- 582 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
NEOLİBERALİZMDE DEĞERLER EĞİTİMİ
Neo liberalizm ekonomi işlerinin devletten ayrılması ve piyasayı serbest ekonominin, daha ötesi özel teşebbüs ekonomisinin yönetmesi gerektiğini savunur. Küreselleşmenin bir uzantısı olarak onu illaki desteklemesi, önermesi ve "yeni özgürlükçülük" gibi bir kılıfla pompalanmasının yanında aslen klasik kapitalist düşüncenin makyajlanmış halidir.
Neo liberalizm özgürlük ve demokrasi vaad ederken,neo liberalizmin demokrasi maskesini düşüren en güzel örnekler; ABD ve Batı ülkelerinin eleştirdikleri kapalı ekonomi uygulayan otoriter devletlerden daha ağır ve baskıcı rejimleri olan Suudi Arabistan ve benzeri ülkeleri küresel kapitalizm ağına dahil oldukları için eleştirmeye yanaşmamalarıdır. Batı’ya göre Suudi Arabistan halkı değil; Irak halkı, İran halkı, küresel planlara direnen Türk halkı özgürleştirilmelidir !…
Neo-liberalizm, devletin özellikle batılı sanayileşmiş toplumlarda sosyal devlet niteliğini kazanmış olduğu ve dolayısıyla, ekonomik ve sosyal yaşamda ağırlıklı bir yer kazanmış bulunduğu bir dönemde ortaya çıkmıştır ve doğası gereği bu yöndeki birikimlere ve kazanımlara karşı çıkması, taşıdığı misyonun öncelikli bir gereği olarak belirir.Gelir dağılımında, vergi yükünde ve ücretlerde adaletsizlik yaratıp sosyal güvensizliği pompalayan ekonomik sistemdir.Devletin resmi rakamlarıyla incelendiğinde yıkımın büyüklüğü ortadadır."900 bin insan aç; 20 milyona yakın insan yoksul, işsizlik oranı yüzde 10’ları aştı, 7 milyona yakın insan kayıt-dışı çalışıyor, her bir çocuk 4500 dolar borçlu doğuyor, vergilerimizin yüzde 65’i ve bütçenin yüzde 40’ı faize gidiyor, en zengin yüzde 20’nin geliri, en yoksul yüzde 20’nin gelirinin 8.1 katı, toplam vergi gelirinin sadece yüzde 7’si holdinglerden, bankalardan alınırken; asgari ücretli yıllık gelirinin yüzde 40’ını vergi olarak ödüyor, 1603.00 tl ücret eline geçiyor, ekonomi son 25 yılda 3 kat büyürken; ücretler erimeye devam ediyor, yatırım harcamalarının bütçe payı 20 yıl önce yüzde 21.3 iken, bugün yüzde 6.5, çiftçinin geliri son 5 yılda yüzde 20’den fazla azalırken; esnaf ayakta kalamıyor, emeklilerin, gençlerin, kadınların çilesi büyüyor, özelleştirme ve kamu hizmetlerini ticarileştirme girişimleri sürüyor. "En son şeker fabrikaları özelleşiyor bildiğiniz gibi.
Ülkemizde Özal dönemi ile başlayan neo liberal dönem akp dönemiyle devam etmiş ve günümüze kadar gelmiştir.Siyasal İslam kimliği ile yönetime geçen akp hükümetleri temelde neo liberalizmin uygulayıcısı olmuşlardır.Dolayısı ile neo liberalizmin bütün olumsuz etkilerine sebep olmuşlardır.Siyasal İslam referansları ile neo liberalizmin yıkımlarını düzeltmeye çalışmaktadırlar.Bu amaçla eğitim sisteminde değerler eğitimine önem vermektedirler.Peki nedir bu değerler eğitimi?
