- 800 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
ÇÖZÜMÜ ASLINDA HEPİMİZ BİLİYORUZ AMA…
Dün ( 10.12.2016) Beşiktaş- Bursaspor maçından hemen sonra Beşiktaş’taki stadyum yakınlarında bomba yüklü iki aracın patlatılması suretiyle meydana gelen katliamda şehit olan başta polislerimiz olmak üzere tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.
Bu gün Mevlid Kandiliydi. Her ne kadar dilde birbirimizin Mevlid Kandilini kutlasak da içteki yangın o kadar büyüktü ki kandilin sevincini hiç kimsenin yaşaması mümkün değildi.
Dün akşam haberlerinde ben yatıncaya kadar ( Ki saat 2.00 gibi yattım) söylenen hep Beşiktaş’da bir bombalı saldırının olduğuydu. Ancak haberler öylesine veriliyordu ki sanki bir kaç terörist ses bombası atmış, bu patlama sonucunda bazı polislerimiz ve vatandaşlarımızda ufak tefek yaralanmalar olmuş gibiydi. Herhangi bir ölüm haber yoktu.
Sabahleyin bir hayli geç kalktım. Kalkar kalmaz kahvaltı yapıp bir şiir etkinliği için Kadıköy’e doğru yol almaya başlayınca tüm resmi kurumlardaki bayrakların yarıya indirildiğini gördüm ve ‘’Eyvahhh ‘’ dedim.
Daha sonra şiir etkinliğinin yapılacağı yere geldim. Hemen kapıda Neşe Kızılyar arkadaşımla sarıldık birbirimize ama her zaman yüzü gülen Neşe Hanım ağlıyordu. Onun gözyaşları ise her şeyi açıklıyordu: Çok fazla sayıda şehidimiz vardı.
Neşe Hanım’ın, ağlayan, diğer arkadaşların hüzün dolu gözlerini görünce utandım. Utandım çünkü dün akşam bu sitede bir mizah yazısı paylaşmıştım. Böyle kara bir günde benim sayfamda bir mizah yazısı vardı.
Sonra başladık şiirlerimizi okumaya ama şiirler bu gün ne aşk, ne doğa, ne de benim her zaman yaptığım taşlama türü değildi. Tüm yürekler bir olmuş gönüllerinde esen o fırtınanın etkisiyle şehitlerimiz için bir şeyler okuyordu.
Sıra bana gelince bu sitede daha önce yayınlamış olduğum şiirimi okudum:
Kısaca ‘’ Kalmayacak bu ülke bu acayip şeylere/ Kalmayacak inanın kahpelere, geylere’’ Dedim.
Ancak bu gün aynı zamanda Mevlid kandiliydi. Mevlid kandili nedeniyle bir şiir daha okumak istediğimi belirttim ve Sivas Belediyesinin sponsorluğu, Değerli Arkadaşım Rifat Kaya’nın öncülüğü ile hazırlanmış olan ve içinde ben dahil 58 Engelli şairin şiirlerinin bulunduğu ‘’Dikensiz Güller’’Adlı antolojiden değerli Arkadaşım Nermin Akkan’ın Down Sendromlu Kızı Ceren Güneş Barlas’ın o güzel yüreğinden dökülen şu mısraları okudum:
PEYGAMBER
Peygamberdir o bizimdir hep
Almaya gücünüz yetmeyecek.
Biz hep Peygamberimizin yolunda
Yas tuttuk onun öldüğü günde.
Ayrılmayız kopmayız peygamberin yolundan
Yaşarız biz hep peygamberin izindeyiz
Kalbimizde yaşar ancak peygamber.
Duygularımız hep onunla beraber.
Nermin Hanımın ve Ceren kızımızın kulakları çınladı mı bilemem ama tüm şair arkadaşlarımın alkışları çınlattı bulunduğumuz mekanı.
Hüzünlü, buruk, yüreğimizdeki yangınlarla ama asla umudumuzu kaybetmeden kimimiz ‘’Şehitler ölmez vatan bölünmez’’ dedi, kimimiz ‘’ Barış’’… Sonra dağıldık ve evlerimize geldik.
