- 1954 Okunma
- 9 Yorum
- 2 Beğeni
13 HAFTADIR HAMBURGER YEMEDİM.
’Zıkkımın kökünü ye moruk. Bu yaşta hâla hamburger diyor yaaa’ Dediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız aslında. Ancak biliyor musunuz ben hayatımda hiç hamburger yemedim. ’İyi de o zaman ne diye 13 haftadır hamburger yemedim diye başlık attım yazıma?’
Hemen açıklayayım efendim.
Bu gün face bookta baktım bir bayan arkadaşım ’ 14 Haftadır kestane kebap yemedim’ Diye yazmış. Kendi kendime ’ Her hafta yiyordu ama sonra bir rahatsızlık oldu. Doktor da kestane yemeyi yasakladı galiba.’ Diye düşündüm Tam soracaktım ’ Hayırdır arkadaşım bir rahatsızlık mı var?’ Diye, bir baktım bir başka bayan arkadaş ’ 12 Haftadır elma yemedim’ Diye yazdı. ’Haydaaaa. Kadın milleti toptan kafayı yedi galiba’ Diye düşünürken bir başka bayan arkadaş da ’ 13 Haftadır Hamburger yemedim’ Diye yazınca artık dayanamadım ve ben de şöyle dedim.
’ Altmış üç senedir havyar, istakoz, yengeç, karides, salyangoz, kurbağa bacağı, portakallı ördek,maymun beyni, çekirge, suşi, ananas, mango yemedim. Hayatımda bir kez at kestanesi yemeyi denedim, bir dişim kırıldığı için vazgeçtim.51 Senedir çamur da yemiyorum.’
Yazdıklarım tamamen doğru olmakla birlikte maksadım açıkça dalga geçmekti bu arkadaşlarla. Ancak arkadaşlardan biri cevap verdi.
’Sami bey bu paylaşım meme kanseri farkındalığı için yapılmış bir paylaşımdır. Yoksa o yazdıklarınızı ben de yemedim, gerek de duymadım... Sevgiler’
Hay Allah..Baltayı fena şekilde taşa vurmuştum anlaşılan ama yine de 13 haftadır hamburger, 12 Haftadır elma, 14 Haftadır kestane kebap yememekle meme kanseri arasında ne gibi bir ilgi olabilirdi ki? Hangi Allah’ın kulu böyle bir kampaya ile meme kanseri arasında bir bağ kurabilirdi? Ayrıca neden sadece kadınlar kaç haftadır ne yemediklerini yazıyorlardı da erkekler yazmıyordu? Konu meme kanseri ise bu sadece bayanları tehdit eden bir hastalık değildi ki. Erkekler de - kadınlara oranla çok daha az olsa da- meme kanserine yakalanabiliyorlardı.
Öte taraftan bu konu benim için çok çok önemliydi. Çünkü teyzelerimden biri meme kanserinden öldüğü gibi kardeşimden çok sevdiğim bir arkadaşımın anam kadar sevdiğim annesi de meme kanserinden ölmüştü.
Kolları sıvayıp açıklama yaptım sayfa dostlarıma. Aynen şöyle:
’ŞU KADAR HAFTADIR ŞUNU YEMEDİM’ PAYLAŞIMLARI MEME KANSERİNE DİKKAT ÇEKMEK İÇİNMİŞ...
KİMSE KUSURA BAKMASIN AMA 13 HAFTADIR HAMBURGER YEMEMEKLE MEME KANSERİ ARASINDAKİ İLİŞKİYİ HÂLA ANLAMIŞ DEĞİLİM.
HAA ’DİKKAT ÇEKMEK İÇİNDİ ZATEN HOCAM’ DİYORSANIZ DİKKATİMİ ÇEKTİĞİNİZ DOĞRUDUR AMA HERKES BENİM GİBİ BU PAYLAŞIMLARIN SEBEBİNİ MERAK ETTİ Mİ ACABA?
BENCE DAHA ETKİLİ VE ANLAMLI BİR YOL BULMALISINIZ ARKADAŞLAR.
