HANİMİŞ TANRILAR-2
Erdenus ve Ayşemia bir anda irkildiler. Afallamış bir şekilde başlarını sesin geldiği yöne çevirdiler. Karşılarında duran Tanrı Adonis’ ten başkası değildi.
- Hey sana diyorum Amazon kadını duymuyor musun beni? Şu anda bir suç işliyorsun ve sen bir yasa koruyucususun. Karşı cinse bu şekilde yaklaşarak başını fena halde derde soktun küçük hanım.
- Ya öyle mi Tanrı Adonis. Bunu seninle yapsam itirazın olmazdı ama değil mi?
Bunu söylerken Ayşemia hem bağırıyor hem de elini tehditkâr bir şekilde Adonis’ in yüzüne doğru sallıyordu.
- O eli bi indirelim ama ayıp oluyor böyle herkesin içinde. Ben bir Tanrı’yım. Sen benim kim olduğumu biliyor musun bakalım? Ohhh be bu repliği bir gün bir yerde söylemeyi çok istemiştim. Yüzüm herkes tarafından bilindiği için hiç kendimi tanıtma fırsatım olmamıştı. Neyse ya konumuza gelecek olursak bu tip kim ya böyle Ayşemia. Ne yani bana tercih ettiğin adam bu mu? Üstelik bir fani. Siz kadınları anlamak ne zor.
Gökyüzünde önce şimşekler çaktı ve Afrodit tüm hiddetiyle konuşmaya başladı.
- Adonis..! O çifti derhal rahat bırak. Yoksa seni elimden kimse alamaz. Gazabım altında ezilirsin.
- Söz kadınlardan açılmışken Tanrı Adonis Tanrıça Afrodit’e de bir şeyler söylemek ister misiniz?
- Sus sen fani. Yani… Şey… Yüce Tanrıçam ben sadece fanilere kuralları hatırlatıyordum.
- Kes sesini Adonis. Çok yoruyorsun beni. Bak bağırmaktan eşsiz sesim kısılacak az kalsın. Beni derhal cepten ara.
- Derhal. Hemen. Ha o zaman ben şey yapayım. Telefon nerde benim ya. Hah evet arıyorum hemen. Alo Afroditim dinliyorum yüce Tanrıçam.
- Bak Adonis yürüdükçe yerlere serpiştirdiğin lale çiçekleri altına gömerim seni. Bir kez daha ölürsen babam Zeus’a da ricacı olmam. Öldüğün yerde kalırsın. Şimdi gençlerin yanından uzaklaş bakalım.
- Hemen tabi ki Tanrıçam. Hem sizin güzelliğiniz karşısında bu fani de kim oluyor. Lütfen üzülmeyiniz. Buna değmez Afrodit’im.
Telefonu kapatan Adonis Süpermen gibi aniden göklere yükseldi. Erdenus ve Ayşemia yine baş başa kaldılar. Bir süre devam eden sessizlik sonrası Ayşemia yavaşça ayağa kalktı. Erdenus’da hemen ardından panikle ayağa kalkıp Ayşemia’nın elini tuttu.
- Lütfen biraz daha kal Ayşemia . Sadece biraz.
Birlikte yürümeye başladılar. Ayşemia bir yandan soran gözlerle Erdenus’un yüzüne bakıyordu. Adam yeniden cesaretini toplayıp konuşmaya başladı.
- Ayşemia biraz önce yaşadıklarımızı ikimizde asla unutmayacağız. Bir aşkın oluşması için her zaman uzun bir zamana ihtiyaç olmaz. Bizim ruhlarımız iki karşı kıyıda iken birbirlerine âşıktı. Tanrılar bizim bu gün burada karşılaşmamızı ve birbirini arayan bedenlerimizi bulmamızı istediler. Şimdi buluşmuşken aynı kıyıda yürümeye devam edebiliriz. Ne dersin?
Ayşemia başını önüne eğdi. Bir süre hiç konuşmadı. Zaten memelerinden birine veda etme kararını vermek yeterince zordu. Şimdi bu yakışıklı gitarcıda nereden çıkmıştı. Onun yanından ayrılmak istemiyordu. İlk kez yaşadığı bu tatlı sarhoşluktan kurtulmak istemiyordu.
