- 960 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
“Türkiye’den ilk kez bir bölgenin, UNESCO’nun bu alandaki koruma sitesi içerisine giren bir dünya mirasıdır Artvin- Camili Yöresi.”/ Artvin İl Kültür ve Turizm Müdürü Ömer GÜMÜŞ ile röportaj
“Türkiye’den ilk kez bir bölgenin, UNESCO’nun bu alandaki koruma sitesi
içerisine giren bir dünya mirasıdır Artvin- Camili Yöresi.”/ Artvin İl Kültür ve Turizm Müdürü Ömer GÜMÜŞ ile röportaj
08 Artvin ilimizin: Zengin milli parkları, ahşap mimarinin en güzel örneklerini yansıtan evleri ve yeşilin her halini saran ormanları ile şimdiki mevsimin bembeyaz karla süslü dağlarının atmosferiyle karşılıyor bizi
Muhteşem doğasından olsa gerek, güzel huylu ve hep halinden memnun insanlarıyla bilinen yer.
Biz insanlar, iyi veya kötü, çeşitli dönemlerden geçerken, mutluluğumuz ya da mutsuzluğumuz öznel bir deneyim olsa da, bazı dönemler hayata olan bakış açımızı değiştirebiliyor. Ancak yaz mevsimi olumlu, kış mevsimi ise olumsuz bir dönemi teşkil etmemeli. Çünkü yaz, kış her mevsimin kendine has bir güzelliği olduğundan psikolojimizi etkileyen bir unsur değildir. Kış döneminin üzerimizde belirli olumsuz etkileri ve mevsimsel depresyona girmemizi zemin hazırlayan etmenler; ne soğuk havalar, ne radon gazı, ne de grip-alerji vs. hastalıklardır. Bu olumsuz rolü üstlenen faktörlerin birkaçı; kar-kış demeden vatanımız için nöbet tutan ve hiç aklımızdan çıkmayan Mehmetçiklerimiz başta olmak üzere, bölgelerin hava koşullarına uygun yollar olmayıp, hayatımızı tehlikeye atan ulaşım sıkıntısı, sağlık hizmetlerinin az olması, sokak hayvanlarına yönelik veteriner, rehabilitasyon, bakım evleri çoğu bölgemizde hiç olmaması vb. birçok unsurlar kış mevsiminde mutsuz olmamızı tetikleyen veya doğrudan sebep olan nedenlerdir.
Kış sorunlarını tek bir örnek ile özetleyecek olursak; Bir orman yurdu olan Artvin ilimiz, doğu Karadeniz dağlarının üzerinde ve dik bir yamaçta kurulmuş konumu ile kış mevsiminde, yıllık toplam kar örtülü gün sayısı kırk sekiz olup, sisli ve yılın birçok bölümünü yağışla geçiren illerimizden biridir. Peki, yağmur suyunun mineral bakımından zengin ve yeryüzündeki sular ile doğa yağmur sayesinde temizleniyorsa, aynı zamanda karın yağması hem turizm bakımından hem de yeraltı su rezervlerinin en önemli kaynağı ve bir enerji deposu olan kar, bizi niye olumsuz etkilemekte? Yeşilin simgesi-Artvin ilimizin trafik, askeri, teknik ve ekonomik etüdüne uymayan, yıllar öncesinden yapılmış üçüncü sınıf yolları, Kış turizmi olumsuz etkilediği gibi, 2017 nüfusu, tahmini verilere göre 168.255. kişilik bölge halkımızı da mağdur etmekte. Özellikle kış aylarında insan hayatının önemini sıfıra indirgeyen; keskin virajlar, çığ, taşın düşmesi vb birçok tehlikeleri çağrıştıran engebeli kara yollar ile çevrilidir. Yani ulaşım sıkıntısı ne yazık ki güzelim ilin bazı özellilerinin önüne geçebilmektedir. Hem devletimiz hem de A. şirketleri tarafından da rahatlıkla giderilebilecek bir sorun olduğunu düşünüyor ve giderilmesini temenni ederim.
8. Haftamızda Artvin İl Kültür ve Turizm Müdürü Sn Ömer GÜMÜŞ ile sizlere hazırlamış olduğumuz röportajla yeşil Artvin’imizin özelliklerini duymakla pek çok ayrı yönlerini de öğreneceğimizden eminim.
Artvin denince ilk aklımıza ne gelmeli?
