- 2034 Okunma
- 19 Yorum
- 2 Beğeni
BENİ ELEŞTİRİN
Merhaba
Edebiyat Defterini hiç de tasvip etmediğim bu tarz kalem kavgalarından biriyle işgal ettiğim için fazlasıyla müteessirim. Bu yüzden bu yazıya gözü ilişen herkesten öncelikle özür diliyorum.
Lakin haksızlık karşısında susamam. Haklı olduğumu bildiğim bir konuda sonuna kadar savaşırım.
Beni çok rahatsız eden bir olaydan bahsetmek istiyorum.
Sayın Gülseren Morkan’a ait söz konusu şiirin linki aşağıdadır.
www.edebiyatdefteri.com/siir/1128489/----giderim----.html
Benim şiire yaptığım yorum;
18 Kasım 2017 Cumartesi 09:30:24
Sevgili Gülseren Hanım hüzün yüklemişsiniz gene satırlara, ben eminim bir gün bu şahane şiirleriniz bir bestekar tarafından keşfedilecek ve notalarla buluşacak.
Bir küçük önerim olacak size;
Sevgime ihanet eden oydu ya
Kalbim acılara onla doydu ya
Gözlerimden mutluluğu soydu ya
Artık ayrılığı giyer giderim
Bu dörtlüğü ya redifinden kurtarmaya ne dersiniz? Bu dörtlük şiirin ahengini bozuyor sanki.
Şöyle yapılabilir mi acaba?
Ruhum acılara onunla doydu
İhanet kılıcı kalbimi oydu
Neşeyi sevinci tenimden soydu
Artık ayrılığı giyer giderim
Tabii ki takdir sizin.
Tebrik ediyorum usta kaleminizi, sevgiler.
Sevgili Gülseren Hanım’ın bana verdiği yanıt;
18.11.2017 10:08:02
Muhteşemsiniz.Ve de çok haklısınız Hicran hanım.
Şimdi çok daha güzel oldu vallahi:) Çok teşekkür ederim.
Hem bu güzel mi güzel öneriniz için hem de çok değerli yorumunuz için.
Usta kaleminizden böylesi güzel yorumlar almak beni çok ama çok onure ediyor.
Sağ olun var olun.
Bu güzel önerinizi şiirime ekledim.Tekrar çok teşekkür ediyor yüreğimden yüreğinize sevgilerimi gönderiyorum...
Her dem sevgimlesiniz...
Sonrasında ASIKLUZUMSUZ Sayın Sadık Dağdeviren’in beni hedef alarak yaptığı yorum;
18 Kasım 2017 Cumartesi 14:13 30
Bu özlem canıma yetti diyorsan
Aramızda her şey bitti diyorsan
Sevda güneşimiz battı diyorsan
Kalbi avucuna, koyar giderim..........Aşık Lüzumsuz
Efendimmmm
Usta kalem yine her zaman ki güzelliğinde bir eser daha asmış sayfaya
Birilerinin şöyle yap böyle yapını boşver. Senin gözün senin gönlün öyle görmüşse öyledir. Hiçbir kimse başkasının gözüyle bakmak, onun duygusuyla hareket etmek zorunda değildir. Ne diyor aşık Boyacı ‘’Sen nasıl istersen öyle gör beni’’ yani bu senin eserin. Hata varsa uyarılmak güzel tabiki ama şöyle yaz bana ters geliyor. Çünkü o söz o kişiye aittir. Neyse efendim Şiir harika Gönlüne, ömrüne bereket. Sonsuzluğun sahibine emanet olasın. Sağlıcakla kalasın
Sevgili Gülseren Hanım’ın bana verdiği yanıtı okudunuz, buna rağmen neden birileri diye beni işaret ederek öyle bir yorum yazma gereği duydu çok merak ediyorum. Bu yorumu benim yorumumdan sonra birileri diye beni hedef göstererek yazdığı için aynı sayfada bana ayrılan yorum bölümünden cevap vermek durumunda kaldım. Kendisiyle birebir polemiğe girmemek için ve yorumumu güvenceye almak için. Çünkü bir bakıyorsunuz kendinizi savunduğunuz yoruma cevaplar yorumlarla birlikte uçup gitmiş.
Yorumum sayfada duruyor hala çok şükür ki;
18 Kasım 2017 Cumartesi 15:19:16
Gülseren Hanım size yaptığım yorumdan zerre rahatsızlık duydunuz ise ki duymadığınızı ifade etmiş olmanıza rağmen sizden özür diliyorum.
Ben bir akademisyen değilim, edebiyat ya da şiir konusunda yüksek tahsil yapmadım. Ben lise mezunuyum ama seviyorum edebiyatı ve şiiri. Araştırıyorum, öğrenme hevesi içindeyim, hece şiirini özellikle çok seviyorum, üzerinde çalışmayı, düşünmeyi, kelimelerle haşır neşir olmayı gerçekten çok seviyorum.
Burada şiirlerini okumaktan keyif aldığım dostlarımla fikir alışverişi yapmayı çok istiyorum. Şiir konuşmayı seviyorum çünkü. Niyetim yazılmış şiirlerin duygularına müdahale etmek değil asla. Öğrendiklerim ışığında teknik bazı küçük kusurlar varsa onlara dikkat çekmek. Bunu yaparken de şöyle olsa diye bir öneri sunuyorsam eğer şair arkadaşıma şiiri taçlandırmak istediğimden kesinlikle.
Maksadım ne ukalalık ne terbiyesizlik ne karşımdaki insanı aşağılamak ne hakaret ne de saygısızlık. Lütfen bu böyle bilinsin.
Ben birileri değilim benim bir adım var Hicran Aydın Akçakaya’yım ben.
Gülseren Hanım beni rahatlatan, üzüntümü paylaşan hatta büyük bir incelik gösterip özür dileyerek ki özür dilemesi gereken o değil, güzel bir yorum yazdı, tamamı sayfada duruyor halen.
Ve Sayın Sadık Dağdeviren’e de aynen şunları yazdı;
18.11.2017 17:41 44
Çok teşekkür ederim üstadım değerli yorum ve güzel dörtlüğünüz için, onur verdiniz sayfama.
Yalnız sevgili Hicran Hanım için yaptığınız eleştiriye ben katılmıyorum. Zira kendisinin önerisi benim yazdığım 0 3 satırdan daha akıcı ve güzeldi. Ayrıca çok nazik bir dille önerisini şiirime eklemeyi tamamen bana bıraktı. Yani ksinlikle yazmam hakkında bir emri vakilik yoktu. Böyle bir öneri sizden de gelebilir diğer arkadaşlardan da. Eleştiriye açık olmak gerekir diye düşünüyorum. Bu demek değildir ki duygularımıza ya da kalemimize müdahale edilecek. Arkadaşımızı bilinçli üzmediğinizi yanlış bir algı olduğunu düşünüyorum.
Selam ve saygılarımla
Daha birkaç hafta öncesine kadar yazdıklarımı takdir eden, bu deftere üye olduğumdan beri kalemini örnek aldığım, şiirlerini okuyarak hece yazmaya heveslendiğim, şahsen tanışma fırsatı bulup bir şiir etkinliğinde aynı sahneyi paylaştığım, saygı duyarak elini sıktığım, dahası kendisine Ağabey dediğim, Sadık Dağdeviren büyüğümün yorumum hakkında söylemiş olduğu sözler beni ziyadesiyle hayal kırıklığına uğrattı. Ve az önce savunduğu şeyin arkasında durmayarak yorumunu silmesine de şaşırdım ki bu da haksız olduğunu kabul etmiş demektir.
