KADININ TOPLUMUMUZDA Kİ YERİ
KADIN NEDİR, TOPLUMDAKİ YERİ
Kadın ve erkek,insani pencereden baktığımız zaman,bir elmanın yarısı erkek, bir elmanın yarısı kadın,
Biri gündüz ,biri gece, biri yer, biri gök, biri tahıl, biri toprak, aralarındaki fark,
Erkeğin kas gücü fazla, kadınında zekası,önde
Biri erkek, biri dişi,, ikisi de isterik, erkek kadını, kadın erkeği arzular,
Arzuları açısından erkek kendisini daha özgür sayar ve cinsel arzularını daha rahat açığa vurur, kadında isteklidir, Lakin kadın utangaçtır,namusun korunmasının sorumluluğu tümü ile kadına verilmiştir,
Toplumun adeta mahrumiyet ve mağduriyet, mahremiyet abidesidir.
Toplum içinde zayıf ve savunmasızdır,
Kadının toplumdaki yeri son derece tutucu, ve çoğu özgürlükleri ataerkil aile olan bir toplumda hayatı kısıtlanmıştır,
Araya örf, anana ne,, töre, Gelenek, görenek, saygıda kusur etmeme gibi bazı kavramlar yüklenmiştir,
Evli bir çift düşünün kadının canı erkeği ile sevişmek istese açıkça erkeğine gel benimle seviş demez,
Lakin erkek bu konuda çok daha fazla özgür istediği yerde, istediği şartlarda karısına sahip ola bilir
Toplumuzda kadın henüz kendini bulamamıştır,
Ya, Babacığının sevimli bir kızı, ya kocasının sevgili eşi,yada çocuğunun biricik fedakar, cefakar annesi rolünde,
Kadın henüz kendisini toplumda bulmuş değil, kanıtlamış değil, özgür değil, kabullendirmiş değil
Bir toplumda ağır hayat faturasını kadın öder, nasıl öder zoraki birileri tarafından cinselliğe zorlanır, o çünkü bir zevk yada şehvet aracı, elden ele koldan ,kola, yataktan yatağa sürüklenir, hep
Kadın bir güvercinden farksız değildir,bazı konularda özgür olduğu kadar aynı zamanda güvercin kadar ürkek tir, savunmasızdır, yalnızdır kendi dünyasında
Birinin kanadı kırıktır, birinin kolu bacağı, hatta yüreği yaralı
Toplumda yediği bir lokma ekmeğin bedelini eti ile öderler,
Kadın insan değil+cinsellik mantığı ile erkek dünyasının dişisi gözü ile bakılıyor,
Bir kadın cinsellikte ne kadar erkeği memnun ederse o kadar saygı itibar görür,
Hasta da olsa, bir yeri kopsa da kendisi istemese de, o cinsellikte başarılı olmak zorunda,
Kimileri başarır, kimileri başaramaz, sonucu ne olursa olsun faturasını kendisi öder,ama tatlı , ama acı
Zoraki cinselliği istismar edilir, ya satılır, faişe damgası vurulur, ya cinsel baskı sonucu hata sonucu aile meclisince infazı verilir , ya yalnızlığa terk edilir, kendi çabası ile yaşama şansı verilir
Adres gece hayatı, konsimatris, dansözlük, yada kaldırımlara terkedilir
Yada ,Aileden birine ölüm fermanı imzatılır , Özellikle Baba yada en küçük erkek kardeşe görev verilir ,kafasına ya kurşun sıkılır, ya boğazına ip atılır,idam edilir
Yada götürülüp eli kolu bağlanarak fıratın soğuk sularına atılır,
Yada yüzüne kezzap atılarak yaşamı karartılır.Bu olaya töre kuralları ile bakılır.
Toplum bu acı yürek sızlatan olaya hep seyirci kalınır.,hatta bazı yerlerde takdir bile edilir
Çoğu zaman kaderi böyle çizilenler Belediyeler tarafından kimsesizler mezarlığına defnedilir.
