- 1491 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BU ASİL,NECİP TÜRK MİLLETİ BU HALE NASIL GETİRİLDİ!!
’Evlisiyle Bekarıyla Millet İyice Azdı bugünlerde..Ramazan bayramından sonra bir akrabamızda misafirlikte televizyonda haberleri seyrediyoruz,
Isınan havalar ve bayram tatili vesilesiyle Egede Akdeniz sahillerimizde millet plajlara akın etmiş, binlerce kadın ve erkek birlikte çırıl çıplak denize girmiş...!!!Kadınlar erkeklerin vücudunu görüyormuş, erkekler de kadınların en ince ayrıntılarına kadar bakıyor bundan her iki tarafta rahatsız olmuyorlarmış!!!
Haberlerde gördüğümüz vahim manzara karşısında inanın konuk olduğumuz ev sahibinden utandım...
Binlerce yabancı erkeğin arasında soyunup o erkeklerin şehvetini çeken kadınların babası, erkek kardeşi, yada kocası, bu durumu nasıl içine sindiriyor.?!Hiç mi kıskanmıyorlar?
Bizleri her an gören, belirli bir müddetten sonra Huzur-u Mahşerde hesaba çekecek Allah’tan (c.c) hiç mi korkmuyorlar.?!Yav kadın evinin içinde bile kocasına karşı bu kadar cömert soyunamazken bu pilajlarda çırıl çıplak soyunan kadınlar kim?
O kadınları seyreden erkekler kim?Acaba Müslümanlar mı.?!Müslümanlarsa sormak isterim bu mu İslam?O pilajlara gidip serinlemek zaruret mi??!O plajlara gitmeseler ölecekler mi?Neden hocalar televizyonlarda camilerde bu azgınlıklar ve bereberinde getireceği felaketlerden bahsetmiyor?
***
Osmanlı Dünyaya 600 yıl Kurân ahlakıyla hükmederken, şimdilerde Müslümanlar inim inim inliyor..
Filistinde, Doğu Türkistanda, Irakta, Suriyede ve daha ismini sayamadığım bir çok Müslüman ülkelerde neler oluyor haberiniz varmı?
Bilgilerime dayanarak yemin ederim ki, hep Acunun Survivor’u, Diziler ve evlilik v.b. proğramlar ile uyutulup yozlaştırıldığımız, bu acı tabloyu göremediğimiz yada sesiz ve seyirci kaldığımız için Deprem, İç savaş, Ölümcül salgın ve kuraklık gibi daha büyük felaketler belâlar başımıza gelebilir...!!!
Depremlerin olduğu gibi, trafik kazasının da sebepleri vardır. Şoför, çok hızlı veya içkili araç kullanır yahut yavaş giderken biri gelip arkadan vurur. Araçta olan günahkâr da, günahsız da ölebilir. Deprem de böyledir. Çeşitli günahları olan biri, deprem bölgesine yerleşir. Günahları sebebiyle depremde ölür.
Deprem bölgesindeki günahsızlar da, çocuklar da ölür. Onlar da şehid olur, sonsuz Cennet nimetlerine kavuşurlar. Depremde kimse ölmesin veya trafik kazası olmasın diye elbette tedbir almak gerekir. Ama tedbir de alınsa ölenler olabilir.
Fay hatları, diğer olaylar, buna sebep olurlar. Ateistler sebepleri yaratan yaratıcıyı görmedikleri, tanımadıkları için, her şey kendi kendine oluyor zannediyorlar. Hâlbuki o sebepleri yaratan da, o sebeplere iş yapma gücünü veren ve yaptıkları her işi yaratan da sadece Allahü teâlâdır. Yarasa Güneş’i göremiyorsa, Güneş yok denemez.
Cümle eşya Hâlık’ındır, kul eliyle işlenir,Emr-i Bâri olmayınca, sanma bir çöp deprenir.