-İnanıyorum ki Artvin denilince okurlarınızın aklına çok farklı isimler ve düşünceler gelmiştir. Çünkü coğrafi açıdan birbirinden oldukça farklı yerlere sahip olduğumuz gibi kültürel çeşitliliğimiz ve zenginliğimizde en üst seviyededir. Artvin denince aklınıza ilk olarak ne gelmeli sorusu yerine ne ya da neler gelebilir derseniz çok farklı cevaplar alabilirsiniz ve bunların hepside yerinde, samimi ve doğru cevaplar olabilir.
Haklısınız Sayın Müdürüm. Buyurun lütfen, Artvin ile ilgili ilk aklımıza gelebilecek diğer tüm özelliklerini duymaktan keyif duyarız.
-Anlayışınız için teşekkür ederim Hande Hanım,
Karadeniz kıyısında bulunan Arhavi, Hopa ve yeni kurulan Kemalpaşa İlçelerimizi görmüş ama Borçka, Murgul, Ardanuç, Şavşat ve Yusufeli İlçelerimiz ile Merkez İlçemizi gezme fırsatı bulamamış birisine “Artvin” dediğinizde aklına gelecek olanlar, örneğin sadece denize kıyısı olmayan ilçelerimizi gezmiş birinin aklına gelecek olanlardan farklı olabilir. Artvin’i kısmen de olsa bilen ya da bu şansı hiç elde edememiş olan birine Artvin dediğinizde aklına gelebilecek olanlar belki Atabarıdır, Kafkasör Yaylasıdır, mısır ekmeği ve hamsinin unutulmaz tadıdır, eski ders kitaplarından hatırlanan bir isim olan Göktaş’tır, kimileri için rafting yaparken hissedilen adrenalinin etkileridir ya da Karagöl’ün kıyısında yaşanan huzurlu bir andır, devasa bir baraj bendinin ya da yüzlerce yıllık bir yapının uyandırdığı hayret duygusudur.
Artvin ismi nereden gelme?
-Artvin isminin kökeni hakkında pek çok görüş mevcuttur. Kesin olan şey Artvin isminin köklerinin çok eskilere dayandığıdır. 1936 ve 1956 yılları arasında Çoruh olan vilayet adımız, merkez ilçe olan Artvin’in adının aynı zamanda vilayet adı olarak kullanılması kararı ile bugünkü şeklini almıştır.
Kültürel faaliyetleri nelerdir?
-Zengin ve çok renkli bir halk kültürü olan Artvin’de, köylerdeki folklorik yapı içindeki, oyun ve müziğin iç içe geçtiği seyirlik köy oyunlarından, Karadeniz, Kafkasya ve Doğu Anadolu’ ya has oyun karakterleri barındıran Halk Oyunlarına, yöresel mutfaktan müziğe her alanda dikkatleri çeken bir kültürel zenginlik vardır. Ayrıca pek çok yöresel festival ile birlikte Kafkasör, Arhavi ve Hopa Uluslararası Kültür Festivalleri sayesinde bir festival cennetidir Artvin. Kuruluş çalışmaları devam etmekte olan Kültür Merkezimizin yapımı ile birlikte önemli bir eksiklik giderilmiş olacaktır.
Artvin’i diğer illerimizden ayıran tarihi, coğrafi konumunun özelliği veya özellikleri nelerdir?
-Karadeniz Bölgesinin Doğu Karadeniz Bölümünde, Doğu Karadeniz Dağları üzerinde yer alan Artvin İli’nin doğusunda Ardahan, güneyinde Erzurum, batısında Rize, kuzeybatısında Karadeniz, kuzeyinde Gürcistan Cumhuriyeti bulunmaktadır. İlin arazisinin %56’sı ormanlıktır. Yaylalar il topraklarının yaklaşık % 51’ini kaplar. İl sınırları içinde 30’a yakın akarsu vardır. Bunlardan Karadeniz’e dökülenler hariç diğerleri Çoruh Nehri’nin kollarıdır. En yakın havaalanı Gürcistan - Batum havaalanıdır. Artvin Merkez’den Sarp Sınır Kapısı’na kadar 88, Gürcistan tarafında ise 13 km. olmak üzere 101 kilometre uzaklıktadır. Atatürk Havalimanına yapılan uçuşlara Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları nüfus cüzdanı ile binebilmektedir. Diğer havaalanları Erzurum (226 km.), Kars (215 km.) ve Trabzon (233 km.) illerinde bulunmaktadır.