MEME KANSERİ SADECE KADINLAR İÇİN DEĞİL ERKEKLER İÇİN DE ÖNEMLİ VE ÖYLE DALGAYA ALINACAK BİR KONU DEĞİLDİR. LÜTFEN NE KONUNUN KENDİSİYLE DALGA GEÇİN NE DE KENDİNİZLE DALGA GEÇİRTİN.
DAHA ANLAMLI BİR ŞEYLER GELİŞTİRİN..LÜTFEN...
Ben bunları yazınca nihayet beklediğim açıklama geldi. Bu kampanya şöyle gelişmiş meğerse.
Bayanlara bir bildiri geliyor.( Kimden geliyor bilmiyorum ) Şöyle:
Yine yılın pembe kurdeleyi destekleme zamanındayız. Belki bazılarınız zaten biliyorsunuz pembe kurdele " pink ribbon" uluslar arası göğüs kanseriyle mücadelenin sembolü halini almış ve kadınlar arası dayanışmanın teşvik edilmesini amaçlamıştır.
Geçen yıl konuya dikkat çekmek amacıyla pek çok kadın, profilinde sutyeninin rengini paylaşmıştı.Diğer bir sefer de çantasının evde nerede olduğunu yazmışlardı ve bu durum bazı gazetelerde de yer almıştı.
Erkekleri bu işe karıştırmıyoruz çünkü bu hastalık daha çok kadınlarda görülüyor.
Bu yıl bu geleneği şu şekilde, geçen senekinden daha çok sayıya ulaşmak için aşağıdaki şekilde sürdürmeye çalışacağız.
fikir şu:
Doğduğun ay ve gününü aşağıdaki kodlamayla yazıp profilinde paylaşacaksın.
Bir örnek: Bu kodlamaya göre Haziran sekiz haftadır. Siz de diyelim ki haziranın 7 sinde doğdunuz. Ayın yedinci günü için yenmeyen şey un kurabiyesi olduğuna göre yazacağınız mesaj ’ 8 Hafta un kurabiyesi yemedim’ olmalı.
Haydi bayanlar gösterelim kendimizi
Aylar:
Ocak-1 haftadır
Şubat-2 haftadır
Mart-3 haftadır
Nisan-4 haftadır
Mayıs-6 haftadır
Haziran-8 haftadır
Temmuz-10 haftadır
Ağustos-12 haftadır
Eylül-13 haftadır
Ekim-14 haftadır
Kasım-16 haftadır
Aralık-18 haftadır
Ayın günleri:
1 - Yoğurt
2 - Kısır
3 - Hamburger
4 - Çerez
5 - Domates
6 - Dondurma
7 - Un kurabiyesi
8 - Lolipop
9 - Fıstık
10 - Köfte
11 - Profiterol
12 - Kestane kebap
13 - Baklava
14 - Simit
15 - Sarma
16 - Peynir
17 - Pizza
18 - Elma
19 - Muz
20 - Karnıyarık
21 - Kızarmış tavuk
22 - Açma
23 - Kıymalı börek
24 - Akide şekeri
25 - Çilekli pasta
26 - Sucuklu tost
27 - Haşlanmış yumurta
28 - Kazandibi
29 - Kuru fasulye
30 - Patates kızartması
31 - Çikolatalı kek
Yani efendim ben 25 Şubatta doğduğuma göre ’ İki haftadır çilekli pasta yemiyorum’ yazarak meme kanserine dikkat çekeceğim(!)
Ben böyle bir paylaşımda bulunsam benim arkadaşlarımın hiç birinin aklına ’ Sami Hoca meme kanserine dikkat çekiyor’ Diye bir şey gelmez.Benim nasıl bir pasta delisi olduğumu bilen dostlarım herşeyden önce böyle bir paylaşıma ya inanmazlar ya da ’Eyvah ! Sami Hoca ölüm döşeğinde galiba. Hatta belki de öldü’ diye telaşa kapılırlar.
Efendim, böyle bir kampanya başlatıp meme kanserine dikkat çekmek isteyen arkadaşlar amaçlarına ulaşabilirler mi sizce? Ya da meme kanserine dikkat çekmenin yöntemi bu mu olmalı?
