Kalpten Kağıda (Duygulara Mektup)
Gecenin aydınlık, gündüzün karanlık olduğu dünyadan merhaba;
Daha ilk kez hitap ederken sana, aslında ben dâhil milyarlarca insanın sözcüsü olacağım. Bu dünyada kâğıtlar kalemler ve hayallerim var oldukça yazmaya devam edeceğim. Çünkü ben yazmazsam dökülen yaprakların, kara bulutların, soluk beyaz güllerin ve benim gibi tüm unutulmuşların derdine kim ortak olacak? Dahası beni bu kelimelerle anlam kazanmayı davası edinmiş buruşuk kağıt parçasından başka kim anlayacak? İnanıyorum ki ben de bir gün kelimelerle anlam kazanan bu kağıt gibi kitaplarla bir yerlere geleceğim. En başından beri benimle olan, beni insan yapan sana hitap etmek, kendimle yüzleşmek ve ikimizi olduğumuz gibi kabul etmek bu yolda atacağımız ilk adım olacak.
Tanıştığımızda daha çok küçüktük. Zamanla ikimiz de büyüdük. Seninle birlikte kelimeler de anlam kazandı. Lakin senin yanında her kelime anlamsızdı... Ben ağlarken, gülerken, düşlerken hep birlikteydik. Yüreğimi çevreleyen saf sevgi ve şefkatte buldum seni. Bu dünyada en çok tehlike arz eden durum insanlardan umudu kesmek derler. Zaten bu dünyaya tohumlarımızı ekenler de insanlar değil midir? İnsan olmak da daha insan olmanın bilincinde olmadan lakin en insancıl haliyle bağlanmaktır sevdiğine. Bu dünyada aldığımız ilk nefes, yüce sevgiliden yani anneden ayrıldığımız ilk an, birçok duyguyu bir anda yaşadığımız ve bana iyisiyle kötüsüyle gerçek yüzünü gösterdiğin ilk andır.
Seni göremiyor dokunamıyor veya duyamıyordum. Zira senin varlığın ile anlam buluyor, ne zaman daralsam ikimize yeni dünyalar oluşturuyordum. Bazen engin denizler çizip sadece hayal kurardık. Bazen rengârenk güllere bir takım ulvi meziyetler yüklemekten başka hiçbir şey yapmazdık, kimi zaman ise hayatı ve geri kalan her şeyi bırakıp sadece gökyüzünü seyrederdik. Çünkü bana umudu bahşeden sen, gökyüzündeki tek yıldız olmadığımı, dikkatli bakarsam başka yıldızların ışığı ile aydınlanabileceğimi öğretensin. Çünkü sen, sadece benim duygularım değil, bir fırça misali tuvalime dünyanın bin bir rengini katmış olan yol arkadaşımsın.
Beni mutlu eden şekerler, kimi zaman üzen kırık oyuncaklarım, korkunç karanlık, doğruyu yanlışı kavramamda rehber olan edep, iyisiyle kötüsüyle minik kalbimi pırpır eden heyecan, okulun ilk günündeki kaygılarım; Bütün bunlarla beni coşkuyla selamladım. Ama ben zamanla sana olan inancımı yitirdim. Kendi çizdiğim denizde boğuldum. Bir zamanlar her renkten gülü benimserken ben hepsini siyaha boyadım. Gökyüzüne hiç bakmaz oldum. Çünkü ben başka yıldızların ışığı ile umutlanmayı unuttum. Bir şeker gibi küçük şeyler beni mutlu etmez oldu. Sahip olduklarımdan daha fazlasını istedim. Beni üzen kırık oyuncaklarımın yerini kırık kalpler aldı. Karanlıkta güneşi, çıkmaz sokaklarda yolumu, kalpsiz insanlarda aşkı aradım. Ardından hasrete dönüştü bu arayışlarım. Sahip olamadıklarımdan dolayı başkalarını kıskandım. Öfkelendiğimde çevremdekileri suçladım. Bütün bunlara rağmen yanımda hep birilerini aradım. Oysaki ben bunca zaman boyunca yalnız olduğumu düşünürken yanımda hep sen vardın.
Beni yargılamamaları için duvarlardan kaçtım. Kendimle yüzleşmemek içinse aynalardan... Çünkü aynalar nankördür, ilgi ister, temizlik ister ama asla sana istediğini vermez. İnsanlardan da kaçtım ama asla kendimden kaçamadım. Daha yıldızların varlığını kabul etmezken güneşin hayalini kurdum. En sonunda ona da ulaşamayınca arayışımı bıraktım. Çünkü anladım ki bazen karanlık en yüce aydınlıktır. Biz hisleri ve düşünceleri göremesek de onlar bizi ışığı ile kucaklar. Eğer insan gözleri kapalı bir biçimde aydınlığı kovalarsa hakikati terk etmiş sayılır.
Ben senden, yani kendimden kaçmaya çalıştım. Ama şimdi küçüklüğümün en saf duyguları ile sana koşuyorum. İnanıyorum ki bütün yıldızlara ay olup bu karanlık gecede onları aydınlatacağız. Çizdiğimiz masmavi denizlere gemiler, güllere manalar vereceğiz.
Ben bu sayfayı bitirirken deneyimlerimden, acılarımdan, en güzel anılarımdan ve senden oluşan bu kitabı asla kapatmayacağım. Ki benden sonra gelen bütün küçük yürekliler sayfalarını senin gibi kadim dostlarıyla, yani duygularıyla doldursun...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.