Değerler Eğitimi; Ahlaki kuralları, dini inançları öğretip yaşayıp , davranışa dönüştürmektir. Davranışa dönen her değeri sosyal çevre içinde model olarak insanlara yansıtmaktır. Bu amacı güden değerler eğitimi okullarda verilmeye çalışılmaktadır.Ancak değer eğitimi ailede başlayan ancak okulda verilmeye devam edilmesi gereken bir eğitimdir. Fakat 40 dakikalık içeriği belirsiz bir seminerle kimseye bir değer aşılanamayacağı aşikardır. Bu öğretmenler ve eğitimcilerin tamamı, 40 dakika boyunca değil de bütün bir öğretim yılı boyunca karşılıklı saygı ve sevgi, hoşgörü, farklılıkları kabullenme, insan hakları, insan onuru gibi değerleri, sürekli uygulama ile öğrencilere gösteremedikleri sürece, o 40 dakikalık seminerde söylenen şeylerin pratikte hiçbir faydası olmayacaktır.
Siyasal İslam referansı ile devlet yönetenlerin değerler eğitimindeki değerlere zıt uygulamaları tutarsız söylem ve eylemleri değerler eğitimini boşa çıkarmaktadır.İslam dininin değerlerini savunduğunu iddia edenlerin bir çoğunun bu değerlerden uzak olduğunun görülmesi değerler eğitimini faydasız kılmaktadır.Lüks bir yaşam süren kişinin fakirlik edebiyatı yapması,askere çocuğunu göndermeyenin şehitlik edebiyatı yapması ne kadar inandırıcı olabilir.
Eğitim sisteminde bir çok kimse samimi olarak değerler eğitimi ile bir şeyler yapmak istiyor.Gerçekten iyi niyetli olarak çalışıyorlar.Ancak durumun her geçen gün kötüye gittiği görülüyor.O zaman yanlış nerede?
Neo liberalizmin uygulandığı bir toplumda istediğiniz kadar dini ahlaki eğitim verin boşuna.Hatta bir çok insanda bu değerlere daha çok düşmanlık oluşuyor.Tek amacı kar ve sömürü olan bir düzende hangi ahlaktan,hangi değerden bahsedilebilir?
Neo liberalist uygulamada dini milli değerlerin içi boşaltılarak değersizleştiriliyor.O ses Türkiye formatında yapılan Kuran yarışması dinin magazinleştirilerek topluma sunulması değil midir?Dini bir televizyon proğramında güzel bir sunucu bayan karşısında ilahiyat profesörü değerler eğitimi anlatıyor.Başka yerde başörtülü bacım söylemleri dolaşıyor.Lüks makam arabaları ile gezen diyanet yöneticileri fakirlere yardım edin diyor.Tepelerde görünenlerle aşağıda bulunanlar birbirine zıt duruyor.
Günümüzde sağcı solcu,milliyetçi,dindar,köylü,kentli çoğumuz neo liberalizmin etkisindeyiz.Etiketlerimiz farklı olsa da yaşantılarımız benzer.Tüketici,hazlarını düşünen bir toplum yapısı toplumun çoğunda görülmektedir.
Burada amacım siyasi bir eleştiriden ziyade toplumsal sorunlara çözüm üretmek düşüncesidir.Yoksa siyasetin kirli yollarında dolaşmak değildir.
Kısaca belirtmek gerekirse söylem ve eylem birliği olmadan,neoliberalizmi uygularken değerler eğitimi verilmesi sonuçsuz kalacaktır diye düşünüyorum.
YORUMLAR
Sevgili Hocam,kapitalist düzen tüm insanları sömürerek dünyayı üç beş şirketin yönetmesi fikrini savunur.Hani demiştiya birisi,"aslında ülkeyi bir şirket gibi yönetmek lazım" işte bu fikirli yöneticiler olduğu süre emekçi kesim rahat bir nefes alabilmesi mümkün değil ama biz insanlar layık olduğumuz şekilde yönetiliriz.! Güzel bir yazı ama kaç kişi okur onu bilemem,işte bizim açmazımızda burada olsa gerek okumuyoruzzzz.! Selam ve saygılarımla.