- 940 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
BENİM ÇILGIN İMAMLARIM - BİR GARİP ÖLDÜ DİYELER KAHKAHA İLE GÜLELER. --1. ÖLÜM --( PARDON BİRİNCİ BÖLÜM )
Eyvah eyvah. Bizim mahallenin camisinden sela sesi geliyor. Ulan yine mi darbe?
Daha önceki bir yazımda da belirttiğim gibi bizim mahallede sadece Cuma namazı vaktinden bir saat önce sela okunur. Bunun dışında neredeyse hiç bir camimizden sela verildiği duyulmuş bir olay değildir. Çünkü bizim mahalle genelde sosyete mahallesi olup bu mahallede ölen sosyeteye mensup abilerim ablalarımın cenazeleri Üsküdar Şakirin Camiinden kaldırıldığından, sosyeteye mensup olmayanların alayı da İstanbullu olmadıkları için cenazeleri kendi memleketlerine taşınıp namazları orada kıldırıldığından ölen arkasından sela okunmaz bu mahallede.Eeee o halde? O halde yine darbe oldu. Lakin hiç öyle araba konvoyu yapan yapan yok, eline bayrak alıp sokağa çıkan yok, kurusıkı tabancasını ya da pompalı tüfeğini havaya doğrultup saydıran yok. Yani darbe de yok. Eeeee ne o zaman?
Sela’ya kulak kabarttım iyice. Müeezzin efendi ’ Es Salatu Ve’s-Selamu Aleyke Ya Seyyidel Evveline Vel Ahirin! Vel Hamdü Lillahi Rabbil Alemin!’ Deyip selayı tamamladı ve arkasından ’ Mahalle sakinlerinden .... Hoca terk-i alem-i a’yal eyleyerek dar-ü fenadan dar-ü bekaya avdet eylemiş olup cenazesi ikindi namazını müteakip camimizden kaldırılacaktır. Allah rızası için gelin de şu herifi nereye defnedeceğimize karar verelim’ Diye duyurusunu yaptı.
Allah Allah. Kimdi ki bu hoca? Adını tam duyamadım. Hoş mahalleliyi de fazla tanımam ya neyse. Madem ki hocaymış, cenaze namazına katılmak lazım.
Of be hocam. Ölmek için bula bula bu en sıcak günleri mi buldun a mübarek? Şimdi işin yoksa o yokuşu tırman şu koskoca göbekle. Yok hani belde fıtık olmasa göbek pek sorun olmayacak da fıtık olayı da işin tuzu biberi.
İkindi namazı vakti o yokuşu tırmanmaya başladım ama hayrettir ki ne sıcak etkiledi ne de fıtık ağrılarım. Tüy gibi hafifim adeta. İlginç... Rahmetli demek ki çok çok mübarek bir zat. Baksanıza onun himmetiyle Yüce Rabbim bende en küçük bir sıkıntı bırakmadı. Kuş gibiyim adeta.
Neyse..Caminin bahçe kapısından girdim.
Eeeee normal tabii ki. Bizim mahallenin camisinde musalla taşı filan olmadığından rahmetlinın tabutunu yakındaki okuldan rica minnet alınan bir okul masasının üzerine koymuşlar. Masanın üzerinde de ’ Beni benden alırsan seni sana bırakmam’ Yazıyor her ne demekse artık.
İyi de...Aman Allahım...Benim gerek Manavgat, gerek Sandıklı İmam-Hatip Lisesinden mezun ettiğim imam öğrencilerimin neredeyse tümü camide. Hem de üzerlerinde cübbeleri, başlarında fesleriyle... Aha şu Yusuf Yıldırım, şu Erol Ersoy, şu Hüseyin Sin. Onu imam fesininin üzerine sargı diye doladığı Beşiktaş atkısından tanıdım.
Vay beee. O aslan gibi Halil’im ( Halil Bağ) saçı dökmüş bu yaşta. Ooooo Okulumuzun gür sesli amigosu Mehmet Özgürler de burada. Kerata iri bir çocuktu şimdi daha da irileşmiş maşallah. Oh oh maşallah. Kadir Çakır burada, İlyas Çağlayan burada. Aman Allahım kimi görüyorum? benden önceki dönem mezunlarından Nevzat Necati Aslan hocam mı o? Eeee benim öğrenciler buradaysa ben bu rahmetliyi mutlaka tanıyor olmalıyım. Kim acaba?
Heyecanla imam öğrencilerime doğru yürüyorum ama hiç birisinin beni gördüğü yok. Zaten dışarıda cenaze olduğundan ve dahi bu sıcakta kokmasın diye olsa gerek hemen namaza geçildi.