Bir âyette mealen, (Sizi de, işlerinizi de yaratan Allah’tır) buyuruldu. (Saffat 96)
Bu âfetlerin hepsi genelde günahlarımızın karşılığıdır. Bir âyet-i kerime meali:
(Başınıza gelen bir bela, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. [Bununla beraber] Allah çoğunu affeder.) [Şura 30]
Demek ki bela, günahlarımız yüzünden gönderiliyor. Zulüm ve zina, depremlere sebeptir.
*(Zina yayılınca depremler ve terör çoğalır.) [Deylemî]
*(Zina ve faizin yaygınlaştığı toplum, azabı hak etmiş olur.) [Hâkim]
*(Zekât verilmezse yağmurlar yağmaz olur.) [Beyheki]
*(Günahlar açıktan işlenince, iyi kötü herkes genel bir azaba maruz kalır.) [Taberânî]
*(Eski milletlerden bir kısmına depremle azap yapıldı. İyiler de helak oldu. Çünkü günah işlenirken susmuşlar, önlememişlerdi.) [Taberani]
Bu belalara maruz kalıp ölen Müslümanlar zaten şehiddir, en büyük mükâfatı almış olurlar. Ölmeyenler de, bu çektikleri sıkıntılara karşılık âhirette çok büyük nimetlere kavuşurlar.
Bunlara verilen sevapların büyüklüğünü görenler, (Keşke bizim de dünyada vücutlarımız makaslarla doğransaydı da, biz de böyle büyük nimetlere kavuşsaydık) derler. Onlar deprem altında kaldıklarına veya başka belalara uğradıklarına çok sevinirler.
Günahkâr olanların da, çektikleri her sıkıntı günahlarına kefaret olur. Özetle depremlerin olması kâfirler için bir ceza, Müslümanlar için bir mükâfattır.
*Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki:Günahlar açıktan işlenmeye başlanınca, iyi kötü herkes genel bir azaba maruz kalır. {Teberani}
*Rahmân ve Rahim Olan Allah’ın adıyla:Sizden, hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır. (Âli İmrân 104.)
*Resulullah sav buyurdular:"Ümmetimden bir kavim, ferci (zinayı), ipeği, içkiyi, çalgıyı helal addedecektir. Bir kısım kavimler de bir dağın eteğine inecekler. Onların sürüsünü, çoban sabahları yanlarına getirecek. (Fakir) bir adam da, bir ihtiyacı için yanlarına gelecek.
Onlar adama: "Bize yarın gel! derler. Bunun üzerine Allah onları geceleyin yakalayıverir ve dağı tepelerine koyarak birkısmını helak eder. Geri kalanları da mesh ederek Kıyamete kadar maymun ve hınzırlara çevirir." Buhari, Eşribe 6.
*Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (bir gün):
"Ümmetim onbeş şeyi yapmaya başlayınca ona büyük belanın gelmesi vâcip olur!" buyurmuşlardı. (Yanındakiler:) "Ey Allah’ın Resûlü! Bunlar nelerdir?" diye sordular. Aleyhissalâtu vesselâm saydı:
Ganimet (yani milli servet, fakir fukaraya uğramadan sadece zengin ve mevki sahibi kimseler arasında) tedavül eden bir metâ haline gelirse,
Emanet (edilen şeyleri emânet alan kimseler, sorumlu ve yetkililer, memurlar) ganimet (malı yerini tutup, yağmalayıp nefislerine helal) kıldıkları zaman,
Zekât (ödemeyi ibadet bilmeyip bir angarya ve) ceza telâkki ettikleri zaman.
Kişi annesinin hukukuna riayet etmeyip, kadınına itaat ettiği;
Babasından uzaklaşıp ahbabına yaklaştığı;
Mescidlerde (rıza-yı ilâhi gözetmeyen husûmet, alış-veriş, eğlence ve siyâsiyâta vs. müteallik) sesler yükseldiği zaman.
