UÇAĞI KAÇIRMAYACAKSINIZ!

• 5 Ağustos 2018 Pazar 14:59:00

Koşarak geldiler, o kelimeyi duyunca yıkıldılar!
Samsun’da Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi (ÖABT) oturumuna geç kalan adaylar giremezken, son anda yetişen bir aday koşarken düşünce sürünerek kapıdan içeri girdi.
KPSS’ye Ondokuz Mayıs Üniversitesinde (OMÜ) giren adaylar zor anlar yaşadı. OMÜ’ye sınava gelenler önce trafiğe takıldı. Araçlarından inip sınav yerlerine koşan adayların bazıları son dakika yetişti, bazıları ise sınava giremedi.
Son dakikada OMÜ Eğitim Fakültesi B-Blok’ta sınava girecek bir aday koşarak gelirken yere düştü. Daha sonra ayağa kalkan aday, tekrar yere düşünce sürünerek kapıdan içeri girdi. Geç kalan yaklaşık 10 kişi ise kapıların kapanması nedeniyle sınava giremedi. Sınava giremeyen adaylar ve aileleri, polislere ve sınav görevlilerine tepki gösterdi.
Sınava geç kalan hamile bir bayan da yakının tepkisine rağmen sınava giremeyerek gözyaşlarına boğuldu. Bir kişi ise kapıların kapanmasının ardından kapıları yumrukladı.
(milliyet.com.tr, 05.08.2018)
.....................................................................................................................................
UÇAĞI KAÇIRMAYACAKSINIZ!

Yukarıdaki habere sıcağı sıcağına yorum yazıyorum, demir tavında dövülür!
“Zaman” çok önemlidir. Ama zamanı “doğru kullanmak” daha önemlidir!
Bunda hiç şüphe yok!
Artık güneşin doğup batışına, horoz ötüşüne, kum saatine muhtaç olmadığımız bir zaman diliminde yaşıyoruz. Herkesin en az bir kol saati, cep telefonu; hiçbiri olmadı, saati soracağı birileri, vakti öğreneceği elektronik kaynak-veri akışı vardır, çağımızda.
Yani, özellikle kent yaşamı, zaman ayarlı işliyor, işlemek zorunda...
Sanırım, bunda da hiç tereddüt ve şüphe yoktur.
Ama efendim, trafik çok yoğunmuş... Ama efendim, bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyormuş... Ama efendim, bindiği taşıt kaza, arıza yapmış... Geçin bunları! Yaşadığınız şehirde alt yapı, o gün mü kuruldu? Yağmur yağdı da, meteoroloji günler öncesinden gerekli uyarıyı mı yapmadı? Kaza ağır sonuçlar doğurmuşsa, gideceğiniz yer zaten sınav mekânı olmayacak; yok, küçük çaplı bir kazaysa, taşıt değiştirir ulaşırsınız sınav yerine. Yeter ki, böyle bir öngörüyü hesaba katmış ve erken çıkmış olun evden!
Siz, sınavın yapılacağını, yapılacağı yeri, saati yeni mi öğrendiniz?
Üstelik “kamu personeli adayı” olarak, bir sınava giriyorsanız; bunun “amanı yamanı” yoktur!
Muhabir kardeşimiz de eyyamcılığı bırakacak! El ayası kumaştan pantolon çıkarmaya kalkmayacak!
Yok, sınava giren adaylar zor anlar yaşamış! Hayrola? Niye? Sınav görevlileri mi gelmemiş? Sınav soruları mı hazır edilmemiş? Sınava gireceklerin çoğunluğu sınav yerine mi ulaşamamış? Herkes üzerine düşeni yapmış da, birkaç “zaman ayarsız” sınava girişte saat tahdidi kuralına uymamış! Mesele bu! Haber bu!
Bir kere, buradan çıkacak haber, “kısa pantolon” ölçüsünde bile değildir.
Buradan çıkarılacak “hakkaniyetli” haber şöyle olmalıydı aslında:
“Yetkili birimlerin yıllardır uyarılarına rağmen, hâlâ kurala uymamakta direnenler var. Bu günkü sınavda da, memuriyete adaylık vasfını taşımayan örneklerle karşılaştık. Biri, trafikteki sıkışıklığı bahane edip sınav başlama saatine ucu ucuna yetişti. Kapı kapanacak korkusuyla, tökezleyerek içeri girdi. Bir diğeri, hamileliğini mazeret gösterdi. Birkaç kişi ve yakınları da, kural uygulayan devlet görevlileriyle tartıştı. Hele biri de, “kapısına aday olduğu devlet kurumunun” kapısını yumrukladı!”
Şimdi, size soruyorum:
Ambulans, kaza yerine geç geldiğinde...
İtfaiye, yangına zamanında müdahale edemediğinde...
Maç, saatinde başlamadığında...
Zaman önemli oluyor da...
Niçin, bir büyük sınav organizasyonuna zamanında gelmek, bu zaman kuralına uymak önemsiz ve gereksiz olsun?
***
Siz hiç, bineceği uçağa zamanında yetişemediği için, kapılar kapanıp körük alındığında dışarıda kalan yolcu görmediniz o zaman...
Demek ki, ne oluyor, “zaman ayarsız” arkadaşlarım?
“Uçağı kaçırmayacaksınız!”
“Kaçırınca da, uçağa yumruk atmayacaksınız!”
***
Bence, öncelikle öğrenmeniz gereken husus bu!