Benim kendisine cevaben verdiğim yorum sayfada öylece kalakaldı. Bu yüzden bu çirkin yazıyı paylaşmak zorunda hissettim kendimi. Çirkin evet ben böyle şeylerden hiç hoşlanmıyorum ama eğer haklıysam davamda susmayı da sevmiyorum.
Sevgili arkadaşlarım, değerli büyüklerim,
Eleştirilere açık olmak bizim yararımıza. Ben eğer yazdıklarıma yapılan olumsuz eleştirileri dikkate almasaydım, tek bir adım dahi yol alamazdım hece şiiri konusunda. İnsan kendi için ne istiyorsa etrafındakiler için de aynısını isteyebilmeli. Güzel insan olmanın hasletlerinden biri de budur zannımca.
Bu yüzden ben bir şair dostumun sayfasında fark ettiğim bir kusuru görmezden gelerek boş veremem. Yazdıklarıma yapılmış olumsuz eleştirileri görmezden gelerek boş veremem. Bir şair dostuma, ‘’sayfanda yazdıklarına yapılmış eleştirileri ciddiye alma, boş ver’’ diyemem.
Bu nasıl bir bakış açısıdır şiire ve edebiyata?
Bu nasıl bir düşünce tarzıdır?
Sizler üstatsınız bizler talebeyiz ne demek eleştirileri ciddiye alma? Yerimizde mi sayalım yani, geliştirmeyelim mi kendimizi?
Burada konumuz şiir madem, ben kendi adıma güzel Türkçemizi kuralına uygun kullanarak mümkün olduğunca kusursuz hecelere imza atmak, ardımda güzel eserler bırakmak istiyorum. Bütün gayretim bu yönde. Aynı şeyi burayı paylaştığım siz dost kalemler için de istiyorum. Gözüme takılan kusuru, doğrusunu bildiğim bir yanlışı söylemezsem, hatalı olduğunu bile bile okuduğum eseri yüreğine sağlık, şahane, muhteşem diyerek alkışlarsam bu önce kendime sonra eser sahibine saygısızlık olmaz mı?
Ben deftere ilk üye olduğumda da gördüğüm kusurları söylerdim en basiti –da ekinin ayrı yazılması örneğin. Hece şiiri konusunda hece sayısını tutturmaktan başka bildiğim bir şey yoktu o zamanlar, ki onda bile hata yapıyordum tek tek saydığım halde. Bugün hece şiiri adına birkaç adım yol alabildiysem kesinlikle bu defter ve burada tanıdığım, okuduğum hece ustaları sayesindedir.
Ben bundan sonra da doğru bildiğimden asla taviz vermeyeceğim. Kalemini severek takip ettiğim dostlarımın şiirlerinde aklıma takılanı soracağım, şöyle olsa daha mı iyi olur diyeceğim. Çünkü okuduğum şiirleri kendi şiirimmiş gibi kucaklayıp pür dikkat okuyorum ben. Kendi yazdıklarım için nasıl çaba sarf ediyorsam okuduklarım için de, bundan önce yaptığım gibi bundan sonra da aynı titizlikle, en güzel ve en kusursuz olsun diye çaba sarf edeceğim.
Lüften siz de çekinmeden benim yazdıklarım hakkında her türlü eleştiriyi yapın. Bilgim yettiğince cevap veririm, hatamı gördüğüm anda derhal düzeltirim, yapılan eleştirinin haksız olduğunu düşünüyorsam da gene bildiklerim ışığında yazdığımın arkasında dururum. Şimdiye kadar olduğu gibi…
Vaktinizi aldığım için tekrar sizlerden özür diliyorum, saygılar selamlar.
Hicran Aydın Akçakaya
YORUMLAR
Sevgili Hicran Hanım ben biraz fazla üzüldüğünüz kanısındayım affınıza sığınarak. Eminim o beyefendi de yaptığından pişman olmuştur. Bazen insanların eş.... saatine rastlar olaylar:)
Eskiden bu defter de daha düzeyli düşünceli ve saygılı insanlar vardı. Hata yaptığımız zaman özelden yazar düzeltmemizi rica ederlerdi ki ben çok tanık olmuşumdur. Değerli Hocalarım benim çok şiirimi düzeltmişlerdir. Hala bir iki hata yaptığım olur:) Şimdi moda şiirin altına yazmak:) Bana hoş gelmiyor hala açıkçası. Ama ben sizi tanıdım tanıyalı siz hep şiirin altına yaparsınız yorumu. Ve şu bir gerçek ki her zaman bu yaptığınız yorumlar hata dahi bildirse zarifçe ve incitmeden yapılmıştır.
Aslında insanları affetmek hoş görmek gerektiği kanısındayım. Siz güzel bir insansınız şahsen tanımasam da içimden geçen şahsınıza ait fikrim budur. O bey hatasını anlamış ve yorumunu silmiş.Bence bu yazı fazla olmuş. Empati yapınca böyle düşünmeden edemedim açıkçası:)
Hep gülmenizi ve mutlu olmanızı dilerim.
Ayvazım Deniz tarafından 11/21/2017 5:56:21 PM zamanında düzenlenmiştir.
Hicran Aydın Akçakaya
Mesele benim şiirlere olumsuz eleştiri bırakıyor olmam değil, mesele herkesin off şahane muhteşem dediği bir şiirde ben nasıl kusur ve hata bulurum. Gülseren Hanım’ın sayfasında yaşanan bir ilk değil. Baktım ki son da olmayacak bu olaya dur demem gerektiğini düşündüm. Ve dikkat ettiyseniz yazarken kimseye hakaret etmedim, saygısızlık yapmadım. Bana elbette ki hak vermek zorunda değilsiniz. Saygı duyuyorum düşüncenize. Ama bir daha empati kurun ve bu kez kendinizi benim yerime koyun.
Gelelim diğer konuya;
Olumsuz eleştirilerin özelden mesaj yoluyla yapılmasına karşıyım. Ben şiirlere yapılmış eleştirileri okuyarak geliştirdim kalemimi. Sayın Mehmet Emin Türkyılmaz, Sayın İlhan Büyükcebeci, Sayın Yazgı24, Sayın Afet İnce Kırat ve şu anda adını hatırlayamadığım kişilerin yorumları benim rehberim oldu. Eğer bu yorumlar özelden yapılsaydı biz çaylak şairler nasıl faydalanabilecektik onların engin bilgi ve tecrübesinden.
Burası bir edebiyat sitesi ve konsept şöyle; eserler paylaşılır ve altına herkes kendi düşüncesini ve eleştirisini yazar. Ve yazılan yorum sadece yazan kişiyi ve eser sahibini ilgilendirir. Bir üçüncü kişi hangi hakla müdahale edebilir soruyorum size. Siz de biliyorsunuz ve söylemişsiniz de zaten yorumunuzda ben olumsuz bir eleştiri yapacak isem o kadar itina ediyorum ki ifademe. Eser sahibi kırılmasın, gücenmesin diye. Ne olumsuz eleştiriler okuyoruz siz de şahit olmuşsunuzdur, eseri de sahibini yerden yere vuran.
Son söz olarak yaptığımın arkasındayım ve pişman değilim.
Çok teşekkür ediyorum, samimi yorumunuz ve konuya iştirakiniz için.