İşin doğrusu maalesef bu paylaşımlar aynen benim de en başta yaptığım gibi dalga konusu oluyor. Nitekim pek çok arkadaş, bu paylaşımları yapanlara mesela ’ Ben de üç haftadır yoğurtlu iskender yemedim. Ya da beş haftadır ahtapot yemedim’ gibi şeyler yazarak makaraya aldılar. Makaraya almakta da da haklıydılar zira herşeyden önce erkekler konunun dışında tutulmuşlardı.
Yahu düşünsenize. Erkek milletinin ( ben dahil ) En önemli ilgi alanlarından biri meme olduğu halde, söz konusu meme kanseri olduğunda konunun dışına itilmişlerdi. Oysa yıllar öncesinde Nükhet Duru’nun çok anlamlı bir sloganı vardı: ’ Kadınlar ! Göğüslerinize erkeklerin gösterdiği ilgiden çok daha fazlasını göstermelisiniz’ Diye. Bizler niçin bu konunun dışında tutulduk anlayamıyorum. Eşi, annesi ,kızkardeşi ya da bir yakını meme kanserine yakalan bir erkeğin sorunu değil midir meme kanseri?
Velhasılıkelam erkek milletinin de memeye el atması lazım. ( Mecazi manada tabii ki )
İkincisi: Böyle bir kampanya ile meme kanserine dikkat çekilebileceğini hiç sanmıyorum. Haa. Benim dikkatimin çekildiği bir gerçektir. Hatta oturmuş bir yazı kaleme alıyorum bu konuyla ilgili. Ancak ’ 10 Haftadır lolipop yemedim’ diyerek kaç erkeğin ( hatta kadının ) dikkati çekilebilir ki? Ya da kaç kişi ’ Allah Allah... Bak şimdi merak ettim. Neden acaba 10 haftadır Lolipop yememiş ki? ’ Diye merak eder? Herkes ben gibi boş gezenin boş kalfası değil ki olur olmaz herşeyi merak etsin.
Üçüncüsü: Bu ülkede lösemiden tutun da Down sendromuna kadar, kuş gribinden tutun da Kırım-Kongo kenesine kadar üzerinde durmamız gereken bir sürü sorun var ve bu sorunlarla ilgili olarak ne bileyim pembe kurdela gibi, sütyen rengini profilde paylaşmak gibi, çantasının evde nerede olduğunu paylaşmak gibi sorunla hiç ilgisi olmayan paylaşımlar yapılmazken söz konusu meme kanseri olunca neden olay böyle marjinalleşiyor onu da anlayamıyorum. Zaten dikkat edilecek olursa kadınları böyle bir etkinliğe davet eden kişi de ’ . Belki bazılarınız zaten biliyorsunuz pembe kurdele " pink ribbon" uluslar arası göğüs kanseriyle mücadelenin sembolü halini almış ve kadınlar arası dayanışmanın teşvik edilmesini amaçlamıştır.’ Diyor. Yani meme kanserine dikkat çekmek için en bilinen şey olan pembe kurdelanın bile tüm kadınlar tarafından bilindiğinden, ne amaçla kullanıldığından emin değil.
Şimdi durum böyle olunca ben profilinde sarı renk olan bir bayan arkadaşımı görünce ’ ’Aaaa sarı sütyen giyiyormuş. ’ Dedikten sonra ’ Ben anladım meseleyi. Meme kanserine dikkat çekiyor. Helal olsun’ Diye mi düşünürüm yoksa ’ Sarıyı koymuş ama laciverti ya da kırmızıyı unutmuş benim unutkan arkadaşım ’ diye mi?
’ Çantam evde, şifonyerin sağ tarafında asılı ’ Diye paylaşım yapan bir arkadaşımı gördüğümde aklıma meme kanseri mi gelir yoksa ’ Ah benim saf arkadaşım. Hırsıza yer bildiriminde bulunuyor’ diye mi düşünürüm?
Evet beyler ve özellikle bayanlar.
