- 732 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Konya ve Karaman da 3 gün
KARAMAN VE KONYA ‘DA 3 GÜZEL GÜN
Karaman’da Güneş kırtasiyeyi kurarak farklılıkları Karamanlılar ile yaşamak isteyen Macit Kul, Karaman’da kitapevi-cafe uygulamasından sonra Karamanoğlu Mehmet bey Üniversitesi’nde bir kitap fuarı düzenlemenin çok faydalı olacağını düşünerek 1.Karaman Kitap günlerini Üniversitede düzenlemek ister. Bu kitap fuarında her gün bir yazar davet ederek onlarla öğrencilerin buluşmasının çok faydalı olacağını düşünür.
Bu düşüncesi hem Üniversite hem de Milli Eğitim Müdürlüğünce uygun bulunarak hemen uygulamaya geçilir. Macit bey, Bir engelli yazar olarak bizi de davet ederek konuşma yapmamızın faydalı olacağını da düşünür. Bunu bize anlattığı zaman “davete icabet sünnettir, vatandaşlık görevidir” diyerek bizi davet ettiler.
Karaman ve Konya tarafına daha önce gitmemiştim. Daha doğrusu seneler önce Antalya’dan bir işitme engelli etkinliğinden dönerken Konya’da Vergi denetmeni olan arkadaşım Hasan Akgül’ü ziyaret maksadı ile birkaç saatliğine uğramış orada da Hasan’ın evi ve terminalden başka bir yer görmemiştim. Konya’da işitme engellilerle sohbet etmek ve onlara moral vermek çok istediğim bir şeydi. Bunu da fırsat bilerek teklifi seve seve kabul ettik.
Konuşmamız 10 Mayıs’taydı. Biz daha erken giderek 1 gün Konya’da kalmak istedik. Bunu Konya’da işaret dili eğitmenliği yapan Canan Deveci ve Meltem Aydemir Uğuz’a anlatınca çok sevineceklerini söylediler. Karaman bizi davet etmişti ama en çok Konya’da ziyaretlerde bulunacaktık. Bunu da konuşmamızda söyledik. “Komşu’da pişer, bize de düşer” misali.
9.Mayıs.2017 Salı sabahı Konya Otogara inince Meltem Hanım ve Canan Hanım ile buluştuk. Bir kahvaltıdan sonra nt mağazalarında “Engelleri Aşanlar” kitabımızdan bulduk ve Canan Hanım’a imzaladık. Oradan İşitme engelli okuluna gidelim. İşitme engelli gençlere moral verelim istedik. ilkokul, ortaokul ve lise aynı yerde olan işitme engelli okuluna vardığımızda, lise kısmının taşındığını öğrendik. Lise kısmı yeni yere çok uzakmış.
Az Kitap’tan Pirehan adlı kitabı çıkan ve Konya Belediyesi’nde çalışan Şener İşleyen dostumuzu ziyaret edelim derken öğle de oldu. Büyükşehirlerde bir yerden bir yere gitmek zor ve zaman alan iş. O yüzden gitmeyi arzuladığımız yerlerin çoğuna gitme imkanımız olmadı. Şener işleyen bey Yusuf ile Züleyha Aşkını anlattığı “Pirehan” kitabını bize imzalayarak okuyarak yorum yapmamı istedi. Biz de severek kabul ettik.
Gönlü geniş Şener bey öğle bizi bırakmayacağını söyledi. Canan Hanım, Belediye’de bir işitme engelli arkadaş olduğunu belirtince onunla da tanışalım dedik. İşitme engelli dostumuz Ebubekir Taşoluk ile tanışmak bizi mutlu etti. Ebubekir gezi boyunca Konya ayağında bize eşlik ederek samimi bir insan olduğunu bizlere gösterdi.
Merhaba Gazetesini ziyaret etmemizi isteyen, Merhaba Gazetesinin eski yönetmeni, Tokat basın İlan Kurumu Müdürü Çetin Oranlı beyin arzusunu yerine getirmek üzere Merhaba Gazetesine ben, Canan Hanım, Meltem Hanım ve Şener bey ile beraber ziyaret ederek hepimiz çalışmalarımızdan Merhaba Gazetesinin yönetmeni Recep Çakır ve genç ve yetenekli muhabiri Emre Özgül’e anlattık. Akşam İşitme Engelli spor kulübünde işaret öğrenen gençler ile işitme engelliler ile bir araya geleceğimizi ve arzularsa gelerek haber yapacağını söyledik. Mesleğini seven bir muhabir olan Emre Kardeşimiz kulübü gittiğimizde bizden önce kulüpte idi. Bir muhabir mesleğini bu kadar sever ancak. İletişim mezunu olan Emre iyi bir gazeteci olma yolunda.