Sevgiler…
Bir reklam filminde "Sen nasıl bakarsan öyle görünür dünya" diyen bir şarkı vardı.
Ben bunun sıradan bir söz olmadığına inanıyorum.
Cem Yılmaz bir gösterisinde demişti ki;
"Yahya Kemal bakar İstanbul' a; Ey güzel İstanbul... diye şiirler yazar.
Diğeri; Sen mi büyüksün İstanbul, ben mi? diyerek küfürler savurur"
İstanbul aynı İstanbul...
Sevgilinin koynunda olanla hasta yatağında acılar içinde olana bir midir gece!
Velhasılı Değerli Hicran Hanım;
"Derviş Yunus bu sözü eğri büğrü söyleme
Seni sîgaya çeken bir Molla Kasım gelir"
diyen Yunus EMRE gibi... Siz Yunus olsanız da Molla Kasım da olacaktır bu hayatta...
İnsanız hep... Ne var ise âlemde cümlesi vardır insanda...
Gül de biziz gübre de. Bugün Molla Kasım olan yarın Yunus ta olabilir...
Mesele gönlü doğru beslemek, sevgiyle büyütmek...
Bu sevgiden mahrum kalanlara da merhamet eylemektir gönlü sevgiyle dolu olana yakışan.
Bu türlü tatsızlıkları, zıtlların zevkinden kurulu şu âlemin tatlarından sayın ve gönlünüzü küstürmeyin. Zira gönlü küsenler, kırılanlar kırmakta gönlümüzü...
Söz ola kese savaşı,
Söz ola kestire başı.
Söz ola ağulu aşı,
Yağ ile bal ede bir söz..
Selamlar,saygılar
Hicran Aydın Akçakaya
Ruhunuzun bilgeliği o kadar güzel yansıyor ki yazdıklarınız sayesinde şu anda bana. Sizin yorumlarınızı okurken sanki bilge bir zatın dergâhındayım ve tam karşında diz çökmüşüm de onun ulvi sesiyle bana verdiği öğütleri dinliyormuşum gibi hissediyorum. İçimi tarif edemeyeceğim bir huzur kaplıyor.
İyi ki varsınız, size sonsuz saygı duyuyorum.
Çok teşekkür ediyorum.
yazmak emek ister yürek ister.....buda sende ziyadesiyle var.... unutma meyve veren ağaç taşlanır...sen bu defterin en deneyimli birisisin....bu tür sıkıntıları okuyup geçeceksin....saygılarımla usta
Hicran Aydın Akçakaya
Bana usta demeyin Tacettin Ağabey inanın mahcubiyetten nasıl cevap vereceğimi bilemiyorum size.
Usta sizsiniz, öperim ellerinizden saygıyla.
tacettin yıldırım
Yazıyı bit kaç kez okudum her okuduğumda mimiklerimle güldüm.
Size hak veriyorum gülmem kendini bilmiş kibirleriyle birilerine abilik hatta şair hocalığı yapan bencil kişilere. Bu defterde kimin kimden ders aldığını, kim kimin şiirini yazıp hatta sayfa kullanma yetkisi verdiğini, Ders aldığı hocanın şiirinde bir başka okuyucunun bulduğu hataları kabul görmeyip okuyucuya tepki koyduğunu. şiiri yazan eleştiri alan kişi değilde bir başkasının gelip konuya maydanos oluşunu vs,sv..
Hıcran hanım eleştirilenden çok yapılan eleştiriyi bir başkasının kabul etmemesinin nedenlerini bulmak gerekir. bunun asıl sebebi de avukatlık yapmaları kendilerini dev aynasında görüp ahkam kesmeleridir..
Alkışlar şiiriniz ve yazınız yaşanan bozuk düzene uyum sağlayan kişilere yazılmış.
reklam amaçlı değil yazınıza destek amaçlı bu şiirimi youm olarak kabul buyurun.
Saygılarımla..Esen kalın.
S/AZANLAR
Erkeğin yüz karası, şu yalama tayfası
Güzel çirkin fark etmez, s/azan gibi atlarlar
Her b/oka yorum alır bayanların sayfası
Beğeniyi tıklarsan şişer şişer patlarlar!
Ya esmer ya da kumral, boyar saçı sarıya
Döner yetmişlik nine, otuz beşlik karıya
Çakma resimle benzer kraliçe arıya
Koloni grupları etrafın da toplarlar!
Atmış beşlik dedeler yazar otuz yaşında
Zamanını harcıyor her gün face başında
Aklı fikri oynaşta, Azrail’se peşinde
Bir ayağı mezar da doğum günü kutlarlar!
Sanalda aslan olan evde döner kediye
Eşine bir sorsanız hiç almamış hediye
Edebiyat yaparak düzer durur methiye
Biz gibi saf şairler, kıskancından çatlarlar!
Profiline koymuş Denize benzer gözü
Ezgi diye yutturur cümleler mektup sözü
‘’Salata’’ bir şiire ‘’Mavinin’’ değmiş yüzü
Eleştiri aldıkca pire gibi kıtlarlar!
Bir bakmışsın devreye girer bizim s/azanlar
‘’Kalemin daim olsun, çok güzeldi’’ yazanlar
İşveler haz verdikçe mest olup da sızanlar
Vurgun yemiş yürekte gül dilenir otlarlar!
Bağ da mera bitince, bir bakmışsın şutlarlar!
Kafkasi
Osman Onuktav
Hicran Aydın Akçakaya
Epey yüklenmişsiniz siz de bu şiirinizle hemcinslerinize. Ama yerden göğe kadar haklısınız. Böyleleri de azımsanmayacak kadar çok.
Teşekkür ediyorum, katılımınız ve katkınız için Osman Bey.
Saygılar.
Sevgili kalem dostum Hicran Hanım;
Gerek yaptığınız yorum gerek yazı içeriği gerekse sevgili Gülseren Morkan Hanım' ın yaklaşımı takdire şayan bir durum. Kendi adıma gurur duydum sizlerin varlığından, yaklaşımından, inceliğinden ve elbette edebiyat ve insan sevginizden.
Eleştiri hayatın her alanında ve her anlamda olmazsa olmazımızdır. Fakat eleştirinin o yıkıcı, aşağılayıcı, incitici nobran dili yok mu!? Hâlâ eleştiri ile hakaret arasındaki ince çizginin anlaşılamamış olması ya da anlamamazlıktan gelinmesi beni üzmüştür. Nitekim bir tarihten sonra "Defter' e" ve "Defter" dışındaki paylaşım sayfalarına ve hatta bütünüyle kalemime uzaklığım da bu gibi kişilerin eleştiri dilindeki o anlaşılmaz nobran, itici/kırıcı ve hiçbir faydası olmayan üslupları sonucu bende oluşturdukları kırılma/soğuma refleksindendir.
Tabii ki eleştirelim, önerelim, telafi edelim, paylaşalım ve birlikte çoğaltalım/ çoğalalım ürettiğimiz güzelliklerle. Bundan niye rahatsız olalım ki?
Bu nedenle -yapıcı niyetlerle- sonderece önemli ve güncel bir soruna değinerek farkındalık yaratan size...
Eleştiriye yaklaşımı ve yanıtlarındaki nezaketiyle daha da saygınlık kazanan diğer kalem dostu değerli Gülseren Hanım' a ve...
Pozitif yorumlarıyla yazı konusuna katkılarını esirgemeyen bütün yorumcu arkadaşlarımıza teşekkür ediyor, başarılar diliyorum...