Kavme, onların en alçağı (erzel) reis olduğu;
(Devlet otoritesinin yetersizliği sebebiyle tedhiş ve zulümle insanları sindiren zorba) kişiye zararı dokunmasın diye hürmet ettiği;
(Çeşitli adlarla imal edilen) içkiler (serbestçe) içildiği;
İpek (haram bilinmeyip erkekler tarafından) giyildiği;
(San’at, bale, konser gibi çeşitli adlar altında; bar, gazino, dansing ve salonlarda ve hatta televizyon ve filim gibi çeşitli vasıtalarla yaygın şekilde) şarkıcı kadınlar ve çalgı aletleri edinildiği;
Bu ümmetin sonradan gelen nesilleri, önceden gelip geçenlere (çeşitli ithamlar ve bahanelerle) hakâret ettiği zaman artık kızıl rüzgârı, (zelzeleyi), yere batışı (hasfı) veya suret değiştirmeyi (meshi) (veya gökten taş yağmasını, (kazfi) bekleyin."
Tirmizi, Fiten 39, (2211).
*Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) bir Hadis-i Şerifinde meâlen şöyle buyuruyor:Allahü teâlâ, Cenneti yaratınca, “Cimri sana giremez, deyyûs senin kokunu bile duyamaz” buyurdu.
Eshab-ı Kiram suâl ettiler Deyyûs kimdir?
Cevap çok ağırdı: ’Vucudunun görünmesi haram olan bölgelerini namahrem erkeklere teşhir eden hanımına ve kızına müsamaha edip kıskanmayan kocadır.Keza, Annesini kıskanmayan erkek evlat ve kız kardeşini kıskanmayan erkek kardeşdir buyurdular’..(Deylemi)
Müslüman bir kadının görünmesi, teşhir edilmesi haram olan bölgesi neresidir dersek:Eli ve yüzü hariç her yeri; Allahımız bu hususta Nûr Sûresinin 31. Âyetinde detaylı bir şekilde belirtmiş merak edenler Türkçe Meâlli bir Kurân-ı Kerimi açıp bakabilirler.
Ne olur aklımızı başımıza alalım İslâma göre yaşayalım bilmiyorsak öğrenelim çocuklarımızın öğrenmesine vesile olalım..’
***
Bugün Egede ve Marmarada hissesilen Deprem haberlerini izlerken yukardaki bu yazı aklıma geldi birden.Birkaç gün önce sosyal medyada servis edilmişti.Sanki birşeyler geliyorum diyordu.Her sene Bodrum sallanırdı ne var bunda herşeyi dine Allaha Kur’ana bağlamayın diyenleri duyar gibiyim.
Bodrum adı gibi gerçekten Bodrum yani çukur bir yer.Ne kadar kötü şeni
iş varsa orada var.Türkiyeninn bu cennet benzeri yeri müslüman beldesi vasfını denmeyi çoktan kaybetmiş.
Bizden bir yer olmaktan çıkmış tüm Ege sahilleri gibi..İzmirde içki satılmayan bir market bulamadım yıllar önce.
Dikili sahilleri rezaletti.Her yerde içki su gibi tüketilmekteydi.Karşıdaki Midilli adasından gelen Rumlardan ,Yunanlılardan bir farkları yoktu.Ezan da yoktu camilerde ölmüştü.
Kaderi kazayı var eden Allah değil mi?Allahın kullarını uyarıp doğru yola ilettiği Kuran değil mi?Kur’anı Kerimi bize tefsir eden Hazreti Muhammede sav. değil mi?
Geçmişte insanlar günahı açıktan ve bolca işledikleri zaman azab-ı ilahi toptan gelirmiş.Arabistanda Yemende Medyen ahalisi,Ürdün’de Lut as.ın eshabı ilerde Etnanın lavları altında Sodom Ve Gomore halkı azab-ı ilahiye toptan çarpılıvermemişler mi?
Tarih kitapları bunların numuneleriyle dolu.Yüzlerce felaket hikayesini kutsal kitaplar ve hadis ve tefsir külliyatları bize aktara gelmişler.
