- 689 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BİR MELEK DAHA UÇTU GÖKYÜZÜNE
BİR MELEK DAHA UÇTU GÖKYÜZÜNE
BAZEN
Şeytan diyor ki
Aç pencereyi
Bağır, bağır, bağır
Sabaha kadar
Orhan Veli KANIK.
İşte bazen tam da böyle oluyorum.
Yaşlanıyor muyum artık, ondan mıdır yüreğimin acıyı kaldıramaması.
Atamıyorum içime eskisi gibi. Dilimin ucunda birikmiş isyanları Ulu orta çıkıp, bağıra çağıra haykırmak istiyorum. İşte böyle doluyum bugünlerde.
Sizin de aklınızdan çıkmıyor değil mi, Bedirhan bebek.
Yüreğimizi kavuran onlarca şehit haberi yazdım.
Yazarken de bazen bir şehit anasının ağıtlarına takıldı aklım, bazen de, derme çatma bir gecekondunun buz gibi duvarına bitkin bedenini yaslayan bir şehit babasının çaresizliğine.
Ama Bedirhan bebek, benim yüreğimi bir başka yaktı be.
Parmağımızın ucuna iğne batsa saatlerce oflayıp, pufluyoruz.
Bir de 11 aylık bir bebeğin canının nasıl yandığını düşünün.
Ya da durun, ben size Bedirhan bebeğin canı nasıl yanmıştır anlatayım.
Bombaların ard arda patladığı 2015 yılında bombaların insan üzerinde bıraktığı etkiyi merak etmiş ve bir araştırma yaparak kısa kısa notlar almıştım.
O notlardan bir kaç bölümü sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bir tnt gücündeki patlamada 350-400 metrekare çevredeki bütün kuşlar, ciğerleri patlayarak ölür. Aynı etki, patlamaya 100-200 metre yakındaki sokak kedi ve köpeklerine de olur.
Patlamanın ilk blust etkisi ses hızındadır. Paylamaya yakınlık oranınca, ilk önce akciğer, dalak, bağırsak, östaki borusu gibi içinde basın. olan organlar patlar.
Sonra, yaklaşık 3000 derece alevi ile sizi kavurur.
En son, şarapnel-parça etkisi ile yaralar. Bütün bunlar saniyenin yarısında olur.
Şimdi yüreğiniz daha fazla acıdı değil mi? İşte ben günlerdir sadece bunun üzerinde duruyor ve en çok da bunun için yüreğim parçalanıyor.
Ahh ne çok çocuk kurban ettik terör belasına.Ne çok yaktılar içimizi. Kimi Bedirhan bebek gibi bombaların altında can verdi. Kimileri ise tarandı.
Belki de bugün tam da onları hatırlama ve rahmetle anma zamanı. Sizce de öyle değil mi?
Hatırlayalım o halde.
İşte onlardan bir kaçı.
7 Mart 1987. Mardin Nusaybin PKK 6 sı çocuk 8 kişiyi katlediyor.
20 Haziran Mardin Ömerli 16 sı çocuk 30 kişi
21 Eylül Şırnak Güneyce- 4’ü çocuk 11 kişi
19 Ağustos Siirt Eruh-25 sivil 14’ü çocuk 18 yaşından küçük.
10 Ekim-Şırnak Çobandere- bir çoğu yaşlı, kadın ve kundaktaki bebekler silahla tarandı. 13 kişi hayatnı kaybetti.
9 Mayıs 1988 Nusaybin Taşköyü- 8’i çocuk 11 kişi öldürüldü.
22 Haziran 1992 Batman Gergüş Seki köyü- köy korucusu Ahmet Gök’ün evine silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda korucunun 6 çocuğu ve karısı kurşuna dizildi. Kurşuna dizilen çocuklardan biri daha 1 aylıktı.
1 Ekim- Bitlis Cevizdali Köyü 8’i çocuk 30 kişi katledildi.
9 Kasım-Diyarbakır Hani ilçesi 4’ü çocuk 12 kişi kurşuna dizildi.
6 Ekim 1993 Siirt Boykazı ilçesi 13’ü çocuk 23 kişi hunharca katledildi.
21 Ocak 1994 Mardin- 11î çocuk 21 kişi.
3 Ocak 2008 Diyarbakır Dershane önünde meydana gelen patlamada 6’sı çocuk 7 kişi hayatını kaybetti.
2010 Hakkari minibüsün geçişi sırasında patlatılan bomba sonucu 1’ bebek 9 kişi.
2014 6-7 Ekim 14 yaşındaki Yasin Börü kurban eti dağıtırken vahşice katledildi.
Ve Nurcan Karakaya 11 aylık Mustafa Bedirhan bebek. Ve daha on binlerce masum can.
Tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor ve bugünkü yazımı Bedirhan bebeğe ithafen yazdığım bir şiirle noktalıyorum.
BİR MELEK DAHA ÖLDÜ
Bugün beyaz bir güvercin uçtu gökyüzüne
Başı dimdik
Çok küçüktü hem de çok
Büyüseydı biraz çabalardı
Bu dünyada
Değiştirmek için, doğru için
Yaşamak ve yaşatmak için
İlkleri ve ilkeleri için
Bugün sabah televizyonda
Bir haber duydum
Beyaz bir güvercinle ilgili
Kara bir haberdi
Nedendir bilmem
Göz pınar kaslarım hareketlendi
Bir de demeç duydum
Annesinin kucağında öldürüldü
Gönlüme işledi
İliklerime kadar sıçradı
Sessizdim bu sabah
Gözlerim nemliydi
Neden ki
Tanımıyordum şahsen
Tanımak gereklimiydi
Ben insandım
O bir melek
Bugün diyorum ya
İçime mıh diye yüklendi
Göz damarlarıma
Tepki verdim ansızın
Anneme çaktırmak istememiştim
Sessiz üzüntüm
Kalbime vurdu
Hani psikolojik olanından
Hani en acılarından
Sevinçliydim onun adına gerçi
Kurtuldu bu lanet dünyadan
Pisliği sinmedi üzerine
O bir şehit artık
Cennet kapısında bir güvercin
Şimdi o küçük bir tabutun içinde
Ben ise sağına geçtim
Yavaş yavaş
Yükselişini seyrediyorum gökyüzüne
Ülkenin kara gününde
Ak bir uçurtma gibi uçuyor
Fırtınada gökyüzüne
Filiz Bahcıvan
YORUMLAR
Yüreğinize ve kaleminize saglik ne de güzel duygularımıza,kahrimiza,üzüntümüze tercüman olmuşsunuz.Ama insallah bir daha boyle bir yazıyı rabbim nasip etmez.Cunku ne çocuklar ne insanlar ne de diğer canlılar bu şekilde ölmez.