Turistik yerleri?
-Artvin İlinin en önemli tarihi, turistik ve doğal yerleri aşağıda sıralanmıştır:
• Artvin Kalesi
• Atatepe
• Artvin Cam Teras
• Hatila Vadisi Milli Parkı
• Artvin Kafkasör Turizm Merkezi
• Mersivan Kayak Merkezi
• Dolishane Kilisesi
• Porta Manastırı
• Deriner Barajı
• Arhavi Çifte Köprü
• Arhavi Mencuna Şelalesi
• Arhavi Kamilet Vadisi
• Arhavi Ciha Kalesi
• Hopa Kopmuş Plajı
• Murgul Başköy Delikli Taş
• Borçka Camili Biyosfer Rezerv Alanı
• Borçka Karagöl Milli Parkı
• Borçka Muratlı Köyü Camii
• Borçka Maral Şelalesi
• Ardanuç Cehennem Deresi Kanyonu
• Ardanuç Gevhernik Kalesi
• Ardanuç Adakale Mahallesi Arkeolojik Sit Alanı
• Ardanuç Rabat Kilisesi
• Ardanuç Bilbilan Yaylası
• Şavşat Karagöl Milli Parkı
• Şavşat Kocabey Yaylası
• Şavşat Yavuz Köy
• Şavşat Tibeti Kilisesi
• Şavşat Satlel Kalesi
• Şavşat Sahara Yaylası
• Şavşat Arsiyan Yaylası
• Yusufeli İşhan Kilisesi
• Yusufeli Tekkale Kilisesi
• Yusufeli Barhal Kilisesi
• Yusufeli Esbeki Manastırı
• Yusufeli Olgunlar Yaylası
• Yusufeli Kaçkar Dağları Milli Parkı
Belirgin yöresel yemekleri?
-1. Puçuko
İpsiz taze fasulye güneşte kurutur. Özellikle kış aylarında, içine çok az bulgur ve salça konarak pişirilir. Tercihe göre üzerine sirke dökülerek yenir.
2. Karalahana
Yıl boyunca tüm ilçelerde vazgeçilmez geleneksel bir yemektir. Karalahana, ıspanak büyüklüğünde kesilerek suda iyice pişirilir. Suyu süzüldükten sonra içine mısır kırığı (ğırğıl), tercihe göre taze ekşi erik (veya marmeladı), taze mısır taneleri, acı sivri biber ve domates konularak iyice pişirilir. Üzerine eritilmiş tere yağ konarak servis yapılır. İçine taze pişmiş mısır ekmeği doğranarak afiyetle yenir.
3. Çinçar (ısırgan otu) yemeği
Özellikle bahar aylarında taze ısırgan otu ıspanak gibi pişirilir.
4. Kabaklı Taze Fasulye
Taze fasulye bol bal kabağı katılarak çok az tuz ve şeker ile pişirilir.
5. (Bulgurlu) Taze Fasulye
Taze fasulye, içine çok az bulgur pişirilir.
6. (Kinzili) Taze Fasulye
Taze fasulye, yörede salata vb yemeklerde kullanılan ve sevilen bir otsu bitki olan (maydonaza benzer) kinzi katılarak pişirilir.
7. Kara Lahana Sarması
Yıl boyunca tüm ilçelerde vazgeçilmez geleneksel bir yemektir. Karalahana yaprakları suda iyice pişirilir. Suyu süzüldükten sonra özellikle kıymalı içle sarılır. Taze pişmiş mısır ekmeği ile afiyetle yenir.
8. Çarğala (pazı) yemeği
Yörede bilinen adı ile pazı, ıspanak gibi sulu veya yumurtalı özellikler zeytinyağında pişirilir.
9. Taze fasulye kızartması
Taze fasulye özellikle biber, soğan ve patates ile az zeytinyağında buğulanarak kızartılır.
10. Kabaklı Pilav
Pilavlık pirinç ve ince doğranmış bal kabağı birer sıra tencereye konur ve karıştırılmadan az ateşte pişirilir. Tercihen tere yağı kullanılır.
11. Şalgam (Pancar) Yemeği
Şalgam (pancar) patates yemeği gibi çok az pirinç ve salça ile pişirilir.
12. Turşu Kavurma
Özellikle fasulye turşusu ince ince doğranarak soğan (ve pırasa) ile çok az yağ ile buğulanarak kavrulur. Taze pişmiş mısır ekmeği ile afiyetle yenir.
