Hilkatin İncisi
Adını Buse verdik ama hilkat incisi
Minyatürden süzülmüş burnu pembe ve minik
O kedi dünyasının daima birincisi
Gönlümüzde sevgisi birikti şinik şinik
Albeni ona özgü pek yakışmış zarafet
Tüylerinin rengiyle masumiyeti kardeş
Gidişi bizim için hüzün mahreçli afet
Eşi menendi yoktur o hep meleklere eş
Yıl 2011 Takvimler en güzel günleri taşıyor sinesinde. Billurdan bir hikayenin satır başı Buse. Satır başında adı, Buse değil henüz efsane güzelin. O, hilkatin incisi. Beyazın en güzeli rengi tüyleri ve minicik hâli emsalsiz. Pet Shoptan içeri girdiğimizde gördük onu. Görüş o görüş. Ayrılamadık bir daha. Alıp geldik evimize. Üzerine titredik. İkinci gün veterinere götürdük. İşitme engelli olduğunu öğrendik. Onun adına üzüldük. Ama asla onu bırakmadık. Çok sevdik onu daima.
Farklı sıra dışı bir kedi idi. Yaratan işitme özelliğini almıştı; lakin ona öyle güzellikler vermişti ki çoğu kedide bulunmayan. Zaten biz onu kedi diye görmedik hiçbir gün. O aileden biri oldu. Duymasa da adı ile hitap ettik güzel gözlerine bakarken.
Adı deyince adını törenle verdik kızımızın. Bir çok isim düşündük sonunda Buse adında karar kıldık. Artık bizim kedimiz değil Buse’miz vardı.
Asalet sözcüğünün manasını Buse’de gördük biz. Sözlükler boş yere avutmasın kendini. Ayrıca çok temiz bir kızdı Buse. Tuvaletini yaptığı zaman patilerini defalarca silmeden çıkmazdı sandığın kenarına. Yemek yerken asil bir hanımefendi edasıyla yerdi yemeğini. Bakarken imrenirdiniz hareketlerine. İnce narin nahif. Onu çok sevdik ve onunla gurur duyduk hep. Billurdan bir hikayenin satır başı olan Buse artık günden güne güzelleşen bir efsaneye dönüştü. O ismi ile müsemma bir hanımefendi idi. Ona ne romanlarda rastlayabilirdiniz ne filmlerde. Yeşilçam’ın Küçük Hanımefendisi su dökemezdi patisine. Pespembe burnu sanki bir minyatürden çıkıp gelmişti.
Onunla geçirdiğimiz zaman onu bize sevgili kıldı. Onu sevme noktasında ailece rakiptik birbirimize. Ona asla bigane kalmadık, kalamazdık.
Bir varlığı çok sevince çabuk kaybediyorsun galiba. Ayrılığın bu kadar ansız ve çabuk olabileceğini hiç hesaba katmamıştık. “Evdeki hesap çarşıya uymaz” misali 28.02.2017 tarihinde aldı kader Buse’yi bizden. Bütün inceliği, nahifliği ve masumluğu ile hüzne dair ne varsa bize yükleyip gitti. Biz kalakaldık hüzne malik.
Şimdi evimizin her yerinde hatırası var. Bütün hane bireyleri tarafından çok seviliyordu. Ona dair hatıraları yad erken ailece üzülüyoruz.
Yaşayan bir efsaneydi. Ölümüyle sonsuzluğun sahibinin imzası ile ebedileşti. O artık bizim anılarımızın buruk süsü. Kalbimizin ince sızısı. Hilkatin incisini toprağa bırakmanın hüznünü yaşayacagız bundan böyle…
Ankara, 05.03.2017 İbrahim KİLİK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.