- 1478 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Dadaş'In Kıtlama Keyfi Nereden Geliyor?
Yaradanım içimden geçenleri sen zaten biliyorsun. Öyle ise kendimi bildim bileli yaptığım gibi düşüncelerimi hissettiklerimi ve aklıma gelenleri söylememin yazmamın bir sakıncası olmasa gerek diyorum.
Yaradanım bana öyle geliyor ki uzun zamandır görülmemiş inanılmaz bir canlı türü yaratıp bu topraklar üstüne yağdırıyorsun da yağdırıyorsun.
Ne zaman gök gürlese fırtına çıksa seller gitse hatta yaprak kıpırdasa geçenlerdeki o korkunç dolulu fırtınalı hortumlu doğal afeti unutmamak gerekir işte o anlarda ya balkona ya pencereye çıkıp onlardan birini havada yakalayıp çeriye çekerek tarihin en büyük buluşunu yapmak üzere denek olarak kullanmayı amaçlıyorum.
Daha henüz bu beklentim gerçekleşmedi ama geçen hafta bir ahbabımın Edincik’deki üzüm bağının arasında dolaşırken asmalar arasına sinmiş sevimli mi sevimli baba oğul iki Tilki’ nin aralarında geçen diyaloga tanık olduğumda bu inancım iyice pekişti.doğrusu.
Tilki yavrusuna:
- Yavrum, bütün bu bağlardaki üzümlerden yiyebilirsin. Sadece köyün mollasına ait bağın üzümleri hariç...
Hatta aç kalsan dahi o bağı aklına bile getirme.
Genç yavru tilki:
- Neden?
O bağın üzümleri zehirli mi?
- Hayır, çocuğum. Eğer molla bağından üzüm yediğimizi anlarsa yarın hemen “tilki eti helaldir” diye fetva verir ve neslimizi yok eder.
Gücü, insanların cehaleti üzerine kurulmuş toplumlara hiç bir zaman bulaşma.
**********
Bu haftam gönlümün reksizliğina karşın oldukça renkli geçti desem yeridir.
Bir can arkadaşım beni soydan Dadaş gillerden olan bir arkadaşına çaya götürdü.
Vıy! Bir de ne göreyim sarı pirinç semaver tutuşturulmuş kömür ateşiyle üstünde pırıl pırıl demlik.
Gümüş şekerdenlikte doğal şekli ve renginde çuval şekeri dedikleri halis kıtlama şekeri. Yanı başında gümüş şeker kırma kerpeteni.Yıllardın tadı tuzu kalmayan ağzımda unuttuğum o eşsiz tatlardan tat bırakan hamur işleri...
Baş köşede ise nur yüzlü aydın çağdaş bir bilge ihtiyar oturmaktaki ki dinlemelere doyum olmaz.
Şu çayı ‘kıt’ yani kıtlama içme usulünün tarihi geçmişini ondan öğrendim. Sizlerle paylaşmamak benim aktivist ruhuma uygun düşmezdi ilgi çekmese rağbet görmese bile.
KITLAMA ÇAY DİNEN UYGUN !
Anadolu’da, çay içilirken genellikle şeker çaya karıştırılmıyor,kıtlama yapılıyor.Bunun çıkışı ise çok ilginç...
Eskiden İran’da çaya tatlandırıcı olarak hurma ve üzüm katılıyordu. İngilizler İran’a şeker satmaya
kalktıklarında bunu başaramadılar.
Sonra İranlı Mollalarla irtibat kurdular.
İngilizler Mollaların vereceği fetva karşılığında kazancın % 10’nu
teklif ettiler...
Nitekim bir cuma namazında ( İran’da cuma namazları o bölgenin en büyük camisinde ve çok kalabalık olarak kılınıyor ) cuma hutbesinde mollalar şu vaazı verdi: "Siz Allah’ın nimeti olan hurma ve üzümü nasıl olur da çaya katarsınız! Bundan böyle çaya şeker katacaksınız!"
Bu vaazdan sonra İran’lılar çaya şeker katmaya başladılar. İşler yoluna girince İngiliz’ler, mollalara verdiği % 10 payı satışların iyi gitmediği gerekçesiyle vermemeye başladılar.
Bunun üzerine mollalar ikinci bir fetva verdi cuma hutbesinde: "Gâvur icadı şekeri çaya katmak caiz değildir "!...
Bu fetva üzerine İran’lılar evlerindeki şekerleri sokaklara döktüler.
İngiliz firmaları mecburen, mollalarla yeniden masaya oturdu.
Fakat mollalar bu sefer % 20 pay istedi.
Eee dinsizin hakkından imanlı (!) gelir(miş). İngiliz’ler çaresiz kabul ettiler.
Mollalar cuma hutbesinde bu sefer: "Biz size ’çaya şeker katmayın’ dedik ama ’sokaklara dökün de’ demedik, şekeri sokağa dökmeyeceksiniz, şekeri çaya batıracak ve böylece gâvur icadı şekere boy abdesti aldırarak içeceksiniz!" diye fetva verdiler.
Tabii ki bu fetva İran halkı tarafından yaşama geçirildi.Dinin cahil insanları aldatmak, yönlendirmek, onları sömürmek açısından ne kadar etkili olduğunu gösteren bir örnektir bu yaşanmışlık.
YORUMLAR
Iki bildigim ilginç hikaye..
hatta bir avuç dolusu askeri kalkıp nasıl beklediğim.. kutlama.. ilginçti.
adım başı gelen inanin abdest suyu..
Burde böyle diyen Sn Aziz Çakan muhtara geçen yıl ulasmistim bu yıl irehmetlik olmuş. Nerden nereye..
Bilvesile teşekkürler saygılar sunarım
Küçük bir anekdot; Çay, bir de böyle istenir. Kıtlama içmeyen/içemeyen özellikle yabancılar için " bi tene çayyyy! kaşikli olsun." derler. :D
Yeşil Mavi tarafından 11/7/2017 4:58:56 PM zamanında düzenlenmiştir.
Yeşil Mavi tarafından 11/7/2017 5:03:10 PM zamanında düzenlenmiştir.
DEVRİM DENİZERİ
Dadaş'lar çok özel çok çok güzel insanlardır...Yarın Dadaş Güzeli şiirimi asarım sayfama okuyun canlarım benim..Yalnız veda ederken selam veya buna benzer ifadeler kullanmayı unutmayın.
En içten Dadaş selamını yolluyorum moda sahillerinden...
Yeşil Mavi
Ayrılırken çok güzel duygularla ayrıldım. Bunu da belirteyim.
Bir dadaş olarak bu anlattığınız hikayeyi ilk defa duydum...sayenizde öğrenmiş olduk...kıtlama içerken bir daha düşünmem lazım...:)) selamlar
DEVRİM DENİZERİ
Benim soylu Dadaşım...Yiğit mert kahramanlar diyarının çok değerli ve yetkin kalemi gurur duydum.
Sevgiyle öpüyorum alnınızdan..
"Dilerim son çivisi çakılmaz!" yürekten katılıyorum bu söze. Ancak hala Burası Türkiye olur böyle şeyler diyen cahil ve çıkar güruhları gördükçe aklım başımdan gidiyor iyice.Ben size çok teşekkür ederim tüm toplumu ve geleceğimizi ilgilendiren bir yazıya asil ruhunuz ve ileriyi görebilen bilincinizle yorum getirdiğiniz için. Siz hep var olun.
Selam ve sevgilerimle
Günaydın Devrim hanımefendi, bu topraklar adınızla özdeşleşen bir devrim yaşamadı. lakin Mustafa Kemal'in yaptığı da bir devrimdi. ne yazık ki onuda kuşa çevirdik. Tabuta kondu dilerim son çivileri çakılmaz tabutun. İşte burada alıntıladığım özdeyiş kıvamındaki sözünüz devreye giriyor. ne güzel betimlemişsiniz şark kafası halimizi.
Tüm içtenliğimle kutlarım soylu ruhunuzu.
"Gücü, insanların cehaleti üzerine kurulmuş toplumlara hiç bir zaman bulaşma." Bulaşma diyorsunuz lakin buluşacağız ve onlarla savaşımız devam edecek.
Emeğe ve sanata sonsuz saygımla...
İBRAHİM YILMAZ tarafından 11/7/2017 11:28:39 AM zamanında düzenlenmiştir.