubidik ahmet dana mıstık tas kenan sıçan sinan sinsi mürsel tilki adnan hele birde panter kalecimiz vardı kendi iyi kalpliydi ama sertliğinden dolayı adına falkonetti ahmet lakabını takmıştık.kaymakamlık kupası maçıydı rakip amatör suluova sebat gençlik spordu maça çıktık ve o maçı 6-3 gibi farklı bir skorla kazanmıştık bu benim aynı zamanda ilk ve son maçım olmuştu.
Çünkü polder orhan karşımda duruyor du.provakatif amaçlı oda beni buldu.sen ançak bu copla meşgül olusun bu copun altında oynarsın seni ancak bu cop uslandırır konuşmasıyla moralimi yıkmıştı.ben genede aldığım aile terbiyesi içerisinde devletin polisidir kanun adamıdır diyerek tam uzaklaşacağım sırada diğer polislerin duyacağı bir şekilde birden arkamda şiddetli bir şekilde vurma hissettim .arkamı döndüğümde bu pol- derli orhandı el kol hareketiyle ne yapıyorsun dememe sesini yükselterek bağırmaya çağırmaya başladı .bana hakaret etti tutanak tutulmasını istiyorum. tam o anda yanımıza gelen polisler arasında bulunan rizeli laz orhan polis yapmayın etmeyin okulu var eğitimden uzak kalmasın şikayetinizi geri alın dediysede dinlemedi.ben bir şey yapmadım maçımımız bitince soyunma bölgesine gidiyordum orhan polis bana vurdu dediysemde olmadı.beni polis otosuna attıkları gibi istikamet suluova ilçe emniyet amirliğine götürdüler.orada pol-der orhan dan tekrar coplanma ve tekme tokatlar yedim kiseye şikatet edemiyorsun CHP iktidarı ve ecevit başbakandı.sorgulama ve hakim karşısına çıkarılmamdan sonra devletin polisine karşı gelemek suçundan beş gün hürriyet mahrumiyeti için mapushaneye götürüldüm.demir kapı kör pencere yastığım yorganım zincir sadece nazım hikmeti burada anladım sadece bir avuç gökyüzü özgürdü.
YORUMLAR
gençler böyle harcandı gitti. sonuç hızla gelişen suluova yozlaştı geriledi geriledi.her dönemde birileri tahtını zenginleştirdi fakir fukara çocukları bozuk para gibi harcandı durdu. o dönemleri çok iyiı hatırlıyorum. her şey boş