Hicran Aydın Akçakaya
Ne kadar güzel özetlemişsiniz meseleyi. Eleştiri elbette olmalı, kesinlikle olmalı. Dediğiniz gibi kırmadan incitmeden karşımızdakinin yazma hevesini köreltmeden.
Buradan Gülseren Hanım'a bir kez daha teşekkür etmek istiyorum, gerçekten dediğiniz gibi takdire şayan, örnek bir davranış sergiledi.
Size de çok teşekkür ediyorum, düşüncelerinizi paylaştığınız ve onore edici sözleriniz için.
Saygılar, sevgiler...
Vaktiyle ben de buna benzer bir yazı yazmıştım. O zamanlar sanki bir zorunlulukmuş gibi her gün bir yazı ekliyordum. Zamanla bir şeylerin farkına varıyorsunuz ve artık yorumlardan kimin samimi, kimin iş olsun, kimin de incitmemek için beğenmediği halde pozitif yorum yaptığını anlıyorsunuz ve ben bunu istemiyorum ki diyorsunuz. O yazımda ve konusu geçen her yerde kalemimi sevdiği için değil de herhangi başka bir nedenle sayfama gelen lütfen bir zahmet gelmeyiversin demek zorunda kalmıştım. Çok şükür ki 40' ları geçen yorumlar gitti yerine gerçekten canı istediği için okuyan ve canı istediği için yorum yapan okur dostlarım kaldı. Bu benim için kafi. Sürekli övülmek, hatalarınızın gizlenmesi vs. kaleme artı yönde hiçbir şey katmadığı gibi, olandan da çok şey götürüyor. Dışarıda acımasız bir edebiyat camiası var. Burada allamei cihan olsanız da bir yayınevine gittiğiniz de gerçekler dağ gibi taş gibi devriliyor başınıza. O zaman o yükseltildiğiniz tepeden düşüvermek pek bir acı oluyor. (Gerçi henüz hiçbir yayınevine, dergiye vs. çalışma göndermedim, hele dergileri hiç düşünmüyorum ama gerçekler böyle maalesef.) O sebeple serzenişte haklısınız bence. Eleştirilmeyi istemek talebinizde de. Sizi bir kere daha takdir ettim.
Çok sevgilerimle.
RefikaDoğan
Ve tabii ki haklısınız yorumunuzdaki gerçeklik payıyla...
Sevgilerimle var olun ve mutlu kalın daima...
Hicran Aydın Akçakaya
Gökyüzünde göz bin tane, kulağı varsa yerin
Herkes övsün birbirini siz kendinizi yerin
İnsanlar maalesef egolarının esiri olmuş durumda. Örnekleri o kadar çok ki sadece bu sitede bile. Yazdığım her ne ise altına bırakılmış bütün yorumlar kıymetlidir ama ne başımı döndürür övgü dolu olanları ne de öfkelendirir yazdığımı usturupluca eleştirenler. Ha hatamı söyleyen, beni uyaran, bu yolda ilerlememe yardım edecek, gelişimime katkısı olacak yorumlar ayrıca başımın tacıdır. Onları her zaman ayrı bir yere koymuşumdur.
Yalan yok ben birkaç dergiye yolladım şiirlerimden lakin olumlu yanıt alamadım. Sonra vazgeçtim. Çünkü dergi olayı da tanıdık vasıtası yoluyla işleyen bir sistem çoğunlukla diye tahmin ediyorum. O camiadan bir tanıdığınız varsa şiirlerinize el uzatıyor. Çünkü yazdıklarım bir derginin sayfasında yer almayacak kadar kötü değil. Birkaç yerel dergi ve gazetede yayınlandı şiir ve yazılarım civardaki tanıdık edebiyat dostlarının sayesinde o da.
Basılmış iki kitabım var ama asla kendimi şair ve yazar olarak görmüyorum. Çünkü ben okumayı öğrendiğimden beri o kadar çok kitap okudum ki ve hala o kadar çok okuyorum ki. Bu yüzden yazdığım kitaplar hakkında öyle uçuk hayaller kurmadım açıkçası. Herkes nerede olduğunu az çok biliyordur diye düşünüyorum. Ve ben en çok haddimi bilmeyi bildiğim için gurur duyarım kendimle yalan değil.
Zaten şiir kitaplarının akıbeti belli, bastırır eşe dosta hediye edersiniz. Ben de öyle yapıyorum. Eşe dosta imzalıyor, bazen de yardım derneklerine bağışlıyorum. Düzenledikleri kermeslerde satılsın, onlara azıcık da olsa faydam olsun diye. Çünkü benim ne vaktim var ne de imkânım var etkinlik etkinlik, fuar fuar gezerek kitaplarımı satabilmek için. Yani buradan anlaşıldığı üzere sizden belli bir ücret alarak kitabınızı basan yayınevi sizi davet ettiği hiçbir etkinlik için ‘’siz yeter ki gelin, masrafınızı biz karşılarız’’ sözü vermiyor. Çünkü onlar benim peşimden koşmadı; ooo Hicran Hanım muhteşem şiirler yazıyorsunuz gelin biz basalım kitabınızı diye.
İlk kitabımı rahmetli anneannemden küçücük bir miktar miras düşmüştü payıma onunla çıkarttım onun hatırasını yaşatmak maksadıyla. İkincisini de gene küçük bir birikimim vardı üzerine biraz daha koydum öyle çıkarttım. Benim çocuklarıma bırakabileceğim bir servetim yok, bari dedim birer kitap kalsın benden onlara.
Şu anda baskıya hazır biri hece biri serbest şiirlerden oluşan iki taslak dosyam ve yine çocuklara özel eğitici, öğretici şiirlerin, oratoryoların, anı ve monolog tarzı yazıların olduğu iki taslak olmak üzere dört baskıya hazır şiir dosyam var. İki adet de sinopsisi belirlenmiş üç beş bölümü kaleme alınmış roman denemesi. Yedi yıl önceki cesaretim yok şimdi kitap bastırmak konusunda. Yoksa bu kitap dosyalarımın önceki iki dosyamdan çok daha iyi olduğunun bilincindeyim. Ama senin de dediğin gibi dışarıda öyle acımasız bir edebiyat camiası var ki. Gerçekten doğru bir şey mi yapmış olurum bu kitapları bastırmakla diye ince ince düşünmeden de edemiyorum.
Son söz olarak ne kadar az insan o kadar çok huzur, yorumlar için de geçerli bu söz. Üç beş edebiyat ve şiir sever güzel insanla bu şekilde karşılıklı yorumlaşarak fikir alışverişinde bulunayım yeter bana.
Çok teşekkür ediyorum katılımın için, yazın hayatında sonsuz başarılar diliyorum sana, büyük bir keyifle okumaya devam edeceğim seni, yolun açık olsun.
Sevgiler.
Aynur Engindeniz
Hayat böyle.
Çok sevgilerimle.
Bazen bir kelime ya da satır yerini yadırgıyor... sürekli doğru kelimeyi ya da o satırda söylemek istediğimi değiştirmeyecek farklı bir çözümü arıyorum... çoğu zaman aradığımı bulamadan şiiri yüklüyorum sayfaya... biri çıkıp bana sizin gibi yorum yazsa, bir de aradığım bulamadığımsa inanılmaz sevinirim. Müdahale edilmesini istemeyenleri de anlıyorum.. Sonuçta kararı şiirin sahibi veriyor. Sizin yaşadığınız bu olayda tek problem üçüncü kişinin üslubu. """ Birilerinin şöyle yap böyle yapını boşver"""" girişi şık değil... Doğru bulmadığını söylemesi yeterli. Kararı şair verecektir.