Gençliğimde okuduğum Hz.İbrahim ve Lut adlı Abdurrahman Şeref Laç Beyin yazdığı bir eserde Lut as.ın eşcinselliği yani Lutiliği alışkınlık haline getiren halkının yanına bir gece müsafir gelen Cebrail,İsrafil,Mikail meleklerinin üzerlerine toprak attıklarını gözlerinin birden kör olduğunu,sonra da Cebrail meleğinin o ahaliyi metrelerce yükseğe kaldırdığını birden bırakmasıyla da yerin 300 metre altına geçirdiği yazılıyordu.
Lut as. a gelen bu genç erkek görünümlü meleklere bile alçakca fiiili reva gören Lut halkının bugün azaba uğradığı Ürdün de bulunan Lut Gölünün suları asitli,tuzludur üzerinde kuşlar uçmamakta ve içinde balıklar dahil hiç bir canlı yaşamamaktadır.
Rivayete göre bu esnada Lut as.ın eshabından yüzlerce binlerce abid de gece teheccüd namazına durmuşlarsa da azab-ı ilahi toptan geldiği için onlarda bundan kaçamamışlardır.
***
Dizilerde tecavüz sahneleri,kadına şiddet sahneleri bol miktarda var bizlerde izliyoruz.Bunları izleyen eşler ilerde hanımlarına şiddet uyguluyorlar.Evde babasından ne gördüyse onu eşlerine uygulamıyorlar mı?
İnternet çağında sansürsüz,yasaksız bir anda çılgınca müstehcenlik batağına sokulan geçlerimiz cinsel açlıklarını nasıl doyuracaklar diye yetkililer,sorumlular düşünüyorlar mı?
Peygamberimiz evleniniz evlenmeye gücü yetmeyen oruç tutsun nefsinin gemini vursun buyuruyorlar.Oruç tutmak için dini eğitim almak gerekir.Zorunlu din dersine karşı çıkan kardeşlerimiz niye kızlarının namusuna bir şey olunca hopluyorlar.Dinsizliğin neticesi bu olacak kardeşim.
Devletin kerhane işlettiği bu zamanda milletin gençlerinin sapık olması normal bence.Müslümanların yapacağı kendi kızlarına sahip olmak onları korumak.Ortalık fırlama,,namussuz,ibne,travestiden geçilmiyor.
Televizyonda Fatmagül’ün suçu ne yi gösterirsen herkes Fatma’lara,Ayşe’lere tecavüze yeltenir.Bir tecavüzcüyü hadım et,tecavüze uğrayanların ailelerine teslim et bir de onlar ona gereken cezayı versinler, bak bir tane tecavüz vakası oluyor mu?
Ortalık pezevenk dolu Ankara’da Site’lerde,Ostim’de dolaşıyoruz.Yerlerde genel kadınların kartvizitleri atılmış,masaj salonu adı verilen yerlerde fuhuş elemanlarıda var.Sanayi sitelerinde eskiden beri içki,bira satılan yerler vardır.Genç işçilerin tabi bazıları arabesk dinleyip birasını yudumlayarak hayatın kendisine biçtiği kendilerince ezilmişliği onunla bir bakıma teselli etmeye çalışırlar.
Dini eğitim ,namaz oruç aramayın buralarda .Kapitalist sistem acımasızca işçiyi sömürdüğü için ona müsaade pek yoktur.İçkiyi içtin ne lazım kadın da lazım şeytan emrediyor artık.
Doğru o pis yerlere zevkini tatmin etmeye.İsteyen istediği an kadın kız bulabiliyor.Müslüman ülkemde fuhuş zina serbest yıllardır.Sen neden bahsediyorsun.Binamızda evli olmayan kız erkek her haltı yiyecekler kimse bir şey diyemeyecek.Ne günlere kaldık Allahım...
Allahtan korkan iman sahibi sanayicilerimize sesleniyorum.İşyerlerinize bir mescit açın abdestlerini sıcak suyla alıp namazlarını kılsın bu gençler.Bir hoca ayarlayın bunlara Kuran-ı Kerim dersi aldırın,gusulü bilmeden gerdeğe girenler var.
