BU 1 NİSAN ŞAKASI DEĞİL!

• 2 Nisan 2018 Pazartesi 13:32:25

KOCAİN MAĞARASI’NDA DEFİNECİ TALANI; DEVLET KENDİSİ YAPMASI GEREKEN KAZILARI NEDEN DEFİNECİLERE BIRAKIYOR ACABA?!

Asi Yaban Keçileri ve Serhat Güner Turizm ve Seyahat Acentası organizasyonu ile gittiğimiz dünkü hafta sonu ( 01.04. 2018) doğa ve kültür gezisinde, henüz yeni yapılmış derin kaçak kazı çukurlarına rastladım.
Mağaraya bir bekçinin görevlendirilmemesi, mağara içinde kaçak define arayıcılarının tahribatlarına yol açmaktadır.

İlk kez Profesör Dr. İsmail Kılıç Kökten tarafından prehistorik açıdan ve ardından jeolog ve mağara bilimcisi Dr.Temuçin Aygen tarafından speolojik açıdan incelenerek değerlendirilmiş olan Kocain Mağarası, 20 m. genişliğinde, yüksekliği 75 metreye varan dünyanın en büyük dev sarkıt ve dikitlerini barındırmaktadır. Ülke turizmi açısından açısından doğal ve kültür mirası olarak korunması gereken bu mağara ne yazık ki define talancılarının elinde günden güne yağmalanıp talan edilmektedir. Kocain Mağarası içinde , dünkü ziyaretimizde dört adet yeni yapılmış kaçak kazı çukuru görüntüledim.

Bu mağaraya ilk kez 1964 yılında gittim. Çünkü babam Döşemealtı Killik köyü’nde ilkokul öğretmeni idi. Mağara Killik köyü ile Ahırtaş köyü arasındaki İndağı’nın eteklerinde, yaklaşık 970 m rakımdadır.)
1988 - 2006 yılları arasında turizm ve seyahat acentası işletmecisi ve profesyonel turist rehberi olarak özel ilgi turları kapsamında çok sayıda Alman turisti İndağı sırtlarında yürütüp, mağaraya götürüp gezdirmiştim.

1989 yılı Nisan Ayında Türsab dergisinde Antalya’nın Az Bilinen potansiyel turstik değerlerine ilişkin bir yazımda da bu mağarının öneminde dair sözetmiştim. 1990 lı yıllarda Kültür ve Turizm Bakanımızın Antalya’ya gelişinde kendisine, Talya Otelinde Türsab tarafından düzenlelen bir etkinlikte, böyle bir mağaranın varlığından sözederek fotoğraflarını vermiş ve ulaşım için birkaç kilometrelik yol yapımı gerektiğini iletmiştim. Sonraki yıllarda mağazanın ağzına kadar ulaşan bir yol açıldı, ancak açılan bu yol henüz asfaltlanmış değil.

Döşemealtı Belediyesinin ve Antalya Büyükşehir Belediyesinin sınırları içinde yeralan Orman ve Su işleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğüne bağlı Kocain Mağarasının halen stabilize yolunun asfaltlanmamış olması, gezi yapan araçların mağaraya kadar çıkışında engeller oluşturmakta, yağmurlar ile ortaya çıkan taşlar keskin taşlar , araçların lastiklerine zarar vermektedir.

Konu zamanlama bağlamında ele alındığında, söz konusu yolun asfaltlanması halinde ziyaretçiler daha kısa zamanda ulaşıp, başkaca yerleri gezmeye daha fazla zaman ayırabilirler. Araç çıkmayınca yürünmek zorunda kalınıyor. O yolun yaya yürünmesi ise yokuş yukarı ve yorucu yaklaşık iki saatte yakın bir zaman alıyor. Dönüşü de hesaba koyarsak yaklaşık en az üçbuçuk saat zaman alıyor; az zaman mı?!

Turist sıfatını taşıyan her insan, ne kadar çok yer gezerse o kadar fazla harcama yapar; ’Nerede hareket, orada bereket’

Gerek yerli gerek yabancı, gören her turistin, büyük beğenisini toplayan mağaranın yakınlarında bazı geç Roma dönemi antik bina kalıntıları yeralmaktadır. Mağara içinde ise antik dönemden kalma bir su sarnıcı halen mevcut olup mağara girişi yöre halkının koyun keçi gibi hayvanlarını barındırılması amacıyla kullanılmaktadır.

Mağara girişine yalnızca bir tabela dikmek yetersiz, mağarayı koruyacak bir de sorumlu bekçi dikmek gerekiyor!

Mağara içerisinde aynı zamanda mezar amaçlı kullanılmış küçük oyuklara ve mağara duvarlarında Yunanca yazıtlara da rastlanmaktadır.Giriş bölümünde derinliğine araştırmalar yapılırsa, binlerce yıl önceye ait iskana dair izler bulunması ( Bronz çağı ve geç Neolitik dönem) kuvvetle olasıdır.)

Mağara uzunluğu 633 m. olarak saptanmış ancak derinliklerine donanımsız girilmesi sakıncalıdır. Mağara sonunda Pamukkale travertenlerini andıran beyaz renkli, nadide dikitlerin yanısıra çiçek gibi, mantar gibi dikit oluşumları da vardır.

Bu mağara çağdaş bir vizyon ile değerlendirildiği takdirde büyük bir konser salonu olarak kullanılmaya elverişli bir konum sunmaktadır.
Keza mağara içinde muazzam bir doğal akustik oluşmakta, mikrofonsuz ses mağara derinliklerinde inim inim yankılanmaktadır...

Umarım ilgililer bu yazdıklarımdan hareketle, ivedilikle gerekli önlem kararlarını almak ve uygulamak için harekete geçerler.

Anılarımın bir parçası, babamın öğretmenlik görevi yaptığı Döşemealtı, Killik, Karaveliler, Çığlık köyleri ile rehberlik yaşamımda evlerini ziyaret ederek el ürünlerini ( ( Döşemealtı halıları) pazarlamakta yardımcı olduğum, oturup sofralarında turistler ile bir arada ekmeğini yemeğini yediğim, çayını kahvesini içtiğim Yağca, Killik, Camili, Kovanlık köylü ve köylülerine saygı ve şükran duygularımla...

Şaban Aktaş
Ülkesel Profesyonel Turist Rehberi
02.04.2018