Kaldırımlar,büyük hayaller ve köpekler...
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
’Suyun içinde bir taş,bir daire ve suyun üzerinde bir kelime var..Bir kelime,çemberi taşın etrafına koyar..’
İşte!
’Taşın çiçek açma zamanıydı.’
Her gün yürüdüğüm yol...Umudum,umutsuzluğum,hüznüm,sevincim.. her şey yanımda..
Yine sere serpe uzanmışlar kaldırımın ortasına,hem nasıl bir uzanış.. adeta dünyaya kafa tutar gibi,öyle umarsız öyle kaygısız…eskiden onları görür görmez ya yolumu uzatır ya da onları yanımdan uzaklaştırması için birilerinden yardım isterdim; ama sonra anladım ki ne ben ne bir başkası onların umurunda bile değil..
Kimseyle hiçbir sorunları yok,kimseye zararları da yok,bırak saldırmayı üstlerinden geçsen bir havlamaya bile gerek duymayacak kadar bezgindi bu üç köpek..Nasıl bir özgürlük hissi bu öyle…Nasıl bir umursamazlık...herkes delice koşuştururken etraflarında onlar ise kaldırımın ortasında son derece keyifli..En tatlı uykularında…
Köpeklerden korkarım aslında…Uzun zaman önce bir arkadaşım sabahın erken saatlerinde yurttan okula giderken bir grup köpeğin saldırısına uğramış ve çok zor günler yaşamıştı. ben de bir ara eşimle yolda yürürken hiç beklemediğimiz bir anda bir köpek karşımıza çıkmış ,eşime saldırmıştı, neye uğradığımızı anlayamadan soluğu hastanede bulmuştuk o gün..Korkum öyle birden oluşmamıştı yani…
Okula gidip gelirken karşılaştığım bu köpeklerden de belki o başıma gelen ve dinlediğim hikayelerden dolayı ürküyordum.Hatta bir gün köpeklerden korktuğumu gören iki belediye işçisi korkuma adeta gülerek:
’’şunlardan mı korkuyorsun,baksana ne güzel uyuyorlar.bir şey yapmaz bunlar’’ dedikleri halde yolumu değiştirmiştim.Bu işçilerden birini tanıyordum. Ali amcaydı.Genç olan diğer işçinin adını bilmiyordum.İşleri caddeleri süpürmekti.
Her sabah okula giderken Ali amca,adını bilmediğim diğer işçiye selam verip kaldırımda uzanmış köpeklere imrenerek giderdim okula..
Korksam da seviyordum şu kaldırımları sahiplenen köpekleri ve inanılmaz derecede kıskanıyordum da.
İnsan kaldırımda öylece uzanan köpekleri kıskanır mı?
Ben kıskanıyorum işte ,belki kanaatkarlıklarını, belki umursamazlıklarını belki de bilinçli dediğimiz, birbirini yemekten, birbirini dışlamaktan nefretten başka bir işe yaramayan insanoğlunun kötücül duygularından uzak kimseye zarar vermeyen bu hayvanların ‘kendi hallerini ‘ seviyordum…
Yapaylığın ve sahte olan’ın egemen olduğu dünyada ’Kendi halinde olan şeyler’ yok olduğu için belki de bu kadar çok değer veriyordum.
Bizim buraları sıcak memlekettir,yaz erken başlar,henüz baharı hissedemeden yakmaya başlar güneşin sıcağı..Gölge arayışları başlar herkes için..Yol kenarında dikilen palmiyeler yetersiz kalır,dut ağaçları kurtarıcıdır kısmen..Sıcak..Ve nasıl da güzel betimler Yaşar Kemal, Çukurova sıcaklarını…
Sarı sıcak...
Bu kadar sıcakta yolları temizlemekten yorgun düşmüş Ali amca ve sürekli yanında gördüğüm diğer işçiyi bazen yolun kenarındaki bir dut ağacının gölgesinde yerde uzanmış görürdüm.Ne yapacaklardı onlar da…Bu sıcaklarda tüm gün çöplerini topluyorlar bu insanların...Hem nasıl müthiş bir özenle…Ali Amca küçücük bir kağıt parçasını bile nasıl da özenle yerden alıp çöp kovasına atar.
Merak ederdim o an, kaç kişi fark ediyor bu özeni acaba?