Öğleden sonra Konya Meram Halk Eğitim Merkezinde Meltem Hanımın verdiği işaret dili kursunda çoğunluğu “özel eğitim” okuyan gençlere işitme engelliler, Üniversiteli olarak gelişim, kitap okumanın önemini anlatan bir sunum yaptım. Öğrencilerin sorularını cevapladım(bu cevapları daha sonra köşe yazısı yapacağım) Güzel sorular soranlara kalemler, kitaplar armağan ettik. Öğrencilere Necmettin Erbakan Üniversitesinde de Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesinde yapacağımız konuşma gibi bir konuşma yapmak istediğimizi ve Üniversitenin işitme engelli öğrencileri ve işaret dili gönüllüleri ile tanışmaktan memnunluk duyacağımızı ilettik. Onlarda hocalarına ve arkadaşlarına bizi ve dileklerimizi anlatacaklarını “Engelleri Aşanlar” kitabımızı okuyarak arkadaşlarına da tavsiye edeceklerini söylediler. Bizlerde teşekkür ederek bir hatıra fotoğrafı çektirdik. Öğrencilere güzellikleri paylaşmak gerektiğini ve bizleri, kitaplarımızı herkese anlatmalarını işitme engelliler konusunda toplumda oluşan önyargıları beraber aşacağımızı söyledik. Necmettin Erbakan Üniversitesinde konuşma yapma isteğimizi buradan yeniden yenilemek Konya’da gençlerle buluşmaktan büyük mutluluk duyacağımızı belirtmek isterim.
Konuşmamız, gençlerle muhabbetimiz biraz uzun sürdü. Buradan İşaret dili eğitmeni ve İşitme Engelliler Lisesi eski Müdür Yardımcısı olan Ahmet Erol’un yeni atandığı Mehmet Zahid Kotku Anadolu İmam Hatip lisesine giderek Ahmet Bey in sıcak misafirperverliğinde sohbet ettik. İşaret Dili kitapları hediye eden Ahmet bey sempatik tavırları ile ikramlarda bulunarak bizi dış kapıya kadar da kucaklayarak yolcu etti. Kendisine teşekkür ederek İşitme engelliler spor kulübüne geçtik.
Kulüpte işitme engelliler bizi sevgi ile karşıladılar. Bizi tanıttıkları zaman tebrik ve şaşkınlıkları ile beraber memnuniyetlerini de ilettiler. Merhaba Gazetesi Muhabiri Emre bizden önce gelmişti ve haberini yazdı. Üniversite okuyan ve işaret öğrenen gençler bizimle sohbet ettiler. Sorular sordular cevapladık. Masalar birleştirildi. Çaylar içildi. Pastalar yendi. Muhabbet koyulaştı. Zamanın nasıl geçtiğini unuttuk. İşaret öğrenen Suriyeli Hemşirelik öğrencisi Alican ile daha önce röportaj yapmıştık. O’na röportaj olan gazeteleri verdik. Hatıra resimleri çekindik.
Vakit ilerledi. Karaman’a gitme vakti geldi. Emrah, Canan Hanım, Mahmut beni terminale kadar bıraktılar. Otobüsün kalkmasına daha vakit var diye Mevlana etli pidelerinden ikram ettiler terminal yakınlarında. Bizlerde Mahmut’a “Engelleri aşanlar” kitabımızı hediye ettik. Kitabı okuyarak diğer işitme engelli arkadaşlarına da okutacaklarını söyledi.
Karaman’da bizi Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Topluluğundan Hikmet Cansız ve Yılmaz Akarslan Karşılayarak Üniversite misafirhanesine bıraktılar.
Ertesi sabah kahvaltıdan sonra Yılmaz, Hikmet ,ile topluluğun Başkanı Rabia Hanım bizi misafirhaneden alarak kampüste geze geze kitap fuarının olacağı sosyal tesislere geldik. Konferansa daha çok vardı ve kantinde topluluğun diğer üyeleri Furkan Şen, Veysel soysal, Leyla Yılmaz ile tanışarak sohbet ettik.