Hicran Aydın Akçakaya
Edebiyatla iştigal eden insanın bunları düşünemiyor olması üzücü.
Teşekkür ediyorum prosayko, katılımın ve hassasiyetin için.
seni eleştiriyorum bu incelikli bu öğretici ruhun sadece beni elestirsin sadece benimle ilgilensin isterdim sadece benimle :)
kendimi şanslı hissediyordum gerci yine oyleyim de bir sürü rakibim çıktı:) olmuyor böyle
şaka bir yana çok şanslısınız çok
kendini bilmezlerin şuan kendilerinin ne kadar gereksiz bir eyleme giristiklerinin farkindadirlar eminim
ellerini avuçlarını ovuşturmaya devam etsinler bakalim utançlarindan
neyse susayim hadi
...
Hicran Aydın Akçakaya
Ya sen var ya, hakikaten gökyüzü mesaicisisin.
Bakar mısın yaptığın şeyin güzelliğine, bütün çirkinliklerin üzerine o ruhundaki yıldızları serpiştirmeyi öyle güzel beceriyorsun ki sonra da bana diyorsun ki hadi gel seninle gökyüzüne çıkalım.
Sen benim canımsın, bitanemsin, yerini kimseciklere vermem, meraklanma.
<3
Nazik ve kibar bir eleştiride bulunmuşken siz; çok görüyoruz " bu olmamış", " daha iyilerini bekliyoruz", " kötü şiir" , " bu şiir mi?" ... vs vs... yorumlarını da; anlattığınız biçimde hedefe konularak taş'lanmak hoş bir durum değil gerçekten. Herkes yerini ve konumunu bilmeli; insanların sayfasına yorum bırakırken de yoruma cevap yazarken de; iki insan diyaloğunu gerçekleştirmeye çalışırken veya gerçekleştirmişken araya girip kin kusmak da yorum sahibini de yazı sahibini de gereksiz bir uğraşa sevk ediyor. Dürüst ol da adam gibi dimdik yaz hedef aldığın insana sorununu diyesim geliyor böyle durumlarda, yani kıvırma...
Ama ne yazık ki şu platformda bile şiir, yazı dışında ego'larımıza yenik düşüp ya başkasının düşüncesiyle zekice dalga geçtiğimizi düşünüp atıflarda bulunuyoruz. Ya da kendi söylediklerimiz daha önce hiç bir yerde söylenmemiş cümlelermiş gibi oradan buradan derlediklerimizi arama motoruna yazınca çıkmayacak hale getirip ortaya sunup yedirdik sanıp, başkalarına da bu sebeple şüpheli yaklaşıyoruz genel düşüncemize ters ise. İnsan önce okumayı bilmeli, sonra okuduğunu dinlemeyi sonra dinlediğini anlıyabilmeli fikrine uymuyorsa bile. Sonra da hakarete girmeden, aşağılamadan fikrini savunmalı. Aksi takdirde yapılan yorum sataşmadır kimseye de faydası olmaz.
Hicran'cığım burada huzurla, doğru iletişim tekniği ile insan ilişkilerimizi seviyeli tutmak ve şiir adına doğru yönlendirmek varken; dışarıdaki başarısızlıklarımızın hıncını veya sinirimizi buradaki insanlarla dalga geçerek veya negatif yönde iletişim biçimi kullanarak çıkarmak bizlere artı bir durum getirmeyecekse niye yaparız bilmem ki ?
Burada çok iyi şiir yazan insanlar var ve sırf sizin maruz kaldığınız durum yüzünden yorum yazmıyorlar ne yazık ki!
Düşününce ne büyük kayıp ....
Sevgilerimle
Hicran Aydın Akçakaya
İnsanları kırmaktan o kadar imtina ediyorum ki, bir esere eleştiri bırakırken o kadar seçici ifadeler kullanmaya gayret ediyorum ki, eser sahibi rencide olmasın, kırılmasın, tek derdimin daha güzele doğru birlikte yol almak olduğunu anlasın diye.
Sayfa sahibinin hoşgörü gösterdiği bir eleştiriye üçüncü bir kişinin müdahil olması hiç hoş bir davranış değilken ikinci kez tekrar edince bu olay ve aynı kişi tarafından buna bir son vermem gerektiğini düşündüm. Tavrımı ortaya koymasaydım bu belki de böyle sürüp gidecekti. Eleştiri yaptığım her şiirin altında bana bu şekilde sataşacaklardı.
Karşılaştığım bu durum yorum yazma isteğimi köreltmedi. Şu anda içimdeki gür ses yaz Hicran, duruşundan taviz vermeden aynen devam et diyor. Benim inatçı bir kişiliğim vardır, haklı olduğuma inandığım bir durumda asla geri çekilmem. Yani bu durumda pusup sinip aman deftere girmeyeyim, şiirlere yorum yazmayayım demem. Aksine beni kamçılıyor böyle şeyler. Amazon ruhum şahlanıyor içimdeki. Keşke daha fazla zaman ayırabilsem deftere diyorum daha çok okusam, daha çok yorumlayıp eleştirsem yazılanları. Ama bu imkânsız tabii.
Düşüncelerini paylaşman ve desteğin benim için çok önemliydi.
Teşekkür ediyorum, sevgiyle.
İpekyildiz
Sevgilerimle
Değerli şaire
Gelişen olaylardan duyduğunuz rahatsızlığı bir çok sebepten dolayı çok iyi anlıyorum.
Birincisi, yorumunuzun muhatabı ilk elden hakkında kanaat bildirilen şiirin sahibidir. Eğer o canı gönülden kabullenmiş ise tavsiyenizi, bir başkasının müdahil olması, en azından hem şiirin sahibine hem de yorum yapan olarak size karşı saygısızlıktır. Hadsiz ve hudutsuz davranmak hiç kimseye hak olarak verilmemiştir..
İkincisi, yorum yapmak ve yorum yapan tarafından uygun bulunuyorsa öneride bulunmak, o şiiri ciddi anlamda okuyup özümsemek ve emek sarf etmek demektir ki bu da şiirin müellifine ve ortaya konulan ürüne saygı duymak anlamına gelir.
Çoğu yorumlara bakıldığında, her şiirde, serbest veya hece ne olursa olsun basmakalıp cümlelerle mukabelede bulunulmaktadır. Ki sizin yaptığınızın bu anlamda ayrı bir değeri vardır.
Hiç suya sabuna dokunmadan, eğer yeteri kadar da vaktiniz var ise gözünüzü ve zihninizi yormadan yayımlanan her şiire aynı basmakalıp cümlelerle yorum!! yapmak da mümkün. İşin pratiğinde de görüldüğü gibi, böylece sayfanızın raytingine de katkı sağlar bu hal. (Aman diyeyim, böyle bir tavsiyem olduğunu düşünmeyin. Bu bir durum tespiti olarak belirtilmiştir.)
Bir başka husus, yazarı kim olursa olsun gerçekten çok güzel şiirlere hiç bir karşılık beklemeden yorum yapabilmek bir olgunluk vesilesidir. Ben, bana yorum yapana yorum yaparım başkası böyle bir ilgiyi benden beklemesin gibi bir düşünce hamlıktan öteye geçemez
Sonuç olarak, seviyeyi ve saygıyı kaybetmeden gerçekten okunan ve ve işlenen tema hakkında doğru kanaat edinilen bir şiire yorum yaparken öneride bulunmak, bilgiyi paylaşarak çoğaltmak anlamına gelir.