Başımıza ne geldiyse bu besmelesiz gusulsuzlerden geldi.Adamın dinle imanla bir alakası yok ki.Ölünce nasılsa gideceğim bir yere diyorlar.Sen cehenneme gideceksin be akılsız bari senden gelen bari girmesin...
İnternete girin bakın müstehcenlik almış başını gidiyor.Müstehcen videolar,hikayeler ceplere girmedi mi.Buna bakan genç parası yoksa kadına kıza gidemezse ne yapacak komşusuna,baldızına,akrabasına sarkacak.
Oralara kim dur diyecek.RTÜK ne yapıyor.Özgürlük buysa içine tüküreyim ben bu özgürlüğün.Yoksa da boşuna tecavüz ettiler kızımıza diye sızlanmayın.Bu en iyi günlerimiz...
Madem her şeyde Batıyı ABD yi kendimize örnek alıyoruz.Bütün işlerimizi onlara benzetmeye çalışıyoruz.Kanunlarımızı Batı standartlarına getirebilsek bunu yaparken Kutsal Kitabımızın bu konudaki emirlerinide dikkate alsak iyi olmaz mı?
Hırsızlık yapanın kolu kesilse bir tane hırsızlık olmaz.Tecavüz suçu işleyen bir tanesini ABD de ki gibi elektrkli sandalyede idam etseniz bıçak gibi kesilir.Eşine şiddet uygulayan erkeklere aynı şiddeti tatbik etseniz bir daha kimse yapmaz.
Almanya’da hapse giren ıslah olarak çıkıyor bir daha o korkunç yere girmemek için o fiili işlemiyor.Bizde kışın hırsızlık yapıyor birileri,kışı sıcakta geçiriyor,orada hırsızlık kursu alıp dışarıya uzman hırsız olarak çıkıyor..
Aracımızı soyuyor,dışarı çıkınca bizi öldürür,aracımızı yakar diye şikayetci olmuyoruz,onlarda bunu bildiklerinden defalarca hırsızlık yapıyorlar..Suça karışanları tv. lerde görüyoruz sabıka dosyası gencecik yaşında onlara ulaşmış..
Bir yerlerde yanlışlık var,ölen kadınları ne çabuk unutuyoruz.Ne kadar kadın öldürülüyor bir hafta da,bir yılda binlerce..Zavallı kadın ne yapsın,ortalık sapıklarla,adilerle dolmuş,yavrusunu mu korusun,ekmek parası mı kazansın,yoksa sadist kocasından mı kaçsın...
Batının kanunları yüz yıl önceden belirlenmiş,kendi insanının hayatını garanti altına çoktan almış adamlar..Bizim gibi üçüncü dünya ülkelerinde hala kanunlar ibtidai kalmış bence,bir ileri bir geri durmadan oynayıp duruyorlar..
Kimselere güvenemiyoruz,ortalık psikopat dolu,it dolu kopuk dolu,sözüm meclisden dışarı...Niye yan baktın diye hemen silaha sarılacak,yolda giderken,arabamıza alırken ne idüğü belirsiz fırlama tiplerden korkup kaçıyoruz uzun zamandır..
Ne yapacağı belli olmaz,kapınıza dayanır,saldırır,ısırır paçamızdan diye çok tedirgin olmaktayız..Yahu bu memleket böyle değildi,kim bu hale getirdi bizi böylesi durumlara..Bakamayacağınız çocuğu yapmayın kardeşim,ahirette bunun bir de hesabı var..
Üç çocuk tamam ama arsız,hırsız,edepsiz olacaklarsa ilerde hiç olmasın böyle çocuklar..Çocuk Yurtlarında sokağa atılan bir çok masum çocuk var ,alıp onları yetiştirelim,ilerde iyi insanlar çıksın karşımıza..
