- 610 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
EVLENME TEKLİFİ - SEVIYORUM SENI SEVDALI OLURCASINA
Ey dilberi rana. Ey tesadüfü müstesna. Şu mahrem yüzünüzü İlk gördüğümde lahze-i kalpten sarsıldım. Nutkum tutuldu, heyecana kapıldım, söyleyip anlatamadım bir türlü, şu ender duyguyu... _Sevgi mi, aşk mı, sevda mi?_
Sevgi değildi biliyordum. Çünkü sevgi; Her hangi bir canlı veya nesne karşında, kalbin haz alıp mutluluk duymasıdır. Genelde tek taraflı olur. Elmanın sevildiği gibi. Benim yaşadığım duygu bu kadar basit değildi, eminim. Öğrenmek istiyordum daha önce böylesini çarpmayan kalbimin sebebini. Merakım, aşkın kapısında soluk aldırdı. Kapıyı çaldım. Tak tak tak. Karşımda kırmızının bütün tonlarıyla bir genç. " _Burası maşuklarin diyarı. Sevgi yurdundan geçenler burada buluşurlar. Çoğu, gençliğinin İlk baharında ve henüz körpe ellere sahip insanlar. Genelde karşılıklı olur ve birbirlerinin kara kaşlarına, ceylan gözlerine vurulan insanlardır._ *_Kısacası aşk; Hevesin bitinceye kadar sevmektir."_*
Aradığını bulamamış bir çocuğun yüz ifadesi vardı yüzümde. Mahzun, boynu bükük ve biçare. Çünkü ben aşık olurcasina sevmiyordum. _Benim sevgim hevesim bitinceye kadar seveceğim bir şey olamazdı._ Kara kaşları değildi ki kalbimi söküp alan. Kapıda ki gence teşekkür edip uzaklara gitmek istiyordum. Başka diyarlara başka yerlere gitmek istiyordum. Benim gibi sevenlerin kapısını çalmak istiyordum.
Kapının eşiğinde duran genç, gözlerimden anlamış olması lazım ki, kulağıma bir şeyler fısıldamak için yanıma indi. "Sanırım sana yardımcı olacak birini tanıyorum." Verdiği adresi gözümü kırpmadan dinlemiştim. Aşkın ötesinde bir sevgiymiş bu. Günümüzde öyle sevenler pek az olduğu için çok uzaklara taşınmış.
Uzun bir yolculuğun sonunda hayali kurguları anımsatan ufak bir ev ilişti gözüme. Aradığım yer burası olması lazımdı. Nasıl bir sevgiymiş ki yürümekten ayakkabılarım parçalanmışti. Hem de farkına varamadan. Nihayet kapının önündeydim. Artık kalbimde ki şu aziz duyguyu öğrenecektim. Ağır bir tokmağı vardı kapının. Ikı üç kere tıkladıktan sonra...
...kısa bir süre bekledim. Kapı açılmıştı. Haşmetiyle gözümü büyüleyen bir ışık... Esrarengiz kokular... Yapbozun son parçasını yerleştiren çocuğun duyduğu bir mutluluk vardı içimde. Sökülmüş kalbim oradaydı. Müzeyyen bir kalbin yanı başında duruvermisti. Yalnız, sorumun cevabını bulamamıştım henüz. Kimsecikler de yoktu ki sorayım. Sadece kalpleri vardı insanların. Yan yana durmuş biri değerinin atışını dinlemek istiyordu. Nihayet, duvara nakşedilmiş bir yafta buldum. Okumak için yaklaşınca bir heyecan, bir tutku sardı beni.
" _Burası..._
_...sevdalılar diyarı. Aşkın ötesinde bir şehir. Sevenler asil ve bir ömür sever. Tek taraflı sevgi barinamaz burada. Tutunamaz geleceğe. Aşk gibi değillerdir. Onlar, kalplere vurgunlar ve kalplerin yaşı olmaz. Sevdalandı mı daha bırakmaz._ * *_Kısacası sevda; Hevesin tukeninceye kadar değil, nefesin tukeninceye kadar sevmektir."*_*
Sevdaliymışım ben. Sevdalı olurcasina seviyormuşum.
Çalınmış bir kalb için ne nutuklar söylendi.
Bilinmiyordu ki, o gözler ilk bakışta büyülendi.
Bir masal olacak ya, gökler balonlarla süslendi.
Sevdanın rengini bulmak için ne düşler düşlendi.
Ah bi bilseydi Ona kalbim nasıl da sahiplendi.
Cızırtılı bir ses ilişiyor kalbime taa uzaklardan.
Onun sesi bu, çıkarma beni sevdalılar diyarından.
Bir gelecek inşa etmek istiyorum. Seni hiç yanımdan ayırmadan.
Elini tutmak istiyorum bir an bile bırakmadan.
Göç etsek dahi, çıksın göklere ruhlarimiz bu güzel diyardan.
Şimdi soruyorum Sevdalıma, Izin verir misin hayal etmeye. Elini tuttuğum bir gün... Senden hücreler taşıyan cennet kokulu çocuklar... Sana
bir ömür adamaya... İzin verir misin?
Her şeye rağmen gözlerinin aydınlığı başkasının dünyasını aydınlatıyorsa, kalbimin şalterini indirip yoluma devam edebilirim.
`` ```Seni seviyorum. Sevdalı olurcasına.``````
💐
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.