- 681 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
'ANNELER GÜNÜ' DEDİ 84 YIL YAŞADI ' BABALAR GÜNÜ' DEDİ 96 YIL YAŞADI.
Aslında anlatmaya çalıştığım şey anneler günü ve babalar gününün nasıl ortaya çıktığı, bu günlerin mucitlerine daha sonra ne olduğu ile ilgili olmakla birlikte konuyla ilgili araştırma yaparken gördüm ki anneler gününün mucidi Anna Jarvis 84, Babalar günün mucidi Sanora Smart Dodd 96 yıl yaşamış. Bu durum bana ilginç geldiği için yazıya böyle bir başlık attım.
Aslında bu kadar uzun ömürlü olmalarını anneler gününün ya da babalar gününün mucidi olmalarına borçlu değillerdir herhalde. Ama öte yandan her ikisinin de bayağı uzun bir hayat sürmesi ilginçtir. Lakin anneler günü diye bir günün mucidi olup pek çok kapitalistin çok daha fazla paralar kazanmasını sağlayan Anna Jarvis maalesef bu uzun ömrünü çilelerle tamamlamış ve en sonunda sefalet içinde ölmüştür.
Efendim, bilinenin aksine Anna Jarvis, annesinin ölümüne çok üzülen küçük bir kız değildir. Annesinin ölümüne çok üzüldüğü için bu günün anneler günü olarak kutlanmasını istemiş hiç değildir.
1864 doğumlu olan Anna Jarvis bir öğretmendi. ilkin otuz sekiz yaşındayken babasını kaybetti. ( 1902 ) Bu tarihten üç yıl sonra da Annesini kaybetti. Ancak annesi ile hiç bir zaman yıldızı barışmayan, onu hep sorumsuz ve kötü bir anne olarak niteleyen Anna, annesi öldükten sonra vicdan azabı çekmeye başladı. Kendince artık annesini affetmeliydi . Annesine karşı beslediği duygular onu rahatsız etmeye başlamıştı. Bunun sonucu olarak da annesinin ölümünden üç yıl sonra annesinin din dersleri verdiği kilise camaatini de ikna ederek ilk kez 1908 yılında 407 kişinin katılımıyla bir anneler günü tertip etti. Amacı annelerin kıymetini onlar yaşarken bilmekti.
Sonrası bilinen gelişmeler...8 Mayıs 1914 de Anneler Günü ABD de resmi olarak kutlanan bir gün haline geldiğinde artık o gün, başta tebrik kartları olmak üzere daha pek çok hediyelik eşyanın satışlarında patlama yaşanan bir gün haline geldi. Zaten bu anneler günü fikri ortaya atıldığı andan itibaren müthiş bir sponsor desteği buldu. Sponsorlar, bu olayı dünyanın dört bir tarafına yaydılar. Yani Anneler günü hemen benimsenen bir gün olduğu gibi ABD sınırları dışına taşması ve uluslararası bir hüviyete bürünmesi çok kısa denecek bir zaman içinde gerçekleşti.
Anna Jarvis oldukça rahatsızdı bu durumdan.O olayın dini bir kutlama olmasını, böyle hediyeler, kartlar vesaire ile ticari çıkar sağlayan bir faaliyete dönüşmesini asla istemiyordu. Olayı ticari kazanca dönüştüren pek çok kişi ve firmaya davalar açtı. Hatta bu davaların mahkeme masraflarını karşılayabilmek için evini dahi sattı. Lakin karşısında oldukça güçlü kişi ve kuruluşlar vardı. Onlarla başa çıkması mümkün değildi.
Annesi ölene kadar evlenmemeiş olan Anna Jarvis, annesi öldükten sonra da evlenmeye fırsat bulamamıştı. Tam anlamıyla bir erkek düşmanı idi aslında. Bu davalar yüzünden parası pulu iyice tükendiğinde ABD hükümeti de her yılın Mayıs Ayında ekonomisini canlandıran bu kadını çoktan unutmuştu.
Anna Jarvis hayatının son yıllarını, dostlarının desteği ile kaldırıldığı bir senatoryumda geçirdi ve 1948 yılında seksen dört yaşındayken bu senatoryumda hayata gözlerini yumdu.
84 Yıllık bir ömre karşın anne olmayı tadmamış, yaşamamış bir insanın Anneler gününün mucidi olması da işin ayrı bir garip tarafıdır.
Babalar gününe gelince...
Babalar Gününün mucidi Sonora Smrat Dodd olarak bilinse de dünyada ilk kez babalar günü kutlayan, daha doğrusu böyle bir kavramı ortaya atan Grace Golden Clayton adlı bir kadındır. ( Bu arada antiparantez belirtelim: Katolik Hristiyan Dünyasında ’Hz. İsa’nın Babasının Günü’ olarak kutlanılan bir gün varmış. Hz. İsa’nın babasız dünyaya geldiği bilindiğine göre gününü kutladıkları baba sanırım ellerindeki İncile göre Hz. İsa’nın, son deminde ’ Baba neredesin?’ Diye seslendiği Tanrı olmalı. Yani kendi inançlarına göre ’ Göklerdeki Babamız’ dedikleri Tanrının özel gününü kutluyorlarmış.)