- Yakışıklı abim güzeller güzeli ablamıza bir gül alsana be yea . Tanrılar aşkına bak evde çuluk çucuğum aç bekler. Adi be güzel abim alasın bir gül sevindiresin em ablamı em de beni.
- Ya bi git şimdi sırası mı?
- Emde tam sırası. Al işte be bi çiçek ne var sanki be abim.
Erdenus çiçekçi kadınla savaşından mağlup olup bir gül alırken Ayşemia operasyon kararını ertelemeyi seçmişti bile. Çiçekçi kadın yanlarından uzaklaşırken randevusunu bir sonraki haftaya erteledi.
- Ayşemia ikimiz içinde en iyi kararı verdin. Birkaç gün düşünerek en doğru kararı vereceğine eminim. Tanrılar biliyor ya şu anda evrenin en mutlu adamı benim. Bak benim bir fikrim var.
- Nedir?
- Bu hafta sonu yapılacak Balık domuzun ağzında festivaline kadar düşün. Ben o gece bir halk konserinde sahne alacağım. Orada buluşalım ve kararını bana bildir.
- Ya bu güne kadar aldığım bütün eğitimleri çöpe atıp seni seçeceğim ya da zaten yaptığım işe devam edeceğim. Söylerken bile hiçbir mantıklı tarafı yok aslında.
- Olması gerekmiyor. Aşk zaten böyle bir şey canım.
- Peki, buna da tamam. Ben o gece zaten asayişten sorumlu kişiyim. Mutlaka orada olmak zorundayım. O güne dek hiç görüşmeyeceğiz. Belki sende fikrini değiştirmek isteyeceksin. İkimiz içinde iyi bir süre. Kararımızı bildireceğiz. Anlaştık.
- Ben kararımı sen o yanımdaki banka oturduğunda vermiştim Ayşemia.
Kadın şehrin ortasındaki Artemis heykelinden gözünü ayırmadan konuşmaya başladı yeniden.
- Yüce Tanrıça Artemis lütfen bana yol göster. Ben ne yapmalıyım bilmiyorum. Sen hem bakire, hem kadın, hem de anne olansın. Bana yardım et. Elimdeki oku bırakıp anne mi olmalıyım yoksa avcı mı kalmalıyım.
Ayşemia ‘ nın telefonu çaldığında kadın ve adam el ele idiler. İsteksizce parmakları birbirinden ayrıldı ve kadın telefona cevap verdi.
- Amazon Ayşemia buyurun.
- Kızım ben Tanrıça Artemis. Bana seslendiğini duydum. Niye cepten aramıyorsun ki. Bu trafik gürültüsünde seni duymam çok zor oldu.
- Eski alışkanlık yüce Tanrıçam özür dilerim. Bana bir öneriniz var mı?
- Ayşemia şu anda çok meşgulüm. Bir dilekçe ile bakanlığa başvur. Ya da dur ben sana mail adresimi göndereceğim. Sen meseleyi anlat. Ben sana en kısa zamanda dönerim.
- Tabi ki Tanrıçam vaktinizi aldım. Teşekkür ederim. İyi günler.
Erdenus Ayşemia’nın yüzünü severek, saçlarını okşayarak ve biraz daha konuşarak aşkını anlatmaya çalıştı. İstemeyerek de olsa sarılıp ayrıldılar.
Festival gününe dek hiç görüşmediler. Her ikisi de sürekli birbirlerini düşündüler. Günler geçmek bilmedi. Kadın gece gündüz hep ne karar vermesi gerektiğini düşünüp durdu. Erdenus’u her düşündüğünde yüzünde kocaman şapşal bir gülümseme belirdi. O mucizevi öpüşme anı her aklına geldiğinde yanakları kızardı. Amazon Kadınlar Müdürlüğü ise hem operasyon kararını ertelediği için hem de duyulan park macerası için savunmasını istediler. Bazı yetkileri elinden alındı. Ama hala festival gecesinin güvenlik sorumlusu idi.
Nihayet beklenen gün gelip çattı. Ayşemia kararını vermişti. Erdenus’un yüzü gözlerinin önüne geldi. Dudaklarının sıcaklığını düşündü yeniden. İçinde beliren tuhaf heyecana engel olamayarak dalıp gitti.
