- 941 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
Da-üs Sıla III-Perde YOLLARI GÖZLENEN
Kırk Yıl Bekledim
AYŞEDUDU VE KOMŞU KADIN
“-ürüyamda
Akmemetlerin Gorunun ete(ği)ndeki ğibi
dere gıranındakı zümrüt yeşili bağlarda
razakı üzümler,
harımlarda yanal almalar deşiriyon
bobam ıramatlık ak bi atın yularını uzadıyo
bi goyun sürüsü hayadıma doluyo
çobanı utanıyo saklayo yüzünü
o beni biliyo ki,
gatliken bilgişlik vermeyo
bi bayguş sesine uyandım
“hayırdır işallah” dedim,
bildiğim dovaları okudum
ıramatlık bobacazımın uruhuna hediye etdim..
varsın o bana bobalık edemediğine yansın
benden yanı gatın gatın halal ossun
Allah gani gani ırahmet eylesin..
nur içinde yatsın
zabah da oldum oluyorun deyoru
narasın uykum gaşdı bi tefa,
ay tepsi ğibi, ortalık apapbak
gaş dedim “dışarı çıkayın da bi bakayın”
evel evelden bek severin zaban ayazını
isanın içine bi ferahlı veri
ıpıl ıpıl gündoğu esip batır
merdimenin başına oturdum
neçe sonura fark etdim kii..
inil inil bi ses.. emme bilindik deği
sürü köpekleri uluyo öte malleden öyle
aklıma düşdü,
ne fakıttır yatıyoru, gaybetdik haral dünürü
“sakın Deli Gara getmiş olmasın” dedim
kendi kendime, hay Allah..
duralakdan çok geşmedi bir iki ayak sesi..
ilerden geriden
hoca sela vermeye başladı gari
“hıh” dedim bu
unudivimişiyin dalmışıyım hocaya
mesmele çekdim.. elhamınan kulfalla
hemen helkeleri gaptığım gibi seğittim
eşeğelin, cennet bacı ıras geldik
“başın sağolsun bizim gız senin Gara Düğür
Ismayılın gucanda teslim etmiş uruhunu” dediler
!?
“Ismayıl?”
noldum höyle, duyarına duymaz
taha hankı Ismayıl,
kimin nesi demeden
bi hoş oldum, dizlerimin bağı çözülüvüdü
gözüm başım döndü,
helkeler elimden düşcek, gondum,
“siz gedin” deyebildim o gadak
“siz gedin”dedim emme
getseler netçedim bilmen
hepden canım çıkıvıdı gı!
kırk yıl sonura hee
oyusa var yana ..
helkeleri atıvırıp daa
canım uçalak varmağ isdeyyo
emme seğitmeye mecalim,
ayakda durmaya halim galmamış ki ne
yörümeye takatım ossun
daşı sıksa suyunu çıkaran o cövher ı ıhhh!
böğün bana mısın demeyyo
narasın hiş bi yannarım dutmayyo
öte yannardan can hıraş seğidenneri görüyon
a(ğ)laşannarı duyuyon
ağıt fığan edeyin
“aldırdık Dünnamin Ağayı.. Ismayıll”
düreleneyin gakayın deyon emme
narasın ay bacım..
edemedim, edemecen
Eşeğelin, Cennetce dutuyollar
elimi yüzümü yüyollar....
gollarımı sıvazlayollar neneyen
onnarı da bi telaşa verdim kii
netçeklerini şaşdı zavallılar
ne gadak öyle samıt gibi ğaldım bilemecen
anam zeynim gatliken almayyo hiş bişiyi
sahatlardır özene bezene dutuyorun
“avcımda yaprağ içinde üş garadut”
herkeşler saldırıyo, almağ isdeyyo
kimselere vermeye gıyamayon
biri “gaçalım deyyo”, öteki “bana ğel”
bi başgası “sana havasın”
analık “ilk gelene ver”
bobam olcag erezil “nere veriseniz verin”
dedem ağlayyo “çocuk bu taha,
üsdelik boyu yüklü sabinin”
ömrümce her gece gördüğüm ürüya
hinci has-öz.. capcannı basbaya bildiğin
ete-kemiğe büründü valla..
gaka(yı)n da yörüyen-gaça(yı)n deyon
narasın gardaş elim-aya(ğı)m keçeleşdi
ayaklarım gatliken bana hızmat etmeyyo
içim yanıyo, elim aya(ğı)m höle buz kesiyo
heryannarım zangır zangır titreyo
duyuyon, görüyon eftikledi galdı garılar
“Ismayıl mı gelmiş” deye soruyon emme
beni yerli duymayollar, tınlamayollar..
ol-gör sesim-solum çıkmayyo, naçar
eve getirmiş, kösmüşler hanaya
ayıkmışıyın neçeden neçe sonura
ne fakıt geşdi bilmen gonşu garılar bi çok
hanaya höyle sıralanmışlar
arayvırıyon, bakıvırıyon Ismayıl, yoğ Allah yok!