Teyzemin genç sayılabilecek bir yaşta meme kanseri sebebiyle nasıl eriyip gittiğini ve sonunda da öldüğünü gören, cıvıl cıvıl ve hayat dolu bir kadın olan arkadaşım Mehmet’in annesi Dilber Teyze’nin meme kanserinden nasıl inleye inleye öldüğüne şahit olmasam da duyduğumda o acıyı yüreğimin en derinlerinde hisseden biri olarak diyorum ki: Evet meme kanserine, özellikle de erken teşhisin önemine dikkat çekmek eli kalem tutan ve hatta tutmayan her vatandaşın bir görevi olmalıdır ama daha herkesin anlayabileceği etkinliklerle...
Yalnız şunu da söylemeden geçemeyeceğim: Evet...Benim dikkatimi çektiniz. Umarım ben de bu yazımla başkalarının dikkatini çekerim.
Ve son olarak diyorum ki: Meme kanserine dikkat çekmek istiyorsanız sanırım üstte sağdaki resim daha etkili olacaktır.
Tüm hastalarımıza ( hastalık türleri ne olursa olsun) Allahtan acil şifalar dileyerek dileyerek noktalıyorum.
Unutmayın:
Her zaman için geçerli değildir ’ Dam üstünde un eleyenlerin tombul tombul mememelerinin baş kaldırması ve o baş kaldıran memeler sebebiyle düğmelerin iliklenemiyor olması... O memeler bazen de kansere yakalanır ve insana hayatı zından eder. Hatta öldürür bile....
NOT 1- Meme Kanseri bilinçlendirme ayı Mayıs değil Ekimdir. Ama siz siz olun bu konuyu sadece Ekim ayında ya da yılın herhangi belirlenmiş bir ayında aklınıza getirenlerden olmayın.
NOT 2- Konuyla ilgili resimleri maalesef yine atamadım yazıya. Son zamanlarda sitede bu konuyla ilgili bir sıkıntı var anlaşılan. Yazılara resim koymak neredeyse imkansız hale geldi.
YORUMLAR
Buyrun size Farkındalık..! 3 aşağı 5 yukarı...
""Bir arkadaşım paylaşmış:
Bugun sayfamda karsilastigim birsuru "borek corek tatli vs yemedim" paylasimlariyla ilgili tam yorum yapacakken bir zamanlar ayni okul sirasini paylastigim bir arkadasimin yorumunu gordum ve paylasmadan edemedim....
Öyle, “2 haftadır börek yemedim, 5 haftadır çörek yemedim”le olmaz o işler! Cidden ağırıma gidiyor.
Meme kanseri farkındalığı (!) istiyorsanız, alın size farkındalık:
1. Her şey memene dokunduğunda eline bir kitle gelmesiyle başlar.
2. Doktora gidip gösterirsin. El muayenesinden sonra seni ultrasona gönderir.
3. Ultrason sırasında işlemi yapan radyoloğun ağzı yüzü memnuniyetsizce oynar. “Beğenmedim.” der ve MR’a gönderir.
4. MR’ı çektirip sonucu götürürsün. Gene beğenmez ve biyopsi ister.
5. Biyopsi yapılır ve neticesinde kitle kötü huylu çıkar.
6. Soluğu onkologda alırsın. Seni PET CT’ye gönderir, tüm vücutta kanser taraması yapılır ve sıçrayıp sıçramadığı ve sıçradıysa nerelere sıçradığı tespit edilir.
7. PET CT sonrasında tedavi protokolü belirlenir. Kaç doz kemoterapi alman gerektiğine onkolog karar verir.
8. Kemoterapi maratonu başlar. Her dozun ardından en az 1 hafta yatağa serilirsin, elin kolun kalkmaz. Vücudundaki her bir hücre ağrır.
9. Vücuduna giren iğneler, hayatının en olağan parçası haline gelir.
10. Kemoterapinin yan etkilerini azaltmak için kortizonu dayarlar. Puf böreği gibi şişersin.
11. Kemoterapi bağışıklık sistemini yerle bir ettiğinden, her doz sonrası bağışıklık sistemini harekete geçiren ilaçlar kullanırsın. Korkunç kemik ağrısı yapar.
12. Saçın, kaşın, kirpiğin… Vücudunda tek bir kıl kalmaz. Aynada yüzünü tanıyamazsın. Psikolojiyi ciddi bozar.
13. (Benim için 8 ay süren) kemoterapi sürecinin ardından ameliyata alırlar. Tümörün bulunduğu alan ile - eğer metastaz varsa – koltuk altındaki lenflerin tamamı ya da bir bölümü alınır.