Aslında yaşamda da en önemli nokta bu değil mi? Yaptığımız işi ne kadar önemsediğimiz?
Ona dair gösterdiğimiz özen.Bu,biraz da bizim hayata bakış açımızın göstergesi değil midir?
Bir arkadaşım çiçek yetiştiriyordu belediyeye ait bir yerde..O geliyor aklıma..Çiçekler insan gibidir, derdi..Kırılır,üzülür kızar..İş olsun diye çiçek yetiştirilmez..Onlara özen göstereceksin..Onlarla konuşacaksın,sevgini esirgemeyeceksin…Onlar ancak bu şekilde büyür,derdi.
İşte Ali amca da evini temizler gibi temizliyordu caddeleri..öylesine benimseyerek..
Yani iş olsun diye değil..
Bir gün kızımla yolda yürüyorduk, köpekleri görünce hena da korktu.Biri gülerek yanımıza yaklaştı.’’Anası gibi kızı da,hepiniz korkaksınız’’diyordu.Baktım Ali amca ve yanında diğer işçi. Gülümsedim. Hena işçilerden çekinmiş ,köpeklerden de korkmuştu.O günden sonra Hena’yı nerede görseler özellikle o genç işçi ‘’Hena!’’diye seslenip gülümseyerek el sallardı..Hena da artık onları tanıyordu.Onları görünce o da gülümsüyordu.
Birkaç gün önce akşam vakti Hena’yla alışverişe giderken birinin ‘ Hena!’ diye seslendiğini duydum.Yüzümü çevirdiğimde karşı kaldırımda o genç işçinin süt mısır tezgahı başında bize gülümseyerek baktığını gördüm. Hena uzun zamandır karşılaşmadığı işçiye önce çekinerek baktı.Hatırlamış olmalı ki:
Ama anne o çöpleri topluyordu , dedi şaşkınlıkla..
Yanına gittik. Hena’ya nasıl da sevgiyle baktığını fark ettim..Anlatmaya başladı heyecanla :
Abla biliyor musun,on yıldan sonra eşim hamile kaldı,ikiz olacaktı biri gitti ne yazık ki..bir kızımız olacak..Ben senin kızının ismini vermek istiyorum da benim hanım illa teyzesinin adını istiyor. teyzesinin adı Sevcan..hena ile sevcan aynı mı..Ah ah keşke hena olsaydı. Ama kırmak da istemiyorum onu.’’
Gülümsedim,kırma onu dedim.
Hena’ya süt mısırı aldım,o yanımda mısırı yerken ben de etrafımdaki insanlara şöyle baktım.Dün gece okuduğum sözleri tekrarladım içimden:
’Sonra soruyorsun kendi kendine:
’Tanrım! daha çok sürecek mi bu? Hep mi böyle sürüp gidecek?
Sonsuzluğa dek mi?’
Kişiyi bu esaretten çekip kurtaran nedir bilir misin?
Çok derin ve ciddi sevgi.’
’Duygu birliğinin yeniden doğduğu yerde, yaşam yeniden başlar.."
İşçiyi hayalleriyle baş başa bırakıp,
Hena’nın elinden tuttum, markete doğru yürüdük.
Köpekler biraz ötede kaldırımda yatıyordu yine aynı umursamazlıkla...
Yanından ayrıldığımız işçi hala sevgiyle bakıyordu Hena’ya ,belki de yakında gelecek olan kızını hayal ederek…
YORUMLAR
hena
Senin duvarında o kadar güzellikler görüyorum ki Gule...
Benim yazdıklarım onların yanında ne ki...
Çok çok teşekkürler, varlığın hep güzel...Sevgilerimle hep..
"GEÇMİŞTEN GELECEĞE MEKTUP..!"
Şiirin Hikayesini Görmek İçin Tıklayın
Gelmişten geleceğe, mektup yazayım dedim
Konusu ders-lik ol-sun, adres koca-mış nedim
Yaradılışın sırrı, küçücük bir çocuk-tur
Duası nur’la makbul, melekçe kalp-sin dedim..
Büyümüş adamlarla, büyümüş kadı’nlar var
Çocuk içlerindedir, içlerinde çocuk var
Makamla mevki için, daima susturdukları
O küçük çocuk var ya, var diyecekleri-m var..