Gara Dünna’nın cenazesinden gonuşuyollar
kimidi bilmen Çatgılımıydı, “ayıkdı” dedi
Hacer Ebe dilekdor-dilekdor “gak gari gak” dedi
“gak gı,.. esgi köye yeni adet getirme
gak bakayın gıçıyın üsdüne otur bi”
“millete bi ğünde iki cenaze gömdürtme”
dişim kitlenmiş ellehem
gonuşsam da sesim çıkmayyo gatliken
garıların başı çekgili
ağıt etmiş gelmişler belli
pertlemiş gözleri.. garıkmış sesleri
Deli Gara’yı gonuşuyollar da
hiş “Ismayıl” deyen yok valla
eyi kine gedememişiyin
yıllardır etdiğim gibi; ya Ismayıl’a ağıt edersem de mi?
“gurbetele geden yollar upuzun
o yolları çıynar geder tomafıl
yarini gaybetmiş kınalı guzun
hankı yaban ellerdesin Ismayıl..”
ben “acabına ola Ismayıl nasıl” deyon..
cuap (v)beren yok
gözümde tütüyo o garagaşlı,
selviboylu garayağız deliğannı
yürem gürp gürp, yerinden fıldırdacak
hiş bu ğadar yakın olmadık geçimimiş kırk yıl!
hiş bu ğadar teze habarını almadım,
hiş umudumu kesmesem de
ikdiba bana ğeldi Ismayıl!!;
“Gadir Mevlam senin hekmetin çokdur
verdiğin nimetin hudüdü yokdur
benim dertlerimin dermanı tokdur
Ismayıldan bi başgası olmasın
gönüme bi başga zevda dolmasın”
ova yolunda gördükden ke(y)ri
anası öldüğünde bile
belki görün deye geldim
ben taa nerelerden geldim dee
elin gapısındaykana da
sen ğelmedin.. ireyhinde horukana
o dönülmez yollardan
kaş günnük yolusa
vara yakasına yapışasın ay oğlan
sen nerem deyon adı batasıca
Gedengelmez dağına mı getdin üleenn
çalımın bana mı senin
Ismayıl…
“bürücek delerde allı bürücek
gararımı verdim de seni görüncek
neye bir habarın verilmez bana
mezerimemi gelcem yonsa ölüncek”
garılar benim başımdaykana
mevtayı yumuş, musalladan galdırmışlar
gerçi ben olsam neydiviceğidim emme
dünürlüğünden geş, hurda gapı bi ğonşu hurda
isan-isana dayıma ilazım, el ne demez isana,
böğün onaysa yarın bana dedikleyin,
gedip gelenner annadıyo öyle
Ismayıldan baseden yok
işte godu getdi vardı goca Gara Deli Dünna
azametinden gorkulur
basdığı yer titirerdi kani
yüzüne bakdığ çocuk işerdi
ona bile ğalmadı hu gapba goca Dünne
ne bileyin sıra; kim bili kimde
bende mi, sende mi
yonusa ikimizden birde mi
Ismayıl..
er ya da geş.. o sıra
böğün olmasa yarın bizede gedecek ya
pılıyı-pırtıyı toplayıp getmeden eveli
Yalan Dünne gözüynen bi göreydim seni..
bek göresim geldi vallaha ha!
yoğ Allah’dan başga bi murazım daha
başka bi lilem yoğ Ismayılll
eyi olduğunu gören bi len!
dünne ğözüynen, gara ğözlerini
Gözel Irapbım çok görme gari
başga bişi isdemen senden..
bu sefer de olmadı mıydı
olmaz geder Ismayıl..
gudurasıca garılar, gı! gakın gedin bi
eviniz-damınız, işiniz gücünüz yok mu gı sizin
örgülü evi; Garağelinner değil de burası sanki
getmeden gedesiceler
bi bakmışsın; hinci cümle gapısından giriviri şahınııımm
“son bi sefer gören dedim Aşaduduumm”deye
sarılıvırı sımsıkı..
