Güneş herkes için doğar.
Eleştiri ciddi bir olgudur. Kızgınlık, nefret veya kıskançlık sebebiyle yapılan eleştirilerin hiçbir anlamı olmadığı gibi haksız eleştirinin güven sarsıcı özelliğini göz önünde bulundurmak gereklidir.
Sevmediğiniz bir şey yapan insana bu konuda kızmaya elbette hakkınız var. Ama kızgınsınız diye o kişiye yapmadığı şeyleri, yapmış gibi iftira atmayın veya hakaret etmeyin. Sevmediğiniz bir şeyi yapması o insanın haksız olduğu anlamına gelmez.
Bir insanı eleştirmek istiyorsanız işin basitine kaçmayın. Yaptığı şeyi neden yaptığını bilmeden, yapmak zorunda kalıp kalmadığını anlamadan eleştirmek kolay olanıdır. Kendinizi onun yerine koyup aynı şartlarda siz ne yapardınız kendinize sorun. Cevap verirken tarafsız ve adil davranın. Sonrasında eğer daha iyi bir çözümünüz varsa rahatlıkla eleştirebilirsiniz.
Bir insandan bir şey isterken acımasızca her şeyi isteyip, sizin yapacaklarınız söz konusu olduğunda yan çiziyor, bahanelerle bundan kurtulmaya çalışıyorsanız samimi değilsiniz hatta menfaatçisiniz demektir. Unutmayın dünya sizin etrafınızda dönmüyor.
Dinden imandan bahsedip başkalarını eleştirirken kendinizi hatasız görüyor, her türlü şeyi yapmaya haklı buluyorsanız din anlayışınızda bir sorun var demektir. Mesela her gün bin türlü yalan söyleyip, kibrinizi şeref zannediyorsanız başkalarını da kendiniz gibi zannetmeniz normal fakat doğru değildir. Unutmayın herkesin bir şerefi var, küçümsediğiniz insanlar belki sizden daha şerefli olabilir, siz bunu bilemezsiniz. Yapmanız gereken kimseyi küçümsememek, aşağılamamaktır.
Atasözümüzde dendiği gibi; ilerisini düşünerek hareket edin, kendinize oturacak minder bırakmayacak söz ve tavırlardan kaçının. Bu günlerin yarınınında olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
Sözün özü…
Hataları başkalarına yükleyip kendinizi hatasız görmek yapabileceğiniz en büyük hatadır.
Dünya sizin etrafınızda dönmüyor, güneş yalnız sizin için doğmuyor bunu aklınızdan çıkarmayın.
Uzlaşmak sadece sizin isteklerinizin yerine getirilmesi değildir. Her iki tarafında tavizler vermek zorunda olduğu orta yoldur.
Söz verip sözünüzü unutmayın, verdiğiniz sözleri siz yerine getirmezken karşı taraftan bunu istemeye hakkınızın olmadığını bilin.
Fahrettin Petriçli
YORUMLAR
Hocam,
toplumda kanayan bir yaraya parmak basmissiniz, sagolun.
selamlar,
abdullah