- 623 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ŞANS TERSİNE DÖNERSE ( 3 )
BÖLÜM ( 3 )
Gecenin karanlığında kamyon saatlerce yol katetti.Arada çay ve ihtiyaç molası için durduklarında bile
Haluk uyanmadı.İstanbul yakınlarında jandarmanın yol kesmesiyie kamyon sarsılarak durdu. Haluk
gözüne tutulan ışıkla zorda olsa uyandı.Yapılan aramada kamyona yüklenen malların arasında uyuşturucu
bulundu.Kamyon şoförü tutuklanırken Haluk yaşı küçük olduğu için ve kamyon şoförünün " --yoldan
aldım gariban " demesiyle serbest bırakıldı.Ayrılırlarken şoför Amca Ona "-------eski mahallene git.
öğretmenini bul " diye seslendi. Jandarma minibüsüylede olsa bir şekilde İsranbula ulaşan Haluk
Biraz yürüd ükten sonra tesadüfen karşısına çıkan parka girdi.Bir banka oturdu.
Açlıktan ölüyordu.Başına gelenler onu sarsmıştı .Ne düşüneceğini ne yapacağını bilemez haldeydi.
Parkta dolaşan simitçi çocuk gelip yanına oturdu.Derken oradan buradan konuşmaya başladılar.Adı
Orhan olan simitçi çocuk ona "--aç mısın? simit al,çok taze "dedi.Haluksa "----çok acım ama hiç param
yok" diye cevap verdi sonra "---bu koca şehirde nasıl yaşayacağım?Ne iş yapabileceğim" diye söylendi.
Orhan ona simit ve su ikram etti.Sonrasında simit satmak isteyip istemediğini sordu.İstersen sana simit
tezgahı ayarlaya bilirim dedi.Birlikte gittiler .Orhan aracı oldu. Fırıncı Necmi Ağabeyden simit ve simit
tezgahı aldılar.Orhan "--Hayırlı satışlar" diyerek yeni arkadaşına şans diledi.Böylece İstiklal Caddesinde
simit satmaya başlamıştı ki; kalabalıkta bir düdük sesi duyuldu.Haluk tezgahını toplayıp kaçana kadar
biranda ortaya çıkan belediye zabıtası simit tezgahını aldı götürdü.Kaldırımda donup kalan bahtsız
Haluk çaresizce yere dökülen üç- beş simiti toplayarak oradan uzaklaştı.Sokaklar,caddeler yine sokaklar
Başıboş nereye gittiğini bilmeden saatlerce yürüdü yürüdü kırgındı kızgındı öfke doluydu.Ayakları o nu
taşıyamaz hale gelince yatacak bir yer aradı.Boşaltılmış ;yıkık dökük viranelik bir binaya girdi.Bir kö şe-
ye sığındı.Sızdı.Bir süre sonra sesler duyarak uyandı.Sığındığı binada yalnız değildi.Sokak çocuğu olduk-
larını olduklarını söyleyen bir gurup çocukta orada barınıyordu.Haluk onlarla tanıştı.Sonra birkaç çocuk
daha geldi. Son gelenler tiner çekiyorlardı.Haluğa da teklif ettiler " --- üşümezsin.Dertlerini,acılarını
unutursun "dediler.Bir an olsun unutmak unutabilmek ona cazip geldi. Böylece tiner çekmeye başladı.
Herşey toz pembeydi.Unutmuştu.Acılarını,dertlerini ve kendni....Tinerden uyuşturmaya geçmek kolay
oldu.Satma işinede bulaştı.Satma işinede bulaştı.Satma karşılığı mal birazda para kazanıyordu.Aldığı
para ile anca yarı aç yarı tok geziyor.Bazende para dahi istemeden mal çekip gün geçiriyordu.Sağlığı
gitmiş,karakteri bozulmuş,yerine ruh gibi gezen kavgacı, öfke dolu bir tip gelmişti.Bir gün polis ope-
rasyonunda sivil polise mal satarken yakalanıp hapse düştü.Koğuşta kaldığı dönemde de bir sürü
şey yaşadı.Cezası bitip çıktığında tam bir baş belası olmuştu.Şartlar ve hayat onu"hani bazen ara ara
dalaşmaman gereken birine rastlarsın ya işte o benim "noktasına getirdi.Hayatındaki en güzel anıları
ailesi ile geçirdiği yıllara aitti.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.