Geçtim bilgisayarın başına. Baktım patlamada ölenlerin isimleri açıklanmış. Hemen aklıma bir kaç yıl önce tanıdığım bir kız öğrenci geldi. Dikkat ederseniz ‘’ Öğrencim’’ Demiyorum. Anlayacaksınız az sonra sebebini.
Bu kız öğrenci, öğrencim olduğu yıllarda oldukça sevdiğim biriydi. Lakin okul bittikten sonra bir gün face book sayfasında feci bir paylaşımını gördüm : ‘’ Öfkeni kalbine, mermiyi namluya sür gerilla’’ Hemen arkadaş listemden de öğrencim listemden de, kalbimden de söküp attım. Lakin ne kadar söküp atsanız da üzerinde üç sene emeğiniz var. İşte bu akşam ölen siviller arasında onun da adı var mı diye baktım.
Ne alaka diyeceksiniz?
Bu kız da aynen benim gibi koyu Beşiktaş hastasıydı ve benden farklı olarak Beşiktaş’ın maçlarını kaçırmazdı. Ben ayağım sebebiyle girmem öyle kalabalığın arasına.
Merak ettiğim ise ‘’ Mermiyi namluya sür ‘’ dediği gerilla, namluyu mermiye sürüp etrafı tararken, ya da rastgele insan öldürürken bir Beşiktaş hastası olan bu kız da arada ölüp gitmiş miydi?
Yok..Ölenler içinde yoktu adı.
Sonra baktım yine haberlerde bu saldırıyı bir örgütün üstlendiği yazıyordu. Örgüt, Pkk nın bir kolu olan TAK adında bir örgüt. ( Teyêbazên Azadiye Kürdistan = Kürdistan Özgürlük Şahinleri )
TAK bu gün ( 11.12.2016) Tarihi itibariye bir açıklama yapmış ve demiş ki: …..
Ne dediklerini tam olarak yazıp da itlerin reklamını yapmayacağım ama bazı cümlelerini yazacağım. Zira aslında son cümleleriyle bu meselenin nasıl çözüleceğinin de -farkında olmadan - yolunu göstermişler bizlere:
‘’….. başkan Apo’unun tutsaklığı devam ederken Türkiye’de rahat bir yaşamın sürdürüleceği beklenmemelidir. …..
Yaşasın başkan Apo
Yaşasın TAK
Yaşasın Kürtler ve Kürdistan
Şehid Namirin.’’
O halde çözüm gayet açık. Demek ki Türkiye’de rahat bir yaşamın sürdürülebilmesi için
Gebersin Apo
Kökü kazınsın TAK’ın, pkk nın.
Kahrolsun bölücü olan Kürt ve Kahrolsun Kürdistan.
Madem ki Türkiye’de rahat bir hayat Apo’ya bağlı o halde onu sallandırmakla işe başlamalı.
Onu sallandırdıktan sonra TAK tan artık tık çıkamaz zaten.
Onu sallandırdıktan sonra artık kimse Kürdistan lafını ağzına bile alamaz.
Haaa işte ondan sonra istedikleri kadar Şehid Namırın ( Şehitler ölmez ) desinler.
Puştlarda sanki şehitlik diye bir kavram varmış gibi bir de ‘’Şehitler ölmez’’ demezler mi kendi leşlerine...İnsana terör kurşunuyla ölmek değil de Türk’ten kaptıkları ‘’ Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez’’ hedefini bile kırparak çalmaları koyuyor.
Evet… Çözümün ne olduğunu bizzat düşman kendisi söylüyor farkında olmadan lakin bu mümkün mü?
Zurnanın zort dediği yer de burası işte.
Çünkü Fetö için idamdan bahsediliyor filan ama 1999 dan beri elimizin altında olup da on yedi senedir özel olarak besiye çektiğimiz domuz için böyle bir şey diyeni duymadım.
Hem ayrıca Beşiktaş katliamından hemen sonra Burhan Kuzu’nun attığı şu tweetlere bakarsanız birilerinin bizlere hâla ‘’Aaaa kuşa bak ‘’ Dediğini, milletin beklediği çözümden oldukça uzak olduklarını görmemek için kör olmak gerekiyor.