Daha önce Tokat’ta öğretmenlik yapan Cahit Suci’nin Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı olduğunu öğrenmek bizi hem şaşırttı hem de sevindirdi. Cahit beyle ayak üstü sohbet ettik.
Konferans zamanı okumanın öneminden bahsettik. Mustafa Başkonak Hoca işaret dili hocasıdır ve ismini duymama rağmen tanışmamıştık ve orada tanıştık. “Engelleri Aşanlar” kitabımızı 3 yıl önce Mustafa Epik ona imzalayarak hediye etmiş. Bir sayfasını da biz imzaladık.
Katılımın az olmasından dolayı gençlerin mahcup olduğunu görünce, “Biz karşımızdaki insanların sayısına değil kalitesine bakarız. Bir engelli yazara insan olduğu için değer veren bilgisinden faydalanmak için gelip konuşmasını dinleyen her insanı en değerli insan olarak görürüz . Burada bizi dinlemeye gelen tüm öğrenciler gönlümüzde Karamanoğlu Mehmet bey Üniversitesinin tüm öğrencilerine bedeldir” sözümüz moralleri düzeltti ve alkış aldık. Sorulan soruları cevapladık. Güzel soru soranlara kalemler ve kitaplar armağan ettik. Gençler kitaplarımızı imzalattılar ve hatıra resimleri çekindik.
Konuşmadan sonra çay içerken öğrenciler katılımın azlığını ima ederek “ Sizi daha geniş zamanda daha geniş katılımlı bir konferansta ağırlamak isteriz ” diyerek davet etmek istediklerini belirttiler. Biz de davet olursa severek geleceğimizi söyledik.
Öğrencilere konferans düzenlediği zaman konuşmacıların ünlü olmalarına değil, bilgi, hayat tecrübelerine, onların hakkında araştırma yaparak yapacakları konuşmanın konularına, özgeçmişlerine bakarak kendi hayatlarına konuşmaları ile hangi artıları katacağını iyi düşünerek katılmalarının onlara yeni ufuklar açacağını söyledim.
Öğrenciler de işitme engelli olmama rağmen hitabette ve anlattıklarım ile kendilerini olumlu etki bıraktığımı belirterek “keşke daha çok arkadaşımız gelse de sizden faydalansaydı” dediler. Bende “gelenler sağ olsun gelmeyenlerde daha çok sağ olsun” diyerek bu işin nasip olduğunu benim konuşmamı dinlemek nasip olanların bir şekilde gelerek faydalandığını söylediler.
Konuşmadan sonra Üniversitenin pek çok , ajanda, kalem, kupa seramik plaket gibi armağanlarını sunmaları bizi mutlu etti.
2007 yılında kurulmasına rağmen gelişen ve Karaman’ın yanında adeta bir yeni şehir gibi yükselen Karamanoğlu Mehmet bey Üniversitesinde ilk defa düzenlenen kitap fuarında konuşma yapan birkaç yazardan biri olmak gerçekten de bizi mutlu etti. Davet olursa her sene giderek farklı konularda öğrencilerle konuşmak sohbet etmek isterim.
Konuşmadan sonra Karaman İşitme Engelliler Spor Kulübünü ziyaret ederek işitme engelli gençler ile sohbet ederek misafirhaneye döndük.
Macit Kul Kardeşimiz sabah bizi alarak Güneş Kırtasiyeyi gezdirerek otogara bıraktı. Güneş Kırtasiye daha yeni olmasına rağmen Macit Kul, sosyal medyadan yazarlar ile sohbet ederek, okullarda kitap fuarı düzenleyerek kültür ve sanat alanında hem kendisi hem kardeşi ve hem de diğer kırtasiyeciler ile Karaman iline artı değer katmaya çalışan gayretli bir girişimci. O’na çok güzel organizasyon yaptığını ve bundan vazgeçmeden eksikleri tamamlayarak önümüzdeki senelerde daha geniş katılımlı organizasyonlar yapmasını tavsiye ettim. “Üşenme, vazgeçme, erteleme “ sözüne sarılmasını tavsiye ettim.
Çok istememe rağmen Karamanoğlu Üniversitesi Rektörü, Karaman Valisi ve Karaman Belediye Başkanı ile tanışma imkanı bulamadım .
Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesinde işitme engelli öğrencilerle tanışmak istedim. Bana iki öğrenci olduğunu birinin konuştuğunu ama ötekinin işitme ve konuşma engelli olduğunu söylediler. Çok istememe rağmen tanışma imkanım olmadı. İsteğimi iletmeme rağmen öğrenciler ile tanışamadık. Tanışıp sohbet etsek iyi olurdu. İşitme engelli olmasına rağmen Üniversite okuyan insanlara hayranlığım var. Onları tebrik etmek, daha çok öğrenmeleri için teşvik etmek bana mutluluk veriyor.
Konya’da bizi Suriyeli Üniversite öğrencisi Alican Akmelek karşıladı. Merhaba Gazetesinde bizimle alakalı haberi okuduk beraber. Canan hanım geldi ve işitme engelli Lisesini ziyarete gittik. Salı günü bulamadığımız okulu bulduk ama bu sefer de öğrenciler programa gittiği için göremedik. Okul müdürü ve Müdür yardımcısı ile sohbet ederek “Normal okullara yazarlar gidiyor, işitme engelli okullarına da işitme engelli yazarlar giderek moral vermeli öğrencilere “ dedim. Hak verdiler. İşitme engelli hizmetli çaylar ikram etti. O an okulda ve bahçede bulunan bazı işitme engellilerle ayak üstü sohbet ederek onlara Üniversite de okumalarını söyledim. Üniversite okumanın engelliler için öneminden bahsettim. Öğrenciler duygulanarak bizleri kucakladılar. Sosyal medyadan bizi takip ettiklerini söylediler.
Konya’da da Üniversiteyi Vali beyi, Belediye başkanını ziyaret etmek isterdim ama çok çalıştıklarını söylediler. Ünlü yazar olsak sanırım bizim Konya ‘ya geldiğimizi öğrenince ilgilenirlerdi. Ülkemizde ünlü yazar olmak çok yönlü yazar olmaktan daha popüler. O yüzden bizi ağırlayan Canan Hanım, Meltem Hanım Konya’ya bedel geniş yürekli Konya sevdalısı insanlar olarak kalbimizde yer aldılar.
Akşam Canan Hanımın eğitmen olduğu Komek’in işaret dili kursuna konuşmacı olacaktık. Zaman gelene kadar İşitme Engelli spor Kulübüne uğradık. İşitme engelliler Merhaba Gazetesinde haber olmalarından çok mutlu olmuşlardı. Bize ikramda bulundular.
Komek Konya Belediyesi Meslek edindirme kursları. Konya ‘da 258 branşta,51 kurs merkezinde 300 bine yakın kişiye kurs vermişler. ”Mutlu insan, erdemli toplum, huzurlu şehir, “ sloganı ile kurslar var. Hatta Canan Hanım haftanın 3 günü Kulu ilçesinde 149 km gidip gelerek kurslar veriyor. Gençler işaret dili öğrensin diye.
O gün Araplar semtinde işaret dili kursuna konuk olduk. İş çıkışı Ebubekir de gelerek kursta öğrencilere okumak, işaret dili, işitme engelliler, gayret etmek, okuduklarımızı hayata uygulamak konusunda konuşma yaptık. Güzel soru soranlara kitaplar armağan ettik. Öğrencilerde bizlere tatlı ikram ettiler. İşaret dili öğrenmenin kolay ama işitme engelliler ile sık sık bir araya gelerek uygulama yapmaları gerektiğini anlattım. Engelli üretken insanları desteklemelerini ve geniş kitlelere tanıtmalarını ve okullarına davet etmelerini tavsiye ettim. Öğrenciler okullarına davet ettiler. Resmi davet olması durumunda severek geleceğimi söyledim.
Akşam Canan hanımın işitme engelli annesini evinde ziyaret ederek sohbet ettik. Emrah Kardeşimiz dönüş zamanı bizi otogara Ebubekir ile beraber bıraktı. Tesadüfe Bakın dönüşte başta Prof.Dr. Ebubekir Altuntaş olmak üzere Gaziosmanpaşa Üniversitemizin birkaç hocasına rastladık. Otobüs gelene kadar sohbet ettik. Güzel anılarla dolu 3 günlük Karaman, Konya gezimiz bitti ve “Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer Kürkçü dükkanı” misali Tokat’ımıza yeni insanlarla tanışmanın yeni yerler görmenin insanlara moral ve bilgi vermenin ve sevgimizi sunmanın mutluluğu ile Tokat’a döndük.
O kadar yoğunlukta ne yazık ki Mevlana Müzesini ziyaret etme imkanı bulamadık. Buna yazarım. Dedim ya bazı şeyler hesap işi değil nasip işi.