Haklı ve haktan yana durduğunuzu bilerek,
Sağlıcakla kalın
Selam ve saygılarımla
Sonsuzufuk tarafından 11/19/2017 2:09:48 PM zamanında düzenlenmiştir.
Hicran Aydın Akçakaya
Sorun kendilerinin ve bir kaç hece üstadının muhteşem şahane diyerek yere göğe sığdıramadıkları bu şiire ben nasıl olur da olumsuz bir yorum bırakabiliyormuşum benim ne haddimeymiş, zihniyeti. Bu yüzden yaptığım yorumu şahsına yapılmış bir hakaret olarak gördü bence ki çok haksız ve şiir sayfasında bir üçüncü kişi olarak gene beni olumsuz yorumumdan ötürü taşa tutmuşlardı kendileri.
Ben o vakit fazla uzatmadan ''fikrim sabittir sizin açıklamanızdan sonra tekrar tekrar okudum ama bu şiirdeki çoğul ekleri, şiiri ağırlaştırmış ve beni yoruyor okurken.'' demiştim.
Ben girdiğim sayfalardaki şiirleri gerçekten kendim yazmışım gibi kucaklayarak okuyorum. Bu yüzden şahane muhteşem diyenlerin görmediği kusurları görebiliyorum. Kendi yazdıklarımı da paylaşmadan önce defalarca okurum ben, hatta sesimi kaydeder dinlerim. Şiiri sekteye uğratan bütün kusurlar apaçık çıkıyor böylece ortaya.
Her neyse sözü fazla uzattım; aynı olay Gülseren Hanım'ın sayfasında tekrar vuku bulunca anladım ki ben sustukça bu böyle tekerrür edip gidecek.
Buna bir son vermem gerektiğine inandım ve başardım sanırım.
Çok teşekkür ediyorum, katılımınız ve desteğiniz için.
Şiir kazansın.
Saygımla...
AYDINK
Paylaşılan şiirlerden benim bakış açımla "OLMAMIŞ" diyebileceğim, buradaki bir büyük çoğunluğun da gerçekten aynı düşünceleri taşıyacağı şiirlere bir büyük iştahla ..aman ne güzel harika vs.. gibi yorumları yapanlar da kendilerini üstad mertebesinde görenler ekseriya.
Marifet iltifata tabidir. Olan ile olmayanı yani güzel ile çirkini aynı kefede tartmak gelişmenin önündeki en büyük engeldir.
Lütfen şiirlerimde gördüğünüz noksanları iletin bana.
Zira ferasetinize güveniyorum.
Selam ve saygılarımla
Neredeyse hiçbir şiir ya da yazıya yorum yapmamış birisi olarak, öncelikle yazınızı baştan sona okuduğumu belirtmek istiyorum.. Yaşamış olduğunuz durumu forumda paylaşmışınız zaten ve yazmak için şiirden edebiyattan ne kadar anladığınızın bir önemi yok, burada her yazan kalem kendi iç dünyasını ya da olması veya olmasını hayal edip etmediği vb. duygu düşünceleri kaleme alıyor.. Zaten buradaki beğeniler ve yorumlar kesinlikle paylaşılan şiirin değerini ortaya koymada bir kıstas değil.. Herkes edebi yönü ağır bassın ve kusursuz olsun diye de yazmıyor sanırım, sadece iç dökme olsun diye yazanlarda mevcut ben gibi.. Ancak edebi yönü bir tarafa bırakırsak,düzeltme yapmış olduğunuz dörtlük siz düzeltme yapmadan öncede, siz düzeltme yaptıktan sonrada benim için duygusal anlamda hiçbir şey ifade etmedi..
Ve sizin bir Şair ve Şiirine şurası şöyle olursa daha güzel olur gibi bir telkinde bulunmanız ya da düzeltme yapmanız kesinlikle duygusal ve edebi anlamda hiç şık değil. Kusura bakmayın buradan böyle görünüyor, şimdi diyeceksiniz ki sizde bana nasıl eleştiride bulunmam gerektiği hususunda akıl veremezsiniz.. Ama benimkisi eleştiri ve bilimsel değil, haddimi aşıp düzeltmede yapmıyorum.. Hem siz düzeltme yaparken Gülseren hanım nezaketinden ılımlı ve olumlu davranmıştır belki de kim bilir.. Ha birde bayansınızya burada bu konuda sizi destekleyen çok olacaktır, üstelik yazınızı okumadan destekleyecektir karşı cins, tıpkı birçok şiirinizi okumadan beğendikleri gibi.. Selametle.
DeStaN tarafından 11/19/2017 2:02:55 PM zamanında düzenlenmiştir.
DeStaN tarafından 11/19/2017 2:05:23 PM zamanında düzenlenmiştir.
DeStaN tarafından 11/19/2017 2:08:22 PM zamanında düzenlenmiştir.
Hicran Aydın Akçakaya
Lakin yanıldığınız bir şey var Gülseren Hanım beni kırmamak adına önerime kulak vermedi, önerimi beğendiği için dikkate aldı. Beğenmese idi eğer bunu bana açıkça söyleyebilecek kadar dürüst ve samimi bir insan kendisi.
Gelelim şu meseleye, bana bu sayfada yazdığımla ilgili her türlü eleştiriyi yapabilirsiniz fakat sayfama gelen şair hemcinslerinize böyle bir ithamda bulunamazsınız. Ne demek sadece kadın olduğum için gelip beni destekleyecekler, okumadan beğeni bırakacaklar demek. Bu ne çirkin bir söylem böyle. Bu söyleminizle sayfama yorum ve beğeni bırakan arkadaşlara hakaret ettiğinizin farkında mısınız? Ben de sizin bu tavrınızı eleştiriyorum madem konumuz eleştiri.
Selametle...
Hocam boş verin ,,lüzumsuz'' insanları. Burada herkes üstat. Biz toplum olarak öğrenmeye kapalıyız. Herkes her şeyi bilir. Edebiyat defteri narsisizm kokan insanlarla dolu. Ehl-i kalem alkıştan keyif alıyor. Bu yüzden hiç kimseye yorum falan da yazmıyorum. Yazarsanız üzülürsünüz. Kim şair kim değil millet ve zaman karar verir. Yazınız ortak ıstırabımıza tercüman olmuş. Teşekkür ediyorum. Bilen insanlardan eleştiri almaktan onur duyarım. Saygılarımla.
S / ÂYE tarafından 11/19/2017 1:31:48 PM zamanında düzenlenmiştir.
Hicran Aydın Akçakaya
Kim şair kim değil millet ve zaman karar verir.
Eleştiri alma konusundaki tavrınızı biliyorum ve çok teşekkür ediyorum düşüncelerinizi paylaştığınız için.
Saygımla.
Sevgili şairem.