‘’Bu tweetle inşallah sahtedir’’ Diyerek o tweetleri sunuyorum: ( İnşallah sahtedir diyorum zira başkanlığı tartışabilirsiniz ama şehitlerin olduğu bir günde, henüz şehitlerin cenazesi kaldırılmadan bunun kutlamasını yapamazsınız. Olmaz..)
‘’ Beşiktaş’daki bu patlama ile TBMM Başkanlığına sunulan anayasa değişikliği paketi arasında acaba bir zamanlama bağlantısı var mı sizce?’’
‘’Türkiye’yi ömür boyu siyasi istikrara kavuşturacak ve ülkemizin teminatı olan başkanlık sistemi meclise sunuldu. Hayırlı olsun’’
‘’ Başkanlık sistemini hedefleyen Anayasa reformu Meclise sunuldu Beşiktaş’da patlama oldu. Birileri kan dökülmeden sistem değişmez demişti de !’’
Evet… Birileri ortada bunca şehit varken Başkanlık sistemini kutluyorsa, başka birileri de aylar önce ‘’ Kan dökülmeden sistem değişmez’’ Diyorsa ve daha başka birileri de ‘’ Kan dökmek bizim işimiz, siz hiiiç merak etmeyin’’ Diyorsa o çözüm ufukta görünmüyor maalesef.
Bir başka arkadaşım Sare Yaprak’ın dediği gibi:
‘’Vatan elden gidince kutlayacak kandiliniz olmayacak! Farkında mısınız?’’
Yine de Kandilin kutlu olsun aziz milletim.
YORUMLAR
"Apo cezaevinde olduğu sürece Anadolu'ya rahat yok" demekle "Başkanlık gelmeden Anadolu'ya rahat yok demek arasındaki fark yok. Anadolu hem iktidar hem de hem de yarattığı düşmanın tehdidi altında kıvranmakta, iki ucu *oklu değnek üzerinde başsız tavuk gibi hareket ederken ve kendini gücün bir tarafında ifade etme gereği hissetmekte fakat bunun da bir yararını görmemektedir. Zira savaşlar artık farklı usullerle yürütülüyor. Tüfek icad oldu mertlik bozuldu diyen Köroğlu'na mezarında takla attıracak kahpelikte bir kitle kıyımıyla korku imparatorluğu kuruluyor, herkes bu imparatorlukta ya beyazların ya siyahların savunuculuğunu yapıyor olsa da gerçek şu ki; her patlama sonrası siyah ve beyaz destekçileri aynı kutuya konup gömülüyor.
Bütün bunlar saçmalık. Çünkü önermeler hamasetten başka bir şey içermiyor, hepsi hatalı. Apo'yu asmayacaklar çünkü on beş milyon Kürt üzerinde bir biçimde etkili ve o on beş milyonun başını patlatmak kontrol kaybına yol açacaktır; Gülen'i asmayacaklar çünkü yarattığı cemaat hala devletin içinde dişi çürüten bakteri gibi çalışıyor, ABD, İsrail, İngiltere, Rusya, Çin, Komprodor Arap coğrafyası gibi ülkelere ne kadar dayılanırsak dayılanalım ekonomimizi emanet etmişiz, kılımız kıpırdarsa dolar bir gecede üç katına çıkar ve bir gecede aç bırakılmak bir gecede cahil bırakılmaya da benzemez.
Teslimiyetçi değil matematikçi gibi düşünelim; eldeki tüm verileri alt alta toplayıp pozitif sonuç çıkarabilen var mı aranızda? Olduğunu sanmıyorum. Bu film, bu senaryoyla, bu önerme ve bu tema ile sürdürülürse distopya ile nihayete erecek ki bu çok açık. O zaman ne yapılacak? Zurnanın esas zırt dediği yer burası. Önerme değişecek, başka yolu yok. Temiz bir değnek üzerinde yürünecekse ya yekten devrim yapılacak, ya köklü reformlarla sancılı süreçlerle belirlenecek hedeflere yürünecek.
sami biberoğulları
Bu gün yazdığım '' BU SEFER DE BAŞLIKSIZ OLSUN'' Başlıklı yazım aslında bir yerde bu yoruma da cevap niteliğinde. ( Böyle bir amaçla kaleme almış olmasam da)
Şimdilik daha fazla bir şey yazmıyorum.
Selam ve sevgilerimle.