Gerek dini, gerek sosyal politikalar hep kadın üzerinden nemalandır ve yürütülür
Çünkü kadın üzerinde yürütülen politikalarla hedefe daha çabuk varılır.
Takkiyeci zihniyet, kadının bu yönünü çok daha fazla sömürmekte, bütün kirli çıkar ilişkilerini kadın üzerinden yönlendirilir ve başarılıda olur.
Örneğin türban davasında erkekler hiç ortada yok oysa bunu yönlendiren planlı yan erkek dünyası fakat vitrinde olan sömürülen üzerinde pazarlık yapılan kadın ve cinselliği ve kişiliği.
Erkek 4 kadınla evlene bilir suç değil o onun doğal hakkı kabul edilir,Fakat 4 kadının 1 kişiye mahkum bırakılmasını kimse düşünmez,
Kadın verilen görevi yapmak zorunda yani sevmediği bir yemek olsa bile onu yemek zorunda
Onun seçme özgürlüğü yok o ikinci vatandaş konumunda
Erkeği neyi öngörürse o onu yapmak zorunda
Kendi bedenini cinselliğini kullanma bile sorumlu erkeğinde,kadın erkeği dışında başka birine aşık olamaz,
İstediği canının çektiği birlikteliği yaşayamaz, beğenme seçici özgürlüğü yoktur
O dişidir, ister 100 yaşındaki biri ile, ister bir erkeği 4 kadın paylaşmak zorunda
Buda yetmiyormuş gibi erkeğinin isteği çocuğu cinsiyetine varana kadar KADIN doğurmak zorunda
Olmadı mı tepki olur , ya kocası yada kaynanası tarafından
Kadın gerdek gecesine girdiği anda duyurulur hadi gelin kucağımıza bir torun isteriz
Siparişler ya kaynanadan yada beyden gelir.
Kadın Hamilemi kaldı sorulur acaba kız mı erkek mi, kız ise dudak bükülür, erkek ise takdir edilir
Doğumuna kadar kadın tesir altındadır
Çocuğu olmadı mı bir kadının, ona kocasının ve Kaynanasının bakışı değişir sevgi yok olur yerini gerginlik ve başka bir çözüm alır
Ya üstüne kuma istenir yada dışarı atılır, bir kirlenen çorap misali dışlanır hemi de ona danışılmadan
Ülkemizde kadınlar açısından maalesef manzara böyle
Oysa, kadınlarımız, onlar kah Anamız, kah bacımız, kah yarenimiz, kah sevgilimiz, kah ebemiz, kah öğretmenimiz, kah doktorumuz, mühendisimiz, kah dostumuz kah saygın komşumuz,
Kah yazar kah çizer kah sanatçımız
Tüm rolleri ile Kadın şevk at, sevgi Saygı ,hürmet , bal kaymak yanımız,
Yani olar tüm rolleri ile aslında Onlar canlarımız
Selam olsun tüm rolleri ile erkek dünyasına renk katan kadınlarımıza
Selam olsan fedakar, Cefakar Analara, Bacılara
Selam olsun bizlerle tasa kederde , sevinçte, kıvançta bize insanlığımızı, saygınlığımızı kazandıran yarenlerimize ,
Kadınımız, Biricik eşimiz, çocuklarımızın yüreği yanık Anaları şev kat ve merhamet timsali onurlu şerefli vefakar cefakar insan gibi insan sağlam saygın yüreklere selam olsun.
Saygılarımla efendim
_____Şair 67_______
ALİ CEMAL AĞIRMAN
YORUMLAR
"İnsanın ,"insanoğlu " diye adlandırıldığı,
tanrıların erkeklerle konuştuğu bu eril uygarlıkta,
hala kadına ,kadınlığa çaresizce yer arıyoruz.."
Janset KARAVİN
Sevgiler duyarlı kaleminize ve yüreğinize dost kalem
şair67
Saygımlasınız her daim var olun efendim