Öncelikle şiirimin böyle üzücü bir duruma sebeb olmasından daha da önemlisi böyle bir duruma maruz kalmanızdan ben son derece üzüntü duydum ve hala da duymaktayım.Aslında ben konuyla ilgili çok daha uzun bir mesaj ile Sadık beye yorumumu yazardım.Ancak olayı kısaca,kırmamaya da özen göstererek izah etmeye çalıştım.Fakat,kendisini daha açık ve daha çok eleştirmeliymişim diye düşünüyorum şimdi.Bizler kırıcı olmamak adına daha naif bir şekilde yorum yaparken sanırım zararı kendimiz görüyoruz.Sadık beyin benim adıma böyle bir yorum yapmaya asla ve asla hakkı yoktu.Bu bir.ikincisi sizin gayet nazik yorumunuzu sanki emir vaki bir yorummuş gibi lanse etmesi de çok çirkindi.Kendisini değerli bir kalem bir üstad olarak kabul ettiğim için her zaman saygı çerçevesi içinde yorumlarda bulunur kendisine de şiirlerime yaptığı bütün yorumlarına ve katkılarına teşekkür eder onure olduğumu her seferinde yazardım.Ancak yaptığı son yorumu böyle bir üzücü duruma bizleri maruz bıratığı için ayrıca kendi yorumunu sayfamdan sildiği için kendisinin şiirime yazdığı dörtlüğü de sayfamdan sildim.Bundan böyle engelli listemdedir kendisi.Aslında bazen gerçekten çok ince düşünmemek gerekirmi diye düşünmüyor değilim.Sevgili hicran hanım.Size tüm kalbimle katılıyorum.Eleştiriler bizler için son derece önem taşır.Her eleştiriden birşeyler alır tecrübemizi de büyütürüz.Eleştirilerin saygısızlık boyutuna varmadığı sürece gönül kapımız her daim açıktır.Lütfen artık siz üzülmeyin diyorum.Herkes kendi davranışlarıyla anılır.
Sonsuz sevgilerimle...
Gülseren Morkan tarafından 11/19/2017 1:30:52 PM zamanında düzenlenmiştir.
Hicran Aydın Akçakaya
Teşekkür ediyorum desteğiniz, yanımda olduğunuz ve gösterdiğiniz asil tavrınız için. Sevgili Hatice'nin dediği gibi bu bir kadın dayanışması değil, ŞİİR dayanışması. Şiir kazansın hep.
Sevgiyle...
*
Sevgili Hicran Aydın Akçakaya,
Yaşadığınız duyguyu en iyi anlayanlardan biriyim.
Sizinkine benzer onlarca yapıcı-yol gösterici eleştiri kaleme almışımdır sitede.
Uzun uzun, emek ve zaman harcayarak. Çoğu kez en az bir saatimi ayırarak.
Belki Şairi o denli üzerinde durmamıştır yazdıklarının.
Genellikle de 'günün şiiri' üzerinden giderek ama biraz da çekinerek. Çünkü herkesin cilaladığı satırlara 'olumsuz' bir şey demek zordur.
Kolaydır oysa 'körler sağırlar birbirini ağırlar...' deminde yaşamak.
İşin tuhafı, 'kraldan çok kralcıların' devreye girmesidir tez elden.
Ya da ahbap-çavuş 'tetikç'ilerin.
Bazen de Şair size yanıt vermez, sessiz kalır ama o tetikçiier, 'durumdan vazife çıkartırlar'...
Ne sizin reklam merakınız kalır ne de bilecenliğiniz...
Keşke size ayar vermek isteyenlerin en azından bir gramer bilgisi olaydı...
'ki'. 'de-da'... nerede bitişik, nerede ayrı yazılır? Ek midir, bağlaç mıdır?
Onu bilseler... diye hayıflanırsınız.
Edebiyatın, her şeyden önce 'dilbilgisi' olduğunu düşünmezler.
En temel kurallardan habersiz sanal ortamda yüzer-gezer yüzlerce
üçüncü sınıf Karacaoğlanlar, beşinci sınıf Yunus Emreler...
Temcit pilavı gibi ısıtılmış aynı sözler. Yeni bir imge, buluş, çağrışım zenginliği yok.
"Dün dünle geçti cancağazım / Bugün yeni şeyler söylemek lazım" öngörüsünden uzak kalabalıklar...
Kişinin kendi eksiğini bilmesinden, daha erdemli bir hal var mıdır? Daha takvalı.
Ben, aylardır siteye uzaktım. Çünkü, daha önce site yönetimine defalarca öneride bulunmuştum. Siteye eklenen şiirlere mutlaka kısıtlama getirilmesi için.
(Ayda iki şiiri geçmemesi) Her gün şiir ekleyen(ler) var. Bu denli yığılma, âdeta şiir bocası.... Kime yararı olur ki?
Siteyi 'şiir çöplüğü'nden 'şiir bahçesi'ne döndürmek, samimi niyetle yapılabilir.
Evde canı sıkılanın, 'dur, bir şiir daha asayım' kolaycılığıyla olmaz. Nicelik değildir aslolan, niteliktir her zaman için. Onca toz duman içinde arada kaynayan tek tük iyi şiirin vebali kimin üstüne olacak?
Bu yazdıklarımı, daha önce de defalarca yazdım ama değişen bir şey olmadı. O nedenle de uzaklaştım. Halbuki bu düzlemi küçük bir 'şiir işliği'ne dönüştürmek çabasında olmalı herkes. Alçakgönüllü, özverili emeklere haksızca saldıran insanlardan arındırılmalı site.
Galiba bir yılı aşmıştır. Bir şiirin altına önerilerde bulunmuştum, uzun uzun. Şiirin sahibi, önce teşekkür etmişti. Sonra, iki hafta geçmeden yorumumun silindiğinin ayırdına vardım. Rastlantıyla. Özelden yazdım, niye böyle bir şeye gerek duyduğunu anlamak için ama yanıt verme nezaketini bile göstermemişti o hanımefendi. Anlamak çok zor.
Dost, iyi ki böyle bir yazıyı kaleme aldınız. Çok teşekkür ederim.
İnanın, bu yazı her gün asılan yüzlerce şiirin toplamından daha değerli, daha önemli.
Dilerim, 'günün yazısı' seçilir de asıl gündemi, konuşulması gerekenleri güne taşır.
'Ben yaptım oldu'dan 'Ben yazdım oldu'ya evrilen ucuzculuk... kolaycılık... Terk edilmeli.
Şekerleme dörtlükleri alkışlanmamalı. Derdimiz 'has şiir' olmalı.
Bazen işitiyorum, adam diyor ki '1400 tane şiirim var.'
Yahu kardeşim, Yahya Kemal'in kaç şiiri var? Ahmed Arif'in, Cemal Süreya'nın...
Hiç mi okumuyorsunuz?
Şiir; çoğaltmak değildir, yepyeni, has şiiri üretmektir.
'Eleştiri olmadan sanat olmaz'. Klasik sözdür.
Ve 80'li yıllardan kulağıma küpe ettiğim muhteşem bir sözdür:
" Her şair, şiiri eleştirerek şair olur."
---Veysel Öngören --
Hicran Aydın Akçakaya
''Yaşadığınız duyguyu en iyi anlayanlardan biriyim.'' diye başlamasaydınız bile bu yoruma, beni en iyi anlayanlardan biri olduğunuzu zaten biliyordum. Çünkü itiraf etmeliyim ki şiirlerinizden sonra ben sizin bütün yorumlarınızı da teker teker okudum.
İnşallah dedim bir gün bu kıymetli şairin gözleri benim şiirlerimden birine de dokunur da yorumundan istifade etme şansım doğar diye dua ettim.
Ve siz geldiniz sonunda bir şiirime. Hatta başlığı çok sıradan bulmuştunuz da ben Ölüm Tülü olarak değişmiştim.
