- 728 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HOCA AHMET YESEVİDE SEVGİ VE HOŞ GÖRÜ
Hoca Ahmet Yesevi Horasanda yaşayan ve oradan batıya doğru yayılan sevgi ve hoş gürünün zuhur ettiği hak aşığı ve müdavimidir.
Sevgi ve hoş görüde doruk noktasına ulaşan; hak aşığı Ahmet Yesevi Türk töresinin de önderi ve lideridir. Orta Asya kıtasına İslam’ın öngördüğü sevgi ve hoş görüyü büyük yayma çabaları olduğu takdire şayandır. ‘’Ya Muhammed ben seni sevgimden yarattım’’ Kutsi hadisinin muhatabı olmak ve o sevgiye dâhil olmak için büyük çaba sarf eder. Bu gayretini ’’Allaha giden yol insandan geçer’’ Diyerek pekiştirmiştir.
Resulullah efendimizin: ‘’Amellerin en hayırlısı sevdiğini Allah için sevmek, buğuz ettiğine de Allah için buğz etmektir.’’ Hadisi şerifini kendisine şiar edinmiş ve hayatına hep uygulamıştır. Hatta buğz etmeyi kaldırarak tamamen sevgi hoş görüyü benimsemiştir.
Yaşadığı çağın önde gelen dini liderliğinin yanında toplum bilincini de en güzel şekilde işleyen bir tasavvuf âliminden ancak hoş görü ve tevazu beklenir. O da bunu yapmıştır. Hoş görüyü ve sevgiyi önce ailesinden alan ve Buhara’da okuduğu zamanlarda dini ilimlerin yanında diğer bilim alanlarında da kendini göstermiş ve yabancı dil öğrenme çabasına girmiştir. Farsça, Arapça öğrenmiş Türkçeyi de en iyi şekilde konuşmuş ve sade bir öz Türkçe ortaya çıkarmıştır. Buhara da kaldığı sırada Yusuf Hamadani ile buluşur. Ondan tasavvuf bilincini, mütaviziliği ve Allah sevgisini öğrenir. İlk ışık, ilk sevgi ışıkları orada yanarlar.
Ahmet Yesevi Farsça ve Arapçayı çok iyi bilmesine rağmen Türk diyarlarında yaşaması nedeniyle kendisinin daha iyi anlaşılmasını sağlamak maksadıyla "Hikmet" adı verilen deyişlerini sade bir Türkçe ile yazmıştır. Kendisini Allaha adayan Ahmet Yesevi otağını Yesev de kurmuş ve Anadolu’yu şekillendirecek, Anadolu erenlerini yetiştirecektir.
Anadolulun Türkleşmesinde ve İslamlaşmasında bunlar büyük rol oynayacaktır. Her gittikleri yere Allah aşkını ve Allah sevgisini götürmüşler. Şu beyitleri bunu bize en iyi şekilde anlatmaktadır. Bunlardan Hacı Bektaş Veli, Hacı Bayram Veli en çok bilinenleridir.
“Aşksızların hem canı yok, hem imanı;
Rasulullah sözünü dedim, mânâ hani
Nice desem, işitici, bilen hani?
Habersize desem, gönlü katılaşır dostlar.”
Öğreti metodunu en iyi şekilde kullanan hoca Ahmet Yesevi kendisine sevdirici, bütünleştirici, teşvik edici, metodunu seçmiş ve bunu yaymıştır.
Ahmet Yesevi insanlara dil, din, ırk cinsiyet farkı gözetmeksizin, tatlı dil, güler yüz ve hoşgörü ile yaklaşılmasını öğütler. İnsana hizmet İslam’ın emridir. Zira insan, Yaratan’ın yeryüzündeki temsilcisi ve O’nun sıfatlarına sahip olabilen tek varlıktır. Yani insan Allah’ın yeryüzündeki halifesi düsturunu hayatına derç etmiştir.
Ahmet yesevi Bireysel ve toplumsal huzur ve mutluluğun, ancak Allah’a aşk derecesinde bağlanmakla mümkün olabileceğine inanır. Gönülden gönüle yol bularak Türk dünyasını kendine çekmeyi başarabilmiş bir kişiliktir. Sohbet ve şiirlerinde dini ve ahlaki öğütler veren şiirlere de yer vermiştir. Ve genelde sohbetlerin teması sevgidir. Hoş görü, mütavizi, alın teri üzerinde çok durmuştur. Ahmet Yesevi, peygamberimizin güzel ahlakının benimsenmesine özel önem vermektedir. Bilhassa diğergamlık, başkalarının hak ve yararlarını gözetme ilkesini son derece önemseyen Yesevi, bencilce davranışları çok tehlikeli görür. Mazlumlara yardımcı olmak, bağışlayıcı olmak, şefkatli olmak, katı gönüllü olmamak gibi ahlaki prensiplere çok bağlıdır. Şiirlerinde bunu işlemiştir.
Nerede bir kalbi kırık kimse varsa merhem ol
Öyle bir mazlum nerede olsa arkadaş ol
Mahşer günü cemaline mahrem ol
Ben-sen diyen kimselerden geçtim işte.
Kimi görsem hizmet eder kul olurdum;
Toprak gibi yollarına yol olurdum.
Âşıkları yakıp sönen kül olurdum.
Merhem olup yer altına girdim işte
İnsan ve Allah Aşkı birbirine bağlı olarak gelişir. Allah’a aşk ve sevgi ile inanan insan, insanlara da aynı duyguyla yaklaşır demektedir. Şehrimiz sınırları içerisinde metfun olan Yunus Emre Hoca Ahmet Yesevi’den çok etkilenir ve
‘’Ben gelmedim dava için
Benim işim sevi için ‘’Diyerek onun yolunu takip ettiğini dile getirmiştir. Gönüller dostu; Abdurrahim Reyhan hazretleri Gönül sahibine gönülden bağlanmak gerekir diyerek şu ayeti "Allah’ın ipine sımsıkı sarılın" bu Allah sevgisidir demek suretiyle konuyu pekiştirmiştir. Görünen bilinen bir ip yok aslında. Bu bir sevgidir diyerek Hoca Ahmet Yesevi’nin Yolunu takip ettiğini üstü örtülüde olsa izhar etmiştir. İnsan Meşâyihini sevecek ki Allah’ı bulsun diyerekte Hoca Ahmet yesevi’nin ‘’Allah’a giden yol insandan geçer’’Düsturunu benimsemiştir. Vesselam.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.