- 1102 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
UMUTLAR KARARMADAN .......BÖLÜM ..5..
Benim ellerim ayaklarım bir sandalyeye bağlıydı. Korktuğumu belli etmeden sen kimsin diye sordum?
-Adam ben seni kaçırdım diyerek sessizce sırıtır, bak birazdan babanla görüntülü konuşma yapacağız tabi telefon numarasını ezberinde ise yoksa hapı yuttun sen çocuk?
-Ben vermeyeceğim dedim
- Adam vermezsen böyle açlıktan bağlı kalıp ölürsün dedi,ben çaresiz numarayı söyledim adam telefonla babamı arar kamera açıktı tabii.
Ahmet telefonu açınca Cengiz’in sesini duydu sonra görüntüsünü adam buyurun oğlunuzu görün dedi.
-Ben baba beni kurtar diye bağırdım.
-Adam babama korkma oğluna bir şey olmayacak yeter ki sen çektiğin resimlerin filmlerini bana ver oğlunu al ama polisi karıştırırsan oğlunu unut der.
- Babam çekmedim veya hatırlamıyorum resimleri çıkarmadan bilemem dedi, adam seni sonra arayacağım der telefonu kapatır,
Ahmet hemen resim odasına geçer Az sonra eşi Arar Cengiz’in eve gelmediğini onu çok merak ettiğini söyler Ahmet bey eşi Melek hanımı korkutmak istemediği için Cengiz’in kendisiyle beraber olduğunu söyler.
-Melek nasıl olur evin önünde arkadaşlarıyla top oynuyordu.
-Ahmet benim yanıma geldi, vay haylaz senden izinsiz geldi demek,neyse eve gelince cezasını verirsin hadi şimdi kapatıyorum 5,6 saate kalmaz geliriz çünkü elimdeki resim işlerini tamamlamam gerekiyor dedi.
-Melek tamam hadi kolay gelsin der.
Ahmet kamerayı araba da bırakmıştır çünkü o günden beri kamerayı eline hiç almamıştı hemen arabaya gider kamerayı çıkartır kamera birkaç yerden kırılmış Kaçarken cengizle düştüğümüzde kırılmıştı der içinden sonra kameranın film yuvasına bakınca Allah kahretsin diye bağırır.
Şimdi ne yapacağım ben, film düşmüş nerede ararım nerede bulurum ben diye kendi kendine üzülür cüzdanımda düşmüştü belliki katil cüzdanı bulup bizi oradan buldu der içinden çaresiz arabaya biner bir saat sonra Cengizle düştükleri yere gelir.
Aradan bir saat geçmiştir adam tekrar Ahmet’i arar.
- Adam nasıl gidiyor Ahmet bey oğlunu özledin mi diye sorar?
- Ahmet bey oğlumun sesini duyur der.
- Cengiz baba ben iyiyim der.
-Ahmet korkma oğlum seni kurtaracam der.
- Adam hadi bakalım zaman eriyor Ahmet bey der ve telefonu kapatır.
Ahmet büyük bir panikle filmi aramaya başlar ama ne cüzdana rastlar nede filme
Perişan halde dizlerine çöker iki kolunu göğe doğru kaldırıp duaya el açar sonra ağlamaya başlar nerde bu film diye kendi kendine bağırır,birkaç metre yürüdükten sonra gözüne siyah bir şey çarpar kuru bir dalın yanına düşen filmdi bu, eline aldığı gibi arabaya doğru koşar dönüş içinde bir saat zaman kaybeder atölyesine gelir filmi hemen banyoya yatırır.Evet filmler fotoğraflar adamın beş adet resmini çekmişim der kendi kendine.
Diğer tarafta ben oturduğum yerde kıvranıyor karşımdaki adama bir şeyler söyleyemiyordum fakat kötü, kötü bakıyordum.
- Adam neyin var neden öyle kıvranıyorsun?
- Ben sıkıştım tuvalete gitmem lazım dedim.
- Adam tamam az bekle dedi aslında ben hem sıkışmış hem kaçma çareleri arıyordum etrafıma iyice bakındım nasıl kaçabilirdim diye düşünürken Adam yanıma gelip ellerimi ayaklarımı çözdü.
-Hadi git şu koridorun sonundaki kapı dedi.Ben yavaşça tuvalete girdim burası bir banyo idi, duş yoktu adam tabureye oturup banyo yapıyordu demek ki.
Klozetin arka tarafında yüksek küçük bir pencere vardı oradan kaçmam mümkün değildi adam kapıya vurup acele et dedi ben hemen bir şey düşünmeliydim tamam diye adama cevap verdim.
O da ne kapının arkasında eski küçük bir elektrikli şofben vardı, elimde tutup kaldırdım biraz ağırdı eski bir modeldi eskiden aynısından bizde’de vardı.
Aklıma bir şey geldi tabureyi kapının arkasına koydum şofbeni kucağıma alıp taburenin üstüne çıktım bütün gücümle ah diye bağırdım.
Adam sesimi duyup panik içinde koşunca kapıyı açtığı gibi şofbeni kafasına indirdim adam ah deyip yere yığıldı, ben hemen banyo kapısının önüne düşen adamın üstünden atlayarak dış kapıya doğru koştum.
Allah’tan anahtar kapı kilidine takılmıştı hemen kapıyı açıp koşmaya başladım.
Hülyanna