Beyaz Günlere Damlayan Kan
Aşkı anlatmak zor gelir, çok zor
Düğümlenen kelimeler boşa değil
Bakma ikide bir küfrettiğime
Bu; “öfkemin dili” değil!
…
Yaşayanlar, anlatamazlar ki
Tıpkı anlatanların,” yaşayamadıkları” gibi!
“Onlar ermiş muradına” diye biten hangi masal
Azabı yürek süzgecinden geçiren hangi misal?
“Aşkı anlatmak! ......”
Ama neye göre, neye benzeterek?
Soyut bilmeceyi, hangi altın tozuyla bezeyerek!
Belki gözyaşıdır o, belki ağlamaktır
Aşkı anlatmaya çalışmak,
Beyaz günlere kan damlatmaktır!
…
Ne; yola çıkarken “kılavuz”
Ne de böğrüne vuran bir mahmuz
Yüreğin tahakkümüne ram olmuş akıl
Ve dalından kopmuş yaprağın rüzgâra esareti!
Bütün “hülasa” bundan ibaret
Gerisi... gerisi abesle iştigal!
Sevmişsen;
“Anasını seven bir oğul,
Bala’sına kol kanat geren bir melek,
Koruma duygusuyla haşrolmuş baba,
Atasına hayran bir evlat gibi” seveceksin! ...
Sadece “sevgilim” demekle,
“Sevgi” olmayacağını bileceksin! ...
…
Sabah ezanı ile başlayan geceler,
Şiir “yanarken” ağlayan şairler,
Bir iki dize ile ona “vuslat” olurken,
Bir “ünlem” ile böğrünü deşen firak kurşunu!
Ya da ne bileyim,
Kılcal damarlarına mevzilenmiş “başıboş bir hücre! ”
Tasvir ne kadar zor ve ne kadar meşakkatli
…
Yani;
Ana hatları henüz yontulmuş bir heykele,
“Kirpik uydurmaya çalışmak” çok acı bir çelişki!
…
Derim ya;
“Hal-e düşmek gerek, hal-i bilmek için”
Deniz ol, okyanus ol, senin içine aksın ırmaklar.
Sende asudeleşsin hiddetten kireç rengine dönmüş it salyası devasa köpükler,
Ve “Gözü dönmüş akarlar” derin bir sükûnetle uykuya dalsın bağrında!
Kuytularında saklıyorken acının her demini,
Görünen yüzündeki mazbut ve mazlum resmini bozma sakın! ...
Sana koşup gelen şeffaf ve berrak ırmaklar
Senin eşiğinden geçtikçe,
Varlığınla vuslat oldukça,
Seninle hemhal olsun ve acının renginde hiddetleri kaybolsun..
Aslolan;
Sevdayı şiir yapmak değil “Şiirleşen sevdaları” yaşayabilmektir
Sevda yaşamaktır
Ve sevda;
Beyaz günlere kan damlatmaktır! ..
…
Anlatmak değildir bizim yaptığımız “Aktarmaktır” belki!
Vardığımız zirveden bakınca geriye
Ve gördükçe geride kalanları, ağlamaktır!
Anlamak;
Kul’a değil “Sevdalara sevdalanmaktır!”
Anlatmaya çalışmaksa;
BEYAZ GÜNLERE KAN DAMLATMAKTIR! ...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.