Çalan korna sesiyle direksiyonu refleks bir hareketle sola kırdı. Sert bir çarpışma sonrası açılan hava yastıklarının arasına gömüldü. Çarpıştığı diğer aracın içinde de durum farklı değildi. Yan yoldan gelen araçtan kaçmaya çalışırken büyük bir hata yaparak karşı şeride geçmişti Ayşemia .
En son hatırladığı şey telsizden gelen anonstu.
- Tüm birimlerin dikkatine bu gece yapılacak olan festival Tanrı Zeus’un grip olması nedeniyle iptal edilmiştir. Dikkat dikkat tekrar ediyorum . Bu gece yapılacak olan festival Tanrı Zeus’un grip olması nedeniyle iptal edilmiştir. Yüce Tanrımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletmek üzere acil taş bina önünde toplanılacaktır. Tüm birimler derhal emirleri uygulayınız. Tamam.
Ayşemia gözlerini açtığında buluttan bir yatakta yatıyordu. Kulağına gelen tatlı bir müzik vardı. Başını hafifçe sağa çevirdiğinde Tanrı Apollon’u lir çalarken gördü. Kadın oldukça şaşkındı. Ölmek böyle bir şey miydi? Ne yani şu anda Tanrılar katında mıydı? Yerinden doğrulurken üzerinde üniforması olmadığını fark etti. Beyaz bir elbisenin içindeydi ve elbise altın iplerle işlenmişti. Ayağa kalktığında yanına gelen bir melek başına altından yapraklarla süslenmiş bir taç giydirdi. Şaşkınlığı giderek artıyordu. Etrafına bakınırken bir ışık dikkatini çekti. Ve tam da o ışığın olduğu yerden bir ses yükseldi.
- Gel bakalım küçüğüm. Yaklaş yanıma.
- Tanrı Zeus bu siz misiniz?
- Evet Ayşemia hadi ecele et gel yanıma. Seninle artık konuşmamızın zamanı geldi.
Tanrı Zeus’un yanına geldiğinde onu mücevherlerle süslenmiş yüce tahtında otururken buldu. Artık öldüğüne kesin olarak emin oldu. Erdenus’u son bir kez bile göremeden ölüp gitmişti.
- Hayır kızım sen ölmedin ve şu gitarcı çocuk.. Ahhhh Ayşemia ben seni beşik kertmen olan Tanrı Herakles ile evlendirecektim. Sen ise gittin bir faniye âşık
- Pardon anlayamadım. Tanrı Herakles ne alaka ki? Hem ben ölmedi isem sizin katınızda ne işim var.
- Zaten ölmüş olsan burada olmazdın. Yakılmış olurdun ve küllerini de rüzgâra savurmuş olurlardı.
- Bedenlerimiz yakılıyor belki ama ruhlarımız sizlerle buluşmuyor mu yani?
- Bırak şimdi bunları. O işler fanilerin sorunu. Sen bir fani değilsin. Benim torunumsun.
- Ne….. ? Nasıl …. ?
- Sen oğlum Tanrı Ares’in kızısın. Onun gibi korkak bir savaş tanrısı olma diye seni Amazonlar’ın arasına gönderdim. Tam bir savaşçıya dönüştüğünde senin bir Tanrıça olduğunu sen dâhil herkes öğrenecekti. Ama benim acil bir işim çıktığı sırada meydanı boş bulan Aşk İşleri Bakanlığı bir sürü şeyi berbat ettiği gibi senin Erdenus’la karşılaşmana da engel olmayı gözden kaçırmış. Siz daha önce defalarca kez karşılaştınız. Hep bir yolunu bulup dikkatlerinizi dağıttık. Bir kez göz göze gelmeniz yetecekti. Erdenus’un sana ruhlarınızın âşık olduğunu söylediği anı hatırlıyor musun?
- Çok şaşkınım şu anda. Evet, tabi ki hatırlıyorum.
- Bu gerçekti. Âşık ruhların kavuşmalarına ne yazık ki Tanrılar bile engel olamıyormuş.
- Ne demem gerektiğini bilemiyorum Yüce Tanrım. Peki, şimdi ne olacak?
- Bak bakalım aşağıda kimi göreceksin?
