- 667 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Keşanlı Ali,gerçekten Keşanlı mıdır?
Hayır.
Bu Haldun Taner’in 1964 yılında yazdığı ve dünya çapında ses getiren ünlü oyunun adıdır:Keşanlı Ali Destanı.
Aslında Keşan’da yaşamış böyle bir “kabadayı” yok.
Fakat yazarın esinlendiği ve ona ilham veren bir “kabadayı”dan yola çıktığı söylenmekte,bu da benim aklıma yatmaktadır.
1950 ve 60’lı yıllarda Ankara’da yaşayan “kabadayı” Kürt Cemali’den ben bildim bileli bahsedilmektedir.Lakin o yıllarda “Kürt” lafı netameli olup,kullanmak dahi suçtu.1979 yılında Bayındırlık Bakanı Şerafettin Elçi,”Türkiye’de Kürtler vardır,ben de Kürt’üm “dediği için otuz ay hapis yatıvermişti(!)(Şaka gibi ama gerçek…)
Yazarın Kürt Cemali’nin hayatından esinlenerek,böyle bir eser yazmış olması bence takdire şayandır.Ve “Keşanlı Ali “sıfatı da “cuk” oturmuştur.Mertliği ve cesareti de cabası…
Kaldı ki yazarlar “tarihçi” değillerdir,olayları /konuları kendilerince aktarma haklarına sahiptirler.Burada yazarı “sorgulamak” yerine,ülkemizin tarihsel akışını değerlendirmenin daha doğru olacağını düşünmekteyim.
Bundan 31 yıl önce bir mayıs günü (7 Mayıs 1986) aramızdan ayrılan yazar Haldun Taner’i bu vesileyle anmak istedim.
Ve bu büyük eserin ortaya çıkmasına kim “sebep” olduysa da hiç “polemiğe” girmeden,ona da iyi ki yaşamışınız demek istiyorum.
İster Keşanlı olsun,isterse de Ankaralı Kürt Cemali.
Farklılıklarımız bizim zenginliğimizdir diyerek.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.