Burhan Kuzu kim ki bir çözüm önerisi olsun? Fatih TEZCAN'ı bile isyan ettirdi adam. Bence de Burhan Kuzu kritik günlerde twitter'a girmemeli. Hatta hiç beyanat vermemeli. Ha bir de Melih GÖKÇEK belası. Adamın her beyanı tır kazası. TGRT'de bir programa bağlanmış "Çevik Kuvvet olabilmek için 280 bin genç başvurdu. Vatan için ölümle burun buruna yaşamayı göze alan 280 bin genç!" Sanki başka iş alternatifleri varmış gibi çocukların. İşsizlikten demiyor da...Nasılsa metan gazıyla çalışıyoruz hocam. Fakiriz ya, çöplük gazı neyimize yetmiyor...
Fatma Oral
İnsanca yaşamaya başladığımız gün ancak büyük devlet oluruz. Yoksa büyük Roma İmparatorluğu Lejyonerleri gibi kalarak değil. Her birimiz ölümde de kalımda da sadece sayıdan ibaretiz.
sami biberoğulları
Oğlum, bir işin var, para da kazanıyorsun. Tamam bir polisten daha az maaşın ama onlar gibi hergün ölümle burun buruna da değilsin dediğimde verdiği cevap öyle pek de 280.000 gencin işsizlik sebebiyle böyle içinde her gün ölüm olan bir mesleğe akın akın koşmasının sebebi gibi gelmedi bana.
Sizlerle de paylaşayım oğlumun cevabını:
'' Evet baba ! Bir işim var ve her gün ölüm tehlikesiyle karşı karşı karşıya değilim. Ama vatan için şehit olmaktan daha güzel bir şey var mı bu dünyada''
( tek bir satır kurgu varsa bu anlattıklarımda tüç çocuklarımın cenazesini öpeyim )
Yani kardeşler. 280.000 vatan evladı sadece işsiz oldukları, iş için başka alternatifleri olmadığı için koşmuyor polis olayım diye...
Ha Burhan Kuzunun ettiği halt elbette ki ayrı bir konu Aynur'un dediği gibi o adama birileri engeli koymalı böyle hassas zamanlarda. Melih Gökçek'e de...Bazı söyledikleriniz doğru olabilir ama her şeyin söyleneceği özel bir zamanı vardır. Bunca polisin şehit olduğu bir zamanda konuşulacak laflar değildir bunlar.
Selam ve sevgilerimle.
Aynur Engindeniz
Devlet üstüne devlet olmaz ! bu böyle biline.
Haa istiyorlarsa hodri meydan
Eceli gelen köpek cami duvarına işiyor demektir.
saygımla
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Yaşasın başkan Apo
Yaşasın TAK
Yaşasın Kürtler ve Kürdistan
Şehid Namirin.’’
işte bu söze bu sitede kardeşimiz dediğimiz Kürt kökenli şairlerin yazarların tepki göstermesi gerekmiyor mu?
ne oluyor siz bizi temsil etmiyorsunuz siz terör örgütüsünüz
bu ölen çocuklar katlettikleriniz bizim kardeşimiz siz kimsiniz demeleri gerekmiyor mu??
ya devlet memurları ya belediye işçileri ekmek götürüyorlar evlerine bu devletten
sistemi seversin sevmezsin desteklersin desteklemezsin bu başka
yıkılmasını istemek daha başka
amaç ne? neler oluyor?
ve kime hizmet ediyor bu insanlar?kardeşi kardeşe neden düşürmek istiyorlar?
doğuda güneydoğuda kardeşten öte bildiğim yüzlerce Kürt dostum var
ne tok ne b.k ne de kendini bilmez üç beş densiz benim bu kardeşlerimle kavga sebebim olmayacak
biz ekmek böldüğümüz birlikte bir toprağın ekmeğini yediğimiz hiç kimseye dilinden dininden mezhebinden dolayı el kaldırmadık ve kaldırmayacağız
bu da böylece hainlerce biline
saygımla Hocam
sami biberoğulları
Babam Kağızmanlı bir Celali, Aman Sürmeneli bir Laz kızı
Hangisinden vazgeçeyim? Ya da hangisinin mezarına tüküreyim? Olur mu böyle bir şey?
Selam ve sevgilerimle.