Bulutların arasından dikkatlice bakınca Erdenus’u yolda yürürken gördü Ayşemia. Heyecandan ne yapacağını şaşırdı.
- Erdenus bak ben buradayım. Heyyy
Daha seslenmeye devam edecekken Zeus kadının ağzını kapattı. Parmağıyla sus işareti yaptı. Bu seslenmeden sonra Erdenus olduğu yerde kalakaldı. Başını gökyüzüne kaldırıp uzun bir süre gözleriyle taradı. Hiçbir şey göremeyince iyice delirdiğini düşünüp başını sağa sola sallayıp yalpalayarak yürümeye devam etti.
Sokağın başındaki çiğ köfteciden dürüm almak için dükkâna girdi. Çiğ köftecide çok içli bir müzik çalıyordu. Tezgâhın arkasında duran esnafa dönerek
- Türkü ne kadar güzelmiş. Aslında hiç tarzım değildir ama kimin sesi bu?
- Hakkın Sesi abicim. Yeni meşhur oldu. O ses Efes yarışmasında birinci olduktan sonra patladı gitti.
- Anladım. İlginçmiş. Ben o yarışmaları da hiç izlemedim ki. Neyse ya sen bana bir dürüm sarsana ordan .
Dürümünü yedikten sonra parkın yolunu tuttu adam. Köşedeki tekel bayiden den üç beş bira daha alıp yine Artemis heykelinin ayakucuna oturup hem gitar çaldı hem sarhoş oldu. Gitarından dökülen tınılar ve söylediği şarkılar gelen geçen herkesi duygulandırıyordu. Arada sırada Tanrıça Artemis’in heykeline başını kaldırıp birasını uzatıyordu.
- İstermisin Tanrıçam?
- Hayır, fani istemem. Bunu daha kaç kez soracaksın?
- Bilmem. Daha önce sordum mu?
- Evet, salak fani saatlerdir her on dakika da bir bunu soruyorsun. Biraz daha devam edersen seni çarpmak zorunda kalacağım.
- Ayşemia nerede Tanrıçam? Lütfen bana yardım et.
Bütün bunları izlerken Ayşemia gözyaşlarına engel olamadı. Dedesi Zeus’a türlü diller döktü, yalvardı ve işte sonunda yeryüzüne inmesine izin verildi. Eee tabi torun bu kıyılmaz ki.
Ayşemia parkın köşesinden heyecanını bastırabilmek için yavaş adımlarla Erdenus’un yanına geldi.
- Erdenus …!
- Ayşemia …?
Kadın ve adam ikinci ateşli öpüşmelerini korkusuzca herkesin gözüne soka soka gerçekleştirdiler. Kumrular gibi uzun süre koklaştılar falan filan işte. Bu anı ölümsüzleştirmek için akıllarına mükemmel bir fikir geldi.
Tabi ki selfiee :))))
Deniz...
YORUMLAR
hahahaha:))
mitolojinin arasında çiğ köfte olayına kaptırmış gülüyordum ki tam, peşine türkücü HakkınSesi'nin adını duyunca yerlere yattım:)))..artık bizi kırmaz bir türkü söyler heralde bu camiada:))))))
gitarcı rolünü de olricx'e verdim, o iyi çalar, iyi söyler çünkü...dünya gözüyle de canlı performansını dinleriz umarım...
gitarı astığınız duvar da benim duvarım olsa gerek:))
sen çok yaşa Deniz...akşam akşam iyi güldüm..teşekkürler gülüm...
Son sahne için bir şarkı önerisi de benden olsun o zaman:
-Ayağında puma, yar gelir koşa koşa
İçerem ben içerem vah
Genç ömrümü çürüttün,
Gençömrümü çürüttün,
Adını ana ana, sineme vura vura
Nere gitsem gelirken
Arar seni buluremmm
Olsan bile tek göğsünle ayşemia
Çiğköfteci olsam daha iyiymiş, şarkıcı ne ki, geçti o dönemler.
Den(iz)
Hımm geçti o günler derken..? Eskiden türkü mü söylüyordun ki ? Eski deyince yani buradan bakınca hiç de yaşlı durmuyorsun.