13. Hamsili Pilav
Pirinç ve önceden ayıklanmış salamura veya taze hamsi ile birer sıra tepsiye dizilerek fırında pişirilir.
14. Turşulu Pilav
Pilavlık pirinç ve ince doğranmış özellikle fasulye turşusu az ateşte pişirilir. Tercihen tereyağı kullanılır.
15. Hamsi Buğulama
Kuru soğan ve limon halkalar halinde tepsiye bir sıra dizilir, üzerine ayıklanmış hamsi sıralanır. Üzerine tercihe göre sulandırılmış salça ve bir miktar sıvı yağ eklenir; az ateşte fırında pişmeye yakın üzerine maydanoz serpilir.
16. Salamura Hamsi
Özellikle sahil kesiminde hamsi sezon dışı kullanılmak üzere salamura olarak saklanır. İhtiyaç duyuldukça kullanılır.
17. (Yatık) Döner (Çağ Döneri)
Özellikle iç kesimlerde az yağlı koyun veya dana eti dilimler halinde şişe takılarak köz üzerinde yatık bir şekilde yavaşça pişirilir. Pişen kısımlar çağ adı verilen küçük şişlere geçirilerek yenir. Tercihen, et parçaları arasına soğan, domates veya taze biber konur.Karabiber ve tuz etin terbiyesinde vazgeçilmezdir.
18. Hinkal
Mayalı hamur mantı kıvamında yarım avuç içi büyüklüğünde puf böreğine benzer şekilde açılır ve içine az yağlı kavurma konur, mantı gibi pişirilir. Yoğurtsuz ve üzerine yağ dökülmeden yenir.
19. Garşo (Ekmek aşı)
Bayat ekmek üzerine tercihe göre tereyağlı sos dökülür. Sos, sadece tereyağlı olabileceği gibi, mevsimine ve tercihe göre domates ve soğanlı ay da yoğurtlu da olabilir.
20. Gaviçi (Gaşil,Papa)
Mısır veya buğday unu sıcak papa şeklinde pişirilir, ortası açılarak eritilmiş tere yağ veya ayran konur. Kaşıkla alınan papa tere yağ veya yarana bandırılarak yenir.
21. Çimur
Yeni pişmiş mısır ekmeği tere yağ ile karıştırılır ve bulamaç şekline gelene dek kaşık veya elle yoğrulduktan sonra ayran veya çay ile afiyetle yenir.
22. Kete
Fırın, kuzine sobası veya tandırda arasına ceviz ve un karışımı katılarak pişirilen ekmek.
23. Kada
Az yoğurtla açılan hamur için tercihe göre kavrulmuş un, öğütülmüş fındık ya da ceviz konarak burma şeklinde tepsiye halkalar halinde dizilir. Üzerine yoğurt sürülerek fırında pişirilir.
24. Mısır Ekmeği (Çadi)
Mısır unu ile pileki veya kuzine sobada pişirilir. Hemen her öğünde sofraların baş tacıdır.
25. Pileki Ekmeği
Kilden yapılmış tepsi büyüklüğünde iki plaka içinde buğday veya genellikle mısır unundan yapılan bir ekmek türüdür. Pileki ekmeği, halen bulunmakla birlikte gelişen teknoloji ile birlikte maalesef kaybolamaya yüz tutmaktadır.
26. Lavaş Ekmeği
Fırın, pileki veya tandırda ekmek pişirmeden önce ince hamurdan yapılmış pide karın kısa sürede pişirilir ve taze tereyağı ile yenir.
27. Hamsili Ekmek
Ağırlıklı sahil ilçelerinde, içine pırasa, salça, vb sebze konarak fırında pişirilir.
28. Katmer
İçine kavrulmuş un, kırılmış ceviz veya fındık konarak taze yufka ile yapılan bir börek türüdür.
29. Erişte
İnce ince kıyılmış yufka fırında kavrularak kurutulur ve yıl boyunca saklanır. Üzerine kaynar su gezdirildikten sonra tere yağda döndürülerek servis yapılır.Tercihe göre üzerine toz şeker dökülerek de yenir.
30. Silor
İnce boru şeklinde kıvrılarak bir 4-5 cm eninde kesilen yufkalar fırında kavrularak kurutulur ve yıl boyunca saklanır. Üzerine kaynar su gezdirildikten sonra bir kat yoğurt sürülür ve tere yağ ile servis yapılır.Tercihe göre, bir süre fırında pişirilir.