Her çocuk bir melektir, birer melek de korur
Allah katından gelen, manevi nur’lar korur
Annesinin bir gülü, insanlığın yarını
B-edenler büyüdükçe, ruhu çocuk-lar korur..
Çocuk-ların bakışı, çok incedir n-akışı
Keşke hep çocuk kalsam, hep yapsam o b-akışı
Ben dem-eyip biz diyem, siz desem onlar desem
Tüm evre-ne dese-m de: Hep yaşa "O" b-akışı..! +5 ile şiirle katıldım...
Bir anımı anlatmadan geçemeyeceğim hena. Ufak dişi bir köpeğim vardı, terrier cinsi. Elimde büyüdü elimde öldü. Boyuna göre çok şirret ve çok cesurdu. Bir yaz köpüğü de alarak eşimle tatile çıktık. Deniz kenarına çay içmeğe gitmiştik, köpüğü otelde bırakmıştım. Çok gürültücü bir şey olduğundan sadece yürüyüşe çıkacağımız zaman yanımıza alırdık. Biz çay bahçesinde otururken çok iri cüssesli bir sokak köpeğini ben uzaktan sevmeye başladım. Onlar hemen hisseder yanımıza geldi eşimin kucağına başını yatırdı bizde onu uzun uzadıya sevdik. Akşama doğru otele döndük. Bulunduğumuz otel cadde üzeri ancak bahçeliydi. Birkaç gün sonra köpükle bahçede oynuyorduk dışarıdan bir havlama sesi gelince köpük aniden dışarı fırladı. Cadde boyunca olanca hızıyla koşarken ben de çılgın gibi arkasından koşuyordum. Zira ezilmesi an meselesi idi. Hatta oteldeki diğer konuklar dahi panik yaptılar. Sonra ne oldu biliyor musun sahilde sevdiğim o iri yarı köpek aniden çıkıp köpüğün önünü kesti. Tabii bizimki o kadar iri bir köpeği daha önce hiç görmediği için önünde oturup baktı kaldı. Köpüğü kucağıma aldım diğerinin başını okşadım hem iri hem yaşlı hem de yüzünde derin bir yara izi vardı...
Bu anımı paylaşma şansım oldu sayende...İksi adına da mutluyum...
Güzel bakan güzel görür Sevgili hena, sen de o nadide insanlardan birisin. Bu duyarlı ve sevgi dolu paylaşımın için teşekkür ediyor ve tebrik ediyorum.
hena
Bu sitede ruhunu çok sevdiğim kişilerden biri de sensin Beliz..
Bunu hissetmek de çok güzel...Ve sanırım bunu hep söylüyorum sana:)
Değer kattın paylaştığın anıyla..çok teşekkür ederim Beliz.
"şakayla öfkeyle geçti şu son beş on yılın delilikleri
bir köpektir çerkes aklı, ağzından bulutlar akar
ben maymundan falan türemek istemedim
kediden, köpekten ve attan gelirim"
Diyor birisi :)
Hep yaz, hep okuyalım, çünkü bu iyi gelecek ve iyileştirecek.
Sevgimle.
hena
Senin okuman çok değerli benim için Q que..
Çok teşekkürler.
kızım okuldan gelsin ona bu yazıyı okuyacağım
içinde çok sevdiklerimiz geçiyor
vazgeçemediklerimiz
teşekkür ederim
kutlarim
...
hena
Kızına kocaman sevgilerimi yolluyorum öyleyse ve sana tabi ki...
Çok teşekkürler..
Aydınlık bir gece; Mektuplarındaki bütün hikayeleri,
hikayelerindeki karakterleri ve onların öykülerini düşündüm..
Eski hayallerle yeni hayallerini buluşturmak meziyet ister..
Beni hiç hayal kırıklığına uğratmamış geceye ve mektuplara minnetarım doğrusu..
Boşunamı her Cumartesi farklı isimler adıyorum sana:)..
Bazı şairler kocaman gülümser, bilir, hüzünlerini saklamanın insan iyi gelmediğini..
Ve bazı kadınlar imgesine adanmış şiir, bir inatçı mavidir..
Hayallerine tüm mavileri adıyorum..Sevgilerimle..
hena
Sevgilerimle..