- 1089 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Gülmekten Öldüren Fıkralar
BUYUR
Yüzbaşı evin papağanına belli başlı kelimeleri ezberletmişti. “Mehmet gel, Mehmet git, şunu yap, bunu yapma” v.s...
Evde kimsenin bulunmadığı bir sırada. Evin yeni emir eri ortalığı silip süpürmekle meşgul görünüyordu. İçeriden MEHMED diyen sesi duyunca fırladı koştu :
-Buyur, dedi ama arkası gelmedi .
Tekrar işine daldı. Bir zaman sonra tekrar çağrıldı. Şaşırmıştı. Odada bu emri beklemeye karar verdi. Papağana gözü takıldığı anda da papağan "MEHMED" diye çağırmasın mı!Derhal hazır ol vaziyetine geçerek :
-Buyur komutanım, dedi. Kusura bakma seni guş sandımdı.
**
YIRMİ BEŞ SENE
Bir gün taksiye binen bir müşteri şoföre bir şey sormak için hafifçe omzuna dokunur. Şoför bir çığlık atıp, direksiyonun kontrolünü kaybeder, bir otobüse çarpmak üzere iken direksiyonu kırar, kaldırıma çıkıp, bir vitrinin önünde arabayı durdurur. Arkaya dönüp müşteriye:
-Bir daha bunu yapmayın! diye bağırır.
Müşteri ise sâkinlikle bir ufacık dokunmanın onu bu kadar korkutup sıçratacağını düşünemediğini söyler.
Bu arada kendini toparlamış olan şoför:
-Haklısınız, aslında sizin kabahatiniz yok, der, bugün benim ilk taksi şoförlüğüm, 25 senedir cenaze arabası şoförüydüm.
**
ÜŞÜTMÜŞ
Doktor, ünlü bir ressam olan arkadaşını ziyarete gitti. Ünlü ressam, son olarak yaptığı hasta bir adam tablosunu doktor arkadaşına gösterip:
-Eee, söyle bakalım fikrin ne? diye sordu:
Doktor tabloya tekrar bakıp cevap verdi:
-Merak edilecek bir şey yok. Sadece üşütmüş, o kadar...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.