1907 Yılında ABD West Virginia Eyaletinde bir kömür madeninde patlama olur ve 362 işçi hayatını kaybeder. Patlamada Grace Golden Clayton adlı bir kadının babası da hayatını kaybeden madenciler arasındadır.
1908 yılının 5 Temmuz’unda Grace, devamlı gittiği kilisenin papazına, söz konusu maden patlamasında yaşamını yitiren babaları anmak için özel bir ayin yapılmasını teklif etti. Papazın bu teklifi uygun görüp ayini yapması ile ilk babalar günü kutlaması - adı babalar günü kutlaması olmasa da- yapılmış oldu.
Babalar günü denen bir günün kutlanması fikrinin mucidi ise Sonora Smart Louise Dodd adlı bir kadındır.
1882 doğumlu olan Sanora 1898 yılında yani kendisi 16 yaşındayken annesini kaybetti. Annesi, altıncı çocuğunu dünyaya getirirken vefat etmişti.
Sanora’nın babası ve Amerikan iç savaşında bir asker olan Willam Jackson Smart, karısı öldükten sonra bir daha evlenmedi ve altı çocuğuna hem annelik hem babalık yaparak onları en iyi şekilde büyütmeye çalıştı.
William Jackson Smart’ın ölümünden sonra kızı Sanora bakar ki Anneler günü diye bir gün kutlanıyor; neden babalar günü de kutlanmasın diye düşündü ve bu kadar fedakar ve cefakar olan babası için kilisede bir dini tören ( kutlama ) yapılmasını bunun da babasının ölüm günü olan 5 Haziranda olmasını isterse de kiliseden böyle bir seramoniye ayıracakları zamanları olmadığı cevabını aldı. Yılmayan Sanora, sonunda güç bela iki hafta sonra 19 Haziranda babası için bir tören yaptırdı.( 19 Haziran 1910)
Bu tarihten sonra Sanora Smart Dodd ve ailesi 1920 yılına kadar aile içinde kutlanan bir babalar günü kutlaması yaptılarsa da bu kutlama yaşadıkları şehir olan Spokane’da bilinen bir şeydi. Yani Washinngton eyaletinin bu şehrinde sadece bir aile ve onların dostları tarafından kutlansa da bir babalar gününün varlığını bilmeyen yok gibiydi.
Bu arada başka illlerde ve ilçelerde de yerel olarak Haziranın 3. Haftasına denk gelen Babalar günü kutlamaları yapılmış, hatta 1918 in Başında ABD başkanı Wilson da bizzat katılmıştı babalar günü kutlamalarına.
1924 Yılında Başkan Coolidge, Babalar Günü diye bir günün kutlanmasını , bu günün ulusal tatil ilan edilmesini gündeme getirdiyse de -çoğu erkek ve baba olan- parlamenterler pek sallamadılar bu düşünceyi. Rağbet eden de, parlamentoda görüşen de olmadı.
Yani ortada bir babalar günü lafı dolanıp duruyor ama resmiyette böyle bir gün yok. Taa ki 1966 yılına kadar.
1966 Yılında Başkan Johnson bu günü resmi tatil günü ilan etti. Ancak yine de babalar gününü uluslararası günler arasına katan Başkan Nixon oldu. Başkan Nixon, 1972 de Babalar gününü ulusal günler arasına dahil etti ABD de. Yani Babalar Günü, Anneler Günü gibi öyle hemen kabul gören bir gün olmadı. Dahası ABD dışındaki devletlerde kabul görmesi de öyle çabucak gerçekleşen bir durum değidi. Mesela Türkiye’ye 12 Eylül 1980 İhtilalinden sonra girdi bu adet.
Ancak çok ilginç bir durum daha var babalar Günüyle ilgili olarak:
Tüm dünya, Anneler Günü konusunda bir uzlaşmaya varıp her yerde aynı gün kutlanırken Babalar günü tüm dünyada aynı günde kutlanmıyor.
Mesela, böyle özel günler olayına hiç de sıcak bakmadığını zannettiğimiz İran’da Babalar günü 14 Martta kutlanıyormuş. Pek çok Akdeniz ülkesinde 19 Mart, Avustralya ve Yeni Zelanda’da Eylülün ilk pazarı, Tayland’da ise 5 Aralık imiş. Yani bir birlik ve beraberlik yok.
Bana kalırsa?
Ben karşı değilim. Ama taraftar da değilim. ’Vay efendim babalar günümü unuttular namussuzlar.’ diye evlatlarımı çarmıha gerip derilerin, yüzmek eylem olarak yaptığım bir iş olmamakla beraber hiç bir zaman düşünmedim de... Eşşek sıpaları zaten çocukken de ’ Baba para ver sana babalar günü hediyesi alacağım’ derler, parayı verince de püsküvüt, lokum, çikolata gibi şeyler alırlardı bana ( ya da anneler gününde annelerine) hediye olarak. Ama bizden çok kendileri yerlerdi.
