- 469 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BENİM FİLTRELERİM
İnsanlar toplumda başıboş hareket edemez, her istediklerine yapamazlar. Eğer böyle davranmaya kalkılırsa bir anarşi başlar ki, düzeni bozanlar da dahil bundan zararlı çıkar, kaçacak yer ararlar.
Toplum düzeni sokan, insana “dur” diyen kurallar vardır. Bu kuralları üç filtre diye tanımlamak mümkündür. Birincisi Allah korkusu, ikincisi ayıp duygusu ve üçüncüsü ise beşeri kanunlardır.
Bu üçlünün üzerine siz bir şeyler ekleyebilirsiniz ama ana durdurucular bunlar. Her birinin bir sahası vardır ve insan biniden kaçsa birine yakalanır.
En önemlisi de elbette Allah korkusudur. İnançlı bir insanın her adımını Allah’ın gördüğüne inanması kadar etkili olamaz hiçbir şey. Toplumsal kurallar da önellidir elbette. Mesela, bir insanın pijama ile sokağa çıkmasına din karışmaz. Ayıp duygusu devreye girer bu sefer. Hatta bildiğim kadar kanunlarda da böyle bir hüküm yoktur.
Kırmızı ışıkta geçmek ise sadece kanunlarda yasaktır. Din, devlet düzenini savunsa da hüküm olarak trafiği düzenlemez. Ayıplarda ise, kimi zaman tam tersi olaşabilir. Günümüzde olduğu gibi kırmızı ışıkta duran bir sürücüye enayi güzü ile bakılabilir.
Bir insan bu üç durdurucu sayesinde iyi bir vatandaş, iyi bir kul olur. Peki bunlardan biri ya da birkaçı devreden çıkarsa ne olur? Modern dünyanın gidişine bakılırsa, bu dediğimiz gerçekteşti de aslında. Önce din bir tarafa atıldı, sonra ayıp duygusu. Kala kala beşeri kanunlara kaldık. Bununla da toplum düzenlenmez mi? Neden düzenlenmesin? Batı’nın yaptığı şimdi bu değil mi, bizin hayran hayran baktığımız ve körü körüne almaya çalıştığımız…
Sonuç ne olur, dersiniz. Bugüne, çevrenize bakın anlarsınız. Ne mi oluyor? Ne olacak aile hayatı bitmek üzere, kimse bir başkasına tahammül etmiyor, hayatını yaşama peşinde. Öyle bir hale geliyoruz ki nüfusumuz hiç bir zaman yüz milyonu bulamayacak. En iğrenç bulduğumuz zina almış başını gidiyor. Sokaklar gayri meşru çocuklarla doldu, onların arızalarıyla uğraşmaktayız. Suç oranı o kadar arttı ki, sürekle kapasitesi artırdığımız hapishaneler doluyor her on yılda bir af çıkartmak zorunda kalıyoruz, ama o da çare olmuyor.
Neden? Neden insanlar bu kadar kötüleşti? Beşeri kanunların eksiği ne?
Her şeyden önce bu kanunlar ilahi kanunlar gibi adil olamıyor. Kanunun yapılışından tutun, uygulamasına kadar adaletsizlikler oluşabiliyor, zamanla eskiyor, şartlar değişiyor. En önemlisi de suçun işlendiğinin ispatı halinde ve yakalanırsa ceza alıyor. Bir de adalet mekanizması zaafa uğramışsa siz seyredin karmaşayı.
Sadece kendi zevklerini, rahatını düşünen, nefsinin emri altına girmiş insanlar ilahi adalet gereği ahirette bunun cezasını görmekle kalmıyor, bu dünyada da kurdukları düzenin dişleri arasında eziliyorlar. Sadece kendileri de değil tüm insanları bu dişlinin çarkları arasına itiyorlar.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.