Serbest şiirlerimi kaleme alırken sizin yorumlarınızdan o kadar çok faydalandım ki. Bu konuda gerçekten müteşekkirim varlığınıza.
Siz gelin, vaktiniz varsa benim bütün şiirlerimi acımasızca eleştirin, silmek ne demek ,yorumlarınızın üstüne yıldız tozu serperim.
Bizim sizlerden öğreneceğimiz çok şey var.
Teşekkür ediyorum katılım ve katkınız için.
Selamlar, saygılar...
şimdi bakınız burda okumuşu okumamışı bileni bilmeyeni türk'ü ingiliz'i üye hatta benim kız da üye :) önümüzde klavye sırf benim için ayrılmış konuşma kürsüsü de denilebilir eee yaz babam yaz o andaki akılda ne varsa yaz belki az önce eşiyle kavga etmiştir bide allaaaah tamam acısını sizden bile çıkartabilme şansı yok değil bu sözlerim yukardaki anlattığınız ile alakası yok yanii genel olarak konuştum... yani açıkcası ağzı olan konuşuyor adeta o yüzden hazırlıklı olmalı diye düşünüyorum. selam muhabbet ile
Hicran Aydın Akçakaya
Savaş meydanına çıkar gibi mi girmeliyim ben Edebiyat Defteri'ne. Bu mudur edebiyat? Hazırlıklı olunmalı demişsiniz ya evet ben buraya bilgi kuşanarak geliyorum, silah değil ama asla.
Çok teşekkür ediyorum katılımınızdan dolayı, saygımla...
Canim estarfulllah ozurluk bir durum yok Gülseren hanim zaten anlayisla karsilamis ki bu elestiri sadece Gulseren hanim icin degil yorumlari okuyacak olan kalemler icin de gecerlidir bizlere faydasi var elestiri yorumlarin .
Hele ki yapici bir elestiri ise basimin ustunde yeri vardir kendimden fazla siir bilgisi varsa ki ben henuz hecede acemi bir kalemim elbette dikkate alirim.
Hani demis ya bosverin diye benim siirleriminden Fütâde şiirimi bilmeyen yoktur herhalde defterde ve az cok siir bilgisi olanlar da o siirimin dalgali kafiye oldugunu bilirler.
Eski sayfamda soyle bi yorum vardi bu nasil bur siirdir boyle birinci ve altinci misra ikinciyle besinci ucuncuyle dorduncu yefinciyle sekizsinci kafiye boyle bir soir turu yokmus ..benim cevabim da soyle olmustu kendisine
Zevkler ve renkler tartisilmaz diye.. bu siirim.dalgali kafiye o zamsnlar beni de ukala gormustu..eledtiriyi secerim ana elestiriyi yapanda siirde gerekli bilgisi olmasi gerekduye dusunenlerdenim...
Benim cok onceden bi iddia olarak gordigim.bir siirim vardi 11 hece olcuduyle yazmistim ve hatasi vardi kabul
O siirime sevgili Nüs ve Saygi deger buyugum Oflu hocanin elestirileri vardi.kirildim mi kirilmadim
Allah her ikisinden razi olsun o yaptiklari elestirileri icin ben bugun bi adim one gidebilmissem hep yapilan elestirilerin cogunu dikkate aldigim icin..
Hicranim ben senin hakli oldugunu dusunenlerdenim bu bir kadin dayanismasi olarak algilanmasin siirde gercekten kalitenin olmasi gerektigini dusundugum icindir.
Bende hep demisimdir elestori beni bir adim ileri goturecekse kabulumdur.
Bu arada burdan bi seye deginmek istiyorum yine siirle ilgili bunu burdan yazdigim icin senden ve yorumu okuyacak olan sair arkadaslardan ozur diliyorum.
Buyuk usta gecinenler var defterde peki bu buyuk usta olarak gecinenlere neden hatali siirlere aaa harika olmus siirde hata varsa niye yazilmiyor gonul kirilmasin diye hatalar ortuluyor .
Aslinda hatalari gobul kitmadan da uygun bir dille de yapabilirz.
Bu yaziyi paylastigin icin tesekkurler Hicran'ım icime dokmeme vesile oldun..
Allah yar ve yardimcin olsun sevgilerimle canim.
Vuslâtı kelam tarafından 11/19/2017 11:47:06 PM zamanında düzenlenmiştir.
Hicran Aydın Akçakaya
İşi ciddiye alanlar ışıl ışıl parlıyor zamanla şiir dünyasında. Senin parladğın gibi.
Almayanlar ise hala hangi -de ayrı yazılır hangi -ki bitişik yazılır çözememişler.
Teşekkür ediyorum düşüncelerini paylaşıp destek olduğun için.
Elbette ki bir kadın dayanışması değil bu, bu bir ŞİİR dayanışması.
Allah doğrunun yanındadır her daim. Sevgimle canım.
Vuslatı kelâm
:) :)
Elbete canim giz elestiriyi kabul edip parlayalim yerinde sayadururum.diyenler de yerinde saydursun
Sevgilerimle siirini okudukran sonra bende bi hiciv mi tazssm ne dusuncesune kapilmadim desen yalan olur
Değerli kalem dostum; Sizi şahsen tanımıyorum. Ama edindiğim fikre göre, Yaptığınız bu tür eylemler, düzenli, temiz ve oturmuş kişiliğinizin yansımasıdır.
İnsanlar yaptığı işlemlerdeki hataları genelde gözden kaçırırlar. Çünkü beyin yapısı tekrarlanan işlemlerde kalıplaşmaya meyillidir. Bu yüzden sayfayı yorum ve analiz yapılabilmesine uygun olarak düzenlemişler.
"Bende kusur arayan değil, kusurlarımı yüzüme söyleyendir dost" diyorum ben.
İnsanların hatalarını veya o yöndeki fikirlerinizi, oldukça nazik ve incelikle söylemeniz, sizin adınıza bir erdemdir. Yaptığınız, yerinde ve doğrudur. En azından benim açımdan. Ve bunu yapmaya devam etmenizi öneririm, naçizane...
İnsan sarrafı değilim ama, kişileri bir kaç cümlesiyle tartacak yetim var çok şükür. Bahsekonu arkadaşın bazı yorumuna da şahit oldum ve profilini ziyaret etme gereği duymadım.
Bu yaptığınız eylemi çirkinlik olarak değerlendirmeniz de doğru değil. Bazen insan kendisini anlatmak zorunda kalabiliyor.
Selam ve saygılarımla.
Hicran Aydın Akçakaya
Dediğiniz gibi insan bazen kendini anlatmak zorunda kalıyor maalesef.
Teşekkür ediyorum düşüncelerinizi paylaştığınız için.
Saygı ve selamlar.
Her insanın kendi tarzında bir güzelliği var
Bu güzelliği eleştirmek yerine, o güzellikleri keşfetmek daha doğru
Size katılıyorum
Şiirlerinizde olması gereken seviyede bir güzelliğe sahip
Okudukça insana rengini veren şiirlerdir
Her şiire herkes hayatına kattıklarıyla bakar yada kendi bilgeliğiyle yorumlar
Benim görüşüm gölge olmaktansa küçükte olsa ışık olmak daha iyidir
Işığınızı kendi tarzınızda yaymaya devam edin
Hicran Aydın Akçakaya
Yazmayı çok seviyorum ama yazmaktan daha çok okumayı seviyorum.
Teşekkür ediyorum, düşüncelerinizi paylaştığınız için.
Saygılar selamlar.