31. Kaymaklı Börek
İçine kaymak konarak taze yufka ile yapılan bir börek türüdür.
32. Lokum
Mayalı hamur ekmek kıvamında çorba hacminde top eklinde özellikle halis zeytinyağında kızartılır; bal, pekmez veya yoğurda banarak afiyetle yenir.
33. Bişi
Mayalı hamur ekmek kıvamında iki avuç içi büyüklüğünde ince yuvarlak pide şeklinde özellikle halis zeytinyağında kızartılır; bal, pekmez veya yoğurda banarak afiyetle yenir.
34. (Nişoşlu) Yoğurt Çorbası
Nane benzeri ve dağlarda yetişen “nişoş” aromalı bitkinin kullanılarak yapılan tereyağlı yoğurt çorbasıdır ve özellikle Artvin’in iç kesimlerinde yayla, mezra ve dağ köylerinde yaygındır.
35. (Beyaz) Lahana Çorbası
Beyaz lahana ince ince doğranarak yoğurt ve çok az un ile yapılan bulamaca su katılarak nane benzeri ve dağlarda yetişen “nişoş” aromalı bitkinin kullanılarak yapılan tereyağlı yoğurt çorbasıdır. Özellikle Artvin’in iç kesimlerinde; yayla, mezra ve dağ köylerinde yaygındır.
36. (Gendimeli) Süt Çorbası
Gendime (haşlanıp güneşte kurutulmuş buğday tanesi) ile su yerine süt katılarak yapılır. Bir tür, bol sütlü şekersiz (tercihe göre tuz katılabilir) sıcak sütlaç tadını andırır. Özellikle reyhan ve nane katılan bu çorba, Artvin’in iç kesimlerinde yaygındır.
37. Kesme (Mantılı Süt Yemeği)
Kesme (parça halinde içi boş mantı) su yerine süt katılarak yapılan bir tür çorbadır.
38. Çinçar (ısırgan otu) Çorbası
Çinçar (ısırgan otu) ile yapıla daha çok sahil ve sahile yakın yerlerde yaygındır.
39. Şalgam çorbası
Şalgam (pancar) otu, un, yoğurt ve/veya taze kaymak bulamacı ile yapılan bu çorba türü daha çok dağ köylerinde yaygındır.
40. Kuymak
Eriyen ve uzayan (çeçil) peynir tercihe göre beyaz un veya mısır unu, çok az su ve tere yağ/sıvıyağ ile beğendi kıvamına gelene dek tavada karıştırılarak pişirilir. Pişmenin en iyi işareti kuymağım “kusması” yani yağını salıvermesidir. Tüm öğünlerde baş tacıdır. Pratik ve kolay bulunurluğu bakımından her zaman tercih edilir.
41. Kaymağın Kuymağı
Taze kaymak tercihe göre beyaz un veya mısır unu ile beğendi kıvamına gelene dek tavada karıştırılarak pişirilir. Pişmenin en iyi işareti kuymağım “kusması” yani yağını salıvermesidir. Daha çok kaymağın bol olduğu yayla ve mezralarda yaygındır.
42. Mıhlama
Uzayan(civil) peynir eritilmiş tere yağda bir müddet pişirildikten sonra üzerine çırpılmış yumurta ilave edilerek ekmek banabilecek kıvama geldiğinde özellikler mısır ekmeği ile afiyetle yenir.
43. Peynir tavalama
Uzayan(civil) peynir ve tercihe göre süzme yoğurt veya lor eritilmiş tere yağda bir müddet pişirilir.
44. Dügmeç
Bayat ekmek tereyağında kavrularak (tercihe göre çok az peynir konabilir) genelde kahvaltıda yenir.
45. Çılbır (Sarımsaklı)
İçine çok az su konan bir tavaya kişi başına bir adet olmak üzere pişirilen yumurta üzerine (tercihe göre sarımsaklı) eritilmiş tere yağ dökülerek afiyetle yenir.
46. Çılbır (Sütlü)
İçine çok az süt konan bir tavaya kişi başına bir adet olmak üzere pişirilen yumurta üzerine eritilmiş tere yağ dökülerek afiyetle yenir.
47. Kavurmalı Yumurta
Kışlık olarak hazırlanan kavurma üzerine çırpılmış yumurta konarak tavada pişirilir.
48. Kaygana
Yumurta tercihe göre sade veya sebzeli omlet şeklinde tavada pişirilir.