İlk dört rekat sünneti kıldıktan sonra merakla bakıyorum mihraba hangisi geçecek diye.
Mehmet o gür sesiyle Hüseyin’e seslendi.
-Hüseyin gamet getir gari.
Hüseyin itiraz etti.
-Neden gamet getirecek mişin? Ben imam olcen. Müeezzinliği Yusuf yapversin.
Yusuf, itiraz etmeden müeezzin mahfiline doğru giderken İlyas atıldı hemen.
-Hele dur bagen bizimoğlan. Gıyneşme. Müeezzinliği ben yapcen.
Onlar ’Sen yapcen, ben yapcen’ derken Kadir başladı bile ’Allahuekber, Allahuekber
Bu arada Mehmet’in iriliğinden faydalanan Erol mihraba doğru Usian Bolt misali bir depar attı. Atmasına attı ama okulun bilek güreşi yarışması ikincisi olan Halil, onu ensesinden tuttuğu gibi geriye fırlattı. ( Bakmayın öyle zayıf nahif görüntüsüne . Okulda tertiplenen bir bilek güreşi yarışmasında ikinci olmuştu Halil. Birinci olan Yusuf Sert ise imam değil Fizik alanında Doçent şu anda.)
Allah Allahhh. Nevzat Hoca bunlara niçin ’ Gıpraşman len. Burada abiniz var’ Demiyor ki? Mutlaka vardır bir hikmeti.
Bu rada ben yırtınıyorum ’ Çocuklar yapmayın. Bak koca adam oldunuz. Yakışıyor mu öğrenciler gibi itişip kakışmak?’ Diyorum ama sesimi onlar değil ben bile duymuyorum. Allah Allah. Hayret bir şey. O kadar bağırıyorum ama sesim çıkmıyor.
Halil hızla dönüp mihraba geçti ve ellerini kaldırdı. Tam Allahuekber diyeceği anda Mehmet de mihraba yetişti ve bir kalça darbesiyle Halil’i berteraf etti.
İşte o anda arka saflardan bir ses yükseldi.
-Hocalar ! Başlatın artık şu namazı. Bu sıcakta daha bir de cenaze namazı kılacağız. Hem Şenay’ı da kafede bıraktık. Kızcağız sap gibi tek başına bekleyip durmasın.
Geri dönüp bu sesin sahibine baktığımda kimi görsem iyi? Bizim Mümin Ağır bu seslenen. Allah Allah o da mı tanıyor rahmetliyi ki taa bizim mahalleye kadar gelmiş?
Halil yerden doğrulurken mihraptaki Mehmet cevap verdi:
-Patlama bey amca. Aha da başladeyon. Haydi Allahu ekber.
Çok şükür kazasız belasız namaza başladık da kafam cemaatte. Öğrencilerim, arkadaşım Mümin, hatta Şenay ? Hakket Şenay dediği bizim Şenay Özçalışkan mı acaba? Yani neticede başka kaç tane Şenay var ki. Odur mutlaka...Neyse. Namazdan sonra öğrenirim nasılsa.
-Esselamu aleyküm ve rahmetullah, esselamu aleykum ve rahmetullah.
Mehmet namazı bitirdi. Hemen bahçeye cenaze namazına geçiyoruz.
Hay Allahım ya. Ölen kim acaba? Gerek Mümin, gerek öğrencilerim o kadar el kol işaretime rağmen beni niçin görmüyorlar?
Merak ediyorsanız arkası yarın. Asıl curcuna da yarın zaten.
RESİMLER
1- Ben- Şenay Özçalışkan- Mümin Ağır
2- Nevzat Necati Aslan
3- Halil Bağ
4- Kadir Çakır ve Erol Ersoy
5-İlyas çağlayan
6-Mehmet Özgürler
7-Yusuf Sert ve ailesi
8- Yusuf Yıldırım
9- Hüseyin Sin.
YORUMLAR
çok belli etmişsin hem de
"İyi de...Aman Allahım...Benim gerek Manavgat, gerek Sandıklı İmam-Hatip Lisesinden mezun ettiğim imam öğrencilerimin neredeyse tümü camide. Hem de üzerlerinde cübbeleri, başlarında fesleriyle... Aha şu Yusuf Yıldırım, şu Erol Ersoy, şu Hüseyin Sin. Onu imam fesininin üzerine sargı diye doladığı Beşiktaş atkısından tanıdım. "
bölümünden itibaren
Allah sağlıklı ömürler versin
sen ramazanda sigara içtin mi? Kaç tane içtin?
Ölen sensin hocam anladım. Çok zor oldu ama anladım yani 😊
Bakalım yarın ne olcek.
Sevgiler selamlar.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.