- 904 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
POLİTİKACILARA VE HALKIMIZA ÇAĞRI
TÜM POLİTİKACI VE VATANDAŞLARIMA ÇAĞRI
Dr. Sadık ÖZEN
Altmış yılı hekimlikte geçen, seksen yaşını aşmış bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak sizlere sesleniyorum. İçimdeki vatan sevgisiyle; halkımızın huzuru, ülkemizin ve devletimizin esenliği ve güvenliği adına sizden isteklerim var. Siyasi görüşleriniz, etnik kökenleriniz, inançlarınız ne olursa olsun lütfen bu sese kulak veriniz.
Esasen benim burada dile getireceklerimin hepimizin ortak dileği olduğuna inanıyorum. Zira hekimiz aynı vatanın evlatlarıyız. Kederse, tasada, sevinçte beraberiz. Tek bir Türkiye var ve bu bizim ortak değerimiz. Aramızdaki bazı farklılıklar ise zenginliğimiz.
Şu anda bir alacakaranlığın içindeyiz. Önümüzde uzun bir gece var. Yarın havanın açık mı kapalı mı olacağını, güneşin parlak mı olacağınız ya da bulutların arkasında mı kalacağını kesin bilemeyiz. Her ne kadar ilerleyen teknolojiye bağlı olarak meteoroloji isabetli tahminler yapıyor olsa da; zaman zaman büyük aldanmalarla karşılaşıldığı bir gerçek. Üstelik sadece yarın değil birçok yarınlar var. Dilerim içimizi karartmayan günler olur önümüzde.
Ülkemiz son derecede önemli tarihi bir dönemden geçmektedir. Etrafımız büyüklü küçüklü, ellerinden gelse milletimizi tümüyle yok edecek düşmanlarla sarılı bulunuyor. Öyle kalleş bir dünyada yaşıyoruz ki, bir anda dost bildikleriniz düşmana dönüşüyor. Bu kalleş dünya ortamında; kime inanılacağını bilmek zor. Yalancılık, üçkağıtçılık, namussuzluk aldı başını yürüdü. Büyük sanılan devletlerin ne kadar küçük ve düzeysiz olduklarının her gün yeni bir örneği ile karşılaşılıyor. Emperyalist devletler terör örgütlerini maşa olarak kullanıyor ve onlara taşeronluk yaptırıyorlar.
İşte biz böyle bir ortamda; ulusal varlığımızı, bağımsızlık ve egemenliğimizi koruyabilmek için tarihimizdeki büyük zaferlerimiz yanına bir yenisini ekleme çabasındayız. Askerlerimiz Afrin’de her gün milletimize yeni bir zafer armağan ediyor. Bu arada şehitlerimiz oluyor. Canımız yanıyor, içimiz kan ağlıyor. Ama bu çok haklı ve çok yerinde olan Afrin Harekatı’nı sonuna kadar sürdürmeye mecburuz. Hükümetimizin bu tutumunu takdir ediyoruz ve ne pahasına olursa kesin sonuç alınıncaya sürdürme azim ve kararındayız.
Bu günler ulusça topyekün milli birlik içinde olmamız gerekiyor. Şu anda Kurtuluş Savaşımızı başlatan Mustafa Kemal Atatürk’ü ve onunla birlikte canlarını ortaya koyan Kuvayi Milliyecileri örnek alarak hareket etmek zorundayız. Kurtuluş Savaşımız böyle kazanıldı. Biz de Afrin Harekatı’nı bu ruh içinde sürdürmek ve sonuçlandırmak zorundayız.
Bu tablo içinde ulusumuzun; hiçbir şekilde ayrışmaya, siyasi tartışmalara, çıkar kavgalarına ve kırıcı beyanda bulunulmasına tahammülü yoktur. Bu günler milletçe elimizi taşın altına koyma zamanıdır.
Ne yazık ki ülkemizin bu derecede sıkıntılı olduğu, her gün yeni şehitlerin verildiği, içimizin acılarla yandığı, gözyaşı döktüğümüz bir dönemde; iki yıl sonra yapılacak seçimler için şimdiden yoğun bir seçim kampanyasının başlatılmış olması son derece üzüntü verici ve çirkin olmaktadır. Bu durum için atalarımız “Koyun can derdinde, kasap et derdinde” benzetmesi yapmışlardır.
Sayın siyasetçiler, Afrin Harekatı’nın sonu alınıncaya kadar siyaseti tatil ediniz ve bu çirkinliğe son veriniz. Harekat bittikten sonra kozlarınızı paylaşır, ihtiraslarınızı tatmin edersiniz. İster sağcı ister solcu, ister iktidar ister muhalefet olun önerim hepinizedir. Aynı zamanda önerim halkımızadır. Eğer siyasetçiler bunu yapmazlarsa; onların düzenledikleri etkinliklere katılmayarak ve sahip olduğunuz milli irade gücünüzü kullanarak bunu siz gerçekleştirebilirsiniz.
Unutmayınız, şimdi milli birliğe en çok gereksinimimiz olan zamandayız.
Saygılarımla…
17 Mart 2018 / Antalya
YORUMLAR
Hocam,
Bastan sona katildigim bir yazi. Boylesine onemli bir yaziyi paylastiginiz icin tesekkurler.
Selamlar
Abdullah konuksever