Pardon...Bana kalırsa dedik anılara takıldık. Bana kalırsa madem ki hem Anneler Günü, hem de babalar Günü ABD den çıkmış, işte bu durumda olaya çok temkinli yaklaşmak lazım. Zira bu geçmişi kandilli ülkeden şimdiye kadar insanlığın faydasına olacak bir şeyin çıktığı görülmemiştir.
Efendim, başta Alaaddin Çakıcı, Sedat Peker,Nuriş Kardeşler, Hadi Özcan, Hüseyin Saral, Hüseyin Baybaşin ve daha adını sayamadığım nice Babaların ve İnci Baba, Dündar kılıç gibi ahirete intikal etmiş sayısız babanın....
Pardon...Hatlar karıştı.
Tüm hayatta olan babalara sağlık ve sıhhat, ölmüş babalara Allahtan rahmet diliyorum. Baba olmanın sadece çocuk doğurtmaktan ibaret olmadığını bilen tüm babalara sonsuz selam ve hürmetler.
Her kim önemsiyor ve ilgi gösteriyorsa Babalar Günü kutlu olsun.
Benim Babalar Günümü kutlayanlara çok teşekküler. Kutlamayanlara asla sitem yok. Yani bence olsa kazanç değil, olmasa kayıp değil. Öylesine sıradran bir gün işte.Lakin bir ihtimal uzun yaşamaya sebep olabilir. 84 ya da 96 yıl yaşamak hiç de az bir ömür değil.
RESİMLER
1- Anna Jarvis ( Anneler gününün mucidi )
2- Grace Golden Clayton ( Babası ve onunla aynı kazada ölen madenciler için ilk kez tören düzenletti)
3- Sonora Smart Louise Dodd ( Babalar Gününün mucidi )
4- Willam Jackson Smart
5- İlk Babalar Günü Kutlamalarından biri.
6-Sonora Smart Louise Dodd ve babası William Jackson Smart
7- Dünyanın gelmiş geçmiş en etkili Mafya filminde Marlon Brando ( Godfather Don Carleone )
YORUMLAR
Değerli hocam hem annem hem de babam hayatta olduğu için şanslılardan biriyim sanırım. Şöyle şiirlere falan bir baktım da kayıpları olanların hüznü üzerime sindi. Yani demek istediğim bazı kutlamaları yaparken utana sıkıla oluyor insan. hiç bir şeyin göstere göstere yapılmasını sevmiyorum. Yazınızdan bilmediğim bir sürü şeyi heybeme yükledim gidiyorum...
Ne diyelim babalar günü kutlu olsun o zaman ...
Sevgilerimle..
sami biberoğulları
Benim için uzun sayılacak bir ayrılıktan sonra seni yine sayfamda görmek güzeldi.
Evet.. Genelde hüzün vardı yazılarda, şiirlerde. Lakin ben kendi kendime dedim ki '' Anna Jarvis'in annesinin ölüm gününde ya da Sanora Smart Dodd'un babasının ölüm gününde ben niçin üzüleyim ki? Benim için herhangi bir anlam taşımıyor o günler.
Yine de babalar günümün kutlanması hoşuma gidiyor. Daha doğrusu güzel bir dilek almak hoşuma gidiyor sanırım.
Selam ve sevgilerimle.
Değerli hocam, zahmetinden uzak durmadan, her biri akıl, mantık, fikir, vicdan, sorumluluk ve emek ürünü olan yazılarınızla siz burada aslında bir nevi babalık yapıyorsunuz okurlarınıza...
Yorumlara verdiğiniz samimi cevaplarınız da bu anlayış biçiminizi pekiştiriyor...
Tabii, haddini aşanların kulaklarını çekivermenizi de bu anlamda anlamak ferasetine sahip olunması gerektiğini ifade ediyorsunuz...
Dolayısıyla, değerli hocam, sizin babalar gününüzü candan gönülden kutlamak bizlerin borcudur...
Sağolasınız, varolasınız...
Selam ve saygılarımla.
sami biberoğulları
Sizin de babalar gününüz kutlu olsun.
Beni sitenin babalığına layık gördüğünüz için de ayrıca teşekkür ederim.
Selam ve sevgilerimle.
Bir fıkra
Bir kadın İnci babaya giderek çocuğu olmadığından yakınır, baba gülümseyerek; hanım abla der babalar arasında görev taksimatı var, çocuğun olmuyorsa Telli babaya gideceksin, çocuğun var kayboldu bulunmasını istiyorsan bana geleceksin
Nihayet yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Sayfa arkadaşlarımın da babalar gününü kutlar; vefat etmiş babalarımıza Allah'tan rahmet dilerim
Saygı ve selamlarımla...
sami biberoğulları
Fıkra müthişti. Aslında evet bir de böyle mübarek babalarımız vardı değil mi? Oysa bir kaç tanesiyle çok yakın yaşamıştım: Zuhurat baba, Karyağdı baba Gibi...Nasıl da unutmuşum)))
Sizin de babalar gününüz kutlu olsun.
Selam ve sevgilerimle