Devletin malını çalıp çırpmayan,rüşvetin cehenneme götüren bir köprü olduğunun şuurunda olan,komşusunun kızına kendi bacısı gözüyle bakan,anası gibi komsusunun hanımını gören,her işin başında besmele çeken çocuklar doğurun ya da hiç doğurmayın...Ortalık nesebi belirsizlerle mi doldu,kıyamet mi yaklaştı,helal haram belirsiz mi oldu bilmiyorum..
***
Devletin gençleri ve küçükleri zararlı alışkanlık ve fiillerden koruması Anayasada kendisine verilen bir vazifesidir.Büyük Devletler Batıda olduğu gibi bu konuda her türlü önlemleri almış,gerekli yasal düzenlemeleri yapmışlardır.
Büyük şehirlerde çok olan olumsuzluklar,kasaba ,köye doğru gittikçe azalmaktadır.Nüfusun çok kalabalık olduğu yerlerde oto kontrol azalırken,kasaba,köylerde kontrol kendiliğinden yapılabilmektedir.Önlem alınmadığı zaman hastalık bütün vücudu sardığı gibi,zamanında müdahale yapılıp gerekli tedbirler alınmadığı zamanda bu ülke felaketin eşiğine gelmiş olacaktır.
Bundan asırlar önce Fransa’da dans illeti ilk defa başladığı zaman Avrupalıların Muhteşem Süleyman ismini verdikleri Şanlı Ecdadımız derhal bir ültümatom vererek buna engel olunmasını istemişler,yoksa ordumla gelir buna mani olurum demişlerdir.Fransada yüz yıl dans oynanmamış,bize de girememiştir.
Avrupanın bütün kokmuş değerleri maalesef ilerleyen yıllarda alkol,kumar,fuhuş,dans,moda,sigara vs.adı altında bizim insanımıza sirayet etmiştir.Gelinen noktadan bugün hepimiz şikayet ediyoruz.
Biz müslüman bir toplumuz,halkımızın yüzde doksan dokuzunun müslüman olduğunu her fırsatta dile getirmekteyiz.Her dinin kuralları vardır ve onu dini kabul edenlerce bu değerler kutsal kabul edilirler ve buna uymakla mükelleftirler.
İslam dininde toplumun rahat ve huzurlu bir şekilde yaşayabilmesi için Allah ve Rasülü tarafından vaz edilmiş kurallar vardır.Edille-i şeriye dediğimiz dört esasta bu kurallar en ince ayrımntılarına varıncaya kadar açıklanmıştır.
Müslüman kadının başörtü takması,kadın erkek ilişkisi,evlilik,nikah akdi,boşanma ilmihal kitaplarımızın en önemli konularıdır.Müslümanlığı kabul etmişsek bunlara harfiyyen uymayada mecburuz.
Bu iş camide Hocayı dinleyip onun söylediklerini kabul edip,sonra tam tersini günlük hayatta tatbik ederek ne derece doğru olur.Bu iki yüzlülük olmaz mı?Gençlerimizin yanlışları olabilir,eğitimsizlik en büyük cehalettir.Onları uyarmakta Din görevlilerimize düşer.
Toplumlar ya eğitimle ya da baskı ile ayakta kalırlar.Baskı yapan iktidarlar bir süre vaziyeti idare eder.Eğitimin sonucu hemen alınmaz otuz yıl elli yıl sonra meyvelerini vermeye başlar.
Bu Ülkede eğitimin durumu içler acısı..Okullar suçlu üretir mi?Bu ülkede üretiyor.Gezide gördük,sol örgütlerin Ünüversitelerde yaptıkları ortada..Onun için dindardan bu ülkeye zarar gelmedi ama ünüversitelilerden geldi demiştim.Fetöde çıktı ama istisnalar kaideyi bozmaz..
Bu sonuçtan sonra bolca Adalet sarayları Emniyet Saraylari ve Mahpus Saraylari yapalım.İlerde çok lazım olacak..
21.07.2017//KIRIKKALE
HİDAYET DOĞAN OSMANOĞLU
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.