Bu arada küçük şaka mı olgunlukla karşıladığın için teşekkür ederim. Kızar mı acaba diye düşünmedim değil hani. Öyle ağır abilerden çekinirim ben. :))
Yorumun içinde ayrıca teşekkür ederim. Çok kibar hareketti.
Sevgilerimle
ikise de kendi telefonlarını kullanarak gerçekleştirdikleri özçekimlerine aynı anda şaşkın şaşkın bakarlar; dekor olsun diye ortalarına aldıkları ve iki kafa arasından, biraz gerilerinde görünen gitarın sap kısmına odaklanmışlardır; tek kulak, tek göz, yamuk bi surat, yarım ağızda hinlik kokan sırıtış... aynı anda duvara astıkları gitara dönerler. adonis dönüşümünü tamamlamıştır.
Den(iz)
Yine çok yaratıcısın ..Etkili ve VİP yorumcu olarak da seni seçtim ...
Sevgilerimle...
olricx
ivedi yazılmış.
yazıda 'dem' diye bir söz vardır.
Aynur Engindeniz + 1
biraz durulsun tekrar okuyacağım.
Den(iz)
Artık bir olarak Bkz :Aynur Cevap
bir şeyi de beğenin yaa ...
:)))))
Sevgilerimle....
mavi_dans
https://www.youtube.com/watch?v=O7OgKHXaI8A
nerede kendini bilmez çocuklar :)
tam bu şarkıyı açmıştım bildirim geldi.
deeettt
konu güzel hikâye iyi
niye acele ediyorsun arkandan atlı mı? kovalıyor
bakimm Aynur'a verdiğin cevaba göre + ilave yapabilirim.
çok iyi yakalamış inan 100 tane pohpoh tan değerlidir o yorum.
güzel olan güzel diyoruz zaten DENİZ.
orada bir sıkıntı yok. :)
Den(iz)
Bide şarkı göndermiş ..Pek zarifsiniz Oktay bey :))))
Hani Zeus grip olmuştu. neden torunuyla konuşurken bunu göstermedi yazar? "Ölsen bu kata çıkamaz yakılırdın" diyo kıza sonra "takılma fanilce işler bunlar" diyor. O zaman bir önceki cümlemiz ofsayta düşüyor. Hem kıza tanrıça olduğu söyleniyor tepkisi "aa çok şaşkınım şı anda" :)) Bir faniye "sen evlatlıksın" deseler küt diye düşer bayılır icabında. Kızımız Tanrıça olduğunu öğreniyor ama ruhsuz anam ruhsuz :))) Hani bu kahramangillerin içi?
Yorumumu finale saklamıştım iyi ki de :)) Çok sevgiler çalışkan yazarım benim. Niceleri gelsin inşallah.
Den(iz)
Ya neyse işte göm anasını satayım ..İtiraf et güldün ama okurken ... Mesele bu zaten... He bide gömdün rahatladın. Ohh mis mis ... Bir şeyi de görmeyin be ... Ne biçim yorumcusunuz. Eline sağlık, yüreğine sağlık nerde abicim ... Yani destan yazdık . Hiç mi iyi bir yönü yok yahu ....
Çok öpüyorum seni...
Sevgilerimle...
Aynur Engindeniz
Den(iz)
mavi_dans
+ yorumum
eline yüreğine sağlık oğlumm :)
bende tenkit edip daha fazla yazını kabuklaştırmayalım.
bazen yazarak büyürsün.
olur böyle şeyler
gülümsettiniz beni
teşekkür ederim ikinize de.
Aynur Engindeniz
Den(iz)
Ama bak eleştiriyi hazmetmek diye bir şey var. Bari bunu takdir edin be ...:))))
tarih, günümüz ile zekice iç içe geçirilmiş ve mizah yönü ile de okuyucu hapsedilmiş. evet içindeymişiz kadar canlı ve akıcıydı..
eyvallah deniz
Den(iz)
Sevgilerimle :))
Den(iz)
Sevgilerimle...
ESKİ YUNAN MİTOLOJİSİNDEN GÜNCEL ÖYKÜLERİNİ OKUMAYA KEYİFLE DEVAM EDİYORUM.DENİZ Hanım. ayşemia günümüzde kimi temsil ediyor acaba...neyse güzel kurgular...3,4,5 serisi gelecek mi..
Den(iz)
Sevgilerimle...