49. Sığen
Yeni doğum yapmış ineğin sütünden yapılan ve kendine özgü bir tadı olan yoğurt.
50. (Ceviz/Fındıklı) Cacık
Rendelenmiş salatalık ve öğütülmüş ceviz/fındık içine su katılmamış yoğurt ile karıştırılır. Üzerine tercihe göre nane veya yörede yetişen reyhan konarak servis yapılır.
51. Boran (pazı veya ıspanaklı yoğurt)
Suda haşlanmış ıspanak veya pazı yaprağı cacık şeklinde yenir.
52. Çaşur
Kayalık ve yüksek alanlarda yetişen otsu bir bitki olan “çaşur” turşu şeklinde salamura olarak kahvaltıda veya diğer öğünlerde yenir. Yumurtalı ıspanak gibi de pişirilebilir.
53. Küme
Diğer illerde “sucuk” olarak da bilinen üzüm veya dut şırası, fındık veya ceviz içi ile yörede yapılan “kümenin” kendine has bir lezzeti vardır.
54. Pestil
Küme maltının bez üzerine yayılarak (özellikle ceviz ve fındık konmadan) kağıt kalındığında kurutulmuş şeklidir.
55. Papa
Pekmez veya koyu marmelat mısır unu veya beyaz un ile malt kıvamında ateşte pişirilir; tercihe göre sıcak veya soğutularak (üzerine fındık veya ceviz konarak) yenir.
56. Hasuta
Pekmez veya şeker nişasta az su ile tere yağda malt kıvamında pişirilir, sıcak servis yapılır. Özellikle, bebek,çocuk ve hasta yemeği olarak bilinir.
57. Laz Böreği
Köy yumurtası, tere yağ, süt ve şekerle yapılan karışım birkaç kat yufka arasına konarak fırında pişirilir. Pişmeye yakın üzerine karabiber taneleri serpilerek sıcak veya soğuk olarak afiyetle yenir.
58. Şoti Baklava
Saçda kavrularak kurutulmuş yufka aralarına öğütülmüş ceviz veya fındık konarak yapılır; pişirildikten sonra üzerine baklava ağdası dökülür. Ağda baklavanın içine sinmesinden sonra servis yapılır.
59. Erişte tatlısı
İnce ince kıyılmış yufka fırında kavrularak kurutulur ve yıl boyunca saklanır. Üzerine kaynar su gezdirildikten sonra içine şeker katılarak tere yağda döndürülerek servis yapılır.
60. Silor tatlısı
İnce boru şeklinde sarılmış yufka birkaç santim genişliğinde kesilerek kurutulur ve yıl boyunca saklanır. Üzerine kaynar su ve tere yağ gezdirildikten içine şeker katılarak fırında pişirilir.
61. Kayısefe
Doğranarak güneşte kurutulmuş meyve (özellikle kayısı ve erik kurusu) içine öğütülmüş ceviz veya fındık katılarak çok az su ve tere yağ ile tavada karıştırmadan pişirilir. Tatlı veya yemek şeklinde yenir.
62. Zurbiyet
Kızdırılmış tereyağına bal, pekmez veya şeker ağdası ilave edilerek sıcak yenen tatlıdır.
Artvin ilimizin en ince detayına kadar o harika özelliklerini bizlerle paylaşan, Artvin İl Kültür ve Turizm Müdürü Sayın Ömer GÜMÜŞ’E Teşekkür ve saygılarımızı sunarız.
Artvin
Artvin’de paralel bir ıhlamur ağacıyım
Dallarımda her türden, kuşların yuvasıyım
Belime dolanmış, sarmaşıkların dalıyım
Dünyaya şifa dağıtacak kadar dahiyim
Artvin’e gül saçan yaşlı orman alanıyım,
Bin bir çeşit yaban hayvanın sığınağıyım,
Duru güzelliğiyle bir Şavşat doğasıyım,
Rengiyle göz alıcı, Kafkasör Yaylası’yım.
Ben her an halimden memnun biri, neşeliyim,
Sessizce deva veren, Hatila Vadisi’yim,
Dört mevsimi anlık yaşatan, Ata Barı’yım,
her çağda medeniyet, Livana Kalesi’yim.
Zorlu günün dostu, ilk baharın müjdesiyim,
Borçka Şehitliği’nde erlerin anısıyım,
Kocatepe Ata’mı andırır, barışçıyım,
her yanım ayrı değer, yani Artvin gibiyim!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.