- 459 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Başlık 12 Eylüllü Günlerimden Bir Kesit Türü Makale Hikayesi 12 Eylül 1980 Cuma Sayı: 17103 Mükerrer sayılı T. C. Resmi Gazete. Arşivimde mevcut. Ve bizzat içinde bulunduğum tanık olduğum anılardan sadece bir kesittir! Nokta!
12 Eylül 1980 Cuma !..
Kasvetli bir sonbahar sabahı!
Tv.yi açtım davudi bir ses sık sık;
MGK bildirisi duyurusunu okuyordu.
“ Dikkat dikkat! Türk Silahlı Kuvvetleri ülke yönetimine
bütünüyle el koymuştur!
Parlemento ve hükümet feshedilmiştir
Yurt dışına çıkışlar yasaklanmıştır
Saat 05 den itibaren ikinci bir emre kadar sokmağa çıkma
yasağı konulmuştur!
Duruşma vardı, keşif vardı, varsın olsundu.
Bunlardan ne çıkar ki,
Paşalarımızın gönlü görülsündü yeter ki!
Kasım ayındayız. Bölge komutanı Kars Valisi ilçeye gelmişler
kaymakamlıktalardı, Bizi de çağırdılar. Neyin nesi ise!
Belki Paşa hazretlerinin bir hayırlı buyrukları vardır dedik
Çıktık hoş geldiniz dedik. Biraz huzur ve aşayıştan demli
nutuk ziyafetinden sonra Lise binasının tamir ve onarımına
bakmaya gidilecekmiş. Kaymakamma uyduk biz de takıldık.
Binayı gezdiler gördüler
Beraber dönüyoruz. Onlar yani sadece kaymakam ile paşa
en az 30-40 adım önde, bizler iki hakim, bir savcı, lise
müdürü, Belediye başkanı bir arada onları takiben
yol üstünde olan sınır bölüğü nizamiyesinden askeri alana
geçmişiz. Kırk elli adım gitmiştik. Onlar bölük komutanlığı
binasına girdiler. Dönüp bakmadılar. Öyle olunca ben
“dönelim arkadaşlar!’ dedim, birbirimizin yüzüne bakarken
bölüğün tanıdık üst teymeni de bize doğru geliyordu.
Dönüş adımlarımız yavaşlattık, üstteymen bize yetişti.
Suratı kızarmış, mos mor mahçup bir ses tonuyla
“Arkadaşlar, beni çok zor bir durumdan kurtarmış oldunuz!”
“Hayr ola!” dedik!
“Vallahi paşa siviller gelmesinler! Emrini verdi!”
demesiyle hepimiz şoke olduk, ceryana tutulmuş gibiydik!
“ Canı sağ olsun paşa hazretlerinin !! “ dedik, kös kös döndük!
Meğer davar kesilmiş dem varmış vs. Yine bölük kaynaklı
duyumlarımızdandı.
Aralık ayı ortaları, Dağpınar (Pazarcık)Beldesinde Jandarma Kara Kolu
binasının hizmete açılması varmış;
Kaymakam bizi de aldı, sağ olsun, olsun ama!
Denen yere vardık. Paşa Hz.leri de oradalarmış!
Başka bir askeri aeraçla bizim ilçe jandarmasının uzatmalısı
bir kaç askerle geldiler.Kaymakam bizi takdim etti, ama, etmez olaydı.
Paşa yüzümüze bakmadı... Hemen uzatmalı Ali Çavuşu yanına
çağırdı hem de ismen seslendi..
Ali Çavuş gelip bir selam çaktı ki...
Artık paşa hazretleri için Ali çavuş da Ali Çavuş!
Savcıymış hakimlermiş... Sıfırdık sıfır!
Ocak sonları 1978
Kar yağışlı bir kış günü.
İlçenin etrafı askerle kuşatılmış...
İlçemiz düşman devletlerce işgal edilmiş olsaydı
elimizde geldiğince, gücümüz yettiğince karşı korduk!
Şimdi kime ne diyecek idik!
Paşa elinde dürbün sağa sola emirler yağdırıyor.
Evler bir bir aranıyor! Benim evim de aranacakmış.
Kaymakam “ uygun olmaz vs “ demiş,diyesiymiş!
Topladılar mı İlçe Milli Eğitim Müdürü Asım Beyi,
Lise Müdürü Mehmet Beyi hemen tüm birim müdürlerini
Tam 18 kişiyi alıp götürdüler, askeri cemselerle!.
Kimileri haftalarca, kimileri aylarca günahsız yere nezeretlerde,
rezaletler, sıkıntılar içinde kalmış doldular..Her birinin en az
o paşa haz.leri kadar vatan sever olmadıklarını kim iddia edebilir,
neye dayanarak.
Sade orada değil yurt genelinde beş yüz binden fazla insan bu çarkın
dişlileri arasında ezildi un ufak oldu... Olan memlekete
T.C.tine oldu, elbet!
Tarih böyle kayd etti, böyle yazacaktır, mutlaka!
Sonuç olarak:
Odumuza, a dan z ye değin askeri gücümüze birlik ve
dirliyimize olan hizmet anlayışına güvenim ve saygım sonsuzdur.
Ancak o gücü kendi şahsi emelleri için kullanılmasını tarih af etmiyor!
Af etti mi!?
Etmedi!
İşte mesleki anılar açısından yaşamış olduğum;
12 Eylüllü günlerimden bir kesit!
Not: Sn Editör yazımda sakıncalı bir yön görüyorsanız lütfen yayınlamayınız! saygılar!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.