14. Koltuk altı lenflerin alındıysa, kol kaslarını kaplayan zar (faysa diyorlar) kasıldığından kolunu oynatman imkansız hale gelir. Fizik tedaviye başlamak zorunda kalırsın. Hayatımda çektiğim hiçbir fiziksel acı, o fizik tedavi sırasında çektiğim acıdan daha fazla değildi. Acıdan hüngür hüngür ağladım!
15. Kolu açtıktan sonra radyoterapi faslı başlar. Her Allahın günü hastaneye gidip vücuduna radyasyon alısın..
Meme kanseri farkındalığı dediğin budur! Sana göre börek çörek, bana göre hayatımın kaybolan 1 senesi! "
Dostluğumla...
sami biberoğulları
Demek ki neymiş? Sizin de belirttiğiniz gibi öyle elma ya da çilekli pasta yememek değil, o acıları çekmekle, çekenleri anlayabilmekle oluyormuş farkındalık.
Ne diyeceğimi bilemiyorum değerli arkadaşım. Allah yardımcınız olsun.
Aynen türküde dediği gibi.
Aşan bilir karlı dağın ardını
Çeken bilir ayrılığın derdini.
Çeken bilir....
Selam ve sevgilerimle.
aynen dediğin gibi de olmuş bir bey de senin gibi yanlış anlmaış sormamış da sonra da yazmış dökmüş
hasılı
sağlık olsun
sami biberoğulları
Bir başka edebiyat platformunda her ne kadar sadece bir yorum yapılsa da bu yazının okunma sayısı 3.055 olmuş.
Demek ki birilerinin dikkatini çekmişiz ve aynen Deniz'in dediği gibi reklamın iyisi kötüsü olmuyormuş.
Selam ve sevgilerimle
Ben de dün sabah sosyal medya hesabımdan bir arkadaşımın ''şu kadar hafta domates yemedim'' demesiyle şaşkınlığa düştüm ..çok anlamsız geldi ..kendimce pahalı diye mi protesto etti diye düşündüm.. daha ilerleyen saatlerde kişiler,sebzeler,meyveler ,tatlılar vs. çoğaldıkça bi konuda cahil kaldığımı anladım..netten araştırdığımda ilgili konuyu anladım..düşündüğünüz gibi insanın aklına çok farklı fikirler düşürebiliyor bu paylaşımlar...saçma geldi hemde fazlasıyla..onun yerine bu hastalığın belirtilerini içeren ufacık bir resim paylaşılsa keşke diye üzüldüm..çok yazık...
sonuna kadar katılıyorum size teşekkür ederim paylaşım için...saygımla
Elysa tarafından 5/4/2017 10:49:57 AM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Sayfama şeref verdiğiniz ve bu içten yorumunuz için çok çok teşekkür ederim.
Selam ve saygılar.
sami biberoğulları
Yorumları ve beğenileri görünce rahatlıkla yeterince ilgi çekici olduğunu söyleyebilirim.
''Bu da bir imtihandır'' ya da '' Ben 63 senedir sakatım, bir evladım 23 senedir bedensel ve zihinsel özürlü'' gibi klasik laflar etmeyeceğim. Esas itibariyle ne diyeceğimi de bilmiyorum. Ancak samimi olarak üzüldüğüme inanmanı isterim.
Sorduğun bir diğer soruya da bu vesile ile buradan cevap vereyim.
Sadece sen değil, pek çok arkadaşı faceden engelledim. Çünkü ne kırmak ne de kırılmak istemiyorum. hele hele sonu gelmeyecek tartışmalara girmeyi hiç istemiyorum. Ama gördüğün gibi bu edebiyat platformunda engelli değilsin.
Konu edebiyat olduğu müddetçe baş üzre yerin var.
Selam ve saygılar.
Değerli hocam reklamın iyisi kötüsü olmazmış .. Bence farkındalık yaratacaksa her yol mübahdır. Bir kişiye bile ulaşılmışsa başarılı bir eylemdir. Benim mantığım bu. bu yöntemden hoşlandım mı ? Hayır tabi ki. Ancak bu işin içinde olan biri olarak kadınlarımızın ne kadar duyarsız olduğunu görseniz şaşarsınız. Halk eğitimleri veriyoruz farkındalık adına sonuçlar çok kötü inanın.
Mesela Kuran kurslarına gittim ben çok. Kadınlara önceleri istatistik cart curt anlatıyorduk. Sonra yeni bir sunum hazırladım ve müdürlüğe sundum .Kabul görünce çok daha başarılı olduk. Ama hala yetersiz bir bilinçlenme var. Direnç çok fazla. Yeni unum içeriği o kadar basit ki anlatamam. Küçük oyunlar ve hediyelerle destekliyorum sanki çocuk avutur gibi . Yok yok yok. Devletin ücretsiz mamografi gibi tarama imkanları var. Ben bu konuyu en kısa zamanda burada yazayım en iyisi .Anlatıyoruz gelin diye yalvarıyoruz. yok arkadaş ...!!! üç beş kişi ilgi gösteriyor .Sonrası fısss... Bu konuda çok doluyum ben hocam. Bırakın valla isterlerse don rengi yazsınlar da tek akıllarında kalsın .Ha erkekleri neden dışarıda bırakmışlar .Saçmalık....
Ancak yüzdelere bakarsanız sizinde dediğiniz gibi yakalanma olasılığı çok düşük erkeklerin. Ancak riski daha yüksek bir yandan da . Memedeki yağ dokusu az olduğundan diğer organlara yayılma hızı yüksek ..
Neyse uzattım çok. Konu için teşekkürler..
Sevgilerimle..
sami biberoğulları
Ben şimdiden senin konu ile ilgili yazacağın yazıyı beklemeye başladım. Öyle sanıyorum ki bu konuyu senden daha etkili hiç kimse anlatamaz.
O zaman ne duruyorsun. Haydi görev başına.))))
Selam ve sevgilerimle.
suşi'yi mutlaka dene dayıoğlu,
Taksim'de çin büfe var, para ödemene gerek yok, iki kişiye kadar bendensin. adımı soyle yeter kasada.
http://www.cinbufe.com
sami biberoğulları
Uyumsuz_PenGuen
dayioolu sen git yeter, elli tl ye kadar kredin var, ayiipsin.
Den(iz)
Sami hocam kalk gidelim suşi yemeye ama sınırsız ... mecbur ödicek nasılsa. 50 Tl ne yaa.. hayatımda suşi görmedim bir ezik olarak buldum mu vururum dibine...
Bişey dicem suşinin yanında ayran oluyomu be :)))
sami biberoğulları
Ben bu Uyumsuz'u sevmeye mi başlıyorum ne?
Yok yok, kıyamet yaklaşıyor galiba. ))))))))
Duyarlılığınız için çok teşekkür ederim hocam. Ellerineize sağlık.
Saygılarımla
sami biberoğulları
Selam ve sevgiler.
Bütün sözlerine aynen katılıyorum hocam. Konu hakkındaki fikrimin ne bir eksik ne bir fazlası bu yazı. Ayrıca ben de boyle bir paylaşım görsem içeriğini bilmedigim için "38 yıldır dayak yemiyorum. Hamd olsun." diye yorum yazacagım muhakkaktır. Zira şiddet sonrası ölüm kanserle yarışıyor malum.
Sevgiler saygılar hocam.
sami biberoğulları
38 Yıldır dayak yememek bence en güzeli.
Ama var ya bazen '' keşke biri beni evire çevire dövseydi de felekten yediğim şu silleleri hiç yememiş olsaydım'' dediğim çok olmuştur.
Çok çok teşekkürlerimle salam ve sevgiler.
Aynur Engindeniz
Sami hocam kimin dikkatini çeti ,çekmedi bilemeyiz ama; sizin dikkatinizi çekmeyi başarmısız ve böyle güzel bir yazı yazmışsınız, teşekkürler kadınlar adına saygılarımla..
sami biberoğulları
Bu yazıyla kaç kişinin dikkatini çekerim bilemiyorum ama bir kişi bile olsa bunda sizin payınız oldukça fazla. Sağ olun var olun.
Selam ve sevgilerimle.