Canab-ı Allahın hekmetinden soval olur mu
O nasip etceğse kime ne
Ismayılımı da beni de yaradan o
garazevdalara salanda..
höyle sımsıkı sarılsa da
“ben de senin gibi hep böğünün hayalını gurdum”
“hep seni düşündüm, hiş unutmadım,
Garazevdam Aşaduduumm” deyvise
bunca acının üsdüne
dilinde mi galı len..
az mı yolunu gözledim,
yerler yemeyesice
hinci ne deye çıkıvırıp da gelivimeyon len
adı batmayasıca Ismayıll
ben de sarılsam da
soluğunu, kokusunu duya duya
“barabar yaşayamadık
bari barabar ölelim
üş günde olsa
birbirimizin gözüne baka baka
ölene gadag barabar yaşlanalım” desem
ömrümüze ömür gatılsa
emme nerdee ben de o şans
galbim duruviri, ölürün ki..
hasiretlik ne gözelidi
ben neytçen hinci
gapıdan girivirise
Alla(hı)m bak gör gari
insanoğluda emme ha
gapbanın eniği kırk yıl ne diledim ki
bi sefer sarılayından başga
ulen Ismayıl
gucanda uruhumu ben teslim etseydim ya
kör olmayasıca
işallah öyle ölürün
gözlerine baka baka
eller ne decemiş desin, yetdi gari
yatıp gakıp beş fakıt neyi diledim ki sanki
“geleceğsen gel gari
ömür geçiyo Ismayıl..”
demedim mi bunca yıl..
ahım getdi, vahım geşdi
ömrümde bi gün görmedim
ahımı alamadım
gül olup da aşamadım
şükür acı habarını almadım
emme bi selemin tahi gelmedi ki Ismayıl..
“duydum gözel de duydum zengin olmuşun
ellerin goynunda da emlik guzusun
zabahlara gadak göz gırpamadım
çünkü sen gönnümün tanyıldızısın”
gocadağ
demedim mi bunca yıl..
“geleceğsen gel gari
ömür geçiyo Ismayıl..”
ahım getdi, vahım geşdi
ömrümde bi gün görmedim
ahımı almadım
domurdum daa.. gül olup aşmadım
şükür acı habarını almadım
emme bi selemin tahi gelmedi Ismayıl..
“Gocadağda yeşillendi yaylalar
ömür geşdi hasretinle Ismayıl
gurbette ölene acap kim ağlar
gelmedi bi habar bile Ismayıl”
“Gocadağdan gar galkalı çoğ oldu
aramızda duyulmadık dağ oldu
umutlarım birer birer yoğ oldu
gelmedi bi selem bile Ismayıl”
“Gocadağlar gar dutmadı gedeli
gurbet elde deli gönül kederli
oralardan buralara yol belli
gelmez mi bi tomafil de Ismayıl”
“Gocadağdan gar gakmazdı yazları
sevdiğine verin gari gızları
boşa çalman davılları sazları
bizim uçun çalsın bi de Ismayıl”
Yollarını Gözlerim
diyar-ı gurbet ellerde
ne gahırlar çekdim
ne acılar, ne kasavet, gam
varsın selemin gelmesin de
eyi olduğunu bilseydim..
nerde nasıl deye
uykularım gaşmadan
vara hayalına sarılaydım
ellerin deye yansaydım da
acaba başında bi iş mi varı kı deye yanmasaydım
Ismayılımm
böyle yazmışsa Yaradan
gader böyleyise ben neyden
ne gelir elden,
hepiciği Allah’tan
Gadir Mevlam öyle dediyse öyle olcak helbet
bana düşen sabıret, sabıret!
vara eyi olduğunu bileydim de
vara bi tefacık görseydim taa ötelerden
gara toprağa girmeden
kırkyıl “ben sebeb oldum” deye yanmayaydım
Ismayılıımmm
“Ismayıl ölmüş derseler
yaban çeşmeden yursalar
gurbet ellere gorsalar
açık geder iki gözüm”
“ben yanarın Ismayıla
gurbete düşen gullara
uçamadık daldan dala
etme keder iki gözüm”
“ben oldum bi bahdı gara
derdim etişir dağlara
beni unut dön sılana
olma heder iki gözüm”
Denize Düşünce
ne acılarla yandım ama ne acılar
ne acılar yaşarsam yaşayayın
“işallaah! Gadın Alla(hı)m
Ismayılım eyidir” deye
gündüz hayalım da gece düşümde
ne hallarda olursam olayın
hayalını oğşadım,
sensen gonuşdum,
senen güldüm, senen a(ğ)ladım
gocam, böbem, anam, gardaşım gibi
hele gözümü yumuvidiğimde
yeterdi sana bi sarılıvırayın
gollarında uyurdum
hep o murazınan yaşadım
Ismayılım!
garşımda gülen bakışların,
galem gaşların, daralı saşların
avcımda yanağın,
öpüp-kokların..
ömürde bi tefacık sarılayın
kokunu ısıcaklığını bi duyayın
Irapbım ondan sonura alcağsa alsın
ulen canımdan başka nem var
yoluna gurban ossun
Allahını seversen,
Alla(hı)ma bi can borcum mar
emme alaca(ğı)n osun;
sana da iki çi(f)t lafım mar
Ismayılım!
“can havliynen sarıldığım dalıdın
koklamaya gıymadığın gülüdüm
bekle deye iki satır salmadın
senden başgasını görmedi gözüm”
..
“benden gözelmiydi bari aldığın
uğuruna gurbet elde galdığın
eğer mutluyusan sağ olsun canın
yollarına baka baka öldüğüm
ha!; olmayacak duaya da amin
ha bizimki olmaycag dova
ömürde bi tefacık sarılıvısında
solu(ğu)nu, kokusunu ıscaklığını bi duyayın ha!
ondan sonura alsın canımı alcağsa
zati bi can borcum mar Allah’a
sana canım bin kere feda
gözümü gırpman gözlerin yollarını
Ismayılım
bi guru gara zevdadan başka
neyim mar Alla(hı)n aşgına
zevdandan başga neyim mar Ismayılımm..
“namıs namıs” deye ataşını söyündürdü kaç sözde goca
ne eza cafalarınan geşdi ömr-ü hayatım
“gan kusdum daa, gızılcık şerbeti” dedim vallaha
ne çıkmaz canım marımış, çıkmadı canım
canıma yetti, yüzbin tefa, emme “seni duyar da üzülür” deye deye
hayalın ganıma ğirdi; caydırdı
Ismayılım!!
eyi bi ğün görmedik desek yalan olu emme
eyi mi etdim kötü mü onuda fehmetmedim bilmen
düşüncek vahtın oldu mu desene
o(ğ)lannar etişdi de, i(n)şa(a)t mişat derkene,
bana da çevrikleyvidiler huraya iki oda
ha şükür emrine, garşı goman, kör gelmen emme
de.. emme gel sen bi dee bana sor, bana
canıma neye gıymadığı, ne uğruna yaşadığımı
Ismayılım..
“neler geldi neler geşdi felekden
un elerdim deve geşdi elekten”
deyen az bile demiş vallaha..
gı boyu yüklü taha çocuğun üsdelik ben
çıkarılıvırı mı gı, gapı dışara
satan hadi sözde bobam olcak da,
ben boyu yüklü beni alan döyüse ne deyen
nasip decen; nasıl bişiyimiş bu alın yazım
Allah düşmanıma yazmasın ya-a
bu gader file değil zülüm emme dayandım
senidin; gücüm-guvatım, canımın canı
Ismayılım..!
o analığın etdiği eziyet var ya,
yatdın suş, gakdın ceva, donuz mezerinde yatasıca
hani ermanı mezalimi zolda zıfır galı(r) valla
vermesin kimseye can düşmanımısa da
o sümsük, müleves hoyuğa; hinci boba mı deyeyin,
çocuklarına deği(l) de taygeldilere sa(h)ap çıkdı belki üsdüne de aldı da
gardaşlarımdan uzak, ben bi dedemi bildim
gördükçe duydukça, içerim yana yana
bi tenesine saap mı çıkabildim, sen olmasan ben canımdan, dünnemden geşdim
“gak” dedin gakdım, “yörü” dedin seğittim
gülüşün canıma can gatdı
Ismayılım..
“yağmır yağar suya doyar dereler
hençeremi acıtmayo yareler
gurbetelde ölüp galsam yad eller
kimsesizler mezerine defneder
ya ben seni kimlere sorayın
nerde bulayın Ismayılım”
“emme yok mu derdin beni del eyler
burdan sana yörünmedik yol eyler
gurbet elde galsan seni yad eller
iki kürek toprağına defneder
ya ben seni nellerde arayın
nası bulayın Ismayılım”
Kına
Gara Aşa ğilin damına bakdım durdum öle..
Aşa bacı ; torunu Anşa’yı önüne ğatmış
gızın önece(ği)nde keseler, çıkılar
belli ga(y)ri Ismayıl’a yolluğ etmiş
duralagdan bobayiğit gözel Ismayıl
Anşanın ardı sıra cümle ğapısından çıkdı
ne ğıdak uzakdan da olsa, bilme mi i(n)san
!
emme omuzları çökük,
boynu bükük
geşmiş getmiş
gönnümün aslanı,
şahanım gene de
bidenemm, ömrümün çiçe
“ay ellerin yari”,
gönnümün muradı
yavıklım,
hayalım,
a(ğı)z dadı..
bireş sonura gayfaya doru söykeldi
bakdım Anşa ğız ete(ği)ndekinneri eletmiş de
gerisin geri gelip geli
Dehmennerin aradan atladım, öğüne geşdim,
Halisenin harımda bekledim
çelenden ünnedim çekine-çekine
“Anşaa gı, ne guyvudu eben
Ismayıl emmine”
çocuk tingedek düşdü, barnağıynan saydı
“mercimek, hakgaş, peynir
yarın bazardan getce(ği)miş de”
“öylemi gıı maşşallah” dedim
bilmeyomuş gibi
“hinci Alibe(y)nin gayfadan yanna getdiydi
seğit yavrım, Ismayıl Emmini
benim eve al da ğel
emme herkeşin içinde “ebem dedi” deme imi
“bobam ünneyo” de imi gadınım
acıkmışdır, dışarı ünne, yanına gelinşe de
“ekmek yecez” de,
“ille getcemişiyiz” deye izbar et gelmeceğ olusa sonurattan aldağel.. benim eve
Aşadudu ebem ça(ğı)rıyo “oraya getçemişiyiz” deme
deye eyicene tembeyhledim.. Aşa’ya
ya-a valla ilaf söz olcandan deği
neneyen hindikden keyri hiş kimseye
hesap b(v)ercek değilin
hu yaşdan keyri emme
n’arasın olmayoyu
edemeyorun işdehe
içinde bi vesvese neyeyse
şeytan seni sana burakmayoru ku
…
ele ğüne garşı
garı gısmının bi de bu derdi var
yaşına, saşına, başına bakmazlar da
adını çıkarıllar,
tefe gor çalarlar
işin gücün yoğusa,
öğüne gelene merem annat gari
isdeyen isdedini desin valla
ha namerd olayın umurumdaysa
köpeğ olu ürerin de!
emme olmayoru işdehe
hayalını gurmuşu(yu)n onca sene
ne onca senesi gı! ha ömrümce
kime neyimiş; bobam satarkana
öğüne gelen, basıp üş guruşu alırkana
“benin” deyen sürürken ora-bura
hankı “ırzı gırık” öğnnerine geşdi de
“etmen-getmen”
“oda sizin canınızın bi parşası”
“çoluk-çocu(ğu) var” dedi de
hinci namısımdan ona-buna
hesap berceğimişiyin elaleme
kime ne?
bana bişiy deyce(ği)n a(ğ)zına sıçarın vallaha ha!
neyise lafın birini goyup ötekine geşmeyen
gaktım duttum hemen ordan
kesdirimden, hopladım geşdim çeleni
hemencik evin yolunu duttum
ha zati ev toplancak deği,
her gün ora bura keydiğim fisdannarı asbaplığa basdım
gel beni gör
Ismayılın geldiğini duyalı beri
o ğeldi ğeleli düğünde bayramda keyindiğim
gizdeliklerin birini çıkarıp ötekini keyyon ireyhimde hor!
gerisini bana sor,
yoşuk deye perdeyi file değişdirmişiyin
ev çinil, çinil gör bi.!
“iki ğarılı bitten iki analı sütten ölü(r)” deler,
Ismayıl da nere varsa zufra atılıyodur,
kankı gapıyı çalsa ikram izzet boldur
emme kimse benim gibi yeyim-yeycek,
gırıntı mırıntı düzemez hu ğün..
kimse benim gadak tedarikli deği(l)dir valla,
neyye dersen?
de;! de hele de!
çoc(uk)ların hankı gelse evel Allah eli boş gelmezler,
bek bonkördürler neneyen
taha “hu ilazım” demedim.
ben onnarı, neliklerinen etişdirdim
başgaları olsa her Allahın günü hır-gür eder,
dirlik düzennig galmaz harp çıkarı(r)lar,
erezil-ürüsva
onun bunun nizesinde olular ya
valla şükür emrine benikinner! esla
esla birinin ötekine “gaşını eğmesi” yokdur..
..
aynı bobanın dölü olsa o gadak olmaz
neye biliyon mu çok çekdim bacım,
o zamannar birbirlerine gayat mut(i) oldular,
öğeylik ne bildirmedim onnara
etinen dırnak gibi, bek dutgundurlar
et dırnakdan ayrılı mı gı
bi araya ğeşsinner var ya
kim hankının bobası,
hankı hankının gardaşı,
hankını hankı böyü-güçcü(ğü) bilemen valla
eller iki öz gardaş geçindiremedi emme
ben altısına da esla öğeylik bildirmedim.. esla, esla
benim çocuklarıma falanın fianın deye deği(l)
Aşadudunun çoc(u)kları deler, ta öyle
ya..
golay deği valla!
“çencere gapanı bulmayıncaklayın gaynamaz”..
ben onnara ne gaşımı eğdim..
ne bi dirhem fisge vurdum
ne vurdurdum..
heş gocalarımdan biri cesaret edebildi
ne de müsaade isdeyebildi
guzgun gibi gol-ganat gerdim çocuklarıma
kimse hiş kimse
“gözüyün üsdünde gaşın var” deyemedi onnara
yaa!
onu deyodum ya; payam ceviz gırmışıyın kii
piskevit, ilokum
kekik hazır tıkırdayıp batı(r) zobada
dünden su dökünüp saşlarıma gına vurdum
Yemen gınası ay anam, ta Hecaz’dan geldi
elime bile gapgara oturdu
aççık sovan gapcığı goduydum ondan mı ne
dırnaklarım narçiçe(ği)
sankı yarından sonura gerdeğe gircek gibi
eller duysa görse ne demez de mi?
emme bak, bi yerde, kimseciklere anma bak vallahi
emme birine demesem çatlayıp getçem
aman kim görcek beni
herkeş işinde gaydında sefil-sersem
hemi de bizim o macera, laf-söz havaslık kimin aklına ğeli
çokdan unuduldu getti
bi ellen bi ele, geşdi ğetdi
o zamannarı bilen-eden galmadı desek oluu
hemi de herkeşin a(ğ)zı kesem mi ki?
aman kim ne d(iy)ecese, ne derse desin valla
hu yaşdan sonura
adım çıksa n’olu, çıkmasa n’olu
gakdım duttum ekmek suladım
kaş gap aş bişirmişin
fasilesinden, keşge(ği)ne,
ila(ha)nasından, gumpirine
kime sorsan garının kesdiği yenmez der ya,
bizimgız.. hinci kime “halim hu” deyen
yakaladım firik bi horazı kesdim
hemi de kendi elimine
hinci bi deliğannıya hu horazı bi kesivi decen..
işin gücün yoğusa dert annat gari
“Sungur İsmayılı davet etcen de”
eyisi mi üş gulfalla bi elhem “bıh” et getsin Allasen
hamıraşı, cılbır olu-geder oturukene
fasile masille aman neneyen
ağır gelir alışık olmayan mideye
höşmerim, gadeyfi,hazır taha ne;
havla etceğdim hinci emme
yağsı yağsı kokar ortalık, aman sende..
çıkılar file dünden hazır emme
gız daha ünneyip gelenece
kırk tefa vaılır eve
yüremin gümbürtüsünü duysanız bi
sanki okula gediyon
sanki ilk gaçışım
“sanki bekleyen var gudurasıca”
dizlerim zangır zangır
dilim damam gurudu
hinci ben ona ne decen
gıy ürem dayanmaycak şart ossun.
bu nası bişiy gıı
anam yaş kaş olusa ossun
ne zaman ne olca(ğı) belli olmaz deye hazırdır.
“ben garıyın” deyen garı gısmı
her z(a)man garıdır
vallahi..
billahi..
ben bunu bilirin
bunu derin..
de!
www.edebiyatdefteri.com/siir/1080571/ayse-dudu-heder.html
BESTE VE SESLENDİRME İÇİN SN FAZİL ESKİN ’e TEŞEKKÜRLER
YORUMLAR
İbrahim Çelikli.
saygılar
Allaha emanet olasınız
Göz görür, yürek coşarsa
kalem dur durak mı bilir?
Sen yazınca biz de kıyıdan köşeden görüyoz olanları...
Duygulanmamak elde mi?
Sağ ol USTA.
İbrahim Çelikli.
bildiğiniz şey de
tekrar bu sayede okumuş olalım için
teşekkürler
Saygılar Sn Hocam..
Allaha emanet olasınız