Hıdı bıdı
Az önce geldim senden anne. Ah bir kulağın duysa neler anlatırdım sana. Sadece şiirlere yazıp durmazdım.
Sen anlardın beni bilirim. Bazı kişilerin ne denli duyarsız olduğunu sen de görmüşsündür hayatın boyunca.
Seni de üzen kıran insanlar olmuştur. Sen de sözünü esirgemezsin benim gibi hemen cevabını vermişsindir.
Ne zaman azcık sevinecek olsam boğazıma acı bir tıkaç sokarlar. Keşke kulağın duysa da söylesem sana.En
iyi sen anlarsın beni. O sakinliğim altındaki sıkıntıyı, gülümsemem içindeki hüznü, ağlarkenki duygularımı.
Aslında ben sana başka bir şey söyleyecektim. Dün öyle hoşuma gittin ki sorma. Biraz iyileşmek yürümek
gayreti gelmişti sana. Benim sana bazen tek tek,bazen de duyman için bağırarak söylediğim sözleri yanına
oturup söyleyen arkadaşa teşekkür etmeliydim. Benim her gün söylediklerimi söyledi sana. Sen de duymak
can kulağıyla dinledin. Nazik de her gün böyle diyor dedin.Ona inandın belli ki hemen akşam yatmadan az
koridordan tuvalete kadar duvara tutunarak yürüdüğünü gördüm. Öyle sevindim ki. Sanki çocuğummuşsun
gibi aferin sana anne dedim. Ne güzel yürüdün.Yüzünde kendinden ve benden mutlu bir gülümseme vardı.
Haydi odanın ışığını söndür derken nasıl sevindiğimi anlatamam. İyi geceler anne, iyi uykular dedim mutlu
yarın daha iyi olacağından umutlu. Artık ayağın, bacakların şişmeyecekti eskisi gibi. Dışarı bile çıkacaktın.
Böyle yavaş yavaş yürür düzelirsem dışarı da çıkarız dedin. canım benim,tabi çıkarız. Evin kenarında azcık
yürür geliriz.
Biraz önce geldim senden anne. Birlikte kahvemizi içtik. Sen eskiden fala filân bakardın. Sonra günah diye
bakmadın. Bazen benim de kahve telvelerini bir şeye benzettiğim olur sonra vazgeçerim fal günah diye.
Bugün ayağındaki şişlikleri gördüm . Ayağın şişmiş, sana kiraz sapı kaynatayım yine dedim. Kahvelerimizi
içtikten sonra kiraz sapını kaynattım soğuk suda biraz soğutup verdim sana. Saat daha dokuz buçuktu sen
bir eline paranı koyduğun çantanı, diğerine gece içeceğin su şişeni alarak, bir elinde bastonunla yatmak
için oturduğumuz salondan yatak odana doğru usul adımlar attın.Televizyonun önüne gelince durup baktın.
Sana müzik açayım mı dedim bağırarak. Aç dedin. Sandalyeni televizyona yaklaştırdın. Senin eski sağlıklı
günlerindeki gibi televizyon seyretmen beni de mutlu ediyor. Şarkıcıyla birlikte ben de avaz avaza şarkıya
eşlik ediyorum. Annem duysun diye televizyonun sesini çok açıyorum çünkü. Artık yukarda oturanlar bize
biraz katlanacak. Biz de onların çocuğunun gürültüsünü dinliyoruz.
Bir kaç saat oldu anne senden geleli. Yatağına yattın. Arkanı örttüm. Dilerim yarına daha güzel, sağlıklı
uyanırsın. Sana anlatacak öyle çok şeyim var ki ama duymuyorsun. Kulaklığını takmıyorsun. Ah taksan da
senin eskiden dediğin gibi hıdı bıdı bir şeyler konuşsak. İleriden geriden bir şeyler bulsak söylesek. Keşke.
27. 09. 2017 / Nazik Gülünay
YORUMLAR
Uzun bir yorum yazmıştım, sildim lakin.
Yanlış anlaşılmaktan korktum.
Tüm yüreğimle kutluyorum.
Cümle kurmak en sevdiğim.
Bir de sizler.
Sevgimle canım.
Gülüm Çamlısoy tarafından 9/27/2017 2:01:40 PM zamanında düzenlenmiştir.
glenay
Yanlış damla kullanımı yüzünden gözlerim iyi görmüyor.
Bugün esas damlamı aldım şimdi. Bakalım ne olacak.
Yorumuna çok teşekkürler.
Yapıcı eleştiriye her zaman hazırım.
Bazen hiç şiirimi yazımı okumayanlar
gökten inme gibi bir yorum yazıyorlar ve
hassas olan sinirlerim yıpranıyor.
Selâm ve sevgimle canım..
Gülüm Çamlısoy
Hassasiyet bazen insanı zora sokan diğer yandan yaşama da dört elle sarılıp kopamadıklarımıza verdiğimiz önem ve değer.
Sevgimlesin her daim.