- 346 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
TURUNÇ REÇELİ
On dört şubat geçti. Hatta on beş on altı şubat da. Günler geçip gidiyor.
Vakti midir değil midir bilmiyorum. Ancak turunç zamanı henüz geçmiş değil. Sizlere bir tarif vermek isterim, turunç reçeli.
Renk olarak, koku ve tat olarak harika bir şey. İyi bir turunç reçeli için neler yapmalı? işte en kısa, en kestirme yol.
On bir, on iki adet turuncun renkli kabuklarını hafifçe rendeleyeceksiniz. Üzeri hafif turuncu görünecek. Ardından dilimliyorsunuz portakal gibi. Bu ince dilimlerin içindeki beyaz lifleri de dilimi çok inceltmeden bıçakla sıyırıyorsunuz.
Her dilimi rulo yapıp ipe diziyorsunuz. Birkaç gün suyunu değiştirerek bekletiyorsunuz. Kabuklar tatlanmaya başladığında suyunu süzüp şekerle kaynatıyorsunuz. Kaynama işlemi bittikten sonra soğumaya bırakıyorsunuz. Soğuyan turunçlardan dizdiğiniz ipi çekiyorsunuz. Ardından kavanoza alıp saklıyorsunuz.
Yaşamımızda pek çok şeyin tanımı, tarifi var. Bir yere ilk defa gidiyorsak, durup birine soruyoruz. Nasıl gideriz, neyle gideriz, diye. Bu bize hem zaman kazandırıyor, hem de pek çok külfetten kurtarıyor.
El işi dergileri, dikiş dergileri, sanat dergisi hatta edebiyat dergi ve atölyeleri insanlara bir takım şeylerin kolay ve anlaşılır yönünü anlatıyor.
Oysa yaşamımızdaki en önemli eksiklerden biri saygı, biri güven, diğeri de sevgi.
Nasıl severiz bir insanı ya da nedir sevgi? Bir insana sevgimizi nasıl gösteririz? Yolunu keserek onu kötülüklerden koruyarak mı ya da yorulmasın diye her işine koşarak mı? Her an yanında durarak özgür olmasına müsaade etmeyerek mi?
Yahut sevgi nedir? Karşınızdaki kişinin oturuşu, kalkışı, ceketi, pantolonu mudur? Ne yaparsa saygılı ne yaparsa saygısız olur bir kişi?
-Kalk lan oradan! Şeklinde bir gence hitap eden mi saygısızdır, yoksa yanlış yere oturan mı?
Kılıkta, kıyafette el etek öpmede saygı aramak ne denli doğrudur?
Biraz önce televizyondaki haberlere kulak verdim. Üçüncü sayfa haberlerinin ardı arkası bir türlü kesilmiyor. Çalanlar, dolandıranlar, kazalar, kavgalar olumsuzluğa dair pek çok şey. Şayet gülerek oturmuş olsa idim tüm neşem kaçmış olurdu herhalde.
Belki yaşamamız için çok gerekli olan sevgiyi tanımlamalıyız birbirimize. Saygıyı, güvenin önemini.
Sevgi, dostluk ve umutla
küçük menderes 20/02/2017