- 376 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Başlık Atama Türü Makale. Hikayesi :" Düşünüyorum o halde varım !" demiş benim gibi akıldanenin biri. Ben de var olduğumu göstermek için olacak makale denen düşünce yazısıyla kendimi kanıtlamış olayım dedim sanırım. Ne ya
Ata’ya
Atam, kalk!
Kalk da bak nereden nereye gelmişiz!
Enkaz üzerine kurduğun vatanın durumunu:
“ Hayatta en hakiki ilim bilimdir!” diyordun.
İlimin, bilimin kapısı okul, içeriği eğitimdir.
Okulsuz köyümüz kalmadı, gerçi köy de kalmadı ya!
Okuldan yana ilkiyle, ortasıyla tekniği ile, yükseği ile ağ gibi örülmüş göreceksin.
“ Toplumların şah damarı!” dediğin eğitim kurumlarımız, sa’atsal etkinliklerimiz yanında
yolsuz, ışıksız, telefonsuzuz köyümüz kasabamız şehrimiz çağdaş boyutlarda şükürler olsun.
Bankalarımız, şirketlerimiz, üretim, dış satım, turizm hizmetleriyle yurt dışına açılır,
milli gelir kaynaklarımızın ulaştığı düzeyi görünce sevineceyine inanıyorum.
Ne güzel değil mi Atam!
Tüm bu açılım ve ilerlemelere hizmet ve gayretleriyle katkıda bulunan tüm hükümetlere,
kurum, kuruluş, ve girişimcilere minnetdarlığımı arz etmek isterim!
İyi de Atam:
Dünya küresi iki bin Km. Hızla dönüyor.
Biz bir şeyler yaptık da elinoğlu yerinde mi sayıyor:
Elinoğlu dediğim devletler, şirketler, kurum ve kuruluşlar arasında da aynı hızla hatta dahasıyla alabildiğine bir yarış olduğu da o denli bir gerçek. Bu baş döndürücü hızlı deyişimde, bazı konularda bir hayli gerilerde olduğmuzu da kabul etmeliymişiz.
Örneyin otomobil, beyaz eşya, bilgisayar, inetnet bg.lerde ellerin ham pazarı gibiyiz.
Daha acısı seksen sonlarından itibaren özelleştirmeyle, hazrı tüaketmedeyiz.
’Hazıra dağ dayanmaz ’ demiş atalarımız. Gerçi oralardan alınanlar başka hizmet
ya da ihtiyaçlara dönüştürülmektedir, kuşkusuz!
Ama buna da atalarımız ’ koyundan kıprkıp keçiye bağ etmek’ demişler.
Bunlardan da kötüsü cumhuriyet öncesi iki yüz yıllık ve sonrası şunca yıllıt
süreç içinde, siyasette bir türlü amaç olan çağdaşlığı yakalayamadık, dengeyi
kuramadık, suyu durultamadrık. Darbe üstüne darbelere maruz kaldık. Her hamlede
en az elli yıllık bocalamalar yaşadık, yaşıyoruz.
27 Mayısla üç devlet adamımızı
12 Martla misilleme kabilinde üç genci yedik!
12 Eylülle tabiri mazur görülsün nerdeyse yerle yeksan olduk!
Mart ve Eylül vatanı kurtarıcı (!!) darbelerle yüz bin insanımızı devletin
paslı dişli çarkları arasında ezdik, canlarından bezdirdik, sağlıklarından ettik!
Tüm bunların altında yatanın arkasında, kapı ardında kimlerin olduğunu tarih
yazacak ve yazmada. ’ Görülen köy’ misali!
Hiç kimseler alınmasın, darılmasın, diyenlere gazaba gelmesinler!
Atamla dertleşiyorum.
Başarılarımızı belirttiğim gibi başarısızlıklarımızı da belirtmem gerekiyor,
takdir edersiniz ki..
Devam edecek!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.