- 694 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Gerek şart başkadır,yeter şart başka !
Tıpkı asgari ücret gibi düşünebiliriz.
Asgari yani “en az” ücret ayakta durmak için gerekli paradır ama yaşamak için yeterli olmadığı kesin.Pahalı ayakkabı ya da sadece bir ayakkabı almak,sinemaya gitmek,ailece dışarıda yemek yemek ve güzel bir evde kiracı olarak da olsa oturabilmek için “yeterli” olmadığı hepimizin bilgi,gözlem ve kanaatı dairesindedir.
Demokrasi de böyledir.
Bir ülkenin demokratik olabilmesi için,o ülkede ekonominin serbest piyasa şartlarına sahip olması şarttır ve bu demokrasi çıtasının yüksek olması için yeter şart değildir.
Batı dünyasında serbest piyasa uygulaması demokratik ölçülere dayanmakta ama Çin gibi “tek parti diktatörlüğünün “hüküm sürdüğü yerlerde de özel mülkiyet,karşılıklı alışveriş ve arz –talep dengesi teşvik edilmektedir.Ya da serbest piyasanın olduğu bazı ülkelerde “askeri diktatörlükler” de vardır denebilir.
Yani serbest piyasanın bir ülkede olması,mutlaka demokratik standartların hakim olduğu anlamına gelmiyor!
Peki serbest piyasa,bazılarının dediği gibi,günah keçisi ya da bütün olumsuzlukların kaynağı mıdır?Ben öyle düşünmemekteyim…Ama bunun varlığı demokrasinin kök salıp,gelişmesine yetmemektedir esasen.
Ekonomik aktivitelerin bir hukuk zeminine mutlaka dayanması /dayandırılması gerekir.Bunun en somut ifadesi veya göstergesi de hukukun üstünlüğü ve hukuk devletinin varlığıdır.
Ki hukuk devletinin olduğu yerde,düşünce ve ifade hürriyeti,din ve vicdan özgürlüğü ile iktisadi özgürlük anayasal güvence altındadır.
Kısaca şunu söylemek mümkün:
Serbest piyasa(özel mülkiyete ve malların karşılıklı değiştirilmesine dayanan iktisadi örgütlenmedir),demokrasi için “gerek şart”tır ama bu onun yeter olduğu anlamına gelmez /gelmiyor .
Esas olan insan hak ve özgürlüklerinin anayasal